Sonra babam geldi araba ile havaalanına gittik uçağa bittik falan kısa kesiyorum.

indiğimizde havayı garipsemiştim.Çünkü burası hiç istanbul gibi kokmuyordu. Hissedilebilinecek bir temiz hava vardı burda. Fakat açıkçası gibimde değildi evden çıkmayacaktım nasıl olsa.
Babam oradan bir taksi çevirdi kalacağımız yere giderken bir şey dikkat ettim. Bir kedi baya acı şekilde miyavlıyordu. Hemen arabayı durdurup oraya doğru gittim ve gördüğüm manzara dehşet vericiydi. . 3-4 Çocuk bir kediye eziyet ediyorlardı. Baya baya taş atıp tekme atıyorlardı. Hemen koştum o çocukları kovduktan sonra kediye baktım.Ölmek üzereydi

Yavaşça aldım elime ve koşa koşa babama zütürdüm. Elimdeki kediyi gördüğü anda gel bin dedi. Ve taksiciye en yakın veterinere zütür dedi. Açıkçası taksici sokak hayvanının taksisine binmesini istememiş gözüküyordu. Fakat daha fazla para birşey demesini engelledi. Bu şehrin nesi vardı ? Herkes hayvanlardan nefret ediyor gibi gözüküyordu.

Veterinere geldiğimizde hemen indim ve koşarak veterinere girdim. Oradaki görevli elimdeki kediyi gördüğünde hemen bir sedye gibi birşey getirdi.Ben oraya koyarken doktor geldi ve hemen müdahaleye başladı. Bütün bu olaylar olurken babam geldi ve oda benimle izlemeye başladı. Bir süre sonra babam bana 400 lira ve adres yazılı bir kağıt verdi ve bana;
-"Benim işlerim var. Kalacağımız yerin adresi kağıtta yazılı. işlem bittiğinde taksi ile adrese gidersin." dedikten sonra çekip gitti. Aslında şaşırmamıştım ne sanıyordumki ? babamın bir kedi uğruna işinden vazgeçeceğinimi?

Aslında ben neden vazgeçtim bilmiyordum bile... Bir sandalyeye çöktüm ve müzik dinlemeye başladım. Bu müzikler olmasa ne yapardım bilmiyordum açıkçası. Böyle ne kadar geçti hatırlamıyorum uyuya kalmışım. Beni oradaki görevli uyandırdı. Veterinerin çağırdığını söyledi.

Yanına gittim. Bana kedinin durumunun ağır olduğunu ve birkaçgün burada geçirmesi gerektiğini söyledi ve kedinin nasıl bu hale geldiğini sordu. Olanların hepsini anlattım. Üzgün bir şekilde bu şehirdeki çoğu insanın hayvan yaşdıbına değer vermediğini söyledi. Geri kalanların ise çok çok sevdiğini söyledi. Zarar veren insanların ne yazıkki köylerde kalan ' cahil ' kesim olduğundan dolayı yapılabilecek çok birşey olmadığını söyledi.

Konuşmasını bitirdikten sonra işlem ücretini sordum. Bana bu hayvan sokak hayvanı olduğu için ücret almayacağını belirtti. Fakat ben bu işlemlerden sonra onu evime alacağımı söyledim. Açıkçası kendimde şaşırıyordum bu söylediklerime. Evden çıkmamayı isteyen biri olarak sorumluluk almak istiyordum. Sanırsam o zamanlar sadece yanımda birini istiyordum...

Bu kedi hiç öyle uğruna milyonlar harcanak cins kedilerden değildi. Her koşe başında görebileceğniiz sokak kedilerindendi işte. Bende bir kediye milyarlar harcayacak biri değildim neyseki. Veteriner'e ona tüm aşıları bakımları vs yapmasını söyledim. Ve ücret olarak 150-200 arası birşey ödemiştim fakat ne yazıkki tam hatırlayamıyorum. Neyse veterinerden çıktım ve bilmediğim yola doğru yürümeye başladım. Etraftaki herkes bana bakıyor gibi hissediyordum. Çünkü açıkcası o zamanlar tinerci gibi görünüyordum sanırım.

Bir kadına nereden taksi bulabilirim diye sormak istedim. Fakat korktu kaçtı bildiğiniz. Anlamamıştım neden böyle olduğunu ve yoluma devam ettim.

ilerlerken bir dönerci gördüm. Camından kendime bakayım dedim ve ne göreyim? Baya çökmüştüm.Üstümdeki yeni kıyafetler olmasa baya baya tinerci gibiydim.(Onları kötülemiyorum kesinlikle fakat görüntüm onlara benzerdi) Hatta sanırsam o kıyafetleri çaldığım düşünülüyordu dışarıdan. O dönerci camından kendimi izlerken bir adam çıktı 30-40 yaşlarında ve beni kovalamaya başladı. Baya sinirlenmiştim o adamdan ama ileride orası her zaman yediğim yer olacaktı.

Yoldan geçerken çöktüm bir yere.Bir süre oturduktan sonra bir grup kızın beni izlediğini fakrettim. Hiç gibime bile takmadan kalktım ve yürümeye devam ettim. ilerlerken bir taksici gördüm. Ona elimdeki adresi verdim ve buraya gitmek istiyorum dedim. Adam 19-20 yaşlarında birşeydi. Beni süzdükten sonra "Sende para ne gezerki dedi."

