+64
-3
Orman girişinde aklıma direk hammatşeri tepesi geldi, ağır ağır kullanıyorum arabayı bir yandan bakarak gidiyorum etrafıma, amacım tepeyi kaçırmamak, birazcık gidince tepeyi görmüştüm sonunda, küçük bir tepeydi, basri'nin dediği gibi devrilmiş baz istasyonları vardı üstünde oradan tanıdım zaten etrafta başka büyüklü küçüklü tepeler de vardı, dayı dedim iki dakika müsade bana, nereye oğlum gece gece dedi, şu istasyonları merak ettim bir bakıp geleyim, deli misin oğlum ne istasyonu daha bir buçuk saatlik yolumuz var falan dedi, dayı merak işte aklımda kalacak bakmazsam dedim, 10 dakika sürmez hemen geleceğim dedim, tamam çabuk ol dediler hep bir ağızdan, arabayı çektim kenara, tepeye doğru vardım devrik baz istasyonlarının olduğu yere çömeldim, asıl amacım başkaydı tepeden köye bakacaktım nasıl göründüğüne falan, çünkü böyle bir köy görseydiniz çok çok fazla merak oluşurdu kafanızda, başka bir dünya başka bir alem gibi sanki, ayın aydınlattığı gecenin ilk saatlerinde tepeden köye bakınca hayatımda yaşamadığım bir ürperti hissettim, bütün evlerin pencereleri ve kapıları açıktı, nasıl yani amk sabah köylerinde sinek bile yoktu dışarıda, şimdi bütün kapı pencere açıktı, oğlum dedim kaç git bu amk yerinden tam aşağı inecekken gözüme bir hareketlilik çarptı köyde tekrar çömeldim izlemeye başladım, bütün ahali tek tek evlerinden çıkıp meydana toplandılar, ama yürüyüşleri çok tuhaftı, çok ağır yürüyorlardı, karışık bir biçimde duruyorlardı, kadınlar erkekler çocuklar hepsi bir arada, kadınların hepsi istisnasız çarşaflı idi, kendimi onlara kaptırmışken aşağıdan dayımın sesi geldi gelsene lan seni mi bekleyeceğiz sabaha kadar, haklıydı devdıbına bakmadan indim hızla aşağı ama aklım köydeydi ne yapıyordu bunlar amk, nasıl bir yerdi burası, bindim arabaya bana bakıyordu arabadikler niye tuhaf tuhaf bakıyorsunuz dedim, annem lafa girdi oğlum dedi betin benzin sapsarı ne oldu? Tepeye çıkıp inince yoruldum ondan olmuştur deyip geçiştirdim tekrar çalıştırdım arabayı sürdüm ormana