-
51.
0geçen sene nerdeydim ki ben, ya da bir önceki sene. yılbaşında bi keresinde çorumdan döndüğümü hatırlıyorum. 2011 e girerken. 23:30 da evde olmuştum. geri sayımı yapıp kafayı vurup yatmıştım. çok zordu o dönem. tek başına yollarda.
ne işim var benim çorum'da dediğim. gerçi otel çok iyiydi. -
52.
0çok çok eskiden izmirdeyken kasetçalarımı başucuma bıraktığım zamanlarda, trt radyo 3 te madagaskar, nepal vs gibi yerli halk müziklerini çalan bi program vardı ve o program zamanlarında açardım bu bize tuhaf gelen müzikleri dinlerdim.
madagaskar halk müziği kürtlerin ağıtlarına benzetmiştim mesela. yakın gelmişti. müzik evrenseldir ayağına girer gibi oldum.
ama peki ama bu ne şimdi, tatlı mı tatlı, ama ne?
http://www.youtube.com/watch?v=pjvXXYfYuLM -
53.
0kronik kabızım. her konuda. üretkenlik sıfır.
-
54.
0ya da bu ara böyle. eklentisiz bi dönem. aklıma bişey gelmiyor. muhabbetlerde susan adam. elinden iş gelmeyen adam. hayatın kenarında kalmış adam. bişiy bişiy.
-
55.
0akşamları evde geçirmek ne sıkıcıymış. ders olması daha iyi.
-
56.
0sorduğumuz sorulara cevap veremezdi. bi taktan çakmazdı. eskiden hostesmişti de nasıl olduysa bi şekilde edebiyat öğretmeni olmuştu. türk kadınına göre uzun sayılabilirdi. hafifçe de etine dolgun. yanağında bi ben vardı. belgin dorukvari. sesi güzeldi.
lise 2 de bi derste bu türküyü söylemişti. benzer yorumda. ve daha güzeldi.
https://www.youtube.com/watch?v=Hf9IYgQyAr4 -
57.
0sabah gazeteleri sırası. eskiden gazeteciye gider, fiziki olarak saman kağıdı alıp okurdum. çok eski değil gerçi. kısa sürede değişimin fakında olmadan sıcaklığına kendimizi bırakmak gibi şeyler.
radikal. uğur vardan'ın oscar adayı filmle ilgili olarak ilyas salma mülakatı. kimlerle çalışmak istersiniz sorusunda ahmet tarık tekçe ve nubar abi cevabı ilyas salman'dan. nubar terziyan'ı çok iyi bilirdim hatta bu sözlükte de bi iki bişey yazmışlığım da vardı sanırım.
ahmet tarık tekçe; hiç tanıdık gelmedi. gugılladım. 1920 doğumlu. 1964'te en çok korktuğu şey; trafik kazasından vefatı. karabük yakınlarında kamyonla çarpışmış. aynı araçta filiz akın ve o dönemde eşi türker inanoğlu.
galatasaray lisesi mezunu. siyasi muhalefetten içerde yatmışlığı da varmış. 300 yakın filmde oynamış. yüzüyle tanıdık ismiyle uzak yan oyuncu. yeşilçamın emekçilerinden biri. büyük adam.
http://www.radikal.com.tr...ciksin_tartisalim-1269210 -
58.
0Ben kocadım sen genceldin
Başa belâ nerden geldin
Kâhi indin kâh yükseldin
Şimdi oldun turna gönül
https://www.youtube.com/watch?v=rz5hwvfPLR8 -
59.
0
-
60.
0eduardo galeona'nın bi lafı vardı bi kitabında. neydi unuttum.
-
61.
0şu yeni ekrana bi türlü alışamadım
-
62.
0buraya en çok yapacak başka bi şey bulamadığımdan giriyorum. ve buraya girdiğimde kendimi buraya girecek kadar düşmüş hissettiğimden utanıp kendime acıyorum.
-
63.
0özdemir erdoğan versiyonunu çok severdim, 70 lerin ortasında diğer müzisyenlerden nasıl da ayrışmıştır o şarkı ile.
fakat geöenlerde tv de gördüğüm bu versiyonunu da pek bi beğendim. mert fırat, melisa sözen:
https://www.youtube.com/watch?v=-U7w9r2i4-M
bu arada son 5-6 yıldır sinemada, tv dizilerinde oynayan oğlanların, kızların eğitim seviyeleri hakkında da birkaç bişey yazmak istiyorum. 90lardaki oyunculuk ortdıbına göre çok farklılar. -
64.
0hoşgeldin dedi, sesinin tonunda sitem, protesto var gibiydi. demek ki içeri sonradan girdiğim için merhaba dememem ayıplanmış, şart mıydı ki. bekliyordu. gazetemi yarıdan araladım, yüzünü görüyordum karşımda. merhaba dedim.
-
65.
