-
1.
+3griydi falan eskiden sapsarı olmuş heryer fotograf
neyse
ofis fantezimi depreştridin,
benim arkadaş izmirde ofiste çalışıyo kızlarla buluştuk onn işi daha devam ediyodu yukarda işi pişirdiler kesin ben altta diğer kızla onları beklerken , anlatmıyo utanıyo o günler geldi aklıma senin hikayeden
gerçi akşam toplu indirim yaptık yine ama ofis hep bi uktedir içimde keşke aşağıda beklemeseydim benim kız o kadar dedi çok geciktiler diye de işi pişiriyosa acele ettirmeyelim diye çıkartmadıydım yukarı -
-
1.
+2sen de benım gıbı eskılerdensın galıba panpaç grı sade tasarım eskıydı bu yenısıç serkan para kazanmak ıcın bıraz degıstırdı sozluk tasarımını
-
-
1.
0o serkana birisi de desin ki;
çıktın incir ağacına
yedin hdıbını mdıbını...
-
1.
-
1.
-
2.
+3hmmm zaman çizelgesi.. evet ?
-
3.
+3part 3
bir gün(dönüm noktası) kahve molasında bahçede tek başıma takılıyordum. normalde sürekli arkadaşlarla inerdik bahçeye. çay kahve alıp demlenir sohbet ederdik. sonra ofise çıkar işimize devam ederdik. bu sefer ben aşağıya inerken onlar çıkıyordu. aşağıda tek başıma çay sigaraya başladım.
derken stajyeri de bahçede gördüm. içimden inş bana doğru gelir birlikte iki laf ederiz diye geçirdim. çünkü ofiste herkes iç içe olduğundan kızla iş dışında hiçbir sohbet edemiyorduk. yanlış anlayacaklarından da korkuyordum. derken istediğim gibi kız yanıma doğru yaklaştı ve oturduğum yere geldi.
selamlaştıktan sonra sigara ikram ettim. sigara kullanmıyormuş. iyi dedim sohbete başladık. nerede oturduğundan, derslerinden, okuduğu okuldaki ortamından, yaşadığı şehirden vs. baya muhabbet ettik. kızı sevmeye başladım. zaten alımlı hanım hanımcık bir kızdı. sevgilim olmasa bu karıya yürürdüm diye içimden geçirdim. salak olmasının dışında bir kusuru yoktu. -
4.
+2part 4
kızla bu sıcak sohbetten sonra birbirimize baya alıştık. yanıma daha sık gelip gitmeye başlamıştı. kızın bana alıştığını fark ettim. bana karşı diğerlerine olduğundan çok ama çok daha rahat ve sevecendi. bu durum beynimde şimşeklerin çakmasına neden oluyordu. ama bir yandan da ofis ortamında çok resmi takılmak zorundaydık, iş dışında sohbet pek fazla edemiyorduk.
bir gün ben bilerek ve isteyerek mola zamanında herkesin aşağıya indiği vakitte değil, herkesin yukarıya çıktığı vakitte çıktım molaya. bilerek kızın önünden geçip beni görmesini, aşağıya indiğimi fark etmesini sağladım. sonra aşağı inip sigaramı yaktım. eğer gelirse sırf benim için gelmiş olacaktı. öyle de oldu. birkaç dakika sonra kız da yanıma geldi. bahçede yine yalnızdık. konuşmaya başladık. konuştukça anladım ki bu kızda bana karşı bişeyler var. sorduğum kişisel sorulara çok heyecanlı bir şekilde cevap veriyordu. kendinden bahsetmeye kendine dair olumlu özellikleri bana anlatmaya çabalıyor gibiydi. bense kıza çok fazla yaklaşmadım ama onun heyecanına da engel olmadım, hep muhabbet açtım.
bu mola sonunda artık anladım ki bu kız bana karşı boş değil. benden hoşlanıyordu. bense sevgilimi çok seviyordum. bu kız için ilişkimi riske atamazdım. ama içimde biryerlerde pusuda bekleyen bin kişiliğim kızla samimiyeti ilerletmemi tavsiye ediyordu. ondan faydalanmamı öğütlüyordu. -
5.
+2bu mına kodumun sözlüğüne nolmuş rengarenk emenike.
devam et stajyer gibici dinliyoruz -
6.
+2kız verdiğim görevleri yerine getirmeye çalışıyor ama sık sık yanıma gelip nasıl yapacağını soruyordu. bu durum canımı sıkmaya başlamıştı. işimden oluyordum. kız biraz salakçaydı anladığım kadarıyla. bir dediğimi bir daha unutmayacak biri değildi, sürekli aynı şeyleri soruyordu.
ilk başlarda yanıma gelip bir şey soruyor ve gidiyordu. daha sonraları yanıma sandalye çekip uzun uzun sorular sorup cevabını alıp öyle gitmeye başladı. yani benle geçirdiği zamanlar gittikçe artıyordu. ben başta sıkılmama rağmen belli etmemiştim, belki de bundan cesaret alarak daha çok soru sormaya başlamıştı. -
7.
