Numara derken tel mi panpa

Beyaz olduğundan içindeki siyah bikinisi belli oluyordu. Ben yatağa kendimi bıraktığımda üzerimde duruyordu. Bacaklarımdan aletimin üzerine doğru geldi ve eğildi tekrardan yapıştık birbirmize memeleri göğsüme sürttükçe iyice zevke geliyordum. Yaklaşık 10 dk boyunca yaladı yuttu beni bayağı becerikliydi açıkcası o gece onu inlete inlete bir güzel gibtim.

Sabah kalktık ben duşa girdim o sıra uyuyordu biraz sonra kapı aralandı içeri girdi günaydın canım dedi jakuzinin kapısını açtı içeri geldi banyomuzu yaptık ve giyinip çıktık.

Artık ayrılık vakti gelmişti yapacak bir şeyde yoktu böyle olması gerekiyordu yollarımız ayrıldı ben uçağıma bindim o otele geri döndü ardından tek bir selfiemiz kaldı.

Birde bir kağıda yazılı bir numara.

Bunları bir anı olarak bırakalım dedi ve çıkarttı telefonu selfie yaptı. Biraz dilide açıldı.

H: zamanım az bunu demezsem olmaz gerçekten uzun zamandır böyle iyi hissetmemiştim kendimi. Nasıl bir hayat sürüyormuşuz be.
D: yalan olmasın bende aynı fikirdeyim seninle
H: ( başını omzuma koydu) tekrar diyorum daha tanısalı kaç zaman oldu ama ben bu zamana kadar tanıdığım erkeklerin arasında yanında en çok güvende olduğumu hissettiğim kişisin.

Dedi la ben ne yapacam bilemedim kız bana yürüyor tamam ne kadar erkek olsamda yinede bir yerde vicdanımda el vermiyor.

D: ne desem bilemedim şahsen çok açık sözlüsün. Ama dediğin gibi belkide öyle olmak gerek zaman kısıtlı. Bende seni tanıdığıma ve karşılaştığımza gerçekten sevindim. Da artık otele gidelim derim yorulduk.
H: evet uykumda geldi.

Yürüyoruz babacım kafamız açılsın diye. Maça baktım bitti yendik ayrı bir mutluluk içerisindeyim birazdan olacaklarıda az çok tahmin edebiliyorum.

Giderken koluma girdi büşra sonra birbirimize baktık gülümsedi ben çok tepki vermedim benim gözler memelere gitti şimdi yalan değil.

Girdik otele 205 numaralı oda ben geçtim üzerimi çıkartıyorum montu bıraktım köşeye lavoboya gittim elimi ayağımı falan yıkadım kaç saattir ayakkabi içinde ayaklar kokuyor. Kapıyı açtım soluma bir döndüm ki yarı çıplak bir şekilde kıyafetlerini değişiyor oda.

D: aa pardon.
H: yo yo sıkıntı yapma aynı odadayız ne yapıcaz arkamızı falanmı dönecez.
D: hklısın.

Dedim geçtim soldaki yatağa içimde atlet yoktu çıkarttım üzerimdeki t-shortü o sırada o giyinmişti göz göze geldik. Bana doğru yakınlaştı.

H: deniz sana bir şey demeliyim.
D: nedir? ( yutkunarak)
H: senden hoşlandım ilk görüşte.
D: anlıyorum ama bu olayın bir devamlılığı olmayacak bunu biliyorsun değilmi.
H: maalesef ama beni istemiyormusun?

Dedi ve yapıştı dudağıma ben üzerimi çıkartmıştım zaten ayaklarım çıplak çoraplar içeride yatağa doğru bıraktım kendimi onunda üzerinde yarım üstlerden vardı göbeği gösterenlerden.

Taa gittik galata köprüsüne semtini hatırlamıyorum şimdi ama herkes balıklarını tutuyorlar falan. Deniz manzarası tabikide güzel bir yer izmirin denizi pis mesela ama marmarada akıntı fazla olduğundan temiz biraz daha öyle insanı boğan bir kokusu yok.

