-
50.
0ciddiyet kediyi giber
-
49.
0@25 perşembe günleri beden dersi varmış la o yüzden kılmış herif perşembelere
aralığa kadar anasını bile giberin ne 724 entrysi -
48.
0tutunamıyoruz reizzz ccc oğuz atay reiz ccc
-
47.
0dandini ve dasdana kardeşlere selam olsun
-
46.
0kim lan o? :SS
-
45.
0yaz ödevim lan o kitap bugün aldım hatta.
-
44.
0olric...
-
43.
0ölüm sıkıyönetim ilan etti : kimse burnunu pencereden çıkaramadı
rastgele açtım kitabı bu cümle çıktı karşıma, gece gece hayırdır inşallah. -
42.
0bir yokluktu ankara
-
41.
0tutunamayanların amk lys de cıktı bin
-
40.
0o zamanlar olric yoktu
-
39.
0iyi yannan yedin amk. bi tutun şuraya. özet geç.
-
38.
0saat dörde doğru uyandım. sabah yaşadığım öldürücü saatleri düşündüm. bu duruma nasıl geldim? neden bana yaşamasını öğretmediler? neden bana, bizden bu kadar gerisini sen bulup çıkaracaksın dedikleri zaman isyan etmedim? hayata atılmak gibi bir çılgınlığı nasıl yaptım? i̇nsanların dünyasına atılmayı nasıl göze aldım? ben insan değildim ki. yaşamadığım bir hayatın içine nasıl atıldım? beni nasıl gürültüye getirip de soğuk bakışlı bir mimar gibi insanların karşısına çıkardılar? onlar da bilemezdi: görünüşümle insana benziyordum. denemelerden geçmiştim. onları aldatmayı başardım. sonumu kendim hazırladım. her an ne yapacağımı söyleyemezlerdi bana. beni aldattılar; gene de suçluyum. i̇nsanların en verimli olduğu çağda tükendim. her anı, ne yapmam gerektiğini düşünerek geçirdiğim için çabuk yoruldum. bana müsaade
-
37.
0Garip Yaratiklar angiblopedisinden; Tutunamayan(Disconnectus Erectus):Tümünü Göster
Beceriksiz ve korkak bir hayvandir. Insan boyunda olanlari bile vardir. Yalniz penceleri ve ozellikle tirnaklari cok zayiftir. Dik arazide, yokus yukari hic tutunamaz. Yokus asagi, kayarak iner.(Bu arada gib gib duser.)Tuyleri yok denecek kadar azdir. Gozleri cok buyuk olmakla birlikte, gorme duygusu zayiftir.Bu nedenle tehlikeyi uzaktan goremez. Erkekleri, yalniz biralildigi zaman acikli sesler cikarirlar.
Disilerini de ayni sesle cagirirlar. Genellikle baska hayvanlarin yuvalarinda(onlar dayabildikleri surece) barinirlar.Ya da terkedilmis yuvalarda yasarlar. Belirli bir aile duzenleri yoktur. Dogumdan sonra ana, baba ve yavrulari ayri yerlere giderler. Toplu olarak yasamayi da bilmezler ve dis tehlikelere karsi birlestikleri gorulmemistir. Belirli beslenme duzenleri de yoktur. Baska hayvanlarla birlikte yasarken onlarin getirdikleri yiyeceklerle gecinirler. Kandi baslarina kaldiklari zaman genellikle yemek yemegi unuturlar. Butun huylari taklit esasina dayandigi icin, baska hayvanlarin yemek yedigini gormezlerse, aciktiklarini anlamazlar.(Bu sirada cok zayif dustukleri icin avlanmalari tavsiye edilmez.)
