-
24.
+1güzeldi lan güzel ters köşeler var tarzını değiştir farklı şeler kat daha güzel olacaktır
-
-
1.
+1tarzını değiştir derken kısa olduğu için mi dedin pnp? eğer öyleyse bunun sebebi okuyan fazla kişi olmamasıydı. bazı detayları atladım. okuyan birkaç kişiye ayıp olmasın diye trendden düşmeden önce finali getirdim.
-
-
1.
0Pnp okuyan ve yazan üç beş kişi kendi aleminde zaten. Bu seferlik gibtir edek. Bir sonraki hikayende tamamen bitir ekgib yapma kurguyu.
Bugün karar verdim bu arada benim ilk hikaye zombili olacak sanırim -
2.
+1o temada güzel kurgular yapılabiliyor evet.
-
3.
0tarz derken konu mekan vs vs
diğerleri 1 -
1.
-
1.
-
23.
+3
FiNAL
Ayıldığımda sabahtı. Ilık bir meltem yüzümü yalıyordu. Ne zamandır bu kayalıklarda sızmış şekilde yattığımı bilemiyordum. Belki gecenin sabahıydı belki de 2 gün sonranın sabahı. Bunu şuanlık öğrenmemin bir yolu yoktu. Yanımdaki atıştırmalıklar doğadaki öbür dostlarımıza yem olmuştu. Biraz başım ağrıyor, açlıktan midem bulanıyor, susuzluktan ağzım kuruyordu. Elimi cebime attığımdaysa birkaç tane küp şekerle karşılaşmıştım. -SON- -
-
1.
+1Ve burada park durumundayım. Güzel oldu güzel
-
-
1.
+2bu burada ilk hikaye yazışımdı. biraz kısaydı ama yazma şeklim beğenilecek mi diye deneme amaçlıydı. yaşanan hisleri ve olayların betimlemesini ön planda tutmaya çalıştım. samimi bir şekilde söyler misin 10 üzerinden kaç verirdin?
-
2.
+1Pnp süper. Zaten yazan da yok hikaye. Bu yüzden 10 puan.
Not:Haziran ayına doğru başlayacağım bende
-
1.
-
1.
-
22.
+3Rakibim beni yerden kaldırdı. Kafesten dışarıya çıktık ve patron beni kalabalığın arasından çekip geldiğimiz gizli girişe doğru zütürdü. Merdivenleri hızlıca çıktık. Patron kapıya garip bir şekilde vurunca raflar yana kaydı ve büfeye girdik. "Polisler her tarafı sarmış." diyen büfecinin kadim bir bilgiye erişmiş bir araştırmacı gibi bir hali vardı. Evet biz de farkındaydık. Hızla büfeden çıkıp buraya geldiğimiz transite yöneldik. Patron gaza abandı ve uçarcasına ara sokaktan çıkacakken tüm dönüşlerin kapatıldığını farkettik. Arabaların sığamayacağı ev aralarının dibinde durup arabadan indik ve koşturmaya başladık. Peşimizden de polisler koşturuyordu. Havada hafiften bir çise başlamıştı ve zifiri bir karanlık hakimdi her tarafa. Saklanacak bir yer arıyorduk ama yoktu. Sonunda önümüz yüksek bir duvarla kesilmişti. Patron beni omzuna aldı ve zıplayıp duvara tutunmayı başardım. Kendimi yukarı çektim. Şimdi patronu çekmem gerekiyordu. Elimi uzattım ama bacaklarım çok dengesizdi. Zaten duvar, üstünde dengede kalınacak kadar kalın da değildi. Polisler yetişmişti artık. Botlarının sesleri çok yakındı ve önde üstümüze koşan birini gördüm sonra da daha fazlasını. Son bir çabayla patronu çekmeye çalıştım ve o dengesizlikle kafa üstü yere çakıldığımda dibimde telsiz sesleri yankılanıyordu.
-
21.
