Hiçbir şey demeden hikayeye giricem...

Liseye ilk başladığımda hemen okul takımına girdim, yıllarca üst düzeyde spor yapmış olmamla beraber spor hayatımın devam etmesi için okul takımına girdim. Kendimi geliştirdim, fakat o zamanlarda fiziken biraz daha zayıftım kendi yaşıtlarıma göre. 9. sınıfın mayıs ayında olan turnuvada 11. Sınıf takım kaptanı olan çocuğu aynı zamanda arkadaşımı yenerek şampiyon oldum ve bir sonraki sene takım kaptanlığına getirilecek olan ismin ben olduğum yavaş yavaş ortaya çıkıyordu.

9-10. Sınıf yaz tatilinde yaptığım antrenmanlar sonucu kendimi gün geçtikçe daha iyi daha güçlü bir hale getiriyordum. 9. Sınıftayken yendiğim çocuk ben 10. sınıfa geçince o da 12. sınıfa geçmişti ve son sene olduğu için yavaş yavaş takım kaptanlığını bırakmaya hazırlanıyordu. Ve antrenörümüz de söylemeden ama alttan alttan beni takım kaptanlığına yetiştiriyordu.

il turnuvasına hazırlandık aylarca takım kaptanı olan arkadaşın adı "eren" diyelim. Eren hala takım kaptanı ve bizde deli gibi il turnuvasına hazırlanıyoruz hedef şampiyonluk ardından Türkiye Şampiyonası ve milli takım hedeflerimiz var. Günler geçti turnuva günü geldi turnuvaya gittik o hafta komple okula gelip turnuvaya gittik. Turnuvayı 3. bitirdik ve TR şampiyonasına hak kazanamadık ilk 2yi alıyorlardı. Velhasıl kelam günler gelip çatmış Eren takımı bırakacağı aşikar olmuştu. Antrenmalara gelmiyor hoca da Eren 12. sınıf diye hiçbir şey demiyordu arada bir fırça kaymak dışında. Ve bir gün bir antrenman çıkışı bana bütün takımı toplamamı söyledi. Bende bütün takımı topladım.

Hoca; Arkadaşlar biliyorsunuz Eren mezun oluyor ve yeni bir takım kaptanına ihtiyacımız var bundan sonra takım kaptanı coban profesor ben olmadığım zaman takımı o yönetecek düzenli çalışmalar sonucu daha iyi yerlere hepimiz geleceğiz bundan hiç şüphem yok dedi. Ve beni o gün takım kaptanı ilan etmişti. Ve işler güzelleşiyordu...

Rez gelirse devam edicem her halt var...

Ulan yazayım dıbınakoyduklarım sizi mi kırıcam 2 şuku var ama taştaşlarınız sağolsun bu entryde şuku gelsin ayıptır kafa patlatıyoruz burda neyse.

Takım kaptanı olduktan sonra antrenmanlar daha güzel geçmeye başladı benim açımdan 2 tane de aynı sınıfımdan kardeşim dediğim adamlar takıma katıldı efso geçiyordu herşey, gel zaman git zaman 10. Sınıfıda bitirdik 11. Sınıfa geçtik, geçmemizle birlikte ben 10. sınıfa giderken 12. sınıfa giden takımdaki kızlar mezun oldular ve takımda dıblılar çoğunluktayken bir anda ortalık yannaklılarla kaynamaya başladı 6-7 erkeğiz 2-3 kız var takımdaki kızların az lığı hocayı 11. sınıftayken yeni sporcu aramaya sürüklemiş. Ve takımdaki kızlara kendi arkadaşlarınıza söyleyin ve getirin diye komut vermiş aynı zamanda voleybol takımından bazı kızlar getirmiş ve o zamandaki 9. sınıf yeni gelen kızları hemen takıma katmaya çalışmıştı. Ki nispeten başarılı oldu takımdaki amlı sayısı gün geçtikçe artıyor, bende her gelen bu benim beyler bakanı giberim diyordum ve takımda 4-5 kafadar arkadaş vardı sağlam eğleniyorduk. Büşra diye bir kız takıma başladı ve ben geldiği gün boşalmıştım resmen kız sağlamdı zütü falan yerine göğüsler dik sarışın ve ablası da bizim okuldaydı o da afetullahdı ve bütün okula ndıbını salmıştı.