+2Bu karılar nerde niye ben görmüyorum
-
8.
+3 -1Herkes de birini gibiyor hollanda da mi yaşıyorsunuz kardeşim
-
-
1.
+3ne gibişler dönüyor memlekette kimse tahmin edemez kardeşim
-
2.
0Annesini stajyer sanmış
-
1.
-
9.
+1part 21
içimden çok şükür dedim. temizlikçiye iyi akşamlar diyip şirketten çıktım. eve gider gitmez kızla mesajlaşmaya başladık. çok korkmuştu. eğer yakalansa hiçbirşey diyemeyeceğini, temizlikçi abinin durumu anlayacağını ve diğer çalışanlara bunu anlatacağını söyledi. kıza hak verdim. gibimin doğrultusuna göre hareket edip hem onu hem kendimi tehlikeye atmıştım. kız babasının da kendisine geç kaldığı için kızdığını söyledi. topu topu bir saat bilemedin iki saat geç gittin ne var bunda dedim. demekki kız gerçekten aile kızı. ailesi de bu tip şeylerde katı. kızın korkusunu geçtikten ve onu teselli ettikten sonra kaldığımız yerden şehvete devam ettik. çok zevk aldığını hiçbir erkekte böylesine bir deneyim yaşamadığını çok heyecanlandığını yazdı.
bu muhabbetlerden sonra kıza evime gelebileceğini daha rahat olabileceğimizi tekrar söyledim. ama nedendir bilmiyorum kız bir türlü eve gelmeye yanaşmıyordu. sonra ağzından baklayı çıkardı. "ben bakireyim gelemem" dedi. demekki kız bakreydi ve evde onla tek başıma kalınca bekaretini bozacağımdan korkuyordu. o kadar ileri gitmeyiz diyip kızı ikna çabalarına giriştim. ama kız kesinlikle nuh diyor peygamber demiyordu. en sonunda "peki tamam bana güvenmiyorsan sen bilirsin" diyip trip bile attım. kız tribime karşılık "bana sana güveniyorum seni çok istiyorum ama olmaz yapamayız" dedi. böylece kızı eve atma hayallerim suya düşüyordu. gece muhabbeti bu şekilde bitirdik. hayal kırıklığıyla yatağıma yattım. -
10.
+1part 25Tümünü Göster
akşam vakti geldi çattı. mesai bitti. kız yazdığım gibi çıkıyormuş gibi yapıp lavoboya girdi. ben ofiste mesaiye kalacağımı söyleyip herkesin çıkmasını beklemeye başladım. herkes tek tek çıktı. derken bir tane mal arkadaş oturuyor hala. yanına gidip "çıkmıyon mu panpa" tarzında çaktırmadan kalıp kalmayacağını sordum. "yok valla biraz kalmam gerek şunu yarın sabaha teslim etmem gerekiyor". senin yaptığın yapacağın işi gibiyim diye içimden okkalı bir küfür edip yerime geçtim. lanetini gibiyim çocuk ofiste mesaiye kalacağı tuttu. o kalkmadan biz toplantı odasına geçemeyiz zira toplantı odası ofisin karşısında ve giren çıkan ofisten fark ediliyor.
bekleyecektim yapacak birşey yoktu. ama kız nerede bekleyecekti? onu kimse görmemeliydi. ona bekleyeceği bir yer bulmalıydım. tek uygun yer yan departmanın arka kısmı. yani geçen temizlikçilerin bizi az kalsın basacağı yer.
hemen o bölüme doğru gittim. kimse var mı diye kontrol edecektim. içeri girdim kimse yoktu. ama bizim departmandaki lavuk buraya girebilirdi. bu ofiste de işi olabilirdi. riskliydi ama kız da artık lavaboda daha fazla saklanamazdı. kıza yazdım. çıkıp arka kısma geçmesini söyledim. bizim departmanda mesaiye kalan birinin daha olduğunu söyledim. yine telaş yaptı ve korkmaya başladı. onu sakinleştirdim dediklerimi yaptırdım. ben ofiste yerime geçtiğimde o da yan departmanda arka bölüme geçip saklanmıştı. yine masada oturmasını, eğer biri gelirse çalışıyormuş gibi yapmasını söyledim.
ben artık lavuğun ofisi terk etmesini bekliyordum. amk dallamasına çok kızmıştım. tüm planı berbat etmek üzereydi. ayrıca yan tarafa geçerse kızı görme ihtimali de vardı. bir yandan da korkuyordum. derken lavuk ayaklandı. aha dedim gidiyor yaşadık. ama sevincim kursağımda kaldı. eline işle ilgili bişeyler alıp çıktı. belli ki yan departmana gidiyordu. hemen kıza yazdım. "senin tarafına doğru geliyor içeri girerse çaktırma çalışıyormuş gibi yap". kız yazdığımı okudu sanırım cevap yazamadan lavuk oraya girdi. allahım inş arka bölüme geçmez kızı hiç görmez diye dua ettim. kızı görürse bizden şüphelenmesi kesindi. çünkü sık sık mesaiye kalmayan ben o gün mesaiye kalıyorum ve ne tesadüf ki benim stajyer de yan departmandaki o kuytu yerde bekliyor. yusuf yusuf olmuştum.
