-
51.
0Akşama doğru devam ederim
-
52.
+5oda aşırı karanlıktı. Eğer odada masada duran üç açık monitör de olmasaydı muhtemelen hiçbir şeyi görmezdim.
"Ee, sizi buraya getiren nedir?" dedi Zambak. bit yandan da Batı'ya sırnaşmaya çalışıyordu. Batı ona döndü ve " Şimdi sırası değil, Zambak." dedi.
"Hmm... Bundan bir mânâ çıkarmalı mıyım?" dedi Zambak şehvet dolu bir sesle.
Batı iç çekerek"Hayır desem, bir şey farkedecek mi ki?" dedi.
Yine mi diye içimden söylendim. Batı bunu hissetmişcesine konuyu değiştirdi "Zambak, sana verdiğim iş ne alemde?"
Zambak sırnaşmayı kesti ve monitörlerden sağda olanına doğru yürüdü. sandalyeye oturdu ve hızlı bir şekilde klavyedeki tuşlara basmaya başladı.
bip... bip... bip!
sesin geldiği yere baktım. yazıcı çalışmaya başlamıştı. batı yazıcının yanına gitti ve çıkan kağıtları aldı. bu arada Zambak da oturduğu sandalyeden kalkmıştı.
"Al bakalım, işte burada!" diyerek ufak küçük bir cismi havaya fırlattı. Batı kendine atılan cismi yakaladı ve cebine attı
"Tahmin ettiğimden hızlıydı" dedi . Kağıtları incelerken durdu bir tanesini eline aldı ve geri kalanı Zambak'a uzattı "bunlar arşive gidecek. Gerisi bende... " sonra bana döndü
"Bilgisayara bulaştı mı otomatik olarak bilgisayardaki dosyaları kopyalayıp internete yükleyen bir program yapabilme ihtimalin nedir?"
bu soru karşısında afallamıştım. amacı neydi?
"Kendi evimdeki bilgisayarda tam da böyle bir program vardı. arkadaşlarıma şaka yapmak için yapmıştım zamanında." dedim.
Bu sırada Zambak masanın altından bir çanta çıkardı. çanta bana çok tanıdık geliyordu.
Bir saniye lan, bu benim bilgisayar çantamdı!
Pekala, anlaşılan işler iyice tuhaflaşacaktı. -
-
1.
0Devam etsene len mq
-
2.
0Devammmm
-
1.
-
53.
+2beyler not defterinde yazıyorum, geç kalmasından dolayı özür dilerim
-
-
1.
0Yaz artık la hadi çok bekledik
-
1.
-
54.
+4"işte bilgisayarın burada" dedi Batı çantayı göstererek." dedenden bilgisayarını da getirmesini rica ettim. inan bana biraz kumar oynamış oldum bu konuda... " dedi. "Neyse, konumuza dönelim... Bana şu dediğin programdan bahset bakalım."
Silkindim. artık bir şeyleri şaşkınlıkla karşılamaktan yorulmuştum. Özetle, bu çocuğun yanında iseniz inanılmayacak gibi gelen şeylere inanmak zorundaydınız.
iç çekerek söze başladım" bu program çalışma sistemi şu: uzak bir sunucuya ara programı, yani upload progrdıbını kurarsın, virüslü diski de hazır edersin. disk bilgisayara takılır takılmaz, öncelikle wifi kontrolünü ele geçirir. sen farkında olmadan seni uzak sunucunun internetine bağlar sen interneti veya internet bağlantısı olduğu şekilde bilgisayarı kullandıkça o senin verilerini farkettirmeden çeker."
"Peki antivirüs programları bunu nasıl algılayamıyor?" dedi Zambak şüpheli bir biçimde
"Antivirüs progrdıbına karşı sistem sürekli olarak kendini yeniliyor. yani kendi kendine antivirüs programlarını öğrenip onlardan kurtulma yöntemleri geliştiriyor." -
55.
+4"Kısacası mutasyon geçiriyor diyebiliriz. Gerçekten akıllıca bir yazılımmış. Peki aynı taktiğin sana yansıma oranı nedir?" diye sordu Batı merakla.
