1. 1.
    +1
    Evet beyler dinleyen varsa anlatmaya başlayacağım. Gerçekten oha diyeceksiniz

    Uydurma değil tamamiyle gerçek
    ···
  2. 2.
    0
    5 kişi gelsin başlıyorum
    ···
  3. 3.
    0
    2 kişi daha gelsin başliycam
    ···
  4. 4.
    0
    tamam lan başlıyorum

    Hatayda bir sınır kasabasında doğdum panpalar. Doğduğumda adımı mahalledeki hacı bi dede koymuş. Kulağıma neler fısıldadıysa artık o günden sonra iflah olamadım amk. Zaten benim doğmamı istememişler. Annem beni düşürmek için hamileyken elinden geleni yapmış ama olmamış.
    ···
  5. 5.
    0
    Annem beni doğururken ölmüş. Ve daha iki yaşındayken hayat ebemi gibmeye başlamış. Suriyeli dilenciler beni kaçırmış. Suriyeye sınırdan yürüyerek zütüreceklermiş ki jandarmalar bulup kurtarmış beni. Keşke kurtarmasalarmış. Artık ne diye zütürüyorlarsa
    ···
  6. 6.
    0
    Sonra ailecek Akdenizde bir sahil kasabasına taşındık. Orada büyüdüm. Okumayı öğrendiğim ilk yıllar hayatımın en mutlu yıllarıydı. beni mutlu eden tek şey kitap okumaktı. Kitap okumanın dışında yaptığım hiçbir işte dikiş tutturamıyordum zaten. Çevremdeki bir iki dostum çok zekisin der benim için. Ama gel gör ki bir faydasını göremedim bu zekiliğin. Hep acı hep çile hep yalnızlık.
    ···
  7. 7.
    0
    Babamın yanında kaldığım yıllar boyunca hergün dayak yedim. Evde odamın kapısını (odam dediysem salonda uyuyordum) biraz sert kapatsam bile sağlam bir yumruk yerdim babamdan. Çok ta güzel yumruk atardı bin kurusu. Orta okul ve lise yıllarında sınıfın en arka sırasında okuma kitabını dizinin üstüne koyup dersi dinlemeyen çocuktum ben. Öğretmenimde beni sevmezdi. Okul hayatım boyunca hiçbir öğretmenim beni sevmedi ve ne bir soru sordular nede verdikleri ödevlere bakma gereği duydular. Bu muamele özel olarak bana yapılıyordu ki ben bunun sebebini yıllar sonra öğrendim.
    ···
  8. 8.
    0
    Lisede bir kıza aşık olmuştum. Kitap okumaya sırf bu yüzden ara vermiştim. Her tenefüs içerde oturan ben o kızı görebilmek için sürekli bahçedeydim artık. Birgün tek arkadaşım Mustafa 'seviyorsan git konuş oğlum' dedi bana. Bende utangaçlığımı bi tarafa bırakıp okul çıkışı kızla konuşmaya karar verdim. Çıkışta kızın yanına gittim. Tam konuşmak için ağzımı açacakken bir yumruk indi suratıma. Bu babam olamazdı. O daha güzel vuruyordu çünkü. Sonra anladım ki bu kızı sadece ben sevmiyormuşum. Ama hayatımda ilk defa şansım yerindeydi ki ertesi gün kız yanıma geldi.
    ···
  9. 9.
    +2
    Dinlesenize lan yalnız bırakmayın beni
    ···
  10. 10.
    +1
