1. 101.
    0
    Noel ve Yılbaşı üzerimize doğru geliyor yine. O mide bulandırıcı ikili. Televizyon mağaralarından çıkan bütün o kalabalık, aile toplantıları, hiçlik, sahte sarhoşlar, sahte gülümsemeler, sahte insanlar. Bir şekilde atlatırız umarım, bir kez daha...
    ···
  2. 102.
    0
    önümde uzanan yolu görebiliyordum. yoksuldum yoksul kalacaktım. para değildi özellikle istediğim. bilmiyordum ne istediğimi. hayır, bilmiyordum. saklanabileceğim, saklanıp hiçbir şey yapmak zorunda kalmayacağım bir yer istiyordum. bir şey olma düşüncesi beni korkutmakla kalmıyor, hasta ediyordu. avukat, danışman, mühendis veya benzer bir şey olmayı düşünmek bile olanaksızdı benim için. evlenmek, çocuk sahibi olmak, aile kurumunun kafesine girmek, her sabah aynı işe gidip akşam dönmek... olanaksızdı.

    aile pikniklerine katılmak, noel, 4 temmuz, işçi bayramı, anneler günü... bu tür şeylere katlanmak için mi dünyaya geliyorduk? bulaşıkçılık yapmayı, akşamları küçük odamda içki içip sızmayı yeğlerdim.
    ···
  3. 103.
    0
    Yalnızdım yine ve gecenin deliliği gündüzün deliliğiydi. Yatağa yerleştim; yatay, tavana bakıp dıbına koduğum yağmurunun sesini dinledim.
    ···
  4. 104.
    0
    Karayolunda seyreden arabaların ışıklarını görebiliyorum. Sonu gelmeyen bir ışık akışı. Bu kadar insan... Ne yaparlar? Ne düşünürler? Hepimiz öleceğiz, hepimiz, ne sirk! Bunu bilmek birbirimizi daha çok sevmemiz için yeterli bir neden olmalı, ama değil. Son derece önemsiz şeyler bizi dehşete sürükleyip dümdüz ediyor, yutuyor..
    ···
  5. 105.
    +1
    arada iyi şeyler var.
    ···
  6. 106.
    0
    Çirkin olduğumu biliyorum, ama yeterince entelektüel görünmeyi başarırsam bir şansım olacağını düşünürdüm...
    ···
  7. 107.
    0
    Gerçek güzellik, tabii ki kişilikte yatar. Kaşların biçiminde değil. pek çok kadın bana beni harikulade bulduklarını söylemiştir. oysa benim yüzüme bakmak bir kase çorbaya bakmaktan farksızdır...
    ···
  8. 108.
    0
    Aşk biraz anlam içeren bir yoldur; ciks yeterince anlamlıdır..
    ···
  9. 109.
    0
    ..sonra kükreyerek kalkarım, atıp tutar, köpürürüm onlara ve evrene küfreder bahçeye kadar kovalarım.
    sonra kendimi çok iyi hisseder, tost ve yumurtanın başına otururum, bir şarkı mırıldanıp, aniden pembe besili bir balina gibi sevimli olurum..
    ···
  10. 110.
    0
    Yemiştim kafayı, iptaldim. Aşikâr olanla yüzleşemiyor, kirli şiltenin üstünde cin içip alkole alıştırıyordum tahtakurularını. intihar planları yapıyor ve çuvallıyordum. Üçüncü sınıf işlere girip çıkmaya başladım ve umursamayan ve benden daha zeki birilerinin paramparça ettiği hedeflerdi sanki saatler.
    Tanrıya gidemezdim beni kurtarması için; ama Tanrım, ne biçim devirdim şişeleri! Hiçliğin nehrine akan yüzlerce şişe… Ve içkinin kötülükleri üstüne dilediğinizi söyleyebilirsiniz ama onsuz hayatta katlanamazdım köleliklerinin farkında olmadan kendilerini şanslı sayan adamların esaretine...
    ···
  11. 111.
    0
    Eski sevgililerim hala arıyorlar. kimi geçen yildan kimi daha önceki yillardan. iyi bir şeydir yürümeyen ilişkileri bitirmek ve bana başkasıyla mutlu olduklarını söylediklerinde hoşuma gidiyor. beni atlattıktan sonra bütün mutlulukları hakediyorlar. hayat daha güzel görünüyor onlara benden sonra. onlara kıyaslama imkanı, huzur ve bensiz bir gelecek verdim. telefonu her kapatışımda adalet yerini buldu diye hissederim.
    ···
  12. 112.
    0
    rezerve
    ···
  13. 113.
    0
    Bir taktan çıkıp başka bir taka giriyoruz sürekli.
    ···
  14. 114.
    0
    okunduktan sonra buraya yorum gelecek...
    ···
  15. 115.
    0
    Kadınlar...
    Çikolata yerler. Her terkedildiklerinde, eşofmanlarının içinde kaybolup, mutsuzluğa kadeh kaldırırlar. 36 beden pantolonlarına giremediklerinde iyileşme zamanı gelir. Popolarını ve burunlarını küçülttürürler. Her yaptıkları başkaları içindir. Onu beğenmeyen kocası, başkasına bakan sevgilisi, durmadan söylenen annesi. Mazoşist ruhlar. Kendi yüzleriyle asla barışamadıkları için dergi sayfalarını karıştırırlar.
    ···
  16. 116.
    0
    Filmler de berbat.
    Zaman zaman eleştirmenleri okuyor ya da dinliyorum; Müthiş bir film, diyorlar. Gidip görüyorum, Orda oturup salak gibi hissediyorum kendimi; aldatılmış, kazıklanmış. Sahneleri önceden tahmin ediyorum. Ve karakterlerin aşikar dürtüleri... onlar için önemli olan, onları iten şeyler öyle çocuksu öyle bayağı ki. Aşk sahneleri ise asap bozucu.
    insanların çok fazla film seyrettiklerine inanıyorum. Eleştirmenler, şüphesiz Bir filmi müthiş bulduklarında bunu gördükleri filmlere kıyasla söylüyorlar. Bakış açılarını yitirmişler. Üst üste gelen yeni filmlerle bombardımana tutulmuşlar. Farkında değiller ama kaybolmuşlar. Gördükleri filmlerin nerdeyse tamamı tak ve onlar artık taku tanıyamıyorlar, kokusunu da unutmuşlar.
    ···
  17. 117.
    0
    @1 kötü kadın müzeyyen
    ···
  18. 118.
    0
    Allahın sevgili kuluydum. Yüz dolarlık bir hatun zütürmüş, on dolarlık içki içmiştim.
    ···
  19. 119.
    0
    reserved
    ···
  20. 120.
    0
    orda oturmuş içerken intihar olasılığını düşündüm, ama tuhaf bir şekilde bedenimden ve varlığımdan hoşnuttum. ne kadar korkmuş olsalar da benimdiler. aynaya bakıp sırıttım: gideceksen beraberinde sekiz veya on veya yirmi kişiyi de zütür...
    ···