Ardı ardına kabuslar, dehşet bir gece geçirdin.
Sabah olmuştu, hepsinin bir rüya, kurgu olduğundan rahatladın. Soğuktu hava, dün gece yediğin acılı çiğ köfteden olacak, yatağı delecek ve popo deliğinin alev alasıya bir gaz çıkardın. Kendine ve züt deliğine övgüler yağdırıyordun. içinden bir 'ooh' çektin, mutluydun.

Dik konumdan çıkıp, yatağına uzandın. Göz kapakların sıcacık yatağın içinde mayışmıştı. Tekrardan uykuya dalma vaktiydi.

Fakat uyuyamıyordun, aklına birşey takılmıştı, neydi.. Evet! işte bu. osuruğun kokusu aklına takılmıştı. Onu istiyordun.

Yüzünde beliren bin gülüşü ile yastığından kafanı hafif kaldırdın, yorganı 2 ucundan tuttun, bir yukarı bir aşağı sallandırdın yorganı.

ve beklenilen koku geldi, burnun yanıyor, geldiğin zevkten, gözlerin yanarak yaş döküyor. "Güne güzel başladım, hehe." diyorsun içinden.

Yeter bu kadar dıbınakoyim, bayılacam diyip, kapıyosun yorganı, uyumak istiyorsun. Fakat koku gitmiyor, odayı ele geçiriyor. Odanın tavanında yaşayan, tek dostun örümcek hamdiyi kaybediyorsun.

Kendi canını kurtarmak adına kendini yere atıp, cama ilerliyorsun. Koku cildine işliyor, ulaşamadan bayılıyorsun.

2-3 dakika sonrasında, annen koridordan odana doğru ilerleyerek, "uyan bakalım uykucu, ekmek al kahvaltı yapalım" diyor. Sesten dolayı olacak, gözlerini 3 saniyeliğine açıp, "anne ne ekmeği dıbınakoyim, sakın odaya g... " derken bayılıyosun yine.

Annen "o ekmeği alacaksın evlat" diyerek, döner bıçağını kaptığı gibi odaya geliyor, role fazla kaptırmış olacak ki kendini, kapıya uçan tekme atıyor. Ayağının acısıyla, bu sefer kapıyı, kolunu kullanarak açan annen...

Snıff, snıff (kokuyu alır) "bu koku ne, insan mı sıçtın dıbınakodumun kokarcası.." dediği gibi bayılıp, senin zütünün hizasına düşer. Gözlerini açmaya çalışsada, burnu, zütünün deliğiyle bir olduğu için, sızan kokudan bayılır.

Bu sırada baban, bu günün önceden geleceğini biliyormuş gibi evden erkenden çıkmış, binayı boşaltmıştı. Çatıdan aşağıya kalın bir ip ile sizin olduğunuz kata gelip, geri ve ileri şekilde sallanıp, camı kırmaya çalışıyordu.

Bu sırada kendine gelmeye başladın, karnında felaket bir ağrı hissediyordun. ikinci bir patlama yaklaşıyordu. "Baba!" diye bağırıyodun çaresizce.

Baban camı kırıp, içeri dalmayı başardı en sonunda. Hemen gaz maskesini çıkardı ve taktı.

Sen ise sevinçliydin, "babişko" diye seviniyordun. Baban kafasını çevirip, seninle 3 saniye bakıştıktan sonra elini sırtına atıp, çıkardığı beyzbol sopası ile ensene patlatıp, seni etkisiz hale getirdi.

içeri giren temiz hava ile birlikte, kendine gelen annen, kocasına gurur ile bakıyordu. Eşine, "Hadi! çabuk uzaklaş buradan!" diyen baban, senden gelen, sesleri duyuyordu, karnın deli gibi gurulduyor, zütün hafiften kaçamak yapıyordu.

Baban seni alıp, zütünü cama dönük şekilde yerleştiriyor, acele ediyordu. Ter içinde kalmıştı.

Tekrardan kendine gelmeye başladığında, baban yatağın köşesine yatmış, kulaklarını kapıyordu.

Bilincin yeni yerine geliyor, zütün deli gibi gurulduyor adeta geri sayım yapıyordu..
3... 2... 1.. ve züt deliğin daha fazla dayanamayıp, yırtılıyor..
13. kattan aşağı, kaka yağmuru yağıyordu! Bazı kızlar, hayallerindeki 'çikolata yağmurunun' gerçekleştiğini zannedip ağızlarını deve kuşları gibi açıyordu.

Sen ise gözlerini hastanenin komasında açıyor,
olur o kadar diyip, kendini teselli ediyorsun...