    Ve bana benimle dün ne konuşacaktın diye sordu. Bende utana sıkıla 'şey b. be. ben seni sevdiğimi söyleyecektim sana' dedim. Sonra ikimizde sustuk kaldık. Sessizliği kız bozdu ve bende seni seviyorum dedi. O gün hayatımın tek zaferini kazanmıştım. Artık bir sevgilim vardı ve hayatım be tüm hayallerim onun üzerine kuruluydu. Derken onunla çıkmamızın 2. ayında herşey çok güzel giderken hayatımın ilk ve tek zaferini trafik kazasında kaybettim. Hayatımın anlamı dediğim kişi karşıdan karşıya geçerken sarhoş bir sürücünün gazabına uğramıştı. Ve üstelik bu sarhoş adam sadece 2 ay yatıp çıkmıştı.
    ···
  11. 11.
    +1 -1
    Sisteme zaten karşıt biriydim ve bu olay beni daha fazla karşıt biri yaptı. Kendimi tekrar kitaplara vermiştim. Hayatım eski motonluğuna döner sanmıştım ama artık herşey daha beterdi. Ve ben acılar içinde lise yıllarımı bitirmiştim. Hiçbir üniversiteyi kazanamamıştım ve günlerim babamın yanında dayak yiyip kitap okumakla geçiyordu. Arkadaşım Mustafada Antalyaya çalışmaya gitmişti. Artık böyle devam etmemeliydi dedim ve Mustafanın yanına gitmeye karar verdim geri dönmemek üzere. Evden kaçacaktım.
    ···
  12. 12.
    +2
    Zaten ailemden nefret ediyordum kaybedeceğim hiçbirşey yok dedim ve Antalyaya kaçmaya karar verdim. Sırt çantamı alıp ilk otobüsle Antalyaya gittim. Mustafa bana garson olarak bir iş buldu. Başlarda zorlansamda alışmaya başladım sonraları. Kazandığım paranın yarısından çoğunu pansiyona veriyordum geri kalanınıda kitaplara. Antalyadada aksilikler başımdaydı. 1 yıl boyunca pansiyonla çalıştığım yer arasında mekik dokudum. Ara sıra cebime iyi bir para girdiğinde Mustafayla her zaman gittiğimiz bir barda içiyorduk.
    ···
  13. 13.
    0
    Bir akşam elemanın biri güzel bir bahşiş verdi haftalığımıda almıştım. Bu akşam güzelce içeriz dedim. Demez olaydım o akşam filmin koptuğu yerdi. Çağırdım Mustafayı ve aynı bara gittik. 14 tane votka redbull içmiştim. iki Rus kadın ayarladı Mustafa. Çok çekingen olduğum için kadınlarla iki çift laf edemedim. En sonunda Mustafa hadi gidelim dedi ve Mustafanın arkadaşının evine gittik. Ev boştu. Mustafa kızı aldığı gibi bir odaya geçti.
    ···
  14. 14.
    0
    Ben o kadar sarhoştum ki gider gitmez yatakta sızıp kaldım.
    Uyandığımda kadın yanımda yoktu ve çok fena başım ağırıyordu. Saate baktım öğleden sonra 5'i gösteriyordu. Oha amk dedim Mustafaya bir bakayım dedim ama odasında yok. Evde her odaya baktım ama bulamadım. Biraz işkillendim durumdan. Hemen Mustafayı aradım. Telefonu kapalıydı. Bu böyle olmaz dedim koşa koşa polise gittim. Durumu anlattım. 24 saat geçmeden kayıp ilanı veremeyiz dedi gibtir etti beni. Mustafanın tüm arkadaşlarını takıldığı yerleri araştırdım ne gören vardı ne duyan. 24 saatin geçmesini bekleyeyim artık dedim ve Pansiyona gittim. Gece 2 gibi telefonum çaldı hayatımı değiştiren telefon. Arayan Mustafaydı. Ama konuşan Mustafa değildi.
    ···
  15. 15.
    0
    Şivesi ileri derecede bozuk bir adam konuşmaya başladı