Icguduleri tam gelismemistir. Kendilerini korumayi bilmezler. Fakat - gene taklitcilikleri nedeniyle- baska hayvanlarin dovusmesine ozenerek kavgaya girdikleri olur. Simdiye kadar hicbir tutunamayanin bir kavgada baska bir hayvani yendigi gorulmemistir. Bunula birlikte hafizalari da zayif oldugu icin, gib gib kavga ettikleri, bazi tabiat bilginlerince gozlenmistir.(Ayni bilginler, kavgaci tutunamayanlarin sayisinin gittikce azaldigini soylemektedirler.) Din kitaplari, bu hayvanlari yemegi yasaklamissa da , gizli olarak avlanmakta ve etlerikacak olarak satilmaktadir. Tutunamayanlari avlamak cok kolaydir. Anlayisli bakislarla suzerseniz, hemen yaklasirlar size. Ondan sonra tutup oldurmek isten bile degildir. Insanlara zarali bazi mikroplar tasidiklari tespit edildiginden, Belediye Saglik Mudurlugu de tutunamayan kesimini yasak etmistir. Yemekten sonra insanlarda gorulen durgunluk, hafif gibinti, sebebi bilinmeyen vicdan azabi ve hic yoktan kendini suclama gibi duygulara sebep olduklari, hekimlerce ileri surulmektedir. Fakat ayni hekimler, tutunamayanlarin bu mikroplari, kasaplik hayvalara da bulastirdiklarini ve bu gibintidan kurtulmanin ancak et yemekten vazgecmekle saglanabilecegini soylemektedirler. Hayvan terbiyecileri de tutunamayanlarla uzun sure ugrasmis ve bunlari sirklerde calistirmak istemislerdir.
Fakat bu hayvanlarin, beceriksizlikleri nedeniyle hicbir huner ogrenemediklerini gorunce vazgecmislerdir. Ayrica birkac sirkte halkin karsisina cikartilan tutunamayanlar, onlari guldurmek yerine mahzun etmislerdir.(Halk giselere saldirarak parasini geri istemistir.) Filden sonra, din duygusu en kuvvetli olan hayvan olarak bilinir. Oldukten sonra cennete gidecegi bazi yazarlarca ileri surulmektedir. Fakat toplu, ya da tek gittikleri her yerde hadise cikardiklari icin, bunun pek mumkun olmayacagi sanilmaktadir. Baslari daima one egik gezindikleri icin, cesitli engellere takilirlar ve her taraflari yara bere icinde kalir. Onlari bu durumda goren bazi yufka yurekli insanlar, tutunamayanlari ev hayvani olarak beslemeyi de denemislerdir. Fakat insanlar arasinda barinmalari -ev duzenine uymamalari nedeniyle- cok zor olmaktadir.
Beklenmedik zamanlarda sahiplerine saldirmakta ve evden kovulunca da bir turlu gitmeyi bilmemektedirler. Evin kapisinda gunlerce , acikli sesleriyle bagirarak ev sahibini canindan bezdirmektedirler. (Bir keresinde, ev sahibi dayanamayip kacmissa da , tutunamayan, sahibini kovalayarak, gittigi yerde de ona rahat vermemistir.) Sehirlere yakin yerlerde yasadiklari icin, onlari sehrin icinde , citle cevrili ve yalniz tutunamayanlara mahsus bir parkta oturarak, sayilarinin azalmasini onlemeyi dusunmenin zamani artik gelmistir." -
36.
0emekli insanlar gibi herkese ağrılarımdan yakınıyorum. şakaya getirerek söylüyorum tabii. herkesle birlikte gülüyorum durumuma. daha doğrusu, güler gibi yapıyorum. benimle birlikte oldukları zaman genellikle gülerler. öyle alıştırmışım. kimi görsem: bilsen ne kadar güldük, der. i̇ki yıl önce birlikte içerken ne demiştin, hatırlıyor musun? diyorlar. hatırlamıyorum. onlar hatırlıyor. tekrar anlatıyorlar. anlatırken bile dayanamayıp gülüyorlar. ben gülecek bir şey göremiyorum ortada. duruma uygun bir söz etmişim; eskimiş, geçmiş. üstelik böyle aptalca bir söz söylemiş olduğum için utanıyorum. aklı başında bir insan, beni bu arkadaşlarımdan öğrense kim bilir ne can sıkıcı bulur. ben de öyle buluyorum. bana böyle birinden bahsetseler, tanışmak bile istemem. ciddi konularda karşıma yalçın dağlar gibi çıkan insanlar, gülmeye sıra gelince teslim oluyorlar hemen. bu işi de bana bırakıyorlar. sen de bununla teselli et kendini, diyorlar herhalde. bu ayrıcalığı bana verenler cahil insanlar tabii. bilgiçler bu mesele üzerinde