Cevap gayet basitti "Sıfır!" dedim " bu virüs bebim bilgisayarıma zarar veremez. bu cihazda teknik olarak bir işletim sistemi ve hafıza yok çünkü. Taşınabilir diskler aracılığıyla bilgisayarda işletim sistemi kullanıyorum."
"Vay vay vay, dedenin hakkında dedikleri doğruymuş. Pekala bu flaş belleğe içinden hiçbir şey silmeden bu virüsü kurma olasılığın nedir?"
"Beş dakikamı almaz." dedim sakince. sonra yine merakıma yenildim "Bunları neden soruyorsun bana? Amacın ne ?"
Batı tekrar ruhsuz, buz gibi ifadesine büründü "Tabii ki de işimiz için!" diye cevap verdi.
iş mi? Ne işiydi lan bu böyle?
"Nasıl bir iş böyle teferruatlı yollara başvurarak ilerler ki?" dedim şaşkınlıkla.
"Çöpleri temizlemek gibi bir işte" dedi sırıtarak.
ilk defa birinin yüz ifadesinden bu kadar korktuğumu hatırlıyordum. Öyle normal bir sırıtış değildi bu, huzursuzluk veriyordu. sanki ardında korkunç bir iş var gibiydi.
işler giderek çirkinleşecek gibiydi -
56.
+5"Çöp mü?" dedim alaycı bir ses tonuyla. benimle dalga geçiyor olmalıydılar. yada "olmalıydılar" falan boşver, direk dalga geçiyorlardı. "Benimle kafa mı biliyorsun sen? Ne haltlar döndüğünü söyle!"
"Lütfen terbiye... " dedi Batı sinir bozucu bir şekilde. Sonra derin bir nefes alıp bıraktı.
"Şey, anlatmak yerine neden sana göstermiyoruz? Sen ne dersin ,Zambak? Ona neden fazla merak etmemelisin dediğimizi gösterelim mi?"
"Şey... patron sensin." dedi Zambak yavaştan Batı'nın yanına sokulurken. göğüslerini Batı'nın sırtına dayamıştı. Batı'nın yine onu başından kovmasını bekledim. Ama bu kez batı onu terslemedi.
Nedense sonra bir şey daha farkettim; Zambak'ın sütyen giymediğini... Bu eve abdestli giren kesinlikle cenabet çıkardı.
Silkindim, bana neydi ki bundan dıbına koyayım?
"Eee, kabul ediyor musun?" dedi Batı sakince "flash belleği hazırla, bizde sana nasıl bir iş yaptığımızı gösterelim. Ve unutma dosyayı şimdi o açamazsın! sakın onu kopyalamaya veya açmaya kalkma. gecenin sonunda herşeyi detaylıca anlatacağım zaten."
Tedirgin olmuştum ama zaten bir taka bulaşmıştım ve kurtulmak için bunu yapmaktan başka şansım yoktu."Peki, kabul ediyorum."
"Güzel... " dedi Batı "Hazır olduğunda şuradaki tuşa basıp beni çağırırsın." dedi duvardaki kırmızı ışıklandırılmış butonu göstererek. Zambaktan uzaklaşıp odadan dışarı çıkıyordu ki durdu. Bir an beni tembih etmek için durdu sandım. ama yanıldığımı
anlamam çok sürmedi:
"Zambak?"
Zambak şaşırarak Batı'ya baktı. Batı devam etti:
"Neden boş boş bakıyorsun? Senin de benimle gelmen gerekiyor"
Zambak hızlı adımlarla Batı'nın yanına gitti .
iksi odadan çıkarken duyduğum son diyalog şuydu:
"Ne oldu, Batı?"
Batı gülüyordu " Kahveme afrodizyak atan çatlağa, afrodizyak olmadan bir cevap vereyim dedim."
iç geçirdim: Lan yine mi?
Sadece taka batmamıştım, bayağı bir cenabet duruma bulaşmıştım anlaşılan... -
-
1.
0küfretmeden yazayım bir saat içinde bir part daha eklenecek
-
2.
0Hadi kaldı 25 dk
-
1.
-
57.
+6Flash belleği hazırlama işim bitmişti. Tıpkı Batı'nın dediği duvardaki kırmızı ışıklandırılmış butona basmak için elimi uzatmıştım ki, elimi geri çektim.
