Evdekileri ikna etmek için üniversiteden arkadaşlarla gitme yalanını uydurmuştum. gerçi Derin'le gidiyorum desem de ses etmezlerdi herhalde ama utandım söylemeye nedense yok yere öyle bir yalan uyduruverdim. işin maddi boyutuysa hala kafamı kurcalıyordu. önce gidip babamın önceki ay bıraktığı paraya baktım ve hala ordaydı. ablamın o paranın bir kuruşuna bile dokunmasına çok şaşırıyodum ama açıkçası paranın orda olmasına da sevindim. sonra aklıma babamın aldığı telefonu satmak geldi ama ondan izin almadan yapmak istemedim.bir sabah izin almak için arayınca şaşırmış olacak ki sesi baya mutlu geliyordu onu aradığım için. telefonu satmak istediğimi söyleyince önce para vermeyi teklif etti ama kabul etmeyince telefonu satmamda sakınca olmadığını söyledi. hiç kullanılmamış olmasına rağmen o zamanki fiyatının yarı fiyatına sattım telefonu. elimde iyi kötü bir para olmuştu ama yetmeyeceğini biliyordum ve borç isteyebileceğim tek kişi olan sami abiye gittim utana sıkıla.

Uzun part atarmisin bilader ?

rez alayım şuraya reyiz adamsın

Önce bir hal hatır sordum ayıp olmasın diye. babamın geldiğinden haberi varmış ve o da sevinmiş olacak ki uzun uzun onu konuştuk baya da bir nashiat verdi bana o gün.bir süre sonra ben utana sıkıla konuya girdim. parayı vereceğinden acayip emindim ama çok fazla sorgulamasını da istemiyordum açıkçası.o önce bir sıkıntı olduğunu sanıp sordu heyecanla ama evdekilere söylediğim yalanın aynısını ona da söyleyince rahatladı.yanımda yok şu an ama yarın gel veririm tabi oğlum falan deyince ben de iyice rahatladım. oturup uzun uzun işe başladığım ilk yazı falan konuştuk o gün ve ben akşam üstüne doğru anca ayrıldım ordan. Derin ise sürekli beni arayıp nereye gideceğimizi soruyordu ve ben kararı tamamen ona bırakmıştım.bir gece otururken mesaj atıp kerpeye gidelim mi diye sordu. ora nere lan diye geçirdim içimden ama nere olduğunu bilmeden olur dedim sadece. hayatımın en güzel yazını geçireceğim yer hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu ve o zamanlar adını bile bilmediğim kerpeye, yıllar sonra hiç tahmin etmediğim bir sebep yüzünden geleceğimi de henüz bilmiyordum.

Tabi bilmezsin olm geleceği nasi bilcen

rezervuuar

Heralde boncuk omer kelebek reis gibi birsey bekliyor bizi bide kardes ne kadar surer hikayen

Bi yandan bizim buraya geldiniz diye bi gururlandım sonra düşündümde başka yer mi yoktu mk

Ertesi gün gidip sami abiden de borç parayı alınca elimde bana yetecek kadar para olduğunu düşünmeye başlamıştım. Derin o hafta sonu gitmek istiyordu ve açıkcası benim için de ne kadar erken gidersek o kadar iyiydi.yer falan ayırtmamıştık ama Derin illa ki bi yer buluruz deyince ben de çok düşünmedim o konuyu. haftasonu gelmeden önce Derin'in isteğiyle otobüs biletlerini aldık.yol 4 saat falan sürüyordu ve inanın ben onu bile o gün öğrendim. tatile gitmeden önce son günlerimi nedense burakla geçirmek istedim.onu çağırmamamız ayıp oldu mu acaba diye düşünüyordum sürekli ama burak ne bir alınganlık gösterdi ne de trip attı. yine bir gün buraklarda maç atarken babam aradı ve beni acilen eski ilkokulumun oraya çağırdı.ilk defa o gün babam için korktum beyler önce başına bir şey geldi sanıp ayaküstü telefonda sordum ama çok vakti olmadığını söyleyip hemen gelmemi isteyince koşa koşa gittim eski okulumun önüne

Hadi gamon panpa sukular helal sana

Babamı okulun önünde görünce adımlarımı daha da hızlandırdım ve yanına gelince sorgulayan gözlerle ona baktım. "ben ne öğrendim dün" diye girdi konuya direk.o öyle sorunca ben daha da şaşırdım ve mal mal suratına baktım. "samiden borç almışsın" dedi neden yaptın dercesine. sami abinin verdiği borcu her yerde söylemeyeceğini biliyordum ama babamın nerden öğrendiğini de acayip merak ediyordum."tedbir için aldım yanımda bulunsun diye" dedim sadece. sonra "sana kim anlattı ki" dedim sanki başka kimse biliyormuş gibi. sami abi anlatmıştı belli ki ama benim asıl bilmek istediğim neden anlattığıydı. meğerse babam ben telefonu satmak istiyorum deyince tatile gideceğime inanmayıp başka birşey var sanmış ve sami abiyi aramış.o da böyle böyle bana da geldi deyince öğrenmiş ondan borç aldığımı. "neden bana gelmedin oğlum öldük mü biz" dedi.o cümle acayip koydu bana beyler. onca yıl benim kazandığım haftalığı bile isteyen adam şimdi para lazım olunca neden ona gitmedim diye kızıyordu bana. acayip mahcup olmuştum ve boş boş suratına bakmakla yetindim.

hikayenin yüzde olarak tahmini kaçı bitti ?