durmuyorlar bile. ya da güldürme hevesimi alay konusu yapıyorlar. okulda herkes bir işle meşgul oluyordu; herkes bir işten anlıyordu; herkes bir işten sorumluydu. bana da espri uzmanı adını taktılar. güldürmek isterken gülünç olmak. ancak benim başıma gelir böyle acıklı durumlar. beni yanlarında dolaştırdıkları için onlar adına utanıyorum. gene de gülüyorlar sözlerime. aptalca buldukları için gülüyorlar elbette. fakat gülerken sanki öyle değilmiş gibi davranıyorlar. sonra oturup benim eleştirimi yaptıkları zaman çıkıyor aptallığım ortaya. güldürü, mantığın yanında güçsüz kalıyor. gülünecek sözlerin de bir mantığı olmalı, diyorlar. ayağı takılıp düşen adama da kendini tutamayıp gülermiş insan. bu bakımdan haklı buluyorum onları. birçok durumda gerçekten takılıyorum: o zaman da gülüyorlar bana. i̇şte bu durumlarda onlar adına daha çok utanıyorum. onları güldürmek için, espri uzmanı olmaya ihtiyaç kalmıyor. bana ad takılmasını pek sevmem. aşırı duygululuk gösteren insanlara ad takarlar; ya da taktıkları adı yüzüne söylerler. haksız adlar taktıları da olmuştur bana. ortaokulda da maymun derlerdi. aynaya bakardım: maymuna benzer bir yüz göremezdim. üstelik bu adı bana takan çocuk, sınıfın en çirkinlerinden biriydi. sonra onu görüp bunun sebebini sorma fırsatı bulamadım.Tümünü Göster
evet bu yüzden yorgunluğumu anlatamıyorum kimseye. yakınmalarımda ince bir alay görüyorlar. bu inceliği bana yakıştıranlar tabii cahil insanlar. ötekilerle artık görüşmüyorum. darıldım onlara. onlar bu dargınlığımın farkında değil tabii. kapıdan çıkıp gidince hemen unutuluyorum. bir de benimle uğraşacak vakitleri yok. çünkü uğraşmaya değmiyorum. ben de darıldım onlara işte. yolda, onlardan birini görünce, sıkılarak gülümsüyorum. i̇çimden geçenleri saklamak istiyorum. onların içlerinden ne geçtiğini anlayamıyorum; yüzlerinden belli olmaz ki duyguları. bu nedenle, yüzlerini görmek içime sıkıntı veriyor. sıkıntıma onlar sebep oldu sanki. hepsi de sanki hiçbir şey olmamış gibi rahatça yürüyor yolda. karşıdan karşıya emin adımlarla geçiyorlar. günlük yaşayışlarını sürdürüyorlar. galiba yalnız ben yoruldum. ve bu yorgunluğumu yaşamak zorundayım.
özet: -
35.
0"ben tuğrul tuzcuoğluyum kamil efendi? sen kimsin?"
-
34.
0kelime ve yalnızlık hayatın tadı tuzu kucaklamak isterdi ölümü ve sonsuzu
-
33.
0"çünkü sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek gibi kolay bir iş değildi."
-
32.
0"yalnız yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri vardır."
-
31.
0"babam ölmüştü, eski kitapları da okuyamazdım artık."
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 04 01 2025
-
mkultravictim31 ve gwynplaine adlı yazarlarr
-
7 aylık koreli sevgilimden az önce aldığım mesaj
-
market alışverişine 1200 lira verdim
-
michael scofield ananın ağzınaa
-
beyler kırgız bir kadin bana numarasını
-
bdsm seven insan neden yok lan
-
kumpir ayrı bir lezzettir atatürk
-
wow girl youtube kanalı link aşağıda
-
mkultravictim31 seninn kafana orakla vura vuraa
-
onlisans diplomasi ise yarar mi siizce
-
nerdesiniz lan yazar müsveddeleri
-
bugün online sayısı çok az
-
telefondan google sildim simdi diceksinizki
-
bunu güreşte yeneceksiniz
-
bazı şeyler çocuklukta belli oluyor
-
gwanypline
-
inci sözlük üyeleri nekadar salak olduğunu
-
insanlığın yüz karası yine gelmiş
-
sözlükte benimle uğraşmaya çalışanlar var
-
kediyi aç bırakarak terbiye etmek
-
eğer bırakmayı denersen intihar edersin
-
beyler neden benden nefret ediyorsunuz
-
04 01 2025 tyler dursun bacınıı
-
keşke tarkan kadar güzel bir sesim olsaydı
-
beyler zütümüzdeki kıllar nasıl oluyorda
-
wow girl olarak kasık traşım
-
bu ibrahim tatlıses neden asenayı
-
wow girl olarak amima sinek girmesi
-
herkes bıçaklamak istediği kişiyi yazıyor
- / 1