Girdik bir lokantaya çıktık üst katına denize karşı rakı balığımızı yaptık ben çok fazla içmesini seven bir insan değilim ama şimdi hanımın karşısında denizin karşısında gitmeyecek gibide değil. Canın istemesin levrek gömdük iki tane kalktık ordan topkapı sarayına. Bir güzel orayıda gezdik cidden büyüleyici bir yer osmanlıyı özleyen birisi değilim ancak o kadar büyük şaşalı bir tarihten geldiğimizi görmek insanı farklı hissettirmiyorda değil hani.

Ordan çıktık istiklal caddesine geri geldik metro ile orda güzel bir akşam yemeği yedik ve tabi hesabıda o ödüyor artık keyfimi düzeltmek için falan. Ben iki günlük izini almıştım ama şimdi bir gün kalacağım için çarşambayıda tatil edeyim dedim izini aldım. Oda aradı işi o salı için izin aldı ben yol gidecektim o yüzden fazlaydı benimki.

Akşam yemeğindeyken konu açıldı sevgili falan tarafından ben ne desem bilemedim ona karşı.
H: sevdiğin varmı?
D: ımmm. Aslında yok ben daha çok carpediem diyorum daha genciz.
H: yani
D: anı yaşayalım diyorum büyüyü bozmayalım.
H: anladım. Aslında güzel bir felsefe ve zaten de uzun zamandır kimseyle bu kadar eğlenmemiştim. Daha birbirimizi saatler önce tanımamıza rağmen. Bi içim ısındı sana karşı.
D: (gülerek) ne diyebilirimki. Aslında bende sana karşı öyle oldum galiba uzaklardan maç için gelip birisi uğruna gitmemekte hangi aklın karı bilinmez
H: açma o konuyu lütfen yeni yeni unutmuştuk zaten çok mahçup oldum sana karşıda. ( yanakları kızarık bir şekilde)
D: tamam tamam bir daha gelirim ya şşş (:: ( troll lafımdır)
H: one be..

Dedi ve hesabı ödedi gittik taksimde bir bara birşey yıldızıydı ismi tam hatırlamıyorum şimdi. Birazcık içtik ben az içtim ama büşra yardırdı kafası hafif oldu ama yinede öyle leş değildi.

Neyse zaten inönü yakın taksime denize sıfır mükemmel bir manzarası var yanında hemen dolmabahçe ağaçlı yol falan şahane

Geldik stada daha saat 9.30 falan storenin açılmasına 30 dk var gezdik etrafı bir sürü fotoğraf çekildim hiç bir kareye beraber girmedik ama ifşalanmakta istemiyorduk.

Ama unuttuğumuz bir şey vardı ben maça girerken o ne yapacaktı onada bir bilet ayarlamak lazımdı ben kendi biletimi çok zor almıştım zaten. Yani onu bırakamazdımda öylece maçıda sallayamazdım çok fazla istediğim bir hayalimdi.

Storeler ve gişeler açıldı gittik sorduk bilet işini falan son gün gibsen bulamazsınız dedi adam açıkcası bende yapacak bir şey yok yattı balık yan gider dedim kız için maçtan vazgeçtim. Evet maalesef bunu yaptım.

D: gerçekten bulma şansımız yokmu be birader.
P: yok kardeşim çok geç kaldınız
D: sağlık olsun madem ( yüzüm asık bir şekilde)
H: gerçekten çok üzüldüm ama sen maça gir o kadar yol geldin.
D: seni bırakamam ki öyle kitabımda yazmaz prensip dışı bu zamana kadar ben kimseyi arkamda bırakmadım.
H: gerçekten çok üzüldüm ( yüzü asıktı ciddi ciddi üzülmüştü sanırım) . Ama bunun hıncını çıkarttırıcam sana belki onun kadar eğlenceli olmasada çok güzel anlar yaşatacağım.
D: tamam sende sıkma canını nasip değilmiş demekki.

Dedim ve girdik store bileklik falan aldım ben saat 11.30-12 arasına geldi ama içime oturmuştu girememek nerden denk geldi amoroko diye kendime yakınıyordum ve biraz soğuk yaptım ister istemez. Farketmiş olacakki

H: sen bana kızgınsın değil mi?
D: neden ki?
H: ne için geldin buralara. Benim yüzümden mahvoldu planların.
D: dediğim gibi neye niyet neye kısmet bakalım daha nelerle karşılaşıcağız.
H: o zaman biraz bir şeyler yiyelim manzaraya karşı.
D: olabilir

Hayır soktuğum yerinde bir şey yapmak için bayağı yol yapıyorsun yürümüyor olsan bile insana koyuyor abi.

http://c12.incisozluk.com...11509/8/1676188_o1267.jpg

Yürü be gibmeden bırakma
Okuyorm devam
Yatakları birleştir gece

Zaten ATATÜRK havalimanına indik biz çok büyük içerisi ne ararsan var hoş seni ayakta gibiyorlar orası ap ayrı bir mesele ama olsun onlarda haklı kör tuttuğunu topal yakaladığını gibermiş.

