Ofiste ilk iş günümdü utana sıkıla şirkete doğru adımlarımı atmaya başlamıştım içimde heyecandan ziyade anlamsız bir stress vardı ilk iş günü sonuçta seni nelerin beklediğini bilemiyorsun yeni bir ortam yeni kişiler ailemin sonunda ben işe başladım diye sevinçleri ve benim de onların yüzlerini karartmamak için vermem gereken savaşın farkındaydım. Kapıdan içeri girdim ve O tatlı güzelliği ile stajyer Burçin beni karşıladı saçları o kadar güzeldi ki sanki altın suyuna batırmışlar gibi güneş değdiğinde parıl parıl ediyordu hoş geldin yeni işin hayırlı olsun dedi küçük bir gülümseme ile bende teşekkür edip masama geçtim ofisteki elemanlar sürekli koşuşturup aman Irem hanım kızar dosyaları yetiştirmeliyiz Irem hanım giber işleri hızlandırmalıyız muhabbetleri dönüyordu kimdi bu Irem hanım ? Benimde hayatımı gibecek olan kişiydi tabi ki ama ben bunu o zamanlar bilmiyordum..

beyler bana 10 kişi yeter dinleneyen olursa devam edicem şuku esirgemeyin

Saat 10 idi bu Irem hanımın şirkete geldiği saatti hakkında bu kadar konuşulan kadın acaba nasıl birisiydi aklımda bir türlü canlandıramıyordum yaşlı birisimiydi yoksa 35 lerinde olan bir ofis afetimiydi tabi ki ofis afeti olacak bin dediğinizi duyar gibiyim öyleydi de zaten kapıdan içeri girdiği anda herkes ellerindeki işleri bırakıp Irem hanıma hoş geldiniz diyip hürmet ediyorlardı ben biraz şaşırmış hafifte umursamaz bir şekilde sadece kafa salladım ve bana dönüp sen bugün başlayacak olan elemansın merhaba ben Irem dedi elini uzatarak nasıl birisiydi nasıl bir patrondu bilmiyorum ama o elleri şuan bile aklımdan çıkmıyor saçları kızıl omuzunlarında siyah çerçeveli gözlüğü mavi gözleri süt gibi beyaz teni ve o harika fiziğiyle beni benden almış bizim ufaklığada bir kemik atmıştı.

Beyler kendi kendime yazıyorum gibi burda olan ses versin ona göre devam edeyim

Beyler dün çok yoğun geçti iş yazamadım devam ediyorum