/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +15
    2 sene önce lisede
    Ben o zamanlar 16 yaşındayım. Kemal Ağabey, bendeki geleceği fark edip sağ kolu yaptı. Ara ara yarışlara pilot olarak girip kazanıyorum artık.
    Son ders boştu. Nöbetçi tanıdıktı. Katre'yi çağırttım.
    K:Katre Orijin:O
    K:Veli değil mi?
    O:Beğenmedin mi?
    K:Beğendim. Ders kafa ütülüyordu güzel oldu böyle. Dersten kaçarım bu sayede.
    O:Bak sen. Akşama bir yerlere gidelim diyecektim.
    K:Olur valla bana uyar.
    O:O halde dersten kaç. Bende çantamı alıp geliyorum kapıda buluşuruz.
    Kapıda buluşup okuldan kaçtık. Katre, eve gidip üstünü değişti. Bende onun için en güzel tişörtlerimden seçtim. Katre, benim için çok farklıydı. Bu yüzden en mükemmel şeklimle çıkmalıydım karşıma.
    Ve işte oradaydı. Anlaştığımız sokağın ucunda görünmüştü.
    ···
  2. 2.
    +12
    Oturduk başladık sohbete. Konu konuyu açtı ve en son araba yarışlarına kadar geldi konu.
    K:Ya bu yarışlar kazalarla dolu diyorlar.
    O:Hız varsa kazalarda olur. istersen bir gün co-pilotum ol.
    K:Ben korkarım kaza geçirmekten.
    O:Bana güvenmiyor musun yani?
    Hayatımın orgazmı geliyor!!
    K:Sadece sana güveniyorum şu hayatta.
    O:Bende güzel insan. Bende.
    Hava iyice kararmıştı ve saat neredeyse 11 olacaktı. Bende tedirginlik yoktu Kemal Ağabey zaten izin vermişti bana fakat tedirgin olması gereken Katre iken hiç de hissettirmemişti bana. Biraz daha konuştuktan sonra...
    O:Artık geç oldu. Kalkalım mı?
    K:Kalkmasak?
    O:Ama evdekiler.
    K:Şerefsizler mi?
    O:Şerefsiz? Hayır müdürü demiyorum Katre, evdekiler. Annenler falan.
    Kızın gözlerine gözyaşı hücüm etti. Bana sarıldı. Birkaç saniye sonra da sümük sesi. Omuzlarım sırıksıklam.
    ···
  3. 3.
    +12
    Ben size Katre'yi anlatayım biraz. Koyu kahve saçları, çene kemikleri belli, güzel dudaklı ve kahverengi gözleri var. Uzun boylu biraz ama ilik gibi kupkuru.
    Üzerinde bir tişört ve pantolon beni benden mi almıştı emin değilim fakat o kadar ilgiye rağmen okul içinde en sevdiğim, en güvendiğim ve yanında moral bulduğum tek isimdi Katre. O eşsiz güzelliğiyle yanıma geldi. Yürümeye başladık.
    K:Bugün ayrı bir şıksın.
    O:A evet okul kıyafeti dışında pek kıyafet giymem. Hepsi o huur evladı müdür yüzünden.
    K:Harbiden ne yılışık adam ya o.
    O:Yok artık. Sana da mı yürüdü? giberim lan o adamın belasını.
    K:Sence?
    Asıp kesmek kolay ama bu işi ben değil başkası yapacaktı.
    O:giberim o huurnun dölünü.
    Hava kararmaya başlamıştı. Mahallenin bakkalına girip üç beş öteberi alıp tepeye çıktık. Mahallenin en güzel yeri ve ormanlık bir alanı da görüyordu burası.
    ···
    1. 1.
      +3
      gibiş var mı panpa hikayede elimiz gibimizde kaldı
      ···
      1. 1.
        +5
        Var ilerde. Galiba :/
        ···
    2. 2.
      +3
      Güzel hikaye devam panpa bekliyoruz
      ···
      1. 1.
