Çıkışta izdiham olmuştu. Herkes arka kapıya yükleniyor önümüzden giden kızları ezmemek için arkadan iten pekekentleri geriye iterek dengelemeye çalışıyor bir yandan da Helin le konuşacağım anın heyecanıyla kıvranıyordum. Ellerim terliyor çıkışa yaklaştıkça ilginç bir şekilde zihnim daha netleşiyordu. Kızlar bu arada kapıyı geçmiş Bayrakçının yanında bizi bekliyorlardı yanımdaki oğlanı zar zor kalabalıktan çekip çıkardım oğlan ezilecekti mk. Helen kızlarla bir şeyler konuşuyor muhtemelen eve gideceğini anlatmaya çalışıyordu yanlarına vardık. Ama kızlar sülük demiştim size illa gezelim diye tutturdular. içimden öğrendiğim tüm küfürleri ediyor o ısrar eden kızın saçlarını kazımak kafasını kaldırıma sürtmek istiyordum mk sürtüğü ise hala Helin e ısrar ediyor sonunda da kabul ettirmeyi başarıyordu. Ben artık plan tak oldu eve gideyim derken kız siz de gelin dedi. Gelsem bile Helen le yalnız kalamayacaktım dolayısıyla giberim böyle aşı böyle sofrayı mk. Gitmesem daha iyiydi. Tam vazgeçiyor eve gideceğimi söylüyordum ki kız ikisinin sevgililerinin geleceğini Helen in yalnız kalacağını söyledi. Kabul etmeliydim Helen e baktım sağ gözünü kırpmış anında hiç bir şey belli etmeden ondan gözümü kıza çevirmiş Tamam demiştim. Diğer oğlan da sevgilisinin yanına gideceğini söyledi tokalaştık o yoluna biz yolumuza. Helen in yanından yürüyor diğer kızlar arkada sevgililerini arayıp nerede olduklarını söylüyorlar ben de çaktırmadan Helen i izliyordum. Yolun ışıklarıyla parlayan kumral saçları bembeyaz yüzüne düşmüş gözlerini kapatıyordu elimle saçlarını düzelttim. Buna nasıl cesaret edebildiğimi sonradan da bilememekle beraber kısa da olsa onun yumuşacık tenine dokunmaktan anlatılamaz bir haz almıştım. Ben bu kızı istiyordum beyler ve onun da buna arzu duyduğuyla ilgili ciddi kanıtlarım vardı. Merkezi sayılabilecek yere kadar yürüdük kızlar çoktan bize yetişmiş birbirlerinin sevgilileri hakkında laf kalabalığı yapıyorlardı. Helin de benim gibi susmuş ara sıra kafamı önüme çevirdiğimde yavaşça bana bakıyor ne düşündüğümü merak ediyordu belki de. Yeterince alegori yapmış ama hiç bir şey söyleyememiştim. Aklımda Helenin maçtaki göğüslerinin görüntüsü ve dün önümde kitaplara bakarkenki domalması vardı. Ben bunları düşünürken kızların sevgilileri geldi ikisi de beraber gelmiş ikisi de iyi çocuklara benziyorlardı. Hemen kızların yanına geçtiler Helen bana neden yalnız bir yere gitmek istediğimi sordu hiç konuşurduk seni daha iyi tanımalıyım sanırım dememle oğlanlardan birinin hepimizin önüne atılması bir oldu anahtarları gösterdi kızlar anlamamıştı ama ben anlamıştım araba anahtarı değildi bu kadar sevinçle gösterebileceği ne olabilirdi mk tabiki ev anahtarı ama biraz daha küçüktü sanırım tam göremedim ben bunları düşünürken oğlan bunun bodrum anahtarı olduğunu söyledi kızlarla arada gidiyorlarmış ama kızlar öyle salak rolüne yatmışlardı ki hiç birşey