1. 1.
    0
    huursun
    ···
  2. 2.
    0
    (bkz: #65937120)
    ···
  3. 3.
    0
    ecdadını gibim senim zütüne dinazor yarra girsin ananın dıbına incir ağacı dikip gölgesinde bacını gibim oruspunun doğurduğu kevaşe amcık hoşafı zütveren bin
    evet bunu demek isterdim
    ···
  4. 4.
    0
    O'dur ki: yedi göğü ve yerden de onların mislini yaratmıştır. Onların aralarında emri cereyan eder

    Evvela şunu hemen ilave edelim ki, yedi, yetmiş ve yedi yüz gibi tabirler, Arap üslubunda çokluğu ifade ettiği için, "yedi tabaka" ile, o tabakaların çokluğuna da işaret edilmiş olabilir.

    Aslında ayet-i kerimenin bu ifadesinden çok değişik manaları çıkarmak mümkündür. Bugün anlaşıldığı kadarıyla feza, nihayetsiz bir boşluk olmayıp "esir" adı verilen bir madde ile doludur.

    Nasıl ki, hidrojen ve oksijenden su, buhar ve buz gibi tabakalar teşekkül ediyor. Kadir-i Zülcelal, esir maddesinden de yedi kat semavatı, gayet ince bir nizam ile tanzim etmiş ve yıldızları onun içinde yaratmıştır. Hareket eden yıldızlar, balıklar gibi bu sema içinde gezerler.

    Bu ayet-i kerimeden, bütün görünen gökleri bu dünyanın bir seması sayıp, bundan başka altı sema tabakasının bulunduğunu da anlamak mümkündür. Yeryüzü ile alakalı ifadesinin de farklı manalara işareti söz konusu. Ancak biz burada, gerek semavat ve gerekse arzın yedi tabakasıyla alakalı ifadelerin sadece bir cihetini, yani zahiri manasını ele alacağız.

    Göklerin ve yer kürenin yedi ayrı tabakadan meydana geldiği, astronomi ve jeolojiyle ispatlanmış bulunuyor.

    6370 km. yarı çaplı ve yedi katlı dünyayı kabuğundan merkezine doğru tetkik edelim.(1) Bu yapı dıştan içe doğru şu yedi kattan meydana gelmiştir:

    özet:okuyanı gibsinler
    ···
  5. 5.
    0
    elimi gibmekten kurtar beni
    ···
  6. 6.
    0
    kimsin? gel tanışalım artık

    ···
  7. 7.
    0
    özledim seni bebeğim
    ···
  8. 8.
    0
    zütünü yalıyım
    ···
  9. 9.
    0
    evde 5 arabada 15
    ···
  10. 10.
    0
    http://www.habermrt.com/index.php
    ···