        +2
        Başlıyoruz panpa
        ···
  4. 4.
    +10
    Etleri bir güzel yedik ve akşam oldu. Artık zaman atlıyorum arkadaşlar çünkü organik organik yaşadık. Sınavlara çalıştık ve hep gülümsedik. Liseyi bitirdim. Araba kullanmayı öğrenip beş yarışa bile girdim ve hatta dördünü birincilikle kazandım filan. Yaşım 18 oldu.
    O:Seneye sen 18 olur olmaz Katre'm.
    K:Aynen sevdiğim. Ben 18 olur olmaz.
    O:89 gün kaldı.
    K:Sayıyorsun bakıyorum.
    O:Neden saymayayım ki?
    Çekyata oturdum. O da üzerime çıktı. Yarağım dikelmişti. Öpüştük. Ellerim o eziyetten dolayı ince kalan bellerindeydi. Kemiklerini hissetsemde bir şey değişmezdi gerçi. Hafif hafif soydum güzelimi. Ellerimle kasesini avuçladım. Yumuşacıktı. Birazda minnaktı ama olsun. Ben bu kızı seviyordum. Yatağa fırlattım. Soyunup üzerine atladım. Gülüyordu. Zevke geldiği açıktı. Elime alıp malafatı içeri girdim. inliyordu altımda. Sırt kısmına dokunuyordum ama ciddi ciddi kasılması vardı. ilk defa olduğu belliydi. Ben ise sanki yılların tecrübesiymişim gibi yapıyordum ama çoğuna taş çıkarırdım ya neyse. Orada ilk kez birlikte olduk. Bu yaşımîza kadar aynı yerde yaşasak da ilk defa
    ···
    1. 1.
      +4
      5 dakja mola diyip tam 5 dakka sonra atmışsın yazı için şuku sözünde durduğun için ayrı şuku
      ···
  5. 5.
    +10
    Katre, eli ayağı birbirine dolaşmış vaziyette titreyerek evden çıktı. Sokaklarda biraz gezdikten sonra sordum neler aldığını.
    O:Eee Katre. Nelerini aldın içerden?
    K:Okul kıyafetimi. Yengemin zulasından 700 lira. Biraz atıştırmalık salam sosis ve bir parça ekmek. Bir de günlüğümü.
    O:Nasıl ya? 700 lira. Hem bi' saniye sadece okul kıyafeti derken? Ayrıca ekmek?
    K:inanmazsın ben amcamlar evdeyken hayatta yemek yiyemem. Geceleri yersemde sabah dayak yerim.
    O:O ne demek ya.
    K:O ne ki? Bir okul kıyafetim birde bu üzerimdeki kıyafetlerim var. Başka da yok.
    O:Kirli çıkmıyor mu o evde ben anlamadım. Hem sana nasıl oluyor ya?
    K:Ne okul harçlığı ne de başka bir şey. Hiçbir şey.
    Şok olmuştum. Ellerimi yumruk yaptım başta. Sonra beynime Katre'nin ağlayışları hücüm etti ve tutup kendime çektim. Sımsıkı sarıldım sokağın ortasında.
    ···
    1. 1.
      +3
      Okuyoruz devam şuku
      ···
  6. 6.
    +10
    O gece bahçeye pustum. Kimse görmesin diye merdivenlerin altına girdim. iki büklüm olsamda Katre için değerdi. Bunu onun için yapmalıydım.
    Saat 1
    Hala uyumadılar evde Katre\'ye bağırış çağırış kesilmedi sokak inliyor.
    Saat 2:15
    Yenge hanım bağırıyor bu sefer. Amcası uykusundan uyanıp tokat atıyor Katre\'ye. Katre yine ağlıyor.
    Saat 2:40
    Yenge yatıyor. Amca bey küfürler ediyor Katre\'ye. Tek merak ettiğim Katre\'nin odası yok mu ya?
    Saat 2:47
    Kemal Ağabey\'den mesaj var.
