-
101.
+1 -1Hafızanmı kurcalamaya başladım...
Flash Bellek!
Evet, bu kesinlikle benim yazılımımın işiydi. Sürekli protokol ve bağlantı kimliğini değiştiren süper hızlı sunucumun...
Kafamda şimşekler tekrar çaktı. Zambak... Zambak adama kasıtlı olarak çarpmış ve eşyalarını toplarken arasına atmıştı.
Aklımda daha bir çok soru vardı; mesela bilmediği bir flash belleği takmanın mantığı neydi? Adamın flash belleğine kadar takip etmiş olmalıydılar. Bu da müthiş bir teşkilatlanma demekti.
Kendimi ne kadar büyük bir tak yığınının içinde bulduğumu kaçıncı kez farkediyordum acaba?
Düşüncelerimi gibtir edip haberi okumaya devam ettim.
Olayların gelişmesi sırasında işaddıbının evinden bir el silah sesi duyulmuş. Sağlık ekipleri ve polis kapıyı açtığında iş addıbını cansız bir şekilde yerde bulmuşlar. silahın namlusunu ağzına dayayarak ateşleyip ihtimali üzerinde duruyorlarmış.
Asıl olay buradan sonra başlıyordu:
Evdeki eşyalar inceleme için toplanırken kurulu olan dizüstü bilgisayar bir anda dumanlar çıkarmaya başlamış. cihaz söndürüldüğünde yanan bilgisayar da dahil tüm eşyalara incelenmek üzere el konulmuş.
Kulaklarım uğulduyordu. Bir gün için bu kadarı çok fazla gelmişti.
Annem bana hep beladan uzak durmamı söylemişti.
Ama onu hiç dinlemedim...
Bakın şimdi başıma ne geldi... ? -
102.
+1"Bu da ne gibim demek oluyor?!"
Batı her zamanki gibi rahat tavırları ile beni sinir ediyordu. Çayından sakince bir yudum aldı
"Ne, ne demek oluyor?" dedi sakince. Sakin duruyordu ama, nedense bu sakin duruş karşısındaki insanı geren türdendi. Sanki azraili ile yüzleşen kişi gibi bir his kaplamştı içimi. Kafamdan düşünceleri gibtir edip devam ettim "Neden bahsettiğimi gayet iyi bilmiyor musun? Bütün ülke çalkalanırken hem de !"
"Haa, şu intihar şeyini diyorsun sen." dedi lakayıtlık sınırlarını zorlayarak " iyi de bunun benimle ne alakası var ki?"
"Bence ne alakası yok, demek daha uygun olur, Batı." dedim " Bu adam sizin dün takip ettiğiniz kişi değil miydi?"
"Eee... Ne olmuş yani?" dedi hafif sinirlenmiş şekilde "Beni ne ile suçladığının farkındasın , değil mi bilmeyenadam? Birini öldürmekle suçluyorsun. Araçtan dışarı bir adım atmadığım halde!"
"Yani bu... Normal bir intihardı... Öyle mi?" dedim şaşkınlıkla
"Şey... Çok da masum sayılmam bu olayda.. Yani, sonuçta flash belleğin içine o videoyu koyan bendim."
"Video mu? Yani sen... "
"Evvvvettt! Sana verdiğim ve virüs kurduğun flash bellekte o vardı. Ah, seni tebrik etmeliyim. yazılımın bizim eklediğimiz CPU stress virüsüyle tam entegre çalıştı."
"Siz... siz kimsiniz? Nesiniz böyle?" dedim korku ve öfkeyle "AMINA KOYAYIM, BEN NEYE BULAŞTIM!!!"
"Aahahahaha... ahahahahaah!"
Sinirle Batı'ya baktım "Bu kadar komik olan ne, ha?"
Yavaş yavaş gülmeyi kesti. Ama yüzündeki gülümseme gitmemişti. Bir süre öfkeyle onun gözlerinin içine baktım. Sonrasında içimi tuhaf bir his kapladı. Az önceki gibi insanın tüylerini diken diken eden bir histi. Ama ondan kat ve kat daha güçlüydü. Gülüşün altındaki mesajı kavramıştım. Gözlerinden bana cevabı veriyordu: "Gereksiz sorulara devam edersen, sıradaki sen olursun!"
"Biz kim miyiz?" dedi iki elinin parmak uçlarını birleştirip oturduğu koltukta yayılarak "Biz sadece temizlikçiyiz. Çöpleri temizleriz, ya da çöpün kendini imha etmesini sağlarız. Tıpkı dün de olduğu gibi... " -
103.
0hala birilerinin okuduğunu görüyorum. devam edeceğim
-
104.
0Tamam tamam, boş zaman buldum yazayım bari.
Afallamıştım. Çöpü temizlemek mi demişti o ?
\"Çöpü temizlemek mi? Bir insan hakkında konuşuyoruz sanıyor-\"
\"Sübyancı huur çocuklarına, insan gözüyle mi bakayım yani,?\" dedi Batı öfkeyle.
Gerilemiştim. Aslında Batı bu konuda haklıydı. Ölen kişi pid0filik bir huur çocuğuydu.
Yarabbim, ben ne saçmalıyordum? Konumuz bu değildi.
"Anlayamıyorum... Neden sen-"
"Çünkü kimse bir şey yapmıyor." dedi. Sesinden cevabın ne kadar açık olduğu belliydi. "Halk, polisler ve daha bir çok kişi... Kimse memenun değil. Ama devlet zenginlere ses çıkaramıyor. Çünkü birine ses çıkarırsa, kendi sonu olabileceğinin fakında."
Dediklerinin bir kısmını anlamıştım, ama çok ufak bir kısmını. Saçlarını öfkeyle karıştırdı.
"O internete yayılan video var ya, normal insanlarınn hayatta erişemeyeceği yerlerden çıktı. Sıradan birinin elinde böyle bir şey tutması, onun ölüm fermanı olur." Derin bir nefes aldı. Konuştukça sakinleşiyor gibiydi." Devreye burada biz giriyoruz işte."
"Biz mi? Nasıl?"
Çenesini hırsla kaşıdı" Bunu yapmamızı isteyen o kızın babasıydı. Bana sakın çocuğunun başına böyle bir şey gelen babanın isteiğini geri çevirmemi söyleme. Bu alçak huur evlatarının hepsi ölmeyi hak ediyor."
Başka tek kelime etmeden odadan dışarı çıktı. Orada mal gibi kalmıştım. Tam konuşmayı devam ettirmekiçin arkasından gidecektim ki , kapı açıldı ve içeri Zambak girdi.
"Seninle birazcık konuşabilir miyim?"
başlık yok! burası bom boş!