odtü'de öyle bir sorun yok. malak malak konuşmayın.
olayın aslı için:
http://haber.sol.org.tr/d...yaya-basladi-haberi-79187
http://haber.gazetevatan....a-ne-oldu/567198/1/gundem
aksini iddia eden "türbanlı bacımızı yediler" diyen provokasyoncu binlerdir.
edit 1: duyduğu bir haberi değerlendirebilme kapasitesine sahip olmayanlar için mini bir özet -> cemaatçiler okula gelip ana babalara yanaşıp, odtü yurtlarında fuhuş yapılıyo, kızlar tuvalette bebek düşürmek için ip atlıyo falan diyorlar. insanlar da kimlik sorup, okulun öğrencisi olmadığını deşifre edip ögb'lerden çıkarılmasını istiyorlar. bunlar da biz mazlumuz müh müh diye ağlıyorlar işte
ayrıca: "Ankara otogarında ODTÜ vs. cemaat neler olmuş:
"... iki gündür AŞTi otogarında "ODTÜ'ye Hoşgeldiniz" görevlisi olarak çalıştım. ODTÜ Mezunlar Derneği 6 yıldır organize olup üniversiteyi kazanmış ve kayıt için gelen çocukları otogarda karşılıyor, okulun temin ettiği servis otobüslerine bindirip kampüse yolluyor. Aynı servisle otogara dönüp memleketlerine de dönebiliyorlar, kalmak isterlerse çocuklara ve ailelerine ücretsiz yurt odası sağlanıyor, kampüsü ve şehri gezip öyle de dönebiliyorlar. Ankara'ya ilk defa gelen çocuklar var, kampüsü hiç görmemiş aileler var. Ben ilk defa çalıştım bu organizasyonda, neler göreceğim konusunda en ufak bir fikrim yoktu. ilk bir kaç saati neşeyle çocukları ve velilerini karşılayarak geçirdim, "Hangi bölümü kazandın? Aaaa çok güzel, tebrik ederim! Nerden geliyorsunuz? Oooo, Hatay çok güzelmiş, ben de çok istiyorum gidip gezmek. Ben doktora yapıyorum. Evet herkese yurt imkanı var. Tabi ingilizce hazırlık okuması çok iyi olur.", sonra da hala okulda hocalık yapan mezunların yanına bırakıp otobüslerin yanına dönüyordum ki çok çalışıp ODTÜ'yü kazanmış bu çocuklar ve aileleri biraz daha tebrik edilsin, içleri rahatlasın, sorularını sorabilsinler.
Derken şunlar olmaya başladı:
-Hangi gelen otobüsün yanına gidersem peşimden gelen ve önüme geçip duran kızlar.
-Otobüsten inen istisnasız her genç kızın koluna girip "Sizinle ilgilenildi mi? Yurt ihtiyacın var mı? Gelin gidelim, kahvaltı ederiz." diyen başka kızlar.
-Yine önüme geçip beni kapatan iki adam.
-Ben ODTÜ'yü kazanmış kız ve annesiyle yürürken kızın koluna girip kulağına fısır fısır bir şeyler anlatan kız. (Anne tarafından azarlanıp yollandı.)
-Çocuklar ve veliler beni görsün diye elimde tutup havaya kaldırdığım ODTÜ dosyasını indirmem için beni iki kere ikaz eden AŞTi görevlisi. (Broşür yerine geçiyormuş dosya, yurt reklamı yapamazmışım?)
-Durmaksızın "Bizim de ODTÜ'ye servisimiz var" anonsu yapan Büyükşehir Belediyesi çalışanları. (Ki anladığım kadarıyla kampüsün içine girmiyorlarmış, A1'de bırakıyorlarmış, ondan sonrası bavullarla 20-30 dakikalık yürüme mesafesi kayıt binasına kadar.)
Yukarda bahsi geçen kızların hepsi türbanlıydı, bana musallat olanlar dışında onlarcası otogarın her köşesindeydi, inanılmaz şekilde organizeydiler, içlerinden bazılarının ellerinde çizelgeler vardı, diğerlerine talimat verip otobüslerin yanına yolluyorlardı. Bunları kendi gözlerimle gördüm. Ayrıca AŞTi yönetiminin bir masa koymamıza izin vermediğini, pankart ve küçük tabelalara da izin vermediğini ve hatta herkesin üzerindeki ODTÜ tişörtlerinin çıkarılmasını istediğini de belirtmem lazım. Bir süre tartışıldıktan sonra sadece tişörtlere ses çıkarmadılar.
Gelelim velilerin anlattıklarına. Bu yazacaklarım velilerin bizzat kendilerine şu ya da bu şekilde söylenmiş:
-ODTÜ yurtlarında fuhuş yapılıyor.
-ODTÜ yurtlarında kızlar çocuk düşürüyor.
-Başı kapalı velilerin çocuklarına yurt vermiyorlar.
-Yurtlarda yer kalmamış, biz yardımcı olalım.
Sadece yeni ODTÜ'lüleri karşılayıp kampüse rahatça gitmelerini sağlamayı amaçlayan bir organizasyon, bu şartlar altında bir itiş-kakışa ve çocuk kapma yarışına döndü. Uzun zamandır da böyleymiş, benim için yeni tabi bu durum.
Son olarak boyumun 1.75 olduğunu, öyle iki tane güdük kızla beni kapatamayacaklarını da burdan bildireyim. Ayrıca nedense hep fısıltıyla konuşuyor bu kızlar, ben gürül gürül bağırdım "ODTÜ öğrencisi var mı?" diye, kimden çekineyim ki? Payıma düşen bütün yeni ODTÜ öğrencilerini ve velilerini teker teker toplayıp servise bindirdim. Özellikle izmir ve Antalya'dan gelen bazı neşeli veliler bu kızları gösterip "Ay bunlar mı o cemaatçiler!?" diye eğlendi, sanırım meşhur turistik bir motif de olmuş bu durum.
Otobüsten inip yürürken yüzlerindeki mutluluk ve çocuklarıyla duydukları gurur 10 metreden seçilen anne-babalara burdan bir kere daha selam ediyorum. Kızları ve oğlanları bir kere daha tebrik ediyorum.
Durum budur."