+4Kafese doğru adımlarımı hızlandırırken seyircilerin sesleri çoğalıyordu. Sağ tarafımdan da rakibim geliyordu. O da aşağı yukarı benim kalıplarımda biriydi. Gözlerinde de bendekinin aynısı anlamsız bakışlar. Kafese girdik ve kapı ardımızdan kapandı. Adrenalin hormonu tüm vücuduma nüfuz etmişti artık. Karşılıklı konum aldık. Rakibimle dövüşmem için beni teşvik eden hiçbir kuvvet yoktu aslında. Bu adamın bana hiçbir zararı dokunmamıştı. Hiç karşılaşmamıştık da zaten ama amaçsızca dövüşecektik işte. Birazdan hakem başlama işaretini verdi. izlediğimiz dövüş filmlerinden, taks maçlarınndan bilinçaltımızla kalanlarla birbirimizin etrafında dönüyor, birbirimizi tartıyorduk. ilk hamleyi kimin yapacağı konusunda kararsızdık. Ben daha fazla dayanamadım. Nolacaksa olsun bitsin artık diyerekten sağ direk bir yumruk denemesinde bulundum. Rakibim dalga geçercesine bir yarım adım attı ve hedefini bulamayan yumruğumla kendi dengemi bozdum. Yaptığımın gerçekten aptalca bir hamle olduğunu karnıma inen bir aparkatla çok daha iyi anladım. iki büklüm olmuştum. Beklediğim bir hamle daha gelmedi. Doğruldum ve bu sırada beklediğim yumruğu yemek üzereyken bir içgüdüyle kolumla savuşturmaya çalıştım. Artık saldırma vakti gelmişti. Ard arda iki sağ direk denemesinde bulunup peşine sol kroşe vurmaya çalıştım. Direkleri savuşturan rakibim kroşede gafil avlanmıştı. Gerçi pek hasar almış gibi durmuyordu. Yine birbirimiz etrafında dönmeye başlamıştık. Birden üstüme atıldı. Havada attığı yumruktan kaçmak istesemde omzuma isabet etti ve dönüp arkamdaki kafese çarptım. Seyirciler coşmuştu. Tekrar doğruldum bu sefer etkili hamleler yapmam gerekiyordu. Sağ direklerle rakibi yoklarken ansızın çaktığım sol aparkatla rakibimi üstümden fırlatmıştım. Yaptığım başarılı vuruştan dolayı garip bir zevk bile almıştım. Ama bir ses geliyordu. Boğuk bir ses, seyircilerin sesinden farklı bir ses. Polis sireni sesiydi bu. Dikkatimin dağılmasıyla rakibim yüzüme bir yumruk attı ve yere yıkıldım. Yaklaşan polis sesleriyle beraber tüm seyirciler ve ortamdakiler kaçışmaya başlamıştı. Sonuçta illegal bir organizasyondu bu ve burada görülmek istemiyordu pek legal seyircilerimiz.
-
20.
+3Karşımdaki kas yığını bana bakarak pis pis sırıtıyordu. Bir tür soyunma odasındaydık. Üzerimde 1 yıldır değiştirilmemiş külot gibi kokan bir şort ve ellerimde kanlı sargılar vardı. Aslında ortalama bir insana göre cılız filan değildim ama bu yanımdaki iri adam bana sırıtıyordu. Ender gelişen cesaret ataklarımın birine denk gelmemle ona "Evet büyük usta, son dakika taktiklerin var mı bari?" dedim. "Dövüşmek, insanın doğasında vardır. Ayrıca bir çift silahımız da var." dedi kaslı kollarını ve yumruklarını gösteren patron. Ardından ekledi: "Dayak yememeye bak." Gerçekten çok yardımcı olmuştu bana. "Bunları nasıl düşünemedim ki? Çok sağolun büyük üstadım." dedim. Karşılıklı birbirimizi süzerken bir anons sesi etrafı tamamen kapladı. Dövüş vakti gelmişti. Pek kavgacı bir tip değildim aslında. Bugüne kadarki son kavgamı ilkokulda yapmış olabilirdim hatta. Ömrümdeki son kavgamı burada yapacak da olabilirdim. içimden kendi kendime neler yapacağımı nasıl yumruklar atacağımı kurgulamaya çalıştım. Patrona dönüp "Haydi gidelim bari." dedim.