Ne diyeceğimi o an cidden bilemedim beyler baya üzülmüştü babam ondan para istemediğim için ve şimdi haliyle de bir açıklama bekliyordu.ben biraz kem küm edince de sesini biraz yumuşatıp "bundan sonra ilk bana geliceksin" dedi. hayatımda ilk defa arkamda babamın desteğini hissettim beyler ve bu benim için baya garip bir histi. sonra cebinden benim o zamana kadar anca toplayabildiğim kadar bir para çıkarıp elime tutuşturdu.bu sefer istemiyorum diyemedim çünkü zaten ilk ona gitmeyerek baya kalbini kırmıştım ve daha fazla üzmek istemedim. "çok bu para baba arkadaşlarla gidicez zaten gerek yok bu kadara" dedim ve bir kısmını geri uzattım paranın. "bilirim ben o arkadaşları oğlum dursun yanında" dedi ve bana mı öyle geldi bilmiyorum ama güldü sanki bıyık altından. geçen yıla kadar yüzünü görmek istemediğim babama veda etmek için sarıldım ve öyle ayrıldım yanından. şimdi parayı görünce yumuşadı diyebilirsiniz benim için beyler ama benim babamı yeniden sevmemi sağlayan şey cebindeki paradan çok bana o yaşıma kadar göstermediği ilgiyi göstermeye başlamasıydı.

Ulan derinle evlenmene nasil sevindim bilemezsin panpa

Ayraç 189

Kısa yaz ayrıntiya girme diye giberim bak haa suraya bi rez alayım adamsın reyiz

Cebimdeki para baya baya ikiye katlanmıştı nerdeyse ve bunun da rahatlığıyla artık hazırdım gitmeye. haftasonu geldiğinde Derin'le otogarda buluşmak için sözleştik. nedenini sorduğunda baya utansam da "evdekilere seninle gideceğimi söylemedim" dedim sadece. darıldı mı ya da kızdı mı cidden bilmiyorum ama üstelemedi ve sabah benimle otogarda buluştu.ne kadar kalacağımızı net konuşmamıştık ama Derin benim 2 katım kadar şey almıştı yanına. uzun otobüs yolculuklarında oldum olası kötü olmuşumdur beyler ama o otobüsün içine girer girmez midem bulanmaya başladı. çocukluğumdan beri yolda genelde kustuğum için "ulan bari kızın yanında yapmasam" diye dua etmeye başladım. otobüs hareket ettiğinde 1 saat kadar muhabbet ettik ama Derin kafasını omzuma yaslayıp uyumaya başlayınca beni de mide bulantımla başbaşa bırakmış oldu.bir ara ben de uyumayı denedim çünkü o an istediğim en son şey Derin'in üzerine kusmaktı ve otobüs az daha böyle giderse bu son kaçınılmazdı.o 4 saat geçmek bilmedi beyler ama Allahtan düşündüğüm gibi olmadı ve sorunsuz indik. merkeze giden minibüslerden birine de binip sonunda vardık kerpeye.ilk indiğim andan itibaren yalan yok çok sevmedim oraları beyler. hala da çok sevmem ama hem o yazki hem de yıllar sonraki gidişim yüzünden kerpenin yeri ayrıdır hayatımda.

Indiğimizde hemen kalacak bir yer bulmaya çalıştık ve biraz dolaştıktan sonra güzel sayılabilecek bir yer kiraladık. başta sadece 1 haftalık kira ödedik ama Derin 1 ay kalmak istese bile yanımdaki para yeteceğinden rahattım ve o cidden 1 ay kalmak istese çıtım çıkmazdı. öğleden sonra varabilmiştik oraya ve ilk gün evi hale yola koymakla geçti akşama kadar. akşam da merkeze inip biraz alışveriş yaptıktan sonra geri gelip yemek yedik. Derin'in eli yemek işlerine çok yatkın değildi hatta belki ben bile daha iyi yapardım yemeği ama hiç ses etmeden yedim bütün tatil boyunca. gece olunca ikimiz de ayrı odalara çekildik ve uyumaya çalıştık.onu bilmiyorum ama heyecandan bir damla uyku girmedi benim gözüme.o gece sabaha kadar yıllar önceki Derin'i düşündüm. lisesin ilk haftalarında biri gelip bana 4-5 yıl sonra Derin'le baş başa tatile gideceksin dese gülüp geçerdim sadece ama o şimdi kanlı canlı bir şekilde yanımdaki odada uyuyordu.

Şu hikaye yi baştan beri okuyupta derine sempati duymayan ılıktır beyler

Amk onu bunu boşverinde siz derinle niye ayrı odada kalıyonuz siz sevgili değilmisiniz