    \"Oğlum neredesin lan gece gece.\"
    Saat 2:59 yanıt
    \"Abi hayat memat meselesi ne olursun.\"
    Anında yanıt
    \"Tamam oğlum. Yardım gerekirse ara çekinme.\"
    \"Eyvallah abi. Belki şu kır evi lazım olabilir.\"
    Yanıt yok.
    Saat 3:20
    Amca da yenge de yattılar yatakta fingirdiyorlardır huurlar. Katre ağladıktan sonra yatağını açarken perdenin açık olduğunu fark edip perdeye yönelirken cama koşuyorum. Camı kapatacakken Katre\'nin ağzını kapatıyorum.
    ···
  7. 7.
    +10
    K:Benim babam öldü. Annemde beni terk etti. Amcamlarla yaşıyorum kendimi bildim bileli ama...
    Hıçkırıklarla dolu ağlamasi geçmek bilmiyordu. Tuttum kendime çektim. Sıkıca sarıldım. Çenesini omzuma koyup ağlamaya devam etti.
    K:Ama...
    O:Ama ne?
    K:Ama...
    Beni hafif itekledi sarılmayı kesmem için. Bir kez daha gözlerime baktı mutsuzluk dolu gözlerle ve koştu. Ardına bakmadan koştu. Bende peşinden koştum fakat yakalamadım. Bilerek ve isteyerek yapmadım. Rahatlıkla duygularını yaşasın diye.
    Evine kadar koştu. Yani kendi zindanına kadar. Ev onun için eziyet yuvasıymış meğer.
    Katre\'nin evleri gecekondu tarzı. Perdeleri çekmemişlerdi bu sefer ve ben bahçeye pusunca olan biten her şeye şahit olmuştum. Amcası, eşinin gazına gelip kızı yerde resmen tekmeliyordu. Ağza alınmayacak hakaretler ediyor ve o şıllık yengesi de bu duruma tempo tutuyor gaz veriyordu. Katre ise... Ölümlerden ölüm beğeniyordu her gece.
    ···
  8. 8.
    +9
    K:Sence bunlar gerçek mi?
    O:Tamamiyle gerçek.
    Katre'nin yüzünde heyecan belirmişti. Ben ise ne yapacağımı bilmiyor haldeydim. Sokağa baktım. Sessizdi. Kimse yoktu. En tuhafı ise hiçbir yağma, vandal veyahutta isyan benzeri bir harekette yoktu. Ama kimse de yoktu. Hayat normal seyrinde değildi.
    K:Ben korkuyorum.
    O:Korkma birtanem buradayım ben.
    Dudağına bir öpücük kondurdum. Televizyonu açtım. Her şey normaldi. Arada bir kokuyla alakalı espriler, gündelik muhabbetler falan vardı televizyonda.
    O:Bakkal nerede buranın Kemal Ağabey'in söylemesi lazım. Bir de telefonum nerede?
    K:Bakkal kapı önündeymiş. Telefonun şurada. Kemal Ağabey sen uyanana kadar ödedi kontörlerini.
    O:Sağolsun. Ben ekmek almaya gidiyorum. Var mı bir isteğin?
    K:Meyve suyu alsana.
    O:Tamamdır.
    ···
    1. 1.
      +1
      burdayımm
      ···
  9. 9.
    +9
    O:(fısıltıyla) Katre bağırma ne olursun bağırma.
    K:Orijin? Neden yaptın? Kaçtım ben oradan.
    Gözleri doldu yine. Gözlerini kaçırıyordu.
    O:Dur ağlama. Ne olursun ağlama amcanlar uyanacak. Dinle beni. Gözlerime bak. Katre!
    K:Ha!
    O:Şssst! Bak şimdi. Evde kağıt kalem bul. Evden kaçıyormuş gibi not yaz. Biraz da para çarp. Giysilerini de bir çantaya doldur gel.
    O sırada beklerken Kemal Ağabey'den gelen iki mesaj vardı.
    "Ne oldu hallettin mi?"
    "işin neydi olum senin lan!"
