-
1.
+1Herşey yeni işime başladığımın ikinci haftasında başladı. O kültür merkezi binasında güvenlik görevlisi olarak işe başladığımda herşey on numaraydı. Bina yeni bitmiş henüz faaliyete geçmesine iç tadilattı, çalışan odalarıydı filan daha aylar var ve ben bu aylar içinde taşak yapacaktım, sonra iş zorlaşırsa nerde tırak orda bırak hesabı başka taşak bi iş kovalayacaktım. Tabii ikinci hafta yaşadığım o korkunç gece nöbetine kadar..
Beyler okuyan varsa ses versin hikayem yaşanmıştır ve sonuna kadar yazacağım
-
2.
+1Gecwleyin ahlama sesleri geliyordu . Hemwn asagi inio katilmaliydim . Kosturdum ama oraya baktigimda sadece bir ses kaydi aleti vardi . Arkamdaki nefesi hissedebiliyordum . O an sictigimi anlamistim . Aglamaya basladim ama onlar gelmisti . Evet niggalar beni gibmeye gelmisti . Sabaha kadar gibildim sonra isten ciktim giberler oyle isi amk parada vermedi niggalar
-
3.
+1"Kuyuda üç zenci ve fabrikasidasana" hikayemize hoş geldiniz.
-
4.
+1ilk hafta vardiyam gündüz vardiyasıydı, güvenlik işi normalde en az iki kişi ile yapılır her vardiya için. Ancak bina daha yeni, bomboş,, arada bir sorumlular ve iç mimarlarından başka gelen olmazdı. Dolayısıyla başlangıç olarak her vardiyada tek görevli yeter diye düşünmüşler düşünce özgürlüğünü gibtiklerim. Ayrıca bina semtin en işlek caddelerinden birindeydi, karşısında kocaman bir özel hastane, ve kapısında otopark girişinde güvenlikleri vardı. Yani başımıza bir iş gelse güvenlik güvenliğin halinden anlar, birbirimize yardım ederdik. Ama bu olayda bana yardım edebilecek hiç bir güvenlik görevlisini bırak insan evladı olamazdı, yalnızca ben ve yaradan ve o şey..
-
5.
+1Orada sahne sorumlusu olarak başlayacak olan Cengiz, müdürün kıçını yalamak için binanın her işine koşturuyordu. Müdür muallaksinin de işine geliyordu amk. Musluk akmıyor Cengiz bi bak, elektrik panosunda arıza çıktı Cengiz elektrikçi ayarla şu işi hallet... Bir gün bu lavukla muhabbet ederken bana binanın sıkıntılarını anlattı. Beyler bina görünen iki katlı ancak yerin altına doğru tam 4 kat inilmiş. Temel çalışmaları sırasında orada bi tatlı su kaynağı gibi bi kuyu bulmuşlar. Napmış ne etmişlerse kuyuyu kapatamamışlar, bi şekilde su yolunu bulmuş, üzerindeki malzemeyi yumuşatıp içine almış kuyunun. Biraz da bunların tembelliği çok ta üstelememiş en alt kat bodrum ufacık bi alanda bırakmışlar, ancak özellikle şiddetli olmasına gerek olmayan bi yağmur yağınca bile yukarıdan gelen gider suyu meğer yolu bu kuyuya geliyor, ve muhtelif zamanlarda bodrumu su basıyormuş.. Bize de boş binada yapılacak tek hareket yerin 4 kat dibine inip bodrumu su basmış mı diye ya da kuyudaki su miktarı artmış mı diye kontrol etmek oluyordu. Eğer artmışsa Cengiz lavuğunu arayacağız oda artık bişeyler ayarlayacak
-
6.
+1Beyler okuyan varsa ses versin amk kendi kendime konuşmiyim burda
-
7.
+1ilk hafta gündüz vardiyam sona erdi ve artık yeni haftada gececi olarak işe başlıycam. Gündüz vardiyasından çıkan arkadaştan gerekli bilgileri aldıktan sonra kapıyı kilitledim. Planlarımda o gece telefona evdeki WiFi den yüklediğim The Conjuring (dıbına koyim o filmin) filmini izleyip adrenalini tavan yaptıracaktım, sonra da gerginliğimi atmak için bir iki ferre izleyip sabaha karşıda 1 2 saat kestirecektim.
-
8.
