ofiste çok güzel kızlar var

ama hiç biri bana vermiyor lan. arkadaşlarıma da vermiyorlar. daha birileriyle öpüştüklerini bile duymadık amk. napıyolar acaba, yani ne düşünüyolar çok merak ediyorum. bütün gün mükemmel elbiseler, full makyaj, tırnak bakımı, gib kaldırıcı parfüm falan geziyolar ortalıkta. amaç ne o zaman? sakın bana kalkıp da "kadınlar kadınlar için giyinir erkekler için soyunur" klişesiyle gelmeyin ağzını burnunuzu kırarım valla.

çok dolusun yigenim. hele şu tüfengini boşaltta öyle gel.

ama yok yani, sistem böle oturmuş. korkarım böyle devam ederse bi 40-50 yıla folklorik kültür haline gelecek bu yaşam tarzı. sakın bizimle vakit geçirmeyin. sakın. çünkü hepimiz komik olmayan, kültürsüz, cahil, fakir binleriz ve tek amacımız sizi etherle bayıltıp dıbınızı zütünüzü gibip kameraya çekip "super turkish girl raped" ismiyle youporn'a koymak.

tek konuştuğu zaman klimaya müdahele etmek isteiği zaman ya da fotokopi makinesini gibtiği zaman. it gibi konuşuyor o zaman.

-pezkarcığımı klimayı biraz kapar mısın canım tam sırtıma vuruyor da??

ben vurucam senin sırtına amk. çıkarıcam malafatı ensene ensene vurucam. klimacı başın mıyım lan ben senin?

geçen gün ofiste petrovskorazumovskaya (niki gibtiğim muallaksi) ve yardirda gel mualla panpalarımla içmeye gittik. giderken de kızları falan da çağırdık. normal şartlarda kızlı erkekli 15 kişi olup mükemmel muhabbet edip iyi vakit geçirebilecektik. yaklaşık 8 kızı bizzat davet ettik ki bu kızlar hergün gördüğümüz bildiğimiz kızlar. sonuçta kaç kız geldi biliyo musunuz?

___________1__________

o da stajer kız geldi gele gele amk. biz zaten hepsinin gelmesini beklemiyorduk ama bu nedir ya? valla duyan da tecavüzden sabıkamız var sanacak. aslında fena insanlar değiliz gerçekten ama derdimizi anlatamıyoruz ki. kızcağız geldi ve masayı görünce şok oldu, üniversite ortdıbına giricem sanarken birden şen kardeşler kıraathanesine girmiş gibi oldu. nitekim bi tane kola söyledi iki fırt aldı gibtirdi gitti. mantıken.

zor olsa gerek, sabah nerden baksan 6 da kalkıyolardır 8 buçukta işe yetişebilmek için. akşama kadar çalış. sonra da gibtir ol eve git yat. ulan manyaklar düzenlemediğimiz eğlence kalmadı. birinde de gelin için be amk.

ne asmalimesciti kaldı ne bebek'i kaldı ebemiz gibildi sizlerle alkollü müzikli ortamlara giricez diye ama yeminle sanki aranızda bağlılık ve bekaret yemini etmiş gibi aptal aptal oturuyosunuz sürekli. ulan insan biraz rahat bırakır kendini arkadaş ya.

gitti mi en aşağı lebi derya ister bu sultanlar. bütün istanbul dıbının altında olacak da oradan şehre hükmedecek sanki. aslında olan şey de bu bir bakıma. mübaraek am değil kaşıkçı elması.

hasta bir zihniyet bu, çok hasta. ne bileyim galiba hepsi 7 kuşaktan kont ve düşeslerin çocuğu. babaları her pazar galata kulesini kapattırmış sanki.

illa diken üstünde olacaksın illa. yerken, içerken, konuşurken, giyinirken..

ayakkabıların prada mı diye bi soru sordu geçen bi kız bana.

mesela iki tane kız var. ikisi de birbirinden güzel, harbiden. inanılmaz bacakları var bu hatunların. ikisi de manyak manyak desenli attırmalık çoraplar giyiyo paso. napıyolar biliyo musunuz? çorapları değişe değişe giyiyolar. mesela pazartesi biri giyiyo salı aynı çorabı diğer giyiyo.