-
19.
+5Patron "Arka kapıya gideceğiz bu çaylakla." dedi. Ne demekti ki bu? Ve bir Hollywood sahnesine şahit oldum. Büfeci Biraların olduğu rafı yana kaydırınca arkada küçük bir kapı belirdi. Aşağıya inen tek sıra inilebilecek merdivenler vardı. Patron "Arkamda yürü." dedi. Ne zamandır bu adamın dediklerine sorgulamadan yapmaya başladığımı düşündüm. Bunu yapmamın sebebini de bulamadım. Patron merdiveni adımlamaya başlayınca ben de peşine takıldım. Arkamızdan raflar kapandı. Aşağılardan gelen ışık dışında hiçbir aydınlatıcı yoktu bu merdivenlerde. Aşağıya indiğimizde etrafa bakmaya başladım. Geniş bir alandı. Kenarlarda seyirci tribünlerine benzeyen şeyler vardı ve alanın ortasında bir kafes. Farklı tip insanlar ve bizim dövmelilerden de vardı. Uzun boylu ve şişman bir adam yanımıza yaklaştı ve "Sizin maç yarım saate başlayacak." dedi. Bunu duymamla kalbim yerinde duramaz oldu. Burada ne aradığımı yine sorguladım ama patron başıyla onayladı. Gürültüler çoğalıyordu ve tribünlerde insan silüetleri belirmeye başlamıştı. Anlaşılan tahmin ettiğim gibi buranın başka girişleri de vardı. Patron bana baktı ve "Şimdi seni dövüşe hazırlayalım." dedi. Bunu söylediğinde ilk kez bu adama garip bir yakınlık duyduğumu ve o ilk karşılaştığımızdaki yarı sızmış halimle aslında daha iyi bir hayata sahip olmak istediğimi farkettim. Böyle amaçsızca bir dövüşle daha iyi bir hayata sahip olmak mümkün müydü peki?
-
-
1.
+1Devam rezerve
-
-
1.
+3bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
1.
-
1.
-
18.
0Rezerved
-
-
1.
+1bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
1.
-
17.
+9Bu aradaki zamanı özetlemek gerekirse varoluşsal sorgular içerisindeydim diyebilirim. Neyse geçelim orayı. O artık aşina olduğum kilit dönüşü ve kapı açılış sesiyle irkildim. Bu sefer süslü hareketlere girişmeden ve tek kelime dahi etmeden kolumdan çekip dışarı çıkardı. Karanlık olmuştu dışarısı. Zamanı ölçecek bir ölçütüm olmadığından bunu anlamam pek mümkün değildi. "Açsındır herhalde." dedi. Tabi açtım amk. Eski bir tip transitin ön koltuğundan bir şeyler alıp döndü. Elinde yarım ve pek taze gözükmeyen bir ekmek ve 10 tane kadar küp şeker vardı. En azından kan şekerim düşmez diye düşündüm. "Bayılmaman için biraz fazla yiyecek getirmiş olabilirim." dedi. Ekmekten bir ısırık aldım ve buna pişman oldum. Birkaç küp şeker emdim. Su istedim. Yine aynı yerden deri bir matara getirdi. Deri matara ne alakaysa amk ortaçağa geçtik bir anda. Buna niye bu kadar taktıysam işte... Ters bir bakış fırlatınca hemen kafama diktim suyu. Deri suyu demek daha doğru olurdu. En azından susuzluğum geçmişti. Şekerleri cebime tıkıştırdım, ekmeği kibarca bizimkine verdim. Çok sevindi yemediğime. "Gel." dedi ve arabaya bindi. Ben de yanına oturdum. Issız ara sokaklarda bayağı bir dolandık. En sonunda eski bir büfenin önünde durduk. içeriye girdiğimizde - ki ben bu konuda pek hevesli değildim.- patron büfeciye selam çaktı.
-
-
1.
+1Buralardayım yazınca park ederim ileriye
-
-
1.
+3bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
2.
+1Eyw okuyorum şimdi
-
1.