Neden onları dinliyordum? Beni buna zorunlu kılan neydi. Flash belleği bile kontrol etmemiştim dediği gibi... istemeseniz bile vücudunuz sizden habersiz olarak bunu yapıyordu sanki... insanların üzerinde yarattığı etki cidden korkunçtu. Şuan böyle olan bir kişilik ileride nasıl olurdu kim bilir?
Düşüncelerimden silkinerek kurtuldum. Ne oluyorsa yakında öğrenecektim zaten. saatime baktım, saat daha akşam sekiz olmamıştı bile. Bir gün içinde yaşadıklarım akıl almaz bir durumdaydı. Ana parçası kayıp bir yapbozu birleştirmeye çalışıyordum sanki. Ama her şey yakında belli olacaktı.
Sonunda düğmeye bastım. Tiz ve sinir bozucu bir ses odada yankılandı. Batı'nın gelmesini beklerken yine düşüncelere daldım. Batı ve Zambak...
ikisi de cidden tuhaf insanlardı. Sınıftaki sessiz sakin çocuk, bir anda zengin ve havalı çocuk olmuştu. Diğer yandan Zambak'a gelirsek, mazoşist bir ciks manyağı... Batı'ya sürekli sırnaşmaya çalışıyor, hatta onu tahrik etmeye çalışıp amacına ulaşıyor... Bitmek bilmeyen bir enerjisi var... Birbirinden iki farklı karakterdiler. Tek ortak noktaları ise ciksti! Bu en azından benim gördüğümdü. Onları çok fazla tanımıyordum ama içimden bir ses, anlaşma biçimlerine rağmen ikisinin de birbirini sevdiğini söylüyordu. Her je kadar Batı davranışları ile soğuk davranmaya çalışsa da Zambak yanında iken daha rahat davrandığı gözümden kaçmıyordu. Her neyse, az önce de demiştim bu beni ilgilendirmez diye...
Düşüncelerimi kapı açılma sesi böldü ve gerçek dünyaya döndüm. Bu Batı'ydı, anlaşılan biraz önce bayağı eğlenmişti. keyfi yerinde gibiydi.
"Flash bellek hazırsa artık başlayalım.," dedi -
58.
+4Flash belleği ona uzatıyordum ki bir an durdum. flash belleği geri çekip " Eğer mantıklı bir açıklama yapmazsan... "
güldü "Ah, merak etme... istediğin açıklamayı alacaksın. Keşke almasıydım diyeceksin ama"
"Umarım... " dedim ve flash belleği ona verdim.
"O zaman hadi, beni takip et" dedi ve odadan çıktı.
Derin bir nefes alıp odadan çıktım. Neler döndüğünü sonunda anlayacaktım -
59.
+1beyler çok yoruldum uyanınca yazarım devdıbını
-
-
1.
0O kadar şuku veriyoruz bekletme bu kadar insanı.
-
-
1.
0isteyerek yaptığım bir şey değil aga. Tam 500 sayfalık bir kitap olabilecek hikâyeyi size yazmaya çalışıyorum
-
2.
0Kardeşim o zaman boş vakitlerinde yaz buraya at ama dediğin saatte burada ol bu kadar basit.
-
1.
-
1.
-
60.
+1beyler gecikme olabilir ama bu akşam atacağımdan emin olabilirsiniz
-
61.
+8Saat neredeyse dokuz olmuştu ve hâlâ bir açıklama yapmamışlardı. Zambak bir ara "Sahne sırası için hazırlanayım diyerek Minibüsten indi ve ortadan kayboldu.
içerideki sıcaklık benim gevşememe neden oluyordu. Hâlbuki gevşek olmamam gerekiyordu.
Batı ise gayet sakin bir biçimde dışarı bakıyordu.
"Eee" dedim hafif sabırsızlıkla "Neyi bekliyoruz biz burada?"
Dışarı bakmaya devam ederken bana cevap verdi "göreceksin, sadece bekle."
Öfkelenmeye başlamıştım ama çenemi tuttum. Bu saçmalıktı, neyi bekliyorduk burada?
Batı bir anlığına cebinden bir şey çıkardı. bu ufak bir dürbündü. Dürbünü bana uzattı ve "Yer değiştirsek iyi olur." dedi. iç çekerek onu dinledim ve yer değiştirdik.