birkaç dakika sonra kız yazdı. lavuk eleman ön bölümde birşeylerle uğraşıyormuş arka bölüme girmemiş ve kızı fark etmemiş. kız baya korkmuştu. onu teselli ettim cesaret verdim. "seni görse bile ne olacak çalışıyorum diyeceksin bu kadar basit" dedim. kız tamam dedi daha fazla yazamadı.
15 dakika kadar sonra kız yazdı. "aşkım beni gördü :(". işte sıçtık dedim. acaba kızı görünce ne düşündü. kız bir açık verdi mi diye içimden geçirdim. kıza ne konuştuklarını sordum. "aaa stajyer sen burda mıydın" demiş. kız da "evet x bey burda birşeyle uğraşıyordum gitmedim. birazdan çıkıcam." demiş. allahtan pek faso vermemiş. "iyi demişsin canım" dedim. kızı tekrar rahatlattım. "şimdi çantanı topla sanki şirketten çıkıyormuş gibi iyi akşamlar dile ve çıkışa doğru yönel" dedim. çıkar gibi yap tekrar lavaboya gir bekle. tamam dedi.
5 dakika sonra yazdı. "tekrar lavabodayım... ". lavabo uzun süreli beklemek için uygun bir yer değildi ama mesai biteli neredeyse bir buçuk saat olmuştu. artık bu lavuk yavaştan gider diye düşündüm. biraz sonra tekrar ofise geldi. yanıma gelip bikaç muhabbet açtı. stajyerin burda olduğundan bahsedecek mi acaba diye içimden geçirdim. bu konudan bahsederse habersizmişim gibi davranacaktım. ama hiç o konuya girmedi. fakat adım gibi eminim benden şüphelendi. -
11.
+1part 13
bana baktı utangaç bir şekilde başını öne eğdi. yürümeye devam ettik. elimi daha da sıkı tutmaya başladı. ben elini bıraktım elimi beline sardım öyle yürümeye başladım. bu ikimiz içinde duygusal bir yakınlaşmadan çok cinsel bir yakınlaşmaydı. bunu ikimiz de biliyorduk. kız bana benden daha fazla sokuluyordu. yürürken o kadar yakındık ki bacakları bacaklarıma sürte sürte yürüyorduk. az ilerde bir parkta oturduk. sarıldım ona o da bana iyice sokuldu. çok fazla konuşmuyorduk artık. sanki ikimiz de birbirimizi istiyormuşçasına birbirimize dokunuyorduk.
artık zamanı geldi bu işin diye içimden geçirdim. bu kızı eve zütürmeyi kafama koydum. buradan sonra nereye gitmek istediğini sordum. fark etmez dedi. konuya direk daldım. istersen bende film izleyelim. imalı bir şekilde gülümsedi. niyetimi anlamıştı. olmaz dedi evine gelemem. hiç ısrar etmeden o zaman şuraya gidelim dışarda takılmaya devam edelim dedim. tamam dedi. oraya doğru yola koyulduk. ilk denememde evi kabul etmedi. neden kabul etmediğini anlamadım. halbuki onun da beni istediğini çok iyi biliyordum. bugünlük çok fazla kasmamam gerektiğini düşündüm, çok üstünde durmadım. günün sonunda onu eve bırakırken çok ateşli bir şekilde yanağıma öpücük kondurdu ve hızlı bir şekilde evinin yolunu tuttu. ailesiyle yaşayan bir aile kızıydı aslında. belki de bakire olduğundan korktu ve evime gelmeyi reddetti. kafamdan farklı ihtimaller geçirerek eve döndüm. döndükten sonra mesajlaştık, samimi mesajlarına devam etti. -
12.
+1part 12
bu kızın benden hoşlanması ve sevgilim olmasına rağmen ısrarla devam etmesi bende artık şehvet hisleri uyandırıyordu. kızın hal ve hareketlerinde de bu şehvetin olduğunu gözlemleyebiliyordum. aşk ayağı olmadı ciks ayağı olsun istiyorduk ikimizde. sevgili olamasak da beraber takılırız yiyişiriz sevişiriz diye düşünüyorduk ikimizde. bunu gerçekten hissettim. o gün kızın telefonunu da aldım. akşdıbına whatsapptan haftasonu randevusuna tamam dedim. beraber gidelim vakit geçirelim dedim. çok sevindi.