    Mesaj attım.
    "Abi misafir kabul eder misin?"
    "Kimi olum."
    "Yabancı değil. Katre'yi."
    "Mahallenin kızı olan değil mi?"
    "Aynen abi"
    "Kır evi de onun için. At süreceksin dimi it"
    "Yok abi saklamak manalı"
    "Bi gibtir git amk. Neyse eve gel konuşuruz."
    ···
    1. 1.
      +3
      Hadi panpa seri seri bekliyoruz burda
      ···
  10. 10.
    +9
    Biz eve geçtik. Kemal Ağabey ise bahçede bir şeyler yapıyordu. Başta anlam veremedim. Sonradan kavradım olayı. Mangal yapıyordu.
    O:Et yemek lazım et.
    K:Orijin ne diyorsun ya ahahah.
    O:Dışarı bak diyorum.
    Katre, eti görünce bahçeye fırladı. Bende ardından koştum.
    Ka:Hanımkızım sakin hele. Daha burada çok et yiyeceksiniz. Arkada kümes var. Seri üretim gibi düşün. Tavuklar yumurt yumurt yani. Anlar mısın bu işlerden.
    K:Evet. Bizim hapiste de vardı.
    O:Hapis?
    K:Bizim ev.
    Ka:O zaman tavuğun ne zaman kesileceğini de anlarsın sen ha?
    K:Elbette abi.
    Ka:Olum Orijin. Az ballı değilsin ha. Neyse başka bir sürpriz daha Orijin Bey araba kullanmayı öğrenene kadar arka depoda ihtiyaçlarınızı görecek stoğum var. Siz uyurken halledildi.
    O:Ya abi.
    Ka:Araba kullanmayı öğren bebe boş yapma.
    ···
  11. 11.
    +8
    içim soğuyana kadar dövdüm. Oradaki herkes şahitti. Ben o adamı öldüresiye dövdüm. Yine de şikayetçi olamazdı. Katre'nin darp olayını açacağımızı biliyordu. Şimdi ise sokağın ucundan gibtir olup gidişini görüyordum. 16 yaşında bir çocuk için biraz zordu bu durum. Aklıma Katre'nin amcası veya yengesiyle alakalı bir şey geldiğinde direkt olarak Katre'nin çığlıkları beynimi dolduruyordu. Ve şu an tek bildiğim içimin soğuduğunu bilmek ve belli bir zaman için mahalleden uzaklaşmalıydım. Katre, misafir odasında yatarken hiç bitmeyen bu geceyi Kemal Ağabey'e anlattım.
    O:işte sonra ağız burun girdim zütverene.
    Ka:Tamam oğlum. Doğru olan bu zaten. Hem seni yarışların başına geçireceğim unutma. Yaşın 25 küsür olsun kumara da geçince her şey sana kalacak.
    O:Eyvallah abi. Kır ev...
    Ka:Gidin aslanım gidin. Al şu 1000 lirayı. Geçinin orada. Hem mekana kimse bakmıyordu bakım yaparsınız. Yarın okula gidip ikiniz için izin yazdıracağım ben aklınız kalmasın. Zaten mayıs ayındayız sorun çıkartmaz o zütveren müdürünüz.
    O:Abi hakkını hela...
    Ka:Duyarsam zütünü giberim. Zıbar yat odana. Hade kaybol! it herif!
    O:Sağol be abi.
    Odama gittim ve ne yalan söyleyeyim direkt uyudum. it gibi yorulmuşum amk.
    ···
  12. 12.
    +8
    Artık kır evine varmıştık. Kapının önünde sürpriz bir isim vardı. Kemal Ağabey.
    Ka:Az daha geç gelseydiniz keşke.
    O:iyi uyumuşuz be abi.
    Ka:Biliyorum. Gençler size güzel haberlerim var.
    K:Nedir abi?
