Yıl 1955 Ağustos ayı

Ortama bir kargaşa hakimdi . Ülke ikiye bölünme yolunda hızla ilerlemiş , hatta bölünmüştü . Zaman zaman iki kuvvet arasında çatışmalar yaşanmaya başlamıştı . iç savaş çoktan gelmişti.

Tim Komutanı
+ Evet beyler çok zor bir durum atlattık farkındayım , ama dahada zor bir durum bizi bekliyor.
Tim : - Nedir komutanım ?
+ Bölge komuta merkeziyle burada buluşmamız gerekiyordu ama yoklar ve irtibatı kaybettik . Nereye gittiklerini de bilen yok. Kısacası yalnız kaldık. Burada şuan bizden başka Kuzeyli birim yok. işin daha da kötüsüne gelirsek , son aldığımız bilgi buraya Güneyli ve Amerikan karması bir kuvvetin geldiği yönünde .
-- Ne yapmayı planlıyoruz komutanım ?
+ Önümüzde şuan iki seçenek var . Telsizden emir veren kişinin kod adı Dak Sa . Buraya 40 km uzaklıkta bir kasabanın arazisi . Orada bir komuta merkezi olabileceğini düşünüyoruz ama olmaya da bilir.

( Beyler maça gideceğim için şuandan itibaren yazamayacağım . işte olduğum içinde ara ara yazıyordum . Başlığı takip edin en yakın zamanda geri geleceğim.)

Bulunduğumuz yer Kuzey Vietnam yönetimine aitti . Güneye sınıra olan yakınlığımızdan dolayı köye pek çok asker geliyordu . Askerler köyümüze el koydu ve askeri bölge ilan etti . Bizi de yanlarına çalıştırmak için aldılar . Böylece bilmeden , anlamadan bir tarafa mensup olduk . Artık Kuzey Vietnam tarafında savaşa katılmış olduk.

Beni yemekhaneye verdiler . Aşçılık , bulaşık yapıyorduk bir şeyler . Bir gün bölge komutanı beni gördü ve çağırdı

- Hey , sen !
+Ben mi efendim ?
- Evet ,sen . Gel buraya .
yanına gittim
+Buyurun efendim .
- Senin bu bölgede iyi olduğun söylendi , doğru mu ? Etrafı iyi biliyormusun ?
+ Diğer insanlara göre , evet efendim . Kuryelik yapmıştım , o yüzden bu arazide çok gezdim.
- iyi , sen gerizekalı değilsin, anlaşılan işime yarayacaksın .Seni habercim yapıyorum . Bundan sonra direkt olarak bana çalışacaksın . Benim emrim altındasın , anladın mı ?
+ Anladım efendim . Nasıl isterseniz.
- Şimdi ofisime git , masanın üzerinde sigara var al gel.
+ Emredersiniz efendim.

Hiç bir seçim sunulmadan direk çatışmalara Kuzey Vietnam tarafında katılmıştım artık . Bölge komutanı beni posta güvercini niyetine kullanma peşindeydi . Kabul ettim , gerçi reddetme şansımda yoktu . Gece olmuş bende yatmıştım . Uykumu komutan yardımcısının "kal uykucu , kalk " deyişi böldü . Yatağımdan fırladım .

+ Emredin efendim !
- Üstüne giy şunları , komutan bekliyor.
Kamuflaj verir...
..
Bir süre sonra.
- Sallanma hadi sallanma asker .
+ Geldim efendim .
- Yürü , komutanın ofisine git. Benim biraz işim var.
+ Anlaşıldı efendim.
ofise doğru yol aldım.
Yürürken ormanlıktan gelen bir ışık yansıması gördüm.
Oraya dikkat kesilmişim , yanıma gelen askeri fark etmedim

- Ne işin var gece vakti burada ?
+ Komutan çağırmış onun yanına gidiyordum.
- Ee ne diye bekliyorsun burada o zaman ?
+ Şu yönde bir ışık gördüm sanki .
elimle işaret ettim
- Emin misin ?
+ Pek değilim , bende ona bakıyordum .
- Belki bizim devriyelerdir , hadi devam et çok gezme.
+ Tamam.
asker döner ve yürümeye başlar ..
Tam bu sırada ormandan kasabaya taciz ateşleri başlar.