haftasonu geldiğinde dediği yere gittik. önce bir dondurmacıda oturup dondurma yedik. yerken bir yandan da sohbet ediyorduk. kendinden çok bahsediyordu. belli ki beni etkileme derdindeydi, ama hiç gerek yoktu benim niyetim belliydi. bu niyetimi ona artık daha fazla hissettirmeliyim diye düşündüm. sevgilimden konu açılınca onu kesinlikle bırakmayacağımı onu çok sevdiğimi açık ve net söyledim. ama senden de elektrik almadım değil dedim. sen gerçekten hoşuma gidiyorsun diye ekledim. o da bu durumu kabullenmiş gibiydi. sevgili olamayacağımızı ama bu şekilde takılabileceğimizi anladı sanırım. o yönde konuşmaya başladı. dondurmacıdan sonra dışarı çıktık ve yürümeye başladık. yolda yürürken iyice yakınlaştık. bikaç kere elimi beline attım kısa süreliğine. bu şekilde yakınlaşmalar çok hoşuna gidiyordu ve bunu belli ediyordu. bir süre sonra kızın elini tuttum. -
13.
+1part 11
senin gibi güzel bir kızın benden hoşlanması beni çok mutlu etti gerçekten ama biliyorsun benim bir sevgilim var dedim. gayet olgun takılıyordum. nede olsa ben tecrübeli bir çalışan o ise bir stajyerdi. ona bu işin olamayacağını onu kırmadan anlattım. ama kızın içinde bir ümit de bırakmayı ihmal etmedim. böylece samimiyeti kaybetmeyecek ciks hayallerimi söndürmeyecektim. kız verdiğim destekten dolayı teşekkür etti, onun hislerini anlayışla karşıladığım için falan teşekkür etti. ama o da bu işin peşini bırakmayacaktı belliydi.
ertesi gün sabah molasında yine aynı taktiği uygulayarak aşağıya indim. peşimden yine geldi. konuşmaya başladık. ben sanki sevgiliymişiz ama kimseye çaktırmamamız gerekiyormuş gibi konuşuyordum. kız da moda girmişti. çok mutluydu. sana hislerimi açıkladım çok rahatladım dedi. ben de eğer sevgilim olmasaydı seninle kesinlikle birşeyler yaşardık dedim. artık muhabbetimiz hep bu konu üzerineydi. sabah molasında bunları konuştuk gayet mutlu bir şekilde yukarıya çıktık. öğleden sonraki molada ise daha da ileriye gittik. sevgilimi terk edip edemeyeceğimi bana sordu. işi bu aşamaya getirdi. ben de böyle birşeyin olamayacağını açıkça söyledim. buna rağmen aynı tempoda devam ettik. birgün dışarda buluşup buluşamayacağımı sordu. ben olabileceğini ama söz veremeyeceğimi söyledim. sonuçta gören duyan olur amk dışarda onunla gezmek risk. sadece arkadaşça buluşmaktan, gezmekten vs. bahsetti. haftasonu için bir yer söyledi. oraya gidelim dedi. müsait olursan gelmek istersen yarına kadar söyle dedi. tamam dedim. -
14.
+1part 22
ertesi gün ben kıza çok fazla yavşamadım, hiç mesaj yazmadım. kız da aynı şekilde biraz uzak durdu benden. birkaç gün bu şekilde geçti. o hafta da bitmiş oldu. haftasonu için güya plan yapıp buluşacaktık ama bu soğukluk sonrası o da gerçekleşmedi.
ve artık kızın son haftasına girdik. pazartesi günüydü. kız geldiğinde az biraz muhabbet ettik. haftasonu ne yaptığını sordum anlattı. yine şehvetli bakışlar atıyordu. muhabbetten sonra işime döndüm. kız gözden kayboldu. bir süre sonra mesaj attı, beni aşağıda bahçede beklediğini yazmış. mola zamanına daha vardı. şimdi aşağıya inmem zordu. cevap olarak moladan sonra her zamanki saatte inebileceğimi yazdım. tamam dedi. ne konuşacağını merak ediyordum. sanki bişeyler söylemek istiyor da söyleyemiyor gibiydi.
mola zamanı geldi çattı. herkes moladan döndükten sonra indim. bahçede bir köşede oturuyordu. yanına gittim. naber nasılsın faslından sonra konuşmaya başladı. "ben seni istiyorum" dedi. yüzüne boş boş baktım. ne anlama geldiğini anlamaya çalıştım. "senin olmak istiyorum ne pahasına olursa olsun." dedi. "benimle ilişkiye girmekten mi bahsediyorsun" dedim. evet dedi. "senin olmayı sana teslim olmayı istiyorum. herşeyimi sana vermeyi istiyorum" dedi. kız konuştukça ben azıyordum. resmen benimle gibişmek istiyordu ve bekaretini de verecekti. ama bu benim için tehlikeliydi. kızın bekaretini bozmam kızın bana duygusal olarak da bağlanması ve başıma bela olması sonucunu doğurabilirdi. kızla sevişebilirdim ama bekaretini bozmam diye içimden geçirdim. ona birşey demedim. sadece "ben de seni istiyorum" dedim. ama sevgilimle ayrılamayacağımı, böyle bir umudu varsa bilmesini istedim. kıza onunla sadece sevişeceğimi duygusal bir ilişki yaşamayacağımı bir kez daha belirttim. biraz daha konuştuktan sonra akşam bana gelmesini söyledim. tamam dedi. "bu akşam sana teslim olacağım, seni çok istiyorum, herşeyi göze aldım" dedi. tekrar ofise döndük. -
15.