    Ka:Vayy. Hanımkızımız başlamış konuşmaya. Her neyse hastaneden birinde tanıdık buldum. Seneye heyet raporu, izin, normal rapor derken okulu iyi asacaksınız. Zaten Orijin üniversiteye filan gitmeyecek. Öyle konuştuk. Katre kızım sen gidecek misin?
    K:Hayır ağabey.
    Ka:O halde sınavlara burada çalışacaksınız. Tamam sözümüzü oraya buraya geçirebiliyoruz fakat yazılılarınıza bir şey yapamam. Orası da cefanız olsun. Ayrıca araç var arada belki fark etmişsinizdir. O araba Orijin Beyin yarış arabası.
    O:Harbi mi?
    Ka:Aynen Orijinim. Bende zamanında sevdim fakat olmadı. Sevenleri bir arada tutmak lazım.
    Sessizlik. Boşluğa bakan Kemal Ağabey. Ve bir damla gözyaşı.
    ···
  13. 13.
    +8
    Eve girdik ve amcası Katre'nin üzerine atılacakken kolundan yakaladım.
    Amca:A Yenge:Y
    O:Sen orada dur huur evladı.
    A:Düzgün konuş.
    Ka:Sen önce nerede olduğunu bir düşün istersen.
    A:Sana mı kaldı Kemal, yiğenimi kaçırmak!
    O:Eziyet etmek mi sana kaldı lan züt lalesi.
    A:Kemal hatırın var yoksa parçalayacağım ben bunu.
    Ka:Hatır matır yok. O kazığı unuttum sanma.
    Y:Bu kız hırsız. 700 liramı çaldı.
    K:(titrek bir sesle)Öyle bir şey yok.
    Y:Nah yok.
    O:Teyze, kız yok diyorsa yoktur. Otur oturduğun yere.
    A:Sen bana baksana huurnun dölü.
    O:Ne var lan ne! Rahat bırakacaksın kızı.
    Ağzının ortasına vurdum yumruğu. Hafif sersemledi sonra da okkalı birkaç yumruk geçirdim. Kemal Ağabey izliyor, yenge hanım ağlıyordu. Katre'nin ne hissettiği ise umrumda değildi. Ben bu an farkettim. Katre'yi seviyorum ve şimdi tekmelediğim huur evladı ise intikdıbını alacağım bir it sadece.
    ···
  14. 14.
    +8
    Sabah uyandığımda masamda bir not buldum. Bir de anahtar.
    "Ne uykucusun ben sana nasıl güveneyim söyle. ikinci sınavlara girmişsiniz sanırım daha da okula gitmenize gerek yok. Kapıda bizim çocuklara söyle seni kır evine bıraksınlar. zütünü de giberim senin evlat. Kemal"
    Ne diyeyim be abi? Adamsın. Katre'nin yanına gittim.
    O:Parayı, giysini al. Gidiyoruz.
    K:Nereye?
    O:Kır evine.
    K:Tamam.
    Eşyalarını topladı. Çantasını aldı ve kapıdaki arabaya bindik. Kır evine kadar bayağı gittik. Şehrin dışında olduğunu biliyordum fakat bu kadar uzak olduğunu fark etmemiştim.
    Katre bana öyle güzel gülüyordu ki sormayın gitsin. Ölümsüzlük mü deseler Katre'nin o anki gülümsemesi mi tabiiki Katre'yi seçerdim.
    O:Hayırdır first lady. Keyifler zirve bakıyorum.
    Hayatımın ikinci orgazmı geliyor!!!
    K:Neden olmasın ki? Sen yanımdasın. Benim çocukluk aşkım.
    O:Ne? Çocukluk aşkı. Sen beni seviyor muydun o şekilde.
    Yanağıma öpücük kondurdu.
    K:Sen ne sandın yakışıklı?
    O:Wov.
    ···
  15. 15.
    +7
    Mekandan bir an önce uzaklaşmak adına koşabildiğim kadar koştum. Şehre varınca Kemal Abiyi aradım.
    O:Abi neredesin? iki arkadaş öldü.
    Ka:Biz Memduhla iyiyiz. Nergiz nerede lan!?