Düşman ormanda ki devriyeleri sessizce alt etmiş olmalı ki tepeden yoğun bir saldırı altındaydık . Saklana saklana komutanın ofisine gitmeye çalışıyordum . Her yerden kurşun geliyordu çok zor durumdaydık . Askerler anında karşılık vermeye çalışsalar da , düşmanın ateş üstünlüğü vardı ve tepe onları koruyordu . Çatışma şiddetlenirken bir evin altına girdim ve siper aldım . Biraz burada yatarak zaman geçirdim , en azından çatışmanın şiddeti biraz olsun dinene kadar.
Bir süre sonra...
Kuzey Vietnam ordusundan bize takviye kuvvet geldi çevrede ki devriyeler çatışma seslerini duymuş olacak ki buraya geldiler . Tepeye tırmanmaya ve çatışmanın yönünü kendilerine çekmeye başladılar . Bende durmadım bunu fırsat bilerek komutanın ofisine koştum .

Kapıda ki nöbetçi başından vurulmuştu . Dehşet verici bir görüntüydü . Komutanın ofisi sanki biliyormuşcasına ateş altındaydı . Neyse ki gelen takviyeler yükümüzü azalttı . Komutanı buldum ve

+ Beni çağırmışsınız efendim.
- Nerede kaldın lan !
ölen askerlerden birinin silahını ve tabancasını verdi.
- Al şunları .
+ Ama efendim , ben asker değilim . Nasıl kullanacağımı bile bilmiyorum.

Kafamı tutup dışarıyı gösterdi.
- Sence asker olmana gerek var mı ? Savaştayız artık . Kullanmaya gelince zamanı geldiğinde yanında bir silahın olmasını isteyeceksin. Bu yüzden al şimdi şunları .
+ Emredersiniz efendim .

Telsizden acil çağrı gelir...

Ben
+ Efendim ne oldu ?
- Bölgeyi terk ediyoruz .
Komutan bağırarak
--Bütün birlikler kasabanın kuzeyinde ki çiftliğe çekilsin !
- Sende tepeye saldırmakta olan devriyelere haber ver geri çekiliyoruz . Sizi çiftliğin orada bekleyeceğiz.
+ Emredersiniz efendim .

Koşarak siperlerin arasından devriyelere ulaşmaya çalıştım.
Çatışma hala çok şiddetliydi , bir an olsun sessizlik olmuyordu . Derken bir helikopter geldi . Üzerimize mermi yağdırıyordu adeta . Yattım kaldım . Kıpırdayamadım . Mermilerin ışıkları zaman zaman geceyi aydınlatıyordu . Sonra bir patlamayla kendime geldim . Helikopter vurulmuştu . Döne döne düşüyordu . O bize mermi yağdıran halinden eser kalmamıştı . Kendime gelerek devriyelerin olduğu yere koştum ve haber verdim . Onlarla birlikte çiftliğe doğru çekilmeye başladık . Bu çok acı bir geri çekilmeydi . Devriyeler çok kayıp vermişti .Hatta bir devriyenin rütbelileri ölmüş, en tecrübeli er komuta ediyordu.
Çiftliğe ulaştık.

Devriye komutanı
+ Eee hani neredeler ?
- Bilmiyorum , bana verilen emir burası .

Askerlerden biri
+Anlaşılan yalnız kaldık . Helikopter gelince kaçmış olmalılar.

Haklı olabilirdi , çünkü komutan burada bekleyeceğini söylemişti.