0bana mı öyle geliyor ya da içinde bulunduğum durum mu öyle hissetmeme sebep oluyor ve bu konuya hassaslaşıyorum bilmiyorum ama sanki iyi edebiyat, iyi şiir, iyi film, iyi dergi, tiyatro kalmadı..
bir çok şeyin tadı yok.. bir çoğu içinse denemeye değmiyor.. -
66.
+1babamla pek konuşacak konu bulamayız. saatlerce otursak bile bazen tek kelime çıkmaz ağzımızdan. aynı kelimeleri konuşsak da sanki aynı dili konuşmuyor gibiyizdir..
fakat farklı kaygılardan kaynaklansa da babamın biraz önce ağzından çıkan bir cümleye katılmamak mümkün değildi: hayat çok berbat. -
67.
0kin tutuyorum. intikamcıyım. sıcağı sıcağına. zaman geçtikçe unutmuyorum ama baştaki kadar şiddetli olmuyor intikam duygum.
mesela, tv de sevmediğim bir adam konuşmaya başladığında sesi kısıyorum, önümde ağır ağır kaldırımı kaplayarak yürüyen insanların bi şekilde önüne geçip ağır ağır yürümeye başlayıp kaldırımdan geçmelerini engelliyorum. her sabah aynı otobüse bindiğimden dolayı simaları az çok tanıyorum ve kimi zaman otobüse hızlıca ve başkalarını düşünmeden sağı solu iteleyerek geçen yaşlı teyzelere, eğer imkan bulup da onlardan önce oturursam, yer vermiyor, hemen onların yanı başındakilere yer veriyorum.
pasif agresif diyorlarmış buna.
karşındakine doğrudan tepki vermek yerine şiddetsiz ama kaba davranarak onları cezalandırılacağım düşüncesi. -
68.
0terliyor terliyor üşüyorum. ev tshirtüm ağırlık kazandı terden. ıslak tshirtle daha da üşüyorum
-
69.
0"i feel so suicidal, just like dylan's mr. jones"
tahtakale'de, haliç köprüsü'nde, hatta beşiktaş'ta, kimi köşe başlarına tezgahlarını açıp hipermetrop- miyop numaralı gözlük satan işportacılar olur/du. hala var, bazen arada görüyorum. o dönemler, ilkokuldan üçten itibaren gözlük kullanan biri olarak dedemin doktora kontrole gitmeden işportadan alt pijama dener gibi "bu bana tam oldu, bak şurda ne yazıyor, görüyorum ahanda, ben bu numaralı gözlüğü alayım" düşüncesi garip geliyordu. ta ki, üniversite döneminde 5 numaralı miyobi gözlerime yeni gözlük almak yerine o zamanlar yeni tanıştığım Burak'ın John Lennon gözlüklerine benzer gözlüklerini kullanmaya başlayana kadar. göz ameliyatı olana kadar Burak'ın john Lennon gözlüklerini kullanmışımdır. Burak benim işportacımdı sanki.
ve üniversitenin ilk iki yılında uzun saçlarla birlikte hafiften serdeki hippie lik ve üniversiteye yeni başlamanın verdiği özgürlük ile birlikte john lennon'la benzerliğe dair keşisim kümesi genişlemişti. lennon şarkıda yalnız öleceğini söylüyordu ve intihara meyilli olmasını bob dylan'ın ballad of a thin man şarkısındaki mr. jones'a atıfla ifade ediyordu.
bob dylan'ın mr. jones'u ise, odasında kendisiyle konuştuğunun farkında olmayan zayıf biridir. Edip cansever'in Ruhi Bey'ine çok benzer. hatta birebir ikizidir.
Şöyle der Ruhi Bey, "Ölümümü bekledim, geliyorum. Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini, Bekledim geliyorum."
bir dönem otellerde yalnız yaşadım. ve kaç bob dylan şarkısı zütürürdüm otel odalarında yalnız volta atmayı sıkışık duvarların arasında. sonuçta ben artık dedeme hak veriyorum işportacıdan gözlük aldığına. zaten ben de buraktan almıştım 5 numaralı gözlüğümü. ve kimileri de beni john lennon'a benzetiyordu ruhi bey sarışınlığındaki altın renkli yuvarlak gözlüklerimle.
https://www.youtube.com/watch?v=4KGmUWcLPbQ -
70.
0canım yandı. içim acıdı. sanki etimi lime lime çiğniyorlar.
uyku uyunmuyor, yemek yenmiyor, her yer dar geliyor.
sana ait olan vücut dar geliyor. sığmıyorsun bedenine.
konuşmak istemiyorsun. susmak istemiyorsun.
gördüğün her yerde karşında. gözlerini kapadığında karşında.
ama daha kötüsü her şeye en baştan başlamak. yeni aşk sözcükleri, yeni öğrenilen incelikler öbür sevgiliye saklanıyor.
fakat benim söyleyeceklerim bitti.