    O:Kurtardım onu rehinlikten ama bombadan sonra sadece binadan kaçarken gördüm.
    Ka:Oh oh şükürler olsun. Eve geç. Kızların yanına git. Ben Memduhla dükkana geçip geleceğim. Bugün kıyamet kopacak şehirde.
    O:Eyvallah abi. Eve sağ gelin!
    Ka:Sende aslanım.
    Uzun bir koşunun ardından minibüse bindim amk. Eve varıp kapıyı kitledim. Kemal Abi ve Memduh Abi gelirse kapıyı çalardı.
    O:Bir depoya gittik. Zombi haberi doğruymuş. 500e yakın zombi serbest kaldı. Evdeyiz artık yarın duruma göre yemek stoğu yapacaģız. Açelya, artık burada kalmanın bir sorunu yoktur. Ne kadar birlikte o kadar iyi.
    A:Benim için daha iyi. Güvende hissederim kendimi.
    K:O gün ki haber mi?
    O:Ne yazık ki.
    ···
  16. 16.
    +7
    Kemal Abi kapıyı tekmeleyerek bağırıyordu. Kırdı ve o beklenen kelimeyi bağırarak söyledi. "NERGiZ!!!"
    içerde insanlara iğneler vuruluyor ve ölümleri beklenip zombi kafesine alınıyordu. Daha sırada Nergiz Ablaya gelmemişti bu güzel bir haberdi. Fakat mermi manyağı yapacak bir tabur asker namlularını bize yöneltti. Kemal Abiyi duvara itelerek siper almasını sağladım. Ardından siper almak için başka bir duvara kaçtım. O sırada destekten biri öldü. Mermiyi kafasına yedi. Biz ise öldüre öldüre insanların oraya kadar yaklaştık. Bazıları kurşun yiyerek ölmüştü bile. Kemal Abi sadece sıkmaya odaklı olduğundan insanları kurtarma işi ben ve Memduh Abiye düştü. Nergiz Ablaya gittiğimde tuhaf bir şey oldu.
    Nergiz:N
    N:Oğlum!
    O:Geldik abla.
    Bağlandığı sedyeden çıkardım onu. Koşarak kaçmaya başladı. El bombası atılmıştı ve omzundan vurulan destekçiyi de kaybettik. Göz gözü görmüyordu ve zombi kafesinin kilidi açılmıştı. içeriye en az 500 zombi girmişti ve bir avuç insana karşı şansları %100dü. Herkes kendi başının çaresine bakacaktı. Mekandan tek çıktım.
    ···
  17. 17.
    +7
    Daireye girdim. Bu gece Kemal Ağabey'e büyük bir teşekkür konuşması yapmalıyım. Kivi suyu ile Katre'nin yanına gittim.
    O:Ben uyurken seni kim kollamıştı ya?
    K:Kemal Ağabey buralardaydı ya.
    O:Ama bina bizimmiş.
    K:Doğru. Bina bizim.
    O:Adam dikmiş?
    K:O da doğru. Bu çağrışımları yaparsın sandım.
    O:Neyse tatlı kız. Kivi suyu buldum sana.
    K:Kivi suyu da mı varmış?
    O:Ne sandın (yapraaam içten)
    Üst kattan bağırış çağırış sesleri gelmişti. Şaşırmıştık. Aslında ben şaşırmıştım Katre alışkınmış.
    O:Ne oluyor?
    K:Üst kattaki adam karısını dövüyor yine. Kızın adı Açelya.
    O:Demek Açelya!
    Hışımla evden fırlayıp üst kata çıktım. Kapıyı tekmelemeye başladım.
    X:Açelya'nın yavuklusu
    O:Kapıyı açın!
    Açtı kapıyı.
    X:Polis misin amk sabah sabah. Ne var amk?
    O:Sesiniz aşağı geliyor. Aşağıdan bağırdım duymadınız.
    X:iyi tamam bilader git işine.
    O:Sessiz olun amk yeter.