Kadın çok güzeldi öncedende belirttiğim gibi ama ben buraya gelmişim Hilalden uzağa tek sevdiğim karşımdakine karşı tek duygum gönül eğlendirmek beni anlamış olmalı maça geliyorum sonradan gibtir olup gidicem ancak bana sanki ilk görüşte aşık olmuş gibiydi. Belki oda yakaladık çocuğu gitmeden bir müddette olsa hayatı yaşayalım demiş olabilir çünkü yaşam ve yaşamlar gerçekten monoton.

Konumuza dönelim orda kahvaltı yaptık öyle çok ağam şaham bir şey değil ama en azından birazcık tutsun diyerekten yemek sırasında ismini öğrendim.

H: acıkmışım ( gülerek)
D: ne yalan söyleyeyim bende. Kabalık ettim sanırım ismini sormadım.
H: büşra. Senin?
D: Deniz, bayanların yaşı sorulmaz ama suçumu masum görün.. ( bin gülüşü atarak)
H: haha 25
Dedi benden iki yaş büyük vay anasını dedim içimden.
D: hiç göstermiyorsun desem zaten gençsin dememe gerek yok sanırım.
H: düşünmen yeter.
Dedi ve aslen izmirliymiş. Tipinden anlamalıydım.

Yemeği bitirdik çıktık dışarı onunda ufak bir bavulu vardı. Taksim otobüsüne bindik ödemek istesemde yemeği sen ödedin diyerekten ödedi biletleri kişi başı 12 liradan.

Yolda giderken
H: ne zaman dönmeyi planlıyorsun maçtan sonra hemen gidicekmisin?
D: dönüş biletimi almadım daha kesin değil yani duruma bağlı.
Dedim ve hemen gitmeyeceğimi öğrenince gerçekten gözleri parladı.

H: aa iyimiş ozaman taksimde benim bildiğim bir otel var oraya şu bavulumu koyalım. Hem sende yerleş gitme hemen hep çalış hep çalış nereye kadar gidecek bu böyle.
D: öylemi diyorsun.
H: öyle ya
Dedi ve otobüsden indik merkeze yürüdük oralrda bir yerde bir otele girdik aldık çift kişilik odaya ayrı yatak tabi. Aslında ben ılık gibi önce ayrı oda diyecektim ki benden hızlı davrandı bende birazcık bir şeyleri anlayıp ses çıkartmadım.

Panpa sana teşekkür ederim kusura bakma çalışıyorum çok fazla dikkat edemedim ama fazla yazacam şimdi okursun gelince.

Aslında her şey yeni başlıyormuş olacaklardan ikimizde habersiz. Resmen kader birleştirdi yolumuzu.

H: ben bir finans şirketinde argeden sorumlu müdürüm.
Dedi içimden bir vay çektim amoroko dedim biz özel adamın yanında çalışıyoruz bir ay alıyoz öteki ay alamıyoruz parayı yinede halimize şükür ama kadın bizim alamadığımız paranın katını alıyor.
D: hmm iş amaçlı yani.
H: yaniii, biraz kalıcam buralarda
Dedi o sırada uçak inmeye başladı piste artık telefonları açabiliyoruz. Bu güzellik telefonunu yere düşürdü iphone 7 128 gb telefon bizden değerli telefon.

Yere düştüğünde içim acıdı zalımın kızı dikkat et diyesim geldi. Telefon benden tarafa düştü kemerler daha takılı hareket kabiliyetimiz sınırlı. Hemen eğildi bende aynı şekilde zahmet olmasın diye eli elime değdi sanki romantik film çekiyoruz.