Bana doğru bakarak devam etti "Şuradaki binayı görüyor musun?" eliyle gayet uzaktaki bir iş merkezini göstererek
Cidden saçma bir soruydu, ama cevapladım. "Evet, ne olmuş görüyorsam?"
Elindeki dürbünle iş merkezinin kapısına doğru bak." dedi ve arkasına yaslandı.
Bir halt anlamamıştım ama yine de dediğini yaptım. insanlar iş merkezinden çıkmaya başlamıştı. Herkes çıkmıştı.
"Dürbünden gözümü ayırdım "Ee-"
"Gözünü ayırma!" dedi Batı öfkeyle. Açık konuşacağım; cidden tırsmıştım. Bu çocuğu ilk defa öfkeli olarak görüyordum. Denileni yapıp tekrar baktığımda Zambak'ın adamın birinin eşyalarını toplamasına yardım ettiğini gördüm. Hafif kumral saçlı ve uzun biriydi. Üzerindeki takım elbise bir kaç bin liralık olmalıydı. Bir süre Zambakla konuştular adam halinden memnun gibiydi. sanki eşyalarının yere düştüğünü unutmuştu. Sonra Zambak, saatine baktı ve adama bir şeyler diyerek uzaklaştı.
Hiçbir şey anlamamıştım. Bundan ne çıkarmam gerekiyordu?
Ben düşüncelerim arasında kaybolurken minibüsün kapısı açıldı. Gelen Zambak'tı
"ilk adım tamam!" dedi ve Batı'nın yanına oturdu.
"Güzel... " dedi Batı. sonra bana döndü " Cevabını almaya çok yakınlaştın." dedi.
O bunu söylerken aracımız çoktan hareketlenmeye başlamıştı bile...
Neler döndüğünü gerçekten öğrenecek miydim? -
-
1.
016 dakikadır bekliyorum panpa seri
-
2.
0Hadi amk işaret mi bekliyorsun
-
1.
-
62.
0beyler, yarın devam edeceğim. o kadar karışık bir gün yaşadım ki enerjim bitti. kitaba cevirseniz 500 sayfa edecek bir hikaye okuyacaksınız. o yüzden lütfen biraz sabır.
-
63.
+6Aracımız birden durdu. Nerede olduğumuzu anlamak için dışarıya doğru baktım.
Büyük bir sitenin önünde durmuştuk.
Batı'ya döndüm "Neden buradayız?"
Batı, başını Zambak'ın dizelerine koymuş ve gözleri kapalı bir biçimde cevap verdi "Biraz önceki adam için buradayız.," dedi
"Ha? N'olmuş ki o adama?" dedim afallamış bir biçimde.
"Dediğim gibi," dedi Batı gözlerini açarak" bu işin sonunda her şeyi öğreneceksin."
Bu cidden sinir bozucu bir durumdu. Ne gibimden bahsediyordu ki lan bu yine?
"Eee, peki şimdi ne yapacağız?" dedim kafamı hırsla kaşıyarak
Batı esnedi ve "Bekleyeceğiz tabii ki" diye cevap verdi.
Yine mi? Saate baktım, nerdeyse on bir buçuk olmuştu. Saatlerdir oradan oraya dolanıyorduk ve ben hâlâ bir tak öğrenememiştim.
"Eğer beklenmektwn sıkılacaksan tam oturduğun koltuğun altında dergiler ve kitaplar var. Ya da uyuyabilirsin."
Yemin ediyorum, bu adamın gevşekliği sinir bozucuydu. ama yapacak bir şey yoktu. Sonunda biraz dinlenmeye karar verdim ve gevşemeye çalıştım içerideki sıcak havanın da etkisiyle yavaş yavaş uyku moduna girdim ve sonunda uykuya daldım. -
64.
-1bugünlük bu kadar. yatıp zıbarıyorum. Rezlerinizi alın bu hikâye çok ama cok uzun olacak.
-
-
1.
0her gün 2 tane atıp gidersen tabi uzun olur amk
-
1.
-
65.
+1amfideyim lan üçten sonra yazmaya devam edeceğim
http://c12.incisozluk.com...11500/7/3314907_of1da.jpg -
66.