kızım siz manyak mısınız ya? beynimizi mi akıtacaksınız durduk yere? nasıl bir nispettir bu? eskiden "göster ama elletme" vardı. artık "göster ve imrendir huur çocuğunu ki hayatından bezsin amk bini" var. yazık değil mi lan bize? o bacakları okşatmayacaksan o desenli çoraplara dünyanın parasını bayılmanın ne manası var ki?

ama işte afterwork party olunca elleri mahkum alıyolar. çünkü tam emin olamıyolar belki zengin biniyizdir diye.

alıyoruz kankalarımla birer votka limon dağılıyoruz mekanın ücra köşelerine.

bu kadar.

sonra whatsapp'ten mesaj "kanka benim çakmak sende mi kalmış ya?"

hee bende kalmış bekir dıbına koycam senin de çakmağının da. ulan orda bi dans mans etmeye gülümsemeye çalışıyorum hala daha neyin peşindesin arkadaş ya.

işin kötüsü de ne biliyor musunuz panpalar? bu hanım kızlarımız bir gibten bihaber yaşamaktadırlar. mesela sen, ben gibi insanlar ne yapar? şöyle bilgisayar başına geçti mi inci/ekşi/facebook/twitter/radikal/milliyet/youjizz ne varsa bir tararsın değil mi? böylece ne oluyo ne bitiyo kim kimi gibiyor bilirsin. ama bu güzel, bu fıstık vücutlu 7/24 müsli ile beslenen fidan gibi yengelerin bir gibten haberi de yok. bak baştan sayıyorum ablacım;

1) ofiste kimseyle muhattap olmuyorsun,
2) dışarıda kimseyle muhattap olmuyorsun,
3) dünya yıkılsa haberin yok amk,

peki ablacım sen ne gibime yaşıyorsun?

hayır ben arkadaşlarımı, kardeşlerimi çok seviyorum. valla çok seviyorum, hayatımın sonuna kadar da onlarla takılıp içip taşak muhabbeti yapmaya razıyım. ama sıkıldım amk! valla sıkıldım yeter daaa.. arayan listesine bak yeminle sayıyorum;
1) bekir
2) semih
3) ali kemal
4) murat

bu ne lan bu ne amk? hayat mı lan bu?

akşam bara gitsen yemeğe de gitsen mutlaka en pahalı yere gitmek zaten allahın emri. yani burada işi direkt olarak paraya bağlamak istemiyorum, gerçekten. çünkü asıl sıkıntı parada değil güzel panpalarım asıl sorun zihniyette. kasıntı zihniyeti hakim ortalığa. şimdi düşünün ki kalkıp ortalama bir yere gidip otursanız yeseniz içseniz eğlenirsiniz değil mi? gerilmezsiniz, etraftaki tiplerden rahatsız olmazsınız, çünkü aşağı yukarı herkes sizin gibidir. ama bu ofis kızlarının derdi başka amk. nere gidelim derse bil ki kol gibi girecek züte. çünkü normal insanlar gibi gidip taksimde bir yere oturamazsınız. taksim ne ya amın evladı diye bakar sana.

ne bileyim biraz keyfine bakar, eğlenmeye bakar. baktıkları tek şey o hatun ne giymiş bu hatun ne yemiş. amk az sus da votka iç bak dünya para verdik açtırdık o şişeyi değil mi amk? bize de yazık ya. çaba veriyoruz sabah akşam biraz emeğe saygı olur insanda.

bu beyaz pantolon meselesine değinmezsem olmaz. bu meredi kim ne zaman hangi kafayla bulmuş bilmiyorum. şimdi diyeceksiniz ki "ne güzel işte lan karıların zütlere bakıyoruz mis gibi."

hayır benim cengaver panpalarım hayır. güzel değil bu durum. hiç güzel değil. bakın özendirmekle küstürmek arasında bir çizgi var. şimdi diyelim ki hatun kişisi tatlı bir elbise giymiş gelmiş. özeniriz ona, bizim olsun isteriz bizimle vakit geçirsin isteriz. ama bir de beyaz pantolonu düşün abi, resmen "al amk fakiri al işte al bembeyaz pantolon yusyuvarlak kalçamı gör ama elin gibinden başka yere gitmesin" demektir.