H: ay pardon ( küçük bir tebessümle, yanakları kızarmış bir halde)
D: ojenin rengi güzelmiş yakışmış

Dedim gözlerinin içine bakarak.
Teşekkür etti ayağa kalktık uçağa tüneli bağladılar biraz ayakta bekledik. inerken güzel hosteslere selam vermeyi unutmadım tabikide.

Şimdi inmesine indik istanbula ancak hiç bir şey bilmiyorumki şehir hakkında nereler gezilir beşiktaşın stadı nerede. Boş boş yürüyorduk beraber hiç bir şeyde konuşmadan. Ben aklımda küçük bir plan kurmuştum zaten daha belirtmeden o bana sordu o güzel soruyu.

H: gezmeye nereden başlayacaksın?
D: valla ne yalan söyleyeyim istanbul hakkında en küçük bir bilgim yok ama ilk olarak inönüye gidiyim diyordum kendi açımdan.

Dedim ve bu sırada bayağıda acıktım sabah 5.30 da kaltım hiç bir şey yemedim uçakta verilen el kadar poğaça haricinde ağzım kokmuyordur umarım diyede dua ediyorum içimden.

H: iyi plan aslında bugun ben boşum istersen seninle gezebiliriz ben senin rehberin olabilirim.
D: gerçekten çok iyi olur ama sana yük olmak istemem.
H: yoo nedemek ancak ben biraz açım şuralarda bir şeylermi yesek

Dedi ağzımdan aldı lafı.

Kelime bitti (:

Dizi mi çekiyon dıbına kodugum 2 günde 1 part hadi

Teşekkürler beyler beklettim kusurq bqkmayın siz hadi yazın ben atarım (:

D: maça gidiyorum, derbiye
H: çok erken gitmiyormusun
D: aslında evet ama istanbula daha önce 8 yasında geldim çok fazla hatırlamıyorum hatta hiç bile diyebilirim
Dedim ve o sırada uçak hızlanmaya başladı dediği gibi üzerime bir yük bindi havalandık içimden derin bir uhh çektim. Ve bana bakarak gülmeye başladı
D: evhamlı birisiyim ( tebessüm ile)
H: biraz belli oluyor
Dedi ve basımdan geçen bir ağır hastalığı anlattım ona üzüldüğünü belirtti.

Sustuk bir müddet telefonları kapattık zaten yol kısa 30-35 dk arasında ama ben susmak istemiyordum gerçekten güzel birisiydi.
Muhabbeti devam ettirmek amacıyla
D: peki siz nereye gidiyorsunuz?
Dedim ve alçalmaya başlamıştık geç kaldığımı düşündüm ama..

Hadi lan

Lan hadi hadi okuycam yazmak zorundasın

Yerime geçtikten sonra tekrardan özür diledim o e de oturuyormuş bende f deydim. Ilk kez uçağa binişim biraz etrafı izlemek istemiştim rahatsız ettim sizi dedim. Ama hanım hanımcık birisiydi gerçekten çok kibar konuşması insanın içini ısıtıyordu adeta.

H: Öylemi. Benimde çok olmadı aslında. Üçüncü binişim olacak. Dedi ve bitirdi. Bende hemen hem heyecanımın azalması için konuşmaya devam ettim.
D: aslında biraz heyecanlıyım. Ne yapmalıyım?

Dedim elini kalbime koydu ve sakin olmamı söyledi.
H: uu kalbinizde gerçekten hızlı atıyor. Korkulucak bir şey yok sakin olun bir tek kalkışta ilkinde biraz üzerinize yük biniyor gibi oluyor.

Dedi o sıra bir sessizlik oldu çünkü benim kafamda uçak kazaları fır dönüyor içimden ayetel kürsi yi okuyordum bitirdim ve devam ettim.
O sıradada işte uçakta bilgilendirme videosu oynatıyorlar.
D: sanki işe yarayacak çarpma ışığı yandıktan sonraki tek yol şehadettir.

Dedim ve gülüştük.
H: haklısın. Peki nereye gidiyorsun madem heyecanlısın yatıştıralım.

Dedi garip bir ilgi duyuyor gibiydi yolda bir bayana adres sormaya bile gelmiyor kezban gibi ego sahibi oluyorlar.

Hemen bir part daha atacağım

Uplayın panpalar beğendiyseniz

Çanta da michael kors hani

"Telefon güncellendi"

Kör oldum