+1part 23Tümünü Göster
artık akşamı bekliyordum. bugün akşam olmaz vakit geçmez dedim içimden. içim içimi kemiriyordu. akşama gibiş vardı. bu ateş parçası kızla bu akşam sevişecektik. akşamki akışı planlıyordum bir taraftan da. ilk önce yemek yeriz. sonra bişeyler içeriz. romantik bir müzik eşliğinden öpüşmeye başlarız, vs... öğlen yemekten sonra tekrar masama döndüm. iş falan yapamıyordum aklım sadece stajyerdeydi. başka birşey düşünemiyordum. derken telefonum çaldı. arayan annemdi. hayırdır diyip telefonu açtım. "oğlum bu akşam babanla sana gelicez haberin olsun" dedi. içimden hayır olamaz dedim. bu akşam olamaz gelmeyin dedim içimden. tabiki gelmeyin diyemezdim ama işi yokuşa sürdüm. "anne akşam mesaiye kalıcam ben çok geç gelirim bugün teyzemde kalın isterseniz yarın gelin." dedim. annem oralı olmadı kaçta eve geleceğimi sordu ve tamam biz de o zaman geliriz zaten dedi. anlaşılan akşamki plan suya düştü. bu arada ailem benden uzakta oturuyor. bana yakın oturan teyzem var. teyzeme gelmişler sabahtan. akşam işten gelince de bana geçecekler ve ben de kalacaklar. artık kaç gün kalırlar o da belli değil. şansımı gibiyim dedim.
tam bir hayal kırıklığı. başka bir yol bulmalıyım diye kafa yormaya başladım ama bişey bulamadım. elimden bir şey gelmiyordu. bu işi ertelemekten başka çare yok gibiydi. kıza bunu nasıl söyleyeceğimi düşünmeye başladım. yanlış anlayabilir ve bir daha bu fırsatı bana vermeyebilirdi. öğleden sonraki molaya kadar bişeyler düşüneyim bişey çıkmazsa molada kıza söylerim dedim kendi kendime. sürekli şansıma lanet edip duruyordum. yine beyin iptal olmuştu hiçbir iş yapamıyordum. mola zamanı geldi çattı. aşağı indim. biraz sonra yanıma geldi.
heyecanı yüzünden okunuyordu. çok arzulu ve heyecanlı bakıyordu. benim telaşımı fark etti. "bişey mi var aşkım" dedi. evet dedim. " aşkım çok şanssızım ben böyle şans görmedim" dedim. iyice merak etti ne olduğunu sordu. durumu anlattım. bu akşam birlikte olamıycaz dedim. kız üzüldü, bozuldu. bunun gerçekten şanssızlık olduğunu benimle bir ilgilisinin olmadığını benim hala onu istediğimi anlattım. bana vermekten vazgeçmesin diye herşeyi dedim. kız "tamam yapacak bişey yok canım, erteleyelim bunu" dedi. biraz daha sohbetten sonra yukarı çıktık.
yukarı çıktık, masama oturur oturmaz aklıma bir fikir geldi. neden geçenki gibi akşam ofiste kalmıyoruz? madem kız bu kadar istekli ve vermeye hazır akşam mesaiye kalmayı da göze alır diye düşündüm. ama yan departmanın arka tarafı bu iş için pek uygun değil gibi. hem bir kere yakalanma tehlikesi atlattık orda. bu işi orda yapamazdık. başka bir yer bulmalıydım. aklıma en alt kattaki depo bölümü geldi. orada yere sarılı kartonlar vs var ve rahat bir ortam. akşam kimsenin uğraması da düşük ihtimal. ama orada kameralar var olmaz dedim ve depoyu eledim. sonra aklıma toplantı odası geldi. toplantı odası hemen karşımızda ayrı küçük bir oda. penceresi yok sadece kapısı var ve kilitlenebiliyor. ama anahtarı nereden bulacağım diye düşündüm. kontrol etmek amacıyla toplantı odasına girdim. içeri baktım, tam istediğim bir ortam var. kapı köşede kalıyor ve dışarıdan içerisi gözükmüyor. yani kapının önünden bile içerisini göremezler. ama içeri girerlerse saklanacak yerimiz yok. dolayısıyla içeri kesinlikle girememeleri lazım yani anahtarı bulup toplantı odasını kilitlemem gerek. -
16.