bazen diyorum ki bu beyaz pantolon hikayesi kapital kuvvetlerinin başının altından çıkmış olabilir. çalışanlar sürekli olarak beyaz pantolonun inanılmaz ereksiyon kuvvetine kapılarak 31 çeksinler ki onlara verdiğimiz gibim kadar maaş ve eşşek kadar işe isyan etmesinler. enerjileri akıp gitsin, mal gibi sussunlar.

vermesi derken, dıbını vermesi çok ekstrem zaten. öyle bi dünya yok yani. dışarı çıkıp içip gidip sevişip ertesi sabah uyanıp, dün gece nasıl bir hata yaptık biz aman allahım falan diyebileceğin bir senaryo yok. ama arkadaş en ufak bir pozitif geribildirimde bulunur insan ya.

hayır madem vermicen hiç bi şekilde, neden öyle giyiniyorsun da beni sabah sabah azdırıyosun gidip 31 mi çekeyim şimdi ben tuvalette ne yapayım yani. espri yaparız gülmezsin, ciddi konuşuruz sıkılırsın. napıcamızı şaşırdık ulan.

iş kitlediler şimdilik isyanıma burada ara veriyorum ama geri gelicem. insan haklarına aykırı muamele görüyoruz resmen.

beyaz dar pantolon, topuklu siyah ucu açık ayakkabı, firençli tırnaklar fırlamış, üstte mavi askılı bi bluz.

benim bu kombinasyon için adam öldürecek tanıdıklarım var lan! yani bu kadar güzel olmasan da olur ama çok güzelsin. her gördüğümde içimden "beyler :(" diyorum.

yanına gidiyorum, usb içerisinde çalışmalarım var. excel dosyaları falan var. onları vericem, ne yaptığımı anlatıp masama dönücem. yaptıklarıma bak;

1) tuvalete git, işe sıç. kızın yanında sıkışıp yanından erken ayrılmayayım diye.

2) elini bileklerine kadar yıka. sıçtın sonuçta amk. koku falan giderse yarra yeruk.

3) gömleğe ince ayar ver; pantolonun içinde ne emekli albaylar gibi dursun ne de lise 2 ergeni gibi dışarı fırlasın.

4) kravata ince ayar ver; ne şakirt gibi boğazı darlasın ne de umursamaz rockçı gibi göğsüne düşsün.

5) dişleri kompile kontrol et; öğle yemeğinden biber maydonoz falan kaldıysa nası olur düşünsene amk.

6) serçe parmakla kulakları kontrol et. akar makar amk rezalete bak. kusar valla karı.

7) nefesi kontrol et. muhtemelen yarak gibi kokuyo ve sakız da yok. ne sakızı amk kutusu 2.5 lira. o zaman koşa koşa kahve al. en azından ayak uydur ortak kokuya.

8) son bi kere aynada kendi gözlerinin içine bak, "başarabilirsin dostum!" de.

9) usb'ye bak. içinde gibim sokum dizi mizi kalmış olmasın rezil olmayalım.

10) kızın yanına git.

ben halı gibiyorum. stress yok, bugün güzel giyinmişsin, terlisin, yakışıklısın derdi yok.
halı ulan bu. tripte atmaz. bence herkes halı gibmeli

peki sonra?

sonrası belli kız bişey demeden usb'yi alır. buyu gel otur falan demeden açar usb'yi. sorar;

"hangileri?"

ananın amı hepsi işte hepsi. bir yıldır ne zaman arasından seçtirdim sana da şimdi hangileri diyosun?

"şunları bunları yaptın mı?"

yaptım amk yaptım merak etme.

"tamam sağ ol ben bakarım bunlara."

ben de bakıyorum zate. koca gün bakıyorum o beyaz pantolondan fırlamak üzere olan züte. yok böyle bir şey arkadaş. imana gelir insan bi görse.