+1Neyse kahvemi yaptım taktım kulaklığı bir iki sosyal medya gezintisinden sonra filmi izlemeye başladım. Yıllardır okadar çok korku filmi izledim ki, artık bağışıklık kazandım, filmde sahneden çok oyuncuların nasıl oynadıklarına odaklanıyordum artık sıkıntıdan. Ama bu film biraz da germişti beni iyi gidiyordu, derken kulaklığın derininden bir demir düşme sesi gibi bi ses geldi, yada duvara vuruyordu bilmiyorum, başta filmden geldi sandım ama iyice dikkat kesilince filmle alakası yoktu. Hemen kulaklığı çıkardım. Bina bomboş olduğu için en ufak tıkırtı yankı yapıyordu, kulaklığı çıkardığımda demirin vurmadan sonraki yankısının uzantısı vardı sadece. iyice dikkat kesildim. Bi beş dakka dinledim, hırsız da girmiş olabilirdi tinerci de. Bi elimde jop, diğer elimde telefon amiri aramak üzere bekliyorum. Fakat başka ses gelmeyince dıbına koyim filmin etkisinde kaldık herhalde diyip tekrar taktım kulaklığı filme devam ediyorum. Bi 45 dakka kadar izledim, filme iyiden iyiye odaklanmıştım, ne olduysa o andan sonra oldu. Beyler size yemin ederim o anın bi tarifi yok, yazarken hala bile ellerim titriyor amk. Binanın altında bir gümbürdeme geliyor, ama nasıl bir gümbürdeme, resmen bütün bina o gürültü ile sallanıyor gibi. Yerimden sıçradım önce. O anki panikle napacağımı şaşırdım. Bi cesaret koştur koştur en alt kata iniyor, inerken oğlum manyakmısın nereye diye içimden küfür ediyordum, sorumluyuz eşek gibi inip bakıcaz, yoksa bi tak olsa niye bakmadın diye bir ton tantana işiticem. En alt katta tüm binanın havalandırma sisteminin ana makinası vardı kocaman bişey. Yaklaştıkça o kulağı sağır eden gürültünün o gibtiğim makinesinden geldiğini anladım. Meğerse bu alet arada bir içindeki basıncı bu şekilde boşaltıyormuş sonradan öğrendim. Zaten ben indikten sonra ve ne olduğunu anladıktan bi 5 saniye sonra kesildi.
-
9.
0devam panpa takipteyiz
-
-
1.
0Senin için devam edicem dostum bu gece
-
1.
-
10.
0Tam arkamı döndüm merdivene yöneliyorum, arkamda bi tıslama sesi duyar gibi oldum. Sanki nefes darlığı çeken bi insanın nefes alış verişi gibiydi. Ancak arada köpek hırlamasına benzer bi sese de dönüşüyordu sanki. Resmen dizlerim boşaldı gibi. Arkama bi cesaret hızla döndüm, kimse yoktu ama ses devam ediyordu. Yavaşça sesin geldiği yöne ilerledim, o koca makinenin etrafını dönerek ilerliyordum, ses bariz kuyunun olduğu bölgeden geliyordu. iyice yaklaşana kadar ses kesilmedi, tam kuyunun önüne geldim, ve ömrüm boyunca asla unutamayacağım o şeyle karşılaştım. Arkası bana dönüktü,
-
11.
0Sırtı inip kalkıyordu nefes alıp verirken. Ortamı iğrenç bir koku kaplamıştı, çürük et kokusu gibiydi ama daha bi ağırdı. Ağustosun ortasında buz gibi bir hava vardı ortamda. Kimsin dedim sesim titreyerek. Ses çıkmayınca biraz daha sert bir tonla hey sana diyorum diye çıkıştım. Kafasını öyle hızlı ve sert bi biçimde çevirdi ki, normal bir insan o hızla kendi boynunu kırabilirdi. Görüntüsü öyle dehşet vericiydi ki, simsiyah kirden yağlanmış ve kalıp gibi duran uzun saçları havada daire çizdi. Gözleri ateş kırmızısı, sanki içinde yangın var gibi, dişleri ziftlenmiş gibi simsiyah.. Ağzını açmasıyla müthiş bir çığlık sesi o boş bodrumun duvarlarında yankılandı. O ses resmen kemiklerimi kırarcasına tüm bedenime baskı yapıyordu, kulaklarım denizin 1000 metre altındaymış gibi basınçla patlayacaktı neredeyse. Birden dünya karardı sanki ve biri halıyı altımdan çekmiş gibi yığıldım yere, son hatırladığım kafamı vurduğumdu. Uyandığımda ise kolumda bu yazı vardı " ובכן, זה שלי "