Büşra geldiğinde yine ben her zamanki gibi beyler bu benim bakanı giberim triplerine girmiş daha kıza merhaba demeden kızı sahiplenmiştim. Fakat daha sonrasında gelecek kızlardan haberim yoktu. Çokta önemli değildi ama biz aramızda pay etmiyorduk zaten gelen benim giden benim diyordum ben tabii taşşağına kim kime giderse ne yapalım. Derken Aslı, Gizem, gibi kızlar takıma katıldılar.

Ve Büşraya olan bakışım değişti umrumda değildi Aslı gözüme çarpmıştı aslında o benim değil ben onun gözüne çarpmıştım çünkü bu sefer bu benim beyler dememiştim ileride resmen o bana böyle diyordu. Ama az önce Gizem dedim Gizem henüz takıma katılmamış Aslıdan 2 hafta falan sonra işte tam hatırlamıyorum takıma gelmişti. Bende bir akşam tanışmıştım onunla gerçi pekte umursamıyordum Aslıyla bakışmalarımız çok ciksiydi diğerleri gibimde bile değildi...

Yazıcam beyler yazıcam da şuan çok yorgunum yarın yetiştirmem gereken bir sürü şey var yarın yazıcam

Bugün yazıcam arkadaşlar şu an okuldayım bi eve geçeyim yazıcam

Beyler pcyi okulda unuttum telefondan yazıcam değerinizi bilin..

Aslıyla günler günleri kovalıyor ve hergün daha ciksi bakışlar atıyorduk birbirimize. Ben takım kaptanı olduğum için hoca bütün takımdan beni sorumlu tutup bana yeni gelenleri çalıştırmamı söylüyordu. Çünkü zaten ben fiziken ve teknik olarak turnuvaya hazırdım. Turnuva vaktine az kaldığı için yeni gelenlere ağırlık vermemiz gerekiyordu. Şimdi burda kafanızı karıştırmadan bir şey söyliycem takımda ben 10. Sınıftayken başlamış hala devam eden Gizem adında başka bir kız daha var bu Gizemin adını GizemI yapalım diğer yeni katılan da GizemA olsun bunları unutmayın bunlar önemli.

GizemI kızların kaptanı gibiydi evet takım kaptanı bendim ama olum ben erkeğim kızları da yönetiyoruz ama her problemine koşamayız ondan dolayı GizemIda kızların kaptanı sayılıyordu ama enin de sonunda kaptan bendim.

GizemI ile Aslı aynı zamanda takımdan önce de arkadaşlardı. Diğer takımdan tanışıyorlar ve yakın arkadaşlardı şimdi sizlere GizemI'yı tanıtayım. GizemI 160 boylarında saçlarını ben 11. Sınıfta iken kestirdi. Bu arada GizemI-Aslı-GizemA benden 1er sınıf küçükler. GizemI güzel diyebileceğimiz sinirlenirse cadıya dönen ama görünüşte iyi bir kıza benzeyen bir arkadaşımız.

Aslı; beyler bu çok önemli ileride işimize yarayacak bir diğer nokta gerçi hepsi yarıyack ama neyse. Aslı GizemI ile aynı boyda saçları uzun o da ben 12. Sınıfa geçince kestirdi saçları, zayıf denmez kiloluda denmez normal ama sporcu olduğundan vücut hatları güzel görünüyordu.

GizemA; takımda hepimiz peynir diyorduk sarı peynir siz anladınız. Herkese çok yakın davranıyordu özellikler Serhat diye bir arkadaşıma , normalden biraz kilolu. Zütü taş füzeler desen o biçim. Zaten ileride size efso olaylar burdan gelecek bunu da hatırlayın...

Spor Badminton beyler merak edenler baksın. Bazı ufak bebeler liseli hala demişlerde . Üniye geçeli çok oldu..