    ···
  18. 18.
    +7
    Videonun ardından ağlamaklı oldum. O kadar vahşete rağmen mi? Hayır iyi oldu döl israfına ama Kemal Ağabey son hamleyi yaptı. Son halleri benim iflahımı gibti. Zaten adam hayatı boyunca tek değerli varlık olarak beni görmüş şimdi ise her şeyden vazgeçmiş. Hemde benim için.
    K:Kemal Ağabey iyi adam. Her ne kadar yasadışı da olsa.
    O:Çok doğru dedin Katre'm. O değilde bu koku ne? Burnum tacize uğradı amk.
    K:Bu koku bir aydır var. Ama sadece evde değil. Her yerde.
    O:O ne gibim bir iş be.
    K:Sadece o değil ki. Bir haftadır haberlerde anlatıyorlar. Kimi diyor çevre kirliliği kimi diyor başka bir şey. Ben inanmıyorum ama fabrika patlamaları büyuk etken olabilir.
    O:Fabrika?
    K:Laboratuvar gibiymiş işte. Kimse o bölgelere yanaştırılmıyor zaten. Senin hastaneye yattığın ilk hafta başladı bu durum. Türkiye'de ise ilk istanbul'da oldu. Yani şehirde.
    O:Kaos maos olmadı mı?
    K:Birkaç eylem oldu polis bastırdı.
    O:Tuhaf.
    ···
  19. 19.
    +7
    Birkaç hafta mutlu mutlu yaşadık. Bir gün televizyon izlerken...
    Şimdi sırada haberler.
    Birkaç tuhaf yaratık şehirde göründü. Kimse ne olduğuna anlam veremedi fakat kokunun kaynağı bunlar olabilir mi?
    ---
    Mezarlıklardan gece sesler geliyor. Fakat bu sesler insanlığı rahatsız edecek türden. Neler oluyor ben anlam veremedim.
    ---
    Amerika'nın Mississippi'sinde kan aktı. Birkaç insan cesedi çürümüş bir vaziyette Mississippi'den geçerken Amerikalılar seyre durdu. Mississippi kan oldu.
    ---
    Trafik kazası: 3 ölü.
    ---
    Mizah köşemiz.
    ---
    Canını seven kaçsın bu lanet şeylerde ne böyle! Arrrgh! Harrrr!
    (Canlı yayına zombiler girmiştir. Yarın sabah hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Ne Orijin için ne de Katre için. Sevgilerle)
    ···
  20. 20.
    +7
    Kapıyı çekip çıktım. Kafamda bir sürü soru işareti vardı. ikinci kata indiğimde anlamsız hırıltılar duydum. Tabii birde insan sesi vardı. Zevke gelmişti herif.
    "Ahaha gibicem insanlığın... Onlar görücek... Ahahaha... Ahahah"
    Bu da neydi lan şimdi? Bakkala gidip bu olayı sormanın vakti gelmişti. Dışarıda karşı binanın girişindeki silahçı dikkatimi çekmişti. Merdivenlerden çıkıp ilk olarak silah dükkanına girdim.
    Silahçı:S
    S:Hoşgeldin yarışçı adam.
    O:Hoşbuldum ağabey. Çok sayıda silah satışı yaptın mı şu ara?
    S:Hayır yapmadım. Neden sordun ki?
    O:Peki az önceki yayını izledin mi abi?
    S:Hayır kardeşim.
    O:Sağol abi. Kolay gelsin.
    S:Eyvele.
    Dükkandan ayrılıp bakkala girdim.
    Bakkalcı:B
    B:Hoşgeldiniz.
    O:Hoşbuldum ağabey. Meyve suyu çeşitlerinizden ne vardır acaba?
    B:Buyur kardeşim dolapta hepsi. Kayısı, kivi, ananas ve portakal var.
    O:Bana bir kivi suyu abi.
    B:Tabii kardeşim başka bir isteğin var mı?
    O:Az önceki yayını izledin mi?
    ···