-
2.
+1bekliyorum devdıbını
-
3.
0Yaz ulan
-
-
1.
+1bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
2.
0Aşqımsın
diğerleri 0 -
1.
diğerleri 1 -
1.
-
16.
0rez ulan
-
-
1.
+1bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
1.
-
15.
+1De la résèrvation, monsieur
-
-
1.
+1bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
1.
-
14.
+1 -1huur çocukları cugulamış bi de ekşici misin demişler diye girdim her entryine şukumu vericem
BAŞLIĞI CUGULAYAN huur EVLADIDIR NET. -
-
1.
+1bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
-
1.
0neyi bitirdin kankam
-
1.
-
2.
+1hikayeyi, devdıbını da oku diye dedim
-
-
1.
0hee eyvallah panpa başliyim şimdi
-
1.
-
1.
-
13.
0güzel devam
-
-
1.
+1bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
-
1.
0saolasın okuyacağım
-
1.
-
1.
-
12.
+7'Eeee bu kadar mistik havalar falan filan yeter artık amk." dedim. Tabi içimden. Dışımdansa ses çıkmıyordu hala. Adam beni çekip ayağa kaldırdığında kolum kopacak gibi oldu. Garipçe gülümseyip "Kafes dövüşçüsü olacaksın." dedi kısaca. E ebenin amı, bu kadar aksiyon bile zaten bana zaten çoktu. Bu da ne alakaydı? isyankar yanımın ayaklanışıyla bu adamı gördüğümden beri yapmadığım bir şeyi yaptım ve normale yakın bir sesimle -tedirginlik var tabi- "Ya olmazsam?" deme cesaretini nasıl bulduğumu bilemiyorum. Adam, banka sekreteri (Banka demişken 27 yaşındaki abinizin de anasının dıbına bir kez daha koyayım bu vesileyle.) gibi bir tonla "Öyle bir seçeneğiniz yok beyefendi." dedi. "Ha bu arada akşama maçınız da var." deyip o gür sesli kahkahayı attı yine. Beni bir züt korkusu sarmış vaziyetteydi. Yapacağım bir şey de yoktu. Çıkar yol da yoktu. "Korkma senin gibi yenilerle, seviyene bakalım diye dövüşeceksin." dedi. Bu bana kendimi kobay faresi gibi hissettirse de tek kelimeyle "Tamam." dedim. Nasıl böyle bir teklifi kabul edebiliyordum? Tam anlamıyla delirmiştim. Evet başka açıklaması olamazdı. Adam başka bir şey demeden odadan çıktı ve kapıda anahtarın dönüş sesini duydum. Odada pencere yoktu zaten, kaçış yolu gibi.
Uzun süren saatler yaşadıklarımı ve bunların gerçek olamayacağını, akli dengemin yerinde olup olmadığını, rüyada olup olmadığımı düşündüm. Tabi bu felsefi sorular beni içinde bulunduğum durumdan kurtarmaya yetmiyordu. -
-
1.
+2Devam et hikayen akıcı seninde anlatım tarzın güzel.
-
-
1.
+3bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
1.
-
2.
+1Güzel gidiyosun devam
-
-
1.
+2bitirdim pnp bir bak istersen antene düşsün diye yazıyorum
-
1.
-
1.
-
11.
+9Derme çatma bir barakada gözlerimi açtığımda burnumun işlev görmez halde olmasını istediğimi farkettim. Rutubet, ter ve çöp bunların karışımına benzer bir hava soluyordum. Odaya bir yerlerden zayıf bir gün ışığı sızıyordu. Doğrulup etrafı süzmek için hamle yapmamla içeriye bizim dövmelilerden birinin patır kütür girmesi bir oldu. Zaten hiçbir şeyi anlamlandıramayacak haldeydim ve "Sen kimsin?" gibi budalaca bir soru sordum. Küstahça ve sorumu umursamadan "Bizim patronla görüşmen var. Birkaç dakika daha misafirimizsin." dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Yaşadıklarıma inanamıyordum. Sanki şu gerilimli mafya filmlerinde gibi hissediyordum ama yaşadıklarım bayağı bayağı gerçekti. Tabi bunları düşünürken misafirliğim sona ermiş olacak ki içeriye o girdi. Son 12 saatin hızlı bir özetinin zihnimde canlanışıyla bu adamı hatırlıyordum. O gözünün üstünde yara olan adam patronmuş meğer. -Neyin patronu olduğu muamma tabi.- "Yeni hayatının dönüm noktası olacak bugün" dedi birden.