Turnuvaya az kalmış ben takımı çalıştırıyordum. Herkese eşit davranmaya çalışıyordum çünkü turnuva da şampiyon olmamız benim hedefimdi. Milli Takıma girmenin kapılarını açacaktı bana.

Antrenmanlar devam ediyor günler geceleri kovalıyor ve en sonunda turnuva haftasına gelmiştik. Ben takım kaptanı olarak gerekli konuşmayı yapmıştım. Turnuvaya gittik , sıralama listesini aldık ilk sıraya beni yazdı amaç hep aynıydı. Beni öne sürüp ben kazanınca karşı takımın motivasyonu düşüyordu. Çünkü ben gerçekten kaliteli bir sporcuydum. (Övünmek gibi olmasın beyler hepiniz kardeşimsiniz benim ama milli takıma çağırıldım.. devam ediyorum)

Ve çıktım ilk maça çıkarken hoca bana normalde demez ama ez biraz dedi motivasyonları düşsün alalım dedi tamam hocam dedim. Ve çıktım her ne kadar tecrübeli olsamda her turnuvanın ilk maçında aynı heyecanla oynuyordum velhasıl maç 21-8 benim üstünlüğümle bitmişti. Kendimce kötü karşı takımca çok güçlü bir sporcu ilan edilmiştim. Bu beni hocamı ve takımımı sevindirmiş ama ben kendimi yenmeme rağmen beğenmemiştim.

Sıra da diğer arkadaşların maçı vardı. Onların maçında destek olurken bir anda başka bir takımın sporcusuyla göz göze geldim. Tip tip bakıyordu tipini gibtiğim bende baktım girecektim bine. Sonra bir anda Aslı fark etti ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Nereye bakıyorsun sen dedi. Dedim dik dik bakıyor. Bakma sen bana bak dedi. Sonra tekrar indim aşağı maçı seyrederken içecek almak için tribüne çıktım Aslı beni görünce bir anda korktu. Ama güldü , sonra bende binlik olsun diye saklanıp saklanıp çıkıyordum her seferinde de korkup sonra gülüyordu.

Benden sonraki 2 arkadaşım maçı kaybetmişti. Durum 1-2ydi şuan geriye 2 tane çiftler maçı kalmıştı. Benim olacağım takımın alacağı belliydi ama diğer 2 arkadaşımın alması gerekiyordu. Çünkü o sene favori bizdik...

BADMINTON AMK BADMINTON ŞUNU OKUYUN GÖRÜN

Ve aynen de dediğim gibi oldu ben ve arkadaşım çiftler maçına çıktık ve aldık. Ama diğer 2 arkadaşımız heyecanlarına ve ilk turnuvalarına yenildiler. ilk günden kaybettik çok sinirliydim. Favori olduğumuz sene gruplardan bile çıkamamıştık. Çıldırıyordum aynı şekilde hocamız da öyle takıma bağırıp çağırdı hoca. Hoca gitti ben bağırıp çağırdım. Derken akşam oldu okula döndük bir sonraki gün bir şansımız daha vardı turnuva akşamı antrenman yapmaya geldik.

Antrenmandayken ben GizemI ile Aslının konuşmasını duydum GizemI Aslıya kızıyordu bağırıyordu. Ulan zaten o gün de Aslıyla bir bakışmalarımız falan oldu ben gittim Gizeme;

Ne bağırıyorsun kıza herşeyi ilk seferde doğru yapmak zorunda mı ? Dedim
Ben çalıştırıyorum artık gel Aslı dedim ve çektim kızı. Neyse antrenman bitti eve gittik paat Aslıdan bir mesaj. Bugün Gizemin dilinden kurtardın beni çok teşekkür ederim diye. Ve herşey başlıyordu olması gereken oluyordu güzel olacağını hissediyordum. Önceden herşeyi hisseden ben bu kadarını hissetmemiştim ileride olacakları...

Arkadaşlar kendi işlerimden dolayı yazamamıştım şuanda yazmaya tekrar başlıyorum hikayeyi yarıda bırakmayacağım rezlerinizi alın geliyor.!!!