1. 151.
    0
    Sizi bilmem ama ben her sabah ayakkabılarımı bağlamak için eğildiğimde;
    "tanrım yine mi?" Diye geçiririm içimden.
    ···
  2. 152.
    0
    işlevi olmayan, enerji tüketici bir şüphe… Herkesin fermuarı vardır. Aradaki tek fark fermuar ve diğer şeyler karşısında duydukları gerginliğin seviyesinde.
    ···
  3. 153.
    0
    güzellik diye bir şey yok, özellikle insan yüzünde. fizyonomi dediğimiz şey. hatlar arası uyum söz konusudur, matematikseldir. burun fazla göze batmasın, yanlar modaya uygun olsun, kulak memeleri fazla iri olmasın, saçlar uzun. genellemelerden oluşmuş bir serap. kimileri bazı yüzleri harikulade bulur, ama gerçekte, son kertede, değillerdir. sıfıra eşitlenmiş cebirsel bir denklem.
    ···
  4. 154.
    0
    yaşam az sayıdaki kadına hoş bir zerafet vermiş, kalanını da görmezlikten gelmiş.
    ···
  5. 155.
    0
    ve sonra dünya benimdi... merdivenden inip o dünyaya girer karın tokluğuna çalıştığım acınası işime girerdim; sıçanları düşünerek durumlarının benimkinden ne kadar daha iyi olduğunu düşünerek.
    ···
  6. 156.
    0
    düşünüyorum da bir kadın açmamışsa bacaklarını 35 yıl iş işten geçmiştir aşk için de
    şiir için de..
    ···
  7. 157.
    0
    Berbat bir dünyada yaşıyorduk. Yetenek fark edilmiyordu.
    Yeteneğin önü kesiliyordu. Torpilin yoksa şansın yoktu. Amcık ağızlılar. Sabahtan
    akşama kadar aptal insanlara hizmet et.
    ···
  8. 158.
    0
    Benim için yalnız olmakta büyük bir meziyetti, en şerefli, en yalansız, en saf mertebe. Kalabalıklara sığınanlardan korktum her zaman, kendilerini yaşayamayan binlerce sefil, tak suyuna karışmış. balkonumdam insanlara kuş bakışı baktığımda bir çoğunun işe yaramaz oldugunu seziyordum.
    ···
  9. 159.
    0
    Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini. Hayat, rahat ve anlayışlı insanlarla hak ettiği gibi yaşandığında güzel. Unutma ki; aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşabilir ancak.
    ···
  10. 160.
    0
    Zehirlenmiş gibi hissediyorum kendimi bu akşam. Üstüme işenmiş gibi; iliklerime kadar yorgunum.
    ···
  11. 161.
    0
    olasılıklarımızı kokutan tak çiçekleri...
    ···
  12. 162.
    0
    Elimdeki bira ve buz tutmuş hüzünlerim bile, insanlardan daha değerliydi.
    Toplumu sevmezdim, çünkü sevilecek hiçbir yanları yoktu, menfaat uğruna domalmış kitlelerdi. Kaçık ve saldırganlar arasında yaşıyorduk, derin bir uykudaydık
    ···
  13. 163.
    0
    insanlarla birlikteyken iyi hissetmem kendimi. Benden uzak şeylerden söz ediyorlar, benim duymadığım heyecanlar duyuyorlar. Ama onlarla birlikteyken kendimi güçlü hissediyorum. Şöyle düşünüyorum: onlar bütünün küçük parçaları ile hayatlarını sürdürebiliyorlarsa, ben de sürdürürüm. Ama yalnız kaldığımda, kendimi bir duvarla, soluk almakla, tarihle, kendi sonumla kıyaslayabildiğimde bazı tuhaf şeyler olmaya başlıyor. Zayıf bir adamım ben anlaşılan.

    incil'i denedim. Filozofları, şairleri denedim, ama hepsi bir şekilde hedefi ıskalamışlardı. Tamamen farklı şeylerden söz ediyorlardı. Ben de uzun süre önce okumaktan vazgeçtim. içki, kumar ve ciks biraz işe yarıyordu, yaşantımla cemiyetin, kentin, ülkenin bir ferdi gibiydim; ancak tek fark benim "başarma" isteği duymamamdı. Böyleydim; entelektüel değildim, sanatçı değildim, sıradan insanı kurtaran köklerden de yoksundum. ARADA DEREDE KALMIŞ BiR ŞEYDiM, bu da deliliğin başlangıcı olsa gerek...
    ···
  14. 164.
    0
    Kendime bir kahraman bulmak zor artık benim için, bu yüzden kendi kahramanımı kendim yaratmalıyım: Kendimi. Bu bazı zor gecelere neden olur. Ve günlere. insan esnek, değişimlere açık olmalı; fakat heves etmek yeterli değildir değişmek için. Adımlar doğal olmalı ve hayatın içinden gelmeli.
    ···
  15. 165.
    0
    Ben de küçük şeylerden mutlu olabilirim; ama bu kadar takun arasında o küçük şeyleri çıkarmaya üşeniyorum.
    ···
  16. 166.
    0
    Enseler, yüzler kadar iğrenç değillerdi; ama gene de insanı dehşete düşürmeye yetiyorlardı.
    ···
  17. 167.
    0
    Hagibtir, dedim ve sürdü gün...
    ···
  18. 168.
    0
    Kadınlar: giysilerinin rengi, konuşma tarzları, bazılarının yüzündeki acımasızlık ifadesi, ya da saf, neredeyse büyüleyici kadınsı güzellik daima etkilemiştir beni. Bizden üstünlükleri vardır: her şeyi çok daha iyi planlarlar ve organize ederler. Erkekler bir futbol maçı izler, bira içer, ya da bovling oynarken, kadınlar bizi düşünüyorlar, bizi kabul edip etmeme, atıp atmama, öldürüp öldürmeme, ya da sadece terkedip etmeme konusunda enine boyuna düşünüp karar veriyorlardır. Sonu pek önemli değil; ne yaparlarsa yapsınlar sonunda biz yalnız kalıp kafayı yiyoruz...
    ···
  19. 169.
    0
    Hayatın çekilmez olduğu doğruydu. insanların çoğuna öyle değilmiş gibi yapmayı öğretmişlerdi. Arada sırada biri kendini öldürüyor ya da delirip kapatılıyor , ama diğerleri her şey yolundaymış gibi yaşamayı sürdürüyorlardı.
    ···
  20. 170.
    0
    Yanlış olan anlaşılmadı; doğru olan ise tükendi.
    ···