    - Pansiyondamısın lan?

    - Sen kimsin?

    - Beni gibtir et. Biz seni çok iyi tanıyoruz. Sen herkes gibi değilsin. Hayat sana herkese davrandığı gibi davranmıyacak davranmamalı

    - Ne diyosun sen. Mustafa nerde yanındamı?

    - Mustafa yanımızda. Durumuda iyi sayılır. Sana bağlı herşey. Şimdi derhal pansiyondan çık ve yolun karşısında duran siyah bmw'ye bin seni bize getirecekler. korkma sana birşey yapmayacağız.

    Dedi ve telefon kapandı. Bende heralde şaka yapıyorlar amk dedim. Pencereden baktım ve yolun karşısında bmw'yi gördüm. Şaka yapıyorlar kesin dedim ve gittim bmw'ye. Camlar filimliydi içerisi görünmüyordu açtım kapısını. takım elbiseli bir adam vardı şoför koltuğunda. içeri girer girmez neyin peşindesiniz lan siz diye bağırdım adama. Ama adamın suratında tek bir kas bile oynamadı. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Sorduğum hiçbir soruya cevap vermiyor benimle konuşmuyordu. Susup yolu izlemeye ve oraya vardığımda ne yapacağımı düşünmeye başladım.
    ···
  16. 16.
    0
    Yarım bırakmıycam panpa kısa zaten çok uzun bir hikaye değil. Ama oha dedirtecek kesinlikle
    ···
  17. 17.
    0
    Adam Kemer yolunda sağa doğru giren gibindirik bir yola saptı. En az yarım saat devam ettik o yolda. Yine adamla konuşmaya çalıştım ama cevap vermedi. Sonra bomboş arazinin kenarındaki bahçeli bir evin önünde durdu. Arabadan indi eleman. Bende indim. Takip et beni dedi. Adam öyle bir takip et dedi ki yürüyerek Güney Koreye gitse peşinden gidecektim. Çok etkileyici konuşmuştu.
    ···
  18. 18.
    0
    Evin kapısında bir adam beni bekliyormuş gibi bakıyordu. yanına yaklaştığımda cüzdanından bana kimliğini gösterdi. Milli istihbarat'tan bilmem ne bilmem ne dedi. Dondum kaldım ne oluyor lan dedim. Ben kim milli istihbarat kim dedim. Çevremde devlet memuru bile yokken şimdi milli istihbarattan bir adam karşımdaydı. Sanırım buraya kadarmış dedim kendi kendime
    ···
  19. 19.
    0
    Eve girdik ve içeriye adımımı atar atmaz suratıma sağlam bir yumruk indi. Ama bir dakika! Hatırladım. Evden kaçmama sebeb olan yumruk. Özlemiştim bu acıyı aslında. Bu babamdı. Kafamı kaldırdım ve evin içinde beyaz külotla gezen babam şimdi takım elbiseyle karşımdaydı. içerde 4 tane takım elbiseli adam 2'si silahlıydı. Şok üstüne şok geçiriyordum. Yinede babamı gördüğüm için birazda olsa rahatlamıştım.
    ···
  20. 20.
    0
    Öğrenmenin vaktı geldi dedi babam. Bağırmaya başladı bir anda
    - 'Sana para vermemem, ilgisiz olmam, lisedeyken kimsenin seninle konuşmaması, sevdiğin ve benim engel olamayıp çıktığın o kızın ölmesi ve hergün eve geldiğinde yüzüne inen yumrukların bir sebebi vardı. hepsinin bir sebebi vardı.'

    - Nasıl bir sebeb lan bu. Hayatımı gibtin sen benim diye bağırdım.

    - Sen normal değilsin ve normal olamazsın. Çünkü sen benim oğlumsun. Herkesin yaşadığı mutlu hayatı yaşayamazsın. Standartların içinde büyütemezdim seni. Her sabah uyandığında kahvaltını yapıp işe gidecek bir adam değilsin sen. Sen bu düzenin yıkıcısı olacaksın. Kitlelere sen yön vereceksin.

    - gibtirtme kitleleri. Ben kendime yön veremiyorum.

    -Bak lan bana. Ben babam dediğin adam aslında Milli istihbaratta çalışan derin devlet mensubu bir adamım. Seni zorluklara alıştırmam gerekiyordu. Çünkü gideceğin yolda yapacakların hiçbir zaman kolay olmayacak dedi ve uzun süren bir sessizlik oluştu
    ···