+1part 24
hemen anahtarı aramaya koyuldum. bazen anahtar kapının üstünde olur ama bugün anahtar yoktu. anahtarı kim ne yapar diye düşündüm. temizlikçilerde olabilirdi. gidip onlardan anahtarı istemeyemezdim. ya onlarda değilse başka bir yerdeyse diye düşündüm. aklıma toplantı odasındaki dolaplar geldi. hepsine tek tek bakmaya başladım ve bingo! en alttaki çekmecede anahtarlar buldum. hemen kapıya denedim ve evet anahtarlar buranındı! iki tane anahtar aynı anahtarlıktaydı. birini çıkardım kapı açık vaziyetteyken kilidini içeriden çevirdim. diğeriyle dışarıdan açmaya çalıştım anahtar dönmedi. bu iş tamam dedim, içeriden kilitleyince dışarıdan birisi gelse ve anahtarı olsa bile açamaz. içeriyi de göremez. ortam çok uygun dedim kendi kendime. anahtarları cebime atıp mutlu bir şekilde yerime geçtim.
yerime geçer geçmez kıza yazdım. "akşam mesaiye kal benimle... " kız önce ıh pıh etti. "olmaz korkuyorum geçen yakalanacaktık neredeyse" dedi. bu sefer orada kalmayacağız dedim. nasıl olacağını sordu. planımı anlattım. herkes çıktığında o yine lavaboya girecek ben de mesaiye kalıyorum ayağına herkesin çıkmasını bekleyecektim. herkes çıkınca ben kızı toplantı odasına çağıracaktım. odaya girip kendimizi içeriye kilitleyecektik. sonra ver çoşkuyu...
kız tamam dedi. onun da ateşi yükselmiş olmalıydı. bunun tehlikesini bilmekle birlikte fazla diretmeden kabul etti. benim de yannan tekrar havaya girdi. fantazileri kafamda canlandırıyordum. bir yandan da kızı bozduğumda akacak kanı düşünmeye başladım amk. bunu da hesap etmeliydim sonuçta toplantı odasını batıramazdım. tuvaletteki dolapta tomar tomar kağıt havlular bulunuyor. onlardan birini alırım bir şekilde temizlerim diye düşündüm. nasıl birşeyle karşılaşacağımı da tahmin edemiyordum zira daha önce hiç kız bozmadım. prezervatif kullanmadan hallederim. içine boşalmadan çıkarırım diye düşünüyordum. her ihtimale karşı eczaneye inip bir kutu prezervatif alsam mı diye tereddüt ettim. sonra vazgeçtim. -
17.
+1yarım saat sonra eleman toparlanmaya başladı. "ben çıkıyorum sen kalıyor musun?" dedi. 10 dakka daha kalacağımı söyledim. eleman sonunda ve nihayet gibtirip gitti. gittiğinden emin olmak için arkasından ben de çıkışa doğru yürüdüm etrafı kolaçan ettim. kıza tekrar yazdım. "eleman gitti. sen lavobodan sessizce çık toplantı odasına gir ışığı sakın yakma. eğer biri seni görürse yukarıda bişey unuttuğunu söyle alıp hemen çıkacağını söyle." dedim.Tümünü Göster
o andan sonra artık başka bir aksiliği kaldıramazdım. allahtan başka birine yakalanmadan kız toplantı odasına girdi. ofisten kızın girdiğini fark ettim. ben de etrafı son bir defa kolaçan edip toplantı odasına doğru yürüdüm. kapıyı sessizce açtım, içeri girdim. hemen anahtarla kapıyı kilitledim ve kıza doğru yöneldim. içerisi karanlık olduğundan ilk etapta kızı fark edemedim seslenmek zorunda kaldım: "burda mısın aşkım." "burdayım canım."
sonunda işte yalnız kalmıştık. artık arzularımızı gidermek için ortamımız hazırdı. bilmeden de olsa çok güzel bir ortam seçmiş olmuşuz. çünkü hafif karanlıkta küçük bir odada başbaşaydık. odada masa ve sandalyeler var. masa büyük olduğundan üstüne uzanıp çeşitli pozisyonları deneyebilirdik. kıza doğru yaklaştım ve sarıldım. çok korktuğunu ama artık bu dakikadan sonra hiçbirşeyi umursamayacağını söyledi. birbirimize sevgi sözcükleri söyledikten sonra kızın dudaklarına yapıştım ve sevişmeye start verdim...
kızı masa doğru ittim. masaya dayayıp öpmeye başladım. ateşli bir şekilde öpüşüyorduk. artık o kadar öpüştük ki yorulduğumu fark ettim. o kadar kendimizden geçmişiz, nefessiz kaldık neredeyse. arada boynuna dalıyor, boyununu ve kulak arkasını emiyordum. kız havalarda uçuyor inliyordu. üstündekini çıkarmak için hamle yaptım. kendisi bana bırakmadan seri bir hareketle üstündekini çıkarttı. altında atletimsi bişey vardı. onu da ben çıkarttım. sütyenle kaldı. bir yandan öpüşüyor bir yandan kızı soyuyordum. hem kız hem ben bulutların üstünde uçuyor gibiydik.