Sinirlenmiştim ve yanındaki adama cebimden 200 lira çıkarıp uzattım."Sen zütürürmüsün?" dedim.
Adam kalkıp büyük bir neşe ile taksisinin kilidini açtı. Diğer adam şaşıp kalmıştı.
Taksiye binip ilerlemeye başladık. Adam birkaç soru sormaya kalktı fakat cevap vermediğimi gördüğünde sormayı kesti. Sonra zaten siteye vardık. Site çok büyük'tü ve girişten anlaşıldığı gibi (sağ tarafında büyük bir panoda içinde neler olduğu yazıyordu) havuzdan hamam'a kadar herşey vardı fakat gibimde değildi. ilerlerken bazılarının bana acıyan gözlerle baktığını gördüm ve hatta sanırsam biri güvenlik çağırmış olacakki bir süre sonra güvenlik geldi ve bana sert bir dille ne yaptığımı sordu. Oradan bir oruspu "Kesin hırsızlık yapmaya gelmiştir şunun görüntüsüne baksana.C blok'u tamamiyle satın alan biri gelecek diye bir söylenti vardı ya kaç haftadır. Kesin onun evini soyacaktır." Dedi ve gülmeye başladı. Açıkcası epey ezmişti beni fakat elimdeki kartta c blok yazıyordu. Adama kartı verdim ve C blok'u satın alan aileden olduğumu ve oraya gideceğimi söyledim. O ara huurnun yüzü asılmıştı ama o gibimde bile değildi. Güvenlik bana inanmadı ve bir telefon görüşmesi yaptı. Sonra bana "Beni takip edin zütüreyim Murat bey "dedi.

Açıkcası giderken o huurnun yüzüne bile bakmamıştım...

Televizyon izlerken mutfaktan nefis kokular geliyordu.Ne kadar girip yardım etmek istesemde mutfağa almıyorlardı beni.

Bir süre sonra beni mutfağa çağırdılar. Baya donatmışlardı masayı. Sucuklu yumurta, Kaşarlı sucuklu tost, Biber kavurma, Reçel ve daha söylemeyeceğim(acıkanlar olabilir) birsürü şey vardı.Ve ne yalan söyleyeyim uzun süreden beri yiyeceğim adam akıllı ilk kahvaltıydı.

Ben kahvaltı yaparken kızkardeşim aradı.Onu gizem diye kaydettiğim için (Kardeşim dedmem kendisine) açmadan önce "Gizem arıyor kızlar biraz sessiz olun" dedim. Kızlar biraz bozuldu.

Açıp konuşmaya başladım kızkardeşimle. işte gizem napıyorsun bende seni özledim falan dedim.En sonunda Ela sesli bir şekilde Selin'e "Balı uzatırmısın?"dedi.Ama diyişi varya çok sertti.

Selin'de cevap verince kızkardeşim kim o kızlar kimlerle kahvaltı yapıyorsun diye epey kızdı bana ve trip atıp kapattı telefonu. Ela sanki dalga geçer gibi"Özür dilerim sanırsam sevgilinle aranı bozdum" dedi.

Onlara gizem'in sevgilim olmadığını kardeşim olduğunu anlattım.Ve açıkcası üzüldü ve yerin dibine girdi Ela orada.

Kahvaltıdan sonra açıkcası gitmelerini beklerdim ama dışarı çıkalım diye tutturdular. Mozik'e(şuanki adı Urfacity avm sanırsam.) gidip film izleyelim diye tutturdu.Ne kadar gitmemek istesemde zorla zütürmeye başladılar. Yolda kimle karşılaştım derdiniz?

Açıkcası ela ve selin'in arasında gidiyordum zaten. Karşıdan zeynep beni görünce biraz kızdı. Geldi direk koluma girdi ve nereye gittiğimizi sordu. Sinemaya gittiğimizi söyleyince o da bizimle gelmek istedi. Kibarlık olsun diye kabul etmek zorunda kaldım

Sinemaya geldiğimizde 3 kızla gezen bir ben vardım ve gözler biraz üzerimdeydi. Anabelle adlı bir korku filmine girdik.(Oyuncak bebekler ile ilgiliydi.Ve çok korkunçtu amk. Oldum olası korkarım oyuncak bebeklerden. Normalde onlarla aynı ortamda yalnız kalmak bile istemem.

En arka sıradan 4 koltuk aldık. Olabildiğince izlememeye çalışıyordum ve sağolsunlar kızlar bu sefer yardımcı oluyorlardı bana. Koluma sarılmalar beni çekiştirmeler falan çok meşguldum doğrusu.

Film bitti çıktık.Ben pek filmi izlemesemde korkuyorlardı kızlar. Yani o korku hala üstlerindeydi bizim bu 2li Zeynebi film boyunca öbür koltuğa attıklarından dolayı zeynep biraz bozulmuştu. Gittim onun koluna girdim ve bana sarılmaya başladı.(Bir kolumuda beline sardım kendime çektim çünkü baya korkuyordu)
Diğer ikisi bozulsada birşey demediler. Yemek yedik gezdik tozduk.En sonunda geri dönmeye karar verdik...

Siteye gelip dağıldıktan sonra eve çıkıp kızkardeşimi aradım konuştuk bol bol.2 hafta sonra yanıma geldi. Direk aksiyona geçiyorum çünkü yazacak vaktim olmuyor ve sizi bekletmek istemiyorum. Geldiğinde zeynep ile kavga ettiler bunlar ve başlatan Gizemdi.Ona tokat attım orada. Ağladı odasına gitti çünkü ilk defa vurmuştum ona. Ertesi gün sabah erkenden kalkmış gitmişti. Baya konuşmadık. Okul başlamadan önce Avusturya'ya gitmeye karar verdim.Şu an kölnde yaşıyorum annem ile artık konuşsamda kardeşim hala konuşmuyor bende. Gelecek sene yanına gidip yanında özür dileyeceğim. Hikayem bu kadardı gençler hepinize okuduğunuz için teşekkürler.Ve beklettiğim için özür dilerim.

Edit:Avusturya demişim hep almanya beyler özür dilerim