0elektrik kesildi dıbına koyayım, gelince atıyorum buraya
-
67.
+5Gözlerimde batma ve sırtımda bir ağrıyla uyandım.
Minibüsün camından dışarı baktım. etraf, dışarıdaki sokak lambaları da olmasa zifiri karanlık denilebilirdi. gerindim ve saatte baktım. Saat iki olmuştu. Batı hâlâ Zambak'ın dizine başını koymuş sekilde uyuyordu. Zambak da başını cama dayamış bir şekilde uyuyakalmıştı. Gözlerimi ovuşturarak ayılmaya çalıştım. yattığım koltuğun altında bir çekmece olduğunu farkettim. Çekmeceyi açtım.
Bir mini buzdolabı! Harika!
Bir tane soğuk kahve aldım ve açıp içmeye başladım. Hâlâ bana bir açıklama yapmamışlardı ve neyi beklediğimiz hakkında bir fikrim yoktu.
Tam içtiğim soğuk kahve şişesini yere koymuştum ki bir el silah sesi duyuldu. Ses uzaktan geliyor gibiydi ama silah çok güçlü olmalıydı ki sesi buraya kadar gelmişti.
Silah sesiyle beraber Zambak irkilerek uyandı.
Gerinerek "Neler oluyor?" diye sordu
"Bir... bir silah sesi... " dedim kekeleyerek.
Ben bunu der demez, Zambak telefonuna sarıldı. bir kaç dakika durdu. Sonra yüzüne bir tebessüm yayıldı.
"işimiz bitti." dedi cama tıklatırken"Eve dönebiliriz."
"Bekle... ne?" dedim şaşkınlıkla, minibüs hareket ederken.
Gülerek " Sanırım bunun cevabını sana Batı vermeli... " dedi. -
-
1.
0elektrikler bir entrylik mi geldi amk yazmassan bitmez tabi
-
-
1.
0aga kurgu olduğundan tıkandım. düşünmem için izin verin
-
1.
-
1.
-
68.
0not aldım, yarın ders arası girerim
-
69.
+3Odama geçtiğimde kafamda hala deli sorular vardı. sonuçta hâlâ bir şey öğrenememiştim. Ayrıca o silah sesinin ne olduğu hakkında bir merak dalgası beni rahat bırakmıyordu. internetten neler olduğuna bakmak istedim. ama sonra hatırladım ki bilgisayarım Zambak'ın odasında kalmıştı ve telefonumu hâlâ bana geri vermişlerdi
"Hay gibeyim!" dedim ve kafamı kaşımaya başladım. Ne yapmalıydım? Saat gecenin üçüydü, bir kızın odasına gidip bilgisayarı anlamazdım ki...
Sağlıklı düşünmem lazımdı. Tuvaleti bulmak için odadan dışarı çıktım. Koridor o kadar büyüktü ki, tuvaleti bulamadım. Bir de aşağı bakayım diyerek aşağı kata indim. tuvaleti ararken kendimi salonda buldum. Salon devasa büyüklükteydi. Hani bazı filmlerde saraydan bir parça koparılmış gibi salonların olduğunu görürsünüz ya, işte aynen öyleydi. Klagib ve şaşalı bir tarzda döşenmişti. ben etrafı incelemeye devam ediyordum ki arkamdan bir ses duydum
"Bir şey mi oldu?"
Arkamı döndüm. bu , akşam gördüğüm kumral saçlı kızdı.
"Şey... Ben... Lava... Lavabo... " diye aptal aptal kekeledim. gerçi niye kekeliyordum ki amk?
Güldü "Beni takip edin, size göstereyim."
Dediğini yaptım ve onu takip ettim. Bir süre koridorda yürüdükten sonra bana bir kapı gösterdi. "işte burası"
Ona teşekkür ettikten sonra içeri giriyordum ki "işiniz bittikten sonra tekrar salona gelin, size bir şeyler ikram edeyim " dedi. -
70.
0akşama iki part daha atacağım. Otobüste de üç kısa parti atarım
-
-
1.
0Hadi hiç bilmez devam et şukuları veriyorum her partına.
-
1.
başlık yok! burası bom boş!