kızın sütyeninin arkasına çıkarmak için hamle yaptım. o kadar hızlı öpüyorduk ki birbirimizi sütyenin kopçasını tutup çıkarana kadar baya uğraştım. sütyenini çıkarıp masanın öbür köşesine attım. o sırada kız da gömleğimin düğmelerini çözmeye çalışıyordu. gömleğimi hızlı bir şekilde kendim çıkarıp köşeye fırlattım. hemen kızın gögüslerini avuçladım. kız ateş gibi yanıyordu. gögüsleri çok hoşuma gidiyordu. avuçlaya avuçlaya sıka sıka doyamıyordum kıza. neresini öpüp neresine dokunacağımı bilemiyordum iyice azmıştım. kızı hafifçe masanın üstüne oturtup gögüslerini yalamaya başladım. meme uçlarını emdikçe inliyordu. bir yandan elim kızın amında bir yandan gögülerini emiyordum. çok hoşuna gitmişti adeta çıldırıyordu. daha sonra kızı masaya yatırdım. pantolonunu çözdüm ve çıkardım. kendi pantolonumu ve boxerımı da çıkardım. ben artık çırılçıplak kalmıştım. kızın ise sadece iç çamaşırı kalmıştı. oraya hamle yaptım kız elimi tuttu. iç çamaşırını çıkartmama izin vermedi.
çok üstemeleden kızın üstüne çıktım. dudaklarından öpüşmeye başladık. aynı zamanda tenimiz tamamen birbirine değiyordu. gibim ise dıbının üstündeydi. birbirimize sıkıca sarıldık ve sürtünmeye başladık. sürtündükçe kız ahlamalar ohlamalar inlemeler zevk sesleri çıkarıyordu. bu çok hoşuma giden birşeydir. fazla bağırmadığından problem de yoktu. kızın bacaklarını ellerimle avuçladım okşadım. elimi kalçalarına atış sımsıkı sıktım. dıbını gibime iyice bastırdım ve o haldeyken gögüslerini yalamaya başladım. kız öyle zevk aldı ki titremeye başladı zevkten. arada nefessiz kaldığı oluyordu. bağırışlarının dozu artmaya başladı. ben de kendimden geçmiştim. boşalacak gibi oluyor ve duruyordum. sonra tekrar devam ediyordum. bu şekilde boşalmamı geciktirebiliyordum. yine böyle bir zamanda tam boşalacak gibi olduğumda kızın üstünden kalkıp biraz sakinleştim. kız kıvrınıyor inliyordu. onu bu halde görmek bile zevk almaya yeterdi. -
18.
+1Rizörvıt
-
19.
+1kız eliyle dıbını kontrol etti. çamaşırını çıkarmak için tekrar hamle yaptım yine izin vermedi. bu şekilde güzel gittiğinden ben de üstelemedim. dizlerimle kızın bacaklarını açtım. bacaklarını kaldırıp arasına girdim. gibimi dıbının üstüne sabitledikten sonra kızın bacakları omzumda kollarım masanın üstünde destek alarak gidip gelmeye başladım. kız bacaklarını iyice sardı bana ve kendini gibime daha da fazla dayıyarak sürtünmeye başladı. ben de gidip gelmelerimi hızlandırıyordum ki kız fena halde bağırarak ve titreyerek sürtünmesini maksimuma çıkardı. sanırım o an kız boşaldı. beni kendine çekti ve sarıldı. biraz daha sürtündükten sonra kız tamamen sustu ve durdu. kızın bu durumu karşısında ben de yanına uzandım. bana doğru dönüp sevgi sözcükleri söyledi. sık sık öpücük konduruyordu. belli ki onu tatmin etmiştim. ben de kendimden geçmiştim ama ciksi de iyi yönetmiştim. henüz boşalmamıştım ve bu büyük başarıydı.Tümünü Göster
bu şekilde beş dakika kadar dinlendik. benim gibim ıslanmıştı. boşalmasam bile hafiften gelmişti normal bir şekilde. daha önceden dolaplardan birine koyduğum kağıt havluyu almak için masadan indim. kağıt havluyla gibimi biraz sildim. kız da terini silmek için havluyu istedi. bir parça verdim terini sildi. yanına gidip dudaklarına yapıştım. niyetim bikez öpüp bırakmaktı ama öyle ateşliyim ki bırakamıyorum. öptükçe öptüm. ben bırakacak gibi oldum bu sefer kız devam etti o bırakmadı. bu şekilde birkaç dakika aralıksız öpüştük. muazzam bir zevk alıyordum. tarifi imkansız. gibim artık patlayacak gibiydi zor zaptediyordum. öpüşmeye ara verdik gözlerini gözlerimi dikti ve bana baktı. çok şehvetli bakıyordu. beni ne kadar arzuladığı gözlerinden belliydi kızın. ben de ona aynı şekilde bakıyordum büyük ihtimalle. birbirimizi mıknatıs gibi çekmiş tenlerimiz tam uyum göstermişti. ikimizde mükemmel sevişiyorduk.
