lise tam gün değil. Sabahçı öğlenci muhabbeti vardı. Sabah süper liseliler geliyor, öğleden sonrada biz (düz liseliler) geliyorduk. Saat öğlen 1 gibi ders başlıyordu. Bizde arkadaşlarla saat 11buçuk 12 gibi playstation dükkanında buluşur, orda takılır ondan sonra 1de okula geçerdik. Dükkan sahibide tanırdı bizi. içerde mutfak gibi ufak bi yer vardı, kışın orda otururduk, sigara içerdi arkadaşlar (tek içmeyen bendim ebem gibiliyodu dumandan)

Bi kış günü yine girdim playstation salonuna. Günaydın salih abi dedim geçtim mutfağa. Sandalyede tekten oturuyorum. Bizden kimse yok. Bacak bacak üstüne atmışım elemanları bekliyorum. Salih abi girdi içeri, müşteriye tost yapıyor. Arkasını dönmeden bana 'Deniz kahve alırmısın' dedi. 'Yok abi ya sağol içmiim' dedim bende. Ulan hangi dağda kurt öldüde bu salih abi kıyak yapıyo bana diye düşünürken şu cümle geldi salih abiden 'Yok lan sana demiyorum zaten,git bakkaldan al hiç kalmamış müşteri istiyor' dedi.

E tabi gibe gibe kalktım, verdiği bozuk paraları koydum cebe kahve almaya gittim usul usul. Sonra arkadaşlar geldi, hiç birine anlatmadım bunu. O gün bu gündür 'kahve alırmısın' dediklerinde 'alırım' derim ve beklerim. kahve gelirse içerim, bozuk para gelirse bakkala giderim.