-
10.
0devam la mod seçimine de girmişin zaten
-
-
1.
+2son partı da yazdım antene düşsün diye cevap yazıyorum
-
-
1.
0eyvallah panpa okudum güzel yazmışın gelecekte hikâyelerini bekliyorum senin gibi adamlar lazım bize
-
1.
-
1.
-
9.
0Okuyorum, devam.
-
8.
+1 -5Yazar havasına girme ananı giberim yarragima bak sen eksi sozluk mu burası
-
-
1.
+1ekşide mi hikaye yazılıyor kodumun oybirincisi
-
2.
0Aq mali havaya girme dedim görende sanacak yıllık yazar
-
3.
+2dıbınoğlu ne havasından bahsediyorsun gece gece sinirleniyorum yine şöyle max 2 haneli zeka seviyesine sahip insanlar neden nefes alıp veriyor amk
diğerleri 1 -
1.
-
7.
+8insanın yazma hevesini gibiyorsunuz ondan sonra niye kimse hikaye yazmıyor yeaaa
-
6.
+7Aramızda birkaç adımlık mesafe kalınca durdu. 32 dişini gösterircesine sırıtarak -o dişleri görmeden önce hayatım çok daha güzeldi gerçekten-
"Çok mu dertlisin albayım hayırdır?" dedi ve bir kahkaha patlattı. Adamın ağzının leş gibi kokusu burun deliklerimi doldurmuştu. Bir şeyler söylemek istedim. Beceremedim. Boğazımdan mırıltıya benzer sesler çıkmıştı. "Bizim dertli oğlan dilini yuttu galiba." derken hala sırıtıyordu. Biraz sonra sırıtmayı kesti. Bana biraz daha yaklaştı ve elini omzuma koyarak -omzumun üstüne göktaşı düşmüş gibi hissetmiştim- "Aslında sana çok daha güzel bir hayat ayarlayabiliriz haa." dedi. Aklımdan yaşantım geçince pek de iyi bir hayat sürmediğimi düşünmeye başlamıştım. Gerçi bu iriyarı leş gibi kokan herifin hayatımı nasıl daha iyi bir hale getirebileceğini de düşünmüyor değildim. Kendime güvenir olduğuma inandığım bir sesle "Nasıl?" demek istedim. -ama ses kısmı pek de öyle olmadı.- Bunun üzerine adam gerindi ve aniden sol yumruğunu kaldırıp ense köküme ses hızında bir darbe indirdi. Bayılıp yere yığılmadan önce hatırladığım son şey boğazımdan çıkan boğuk hırıltıydı. -
5.
+6Saklanmamıştım. Evet saklanmamıştım. Sağ tarafımda benden biraz uzaktaydılar. Ellerinde her zamanki gibi konyakları vardı. Bir süre sonra gürültülü sohbetlerine başladılar. Gürültülü sohbetleri konyağın etkisiyle daha gür kahkahalı sohbetlere dönüşüyordu. Konuşurlarken sol gözünün üstünde derin bir kegib olan adam beni kesiyordu. Bu durum kalp atışlarımın hızlanmasına, midemin kalkmasına sebep olsa da ben de ona bakıyordum. Bana bakan adam öbür arkadaşlarına bir şeyler söyleyerek ayaklandı ve üzerime doğru yürümeye başladı. Rahat adımlarla kayaların üstünden atlayıp yanıma geliyordu. Bu sırada kalbimin de o kadar rahat attığını söyleyebilseydim keşke. Tüm benliğimle kaçmak istiyordum ama oturduğum yerde çakılıp kalmıştım resmen.
başlık yok! burası bom boş!