gözlerini gözlerimi diktiğinde eliyle yavaşça gibime doğru indi ve tuttu. gibimi okşamaya başladı. artık dayanacak gibi değildim. biraz daha okşarsa patlayacaktı. kafasını tutup hafif aşağı doğru eğdim. gibimi yalatmak istediğimi anladı. "ağzıma mı almak istiyorsun?" dedi. bu soru beni fena azdırdı. "evet güzelim" dedim ve kafasını eğmeye devam ettim. gibimi ağzına soktum. yalamaya başladı. ama o pozisyonda yalamakta zorlanmıştı. daha sonra masadan indi. beni de masadan indirdi. ben ayakta masaya dayandım, o ise dizlerinin üstüne çöküp gibimi ağzına aldı. ellerini kasıklarıma koymasını istedim. bu şekilde bir ileri bir geri ağzına sokup çıkarmaya başladı. -
20.
+1arada sırada saçlarını topluyor saçlarından tutup ağzına sokuyor çıkarıyordum. soktuğumda nefessiz kalıyor kendini geri çekiyordu. o anlarda ben de çıkarıyordum kana kana nefes alıyordu. bir müddet bu şekilde ağzına verdim. daha sonra yoruldum biraz. sandalyeyi çektim ve oturdum. önümde dizlerinin üstüne çökmesini istedim. ellerini bacaklarımın ön kısmına koymasını ve ağzına almasını söyledim. söylediklerimi anında yapıyordu. kız profesyonel gibiydi. çok iyi sevişiyordu çok ateşliydi.Tümünü Göster
kız diz çökmüş gibimi ağzına almış saksoya başlamıştı. dibine kadar almaya çalışıyor sonra geri çıkarıyordu. yorulduğunda nefes alması gerektiğinde eliyle handjoba devam ediyordu. eliyle bir süre devam etti. gibimi tükürüklemesini ondan sonra eliyle devam etmesini söyledim. birkaç kez tükürdü iyice kayganlaştırdı ve eliyle gitgellere başladı. boşalmak üzereydim. boşalacağımı fark etti daha hızlı yapmaya başladı. kızın saçları kasıklarıma değiyor ve müthiş bir haz veriyordu. elimle kızın yanaklarına dudaklarına saçlarına dokunuyordum. kendimden geçmiştim ki kız durdu gibimi tekrar ağzına aldı. benim volkan yola çıkmış patlayacaktı. ayağı kalkıp kızın kafasından tuttum. ağzından çıkarmadan gidip gelmeye başladım. kızın ağzının içindeyken dil darbelerini hissediyordum. spermler gibime kadar geldiğinde kızın ağzından geçtim ve suratına boşaldım. kız hareketsiz bir şekilde gözlerini kapamış, ağzını kapamış hepsini boşaltmamı bekliyordu. ilk fışkırdığında kızın alnıyla çenesi arasında bir döl yolu oluştu resmen. ikincisini dudaklarına doğru fışkırttım. dudaklarının ağzının üstü döl doldu. kalan spermleri rastgele kızın suratına doğru savurdum.
harika bir zevkti. kız önümde başını yukarıya doğru uzatmış gözleri ve ağzı kapalı yüzü spermlerimle kaplanmıştı. bu manzara benim eserimdi. kız hafiften gülümsedi. ağzını kapatmasını spermlerden iğrendiği için yaptığını sandım. ama ağzını açıp dudaklarındaki spermleri yaladı. diliyle dudaklarını temizledi. eliyle çenesinden akan dölleri boğazına sürdü. gözlerinin çevresindeki spermleri yanaklarına sürdü. sonra kalkıp kağıt havluyu aldı. ben ise sandalyeye oturdum kızı seyrediyordum. çok güzel sevişmiş ve mutlu sonu yapmıştım. aşırı rahatlamış hissediyordum. çok mutluydum. kıza ben de artık biraz daha bağlanmış gibiydim. onu sahiplenme arzusu oluştu içimde. kız yüzünü sildi masadaki döl artıklarını sildi. bir parça kağıt havlu istedim. gibimi iyice temizledim. sonra kızı kolundan tutup kucağıma oturttum. kızın hoşuna gitti güldü. sonra biraz sohbet etmeye başladık.
"çok güzeldi" dedi ve dudağıma öpücük kondurdu. ikimizde çok yorulmuştuk. kız kucağımda ben sandalyede bu şekilde dinleniyorduk bir yandan da konuşuyorduk. ikimizde sürekli gülünsüyorduk. ikimiz de müthiş bir haz almış rahatlamıştık. elimi ara sıra kızın kalçalana atıyordum bazen de gögüslerini okşuyordum sohbet ederken. sevişme sonrası sohbet gerçekten güzeldi. kız bana çok bağlıydı artık. söylediklerinden anlıyordum.