Devriye komutanına dönerek
- Komutanım planınız ne ? Görünüşe göre terk edildik . Düşmanda yaklaşmakta burada daha fazla bekleyemeyiz.
+ Bilmiyorum . Sen başka hiç bir şey duymadın mı ?
- Hayır efendim , ama telsizde ki konuşan kişi Dak Sa \'idi .
+Dak Sa mı ?
- Evet efendim .
+ Luan buraya gel !

Luan gelir.

- Emredin efendim .
+ Luan , Dak Sa diye bir şey duydun mu hiç ?
- Evet komutanım .
+ Ne biliyorsun ?
Haritasını açar ve
- Komutanım biz şuan yaklaşık olarak buradayız. Dak Sa dediğiniz ise yaklaşık 40 km uzaklıkta ki Yunk kasabasının yanında bir arazi .
+ Yani komuta merkezinin yeri olma iltimali var .
- Muhtemelen evet komutanım.
+ Şimdi . Şşşt izci buraya gel .(beni çağırır)

- Evet efendim .
Haritada ki Yunk kasabasını gösterir ve
+ Bizi buraya zütürmeni istiyorum.
- Emredersiniz efendim , ancak ...
+ Ancak ne ?
- Düşmanları göz önünde bulundursak çok riskli ve uzun bir yolculuk olacak.
+ Senin bildiğin başka ne var söyle bakalım posta güvercini .
- Efendim kulak misafiri olmuştum ..
+ Geveleme , şuan işimize yarayacak söyle .
- Güneyliler , amerikalılarla birlikte kuvvet oluşturmuşlar . Bizde bu yüzden kasabadan çekildik. Galiba gelen helikopter de onun habercisi . Sahi onu kim vurdu ?
+ Kimse kim , işimize geldi . Devam et.
- Kalabalık bir kuvvet olduğu ve zırhlı araçların oluğu söylendi .
+ Hass gibtir bee !
- Yani bu kasabayı şuan ele geçirdiler sayarsak , mutlaka ileri devam edeceklerdir . Dak Sa ise çok uzak değil . ilerlediklerini düşünürsek , tam bir taaruzun ortasında kalırız.
+ Ne öneriyorsun posta kuşu ?
- Long Mai ye gitmeyi sunuyorum efendim.
+ Neden ?
- Daha önceden oraya bir karargah tipi üs kurduklarını görmüştüm . Kalabalık gibiydi . Tank bile vardı .
+ Ne kadar uzak ?
- Yaklaşık 140 km efendim .
+ O kadar gitmemiz imkansız . Baksana timin haline !
- Efendim çatışma bölgesinden uzakta bir rota bu . En güvenli yolculuk bu olur . Güzergahımızda bir köy de var oradan belki araçta buluruz.

Komutan gider timi toplar ve konuşmaya başlarlar. Karar vermek zorundayız.

- Lang Lach , Dak Sa . Lang Lach , Dak Sa
+ Lang Lach dinlemede Dak Sa , devam edin.
- Lang Lach edindiğimiz bilgiye göre Amerika savaşa dahil ve ilk saldırısını sizin üzerinizden gerçekleştirecek . istihbarata göre Güney Vietnam kuvvetleri ve Amerikan birliklerinden oluşan 2 tabur ve mekanize birlik size doğru ilerlemekte, durumunuz nedir ?
+ Anlaşıldı Dak Sa . Durum , hakim tepeden gelen taciz ateşine karşılık vermekten başka bir şey yapamıyoruz . Etraftan devriye kuvvetleri geldi ve tepeyi ele geçirmek için saldırı yapmak üzerindeler .
- Olumsuz Lang Lach . Şimdi Karargahtan gelen yeni emirle oradan çıkmanız ve Sanbe üssüne geri çekilmeniz emredildi.
+ Anlaşılmadı Dak Sa ?
- Lan neyin anlamadınız ? Düşman Amerikan kuvvetlerini de yanına alarak size doğru ilerliyor . Oradan acil toparlanıp çıkın ve ofisinizi ateşe verin.
+ Anlaşıldı Dak Sa.

Telsiz konuşması sonlanır.

yerimi aldım devdıbını bekliyorum panpa