+3
BU DA SAFSAFATADAN iBARETTiR. ŞÖYLE Ki;
Bir insan, bir ayda yıkanmazsa ve küçük odasını süpürmezse çok kirlenir, pislenir. Aynen öyle de bu saray-ı âlemdeki temizlik, paklık, nuranilik; sürekli bir temizlenmeden ileri geliyor ve Allah'ın Kuddûs ismini güneş gibi akla gösteriyor. Eğer o sürekli temizleme ve süpürme ve dikkatli bakma olmasaydı, bir senede bütün hayvanların yüzbin milletleri Arz'ın yüzünde boğulacaklardı. Belki yıldızların enkazları, başımızı ve diğer hayvanların başlarını, belki Dünya'nın başını kıracaklardı. DAĞLAR büyüklüğündeki taşları başımıza yağdıracaklardı. Yalnız eskiden iBRET alınması için birkaç semavi taşlar düşmüş ise de hiç kimsenin başını kırmamış.
Hem zeminin yüzünde her sene ölüm ve hayatın değişmeleri ve döğüşmeleri yüzünden yüzbinler hayvanat milletlerinin cenazeleri ve ikiyüzbin nebatatın tayfalarının enkazları toprağı ve deniz yüzlerini kirleteceklerdi ki; şuurlu olanlar, o yüzleri değil sevmek belki öyle çirkinlikten nefret edip kaçacaklardı. Temizlenme olayı tüm mahluklarda görünür. Bir kuş kolayca kanatlarını ve bir kâtib rahatça sayfalarını temizlediği gibi bu kitab-ı kainatın sayfaları da öylece temizleniyor. insanın nefesi dahi o kanı temizler. HAVA zeminin yüzüne konan toz toprak gibi sürpüntülere üfler, temizler. Bulut süngeri, zemin bahçesine su serper, toz toprağı yatıştırır. Eğer bu fiiller Allah'ın varlığına ve birliğine VERiLMEZSE, temizlik ile alâkadar zerreden, sinekten tut tâ kimyevi maddelere, yıldızlara kadar bütün mahlukatın her biri KOCA KÂiNATIN süslenmesini ve düzenlenmesini ve temizlenmesini BiLECEK, DÜŞÜNECEK ve ona göre DAVRANACAK bir kabiliyette olacak.. veyahut bu KÂiNATIN süsleme ve temizlik işleri ve kâr gelirleri ve masraflarının müvazenelerini düzenlemek için, KÂiNAT BÜYÜKLÜĞÜNDE bir DANIŞMA MECLiSi bulundurulacak ve HADSiZ ZERRELER, SiNEKLER, YILDIZLAR o meclisin ÜYELERi olacak ve hakeza.. Bunu bir eşeğe söylesen sana güler ama nasıl güler orasını bilemem.
Evet kâinat sarayını tertemiz tutan bu temizlik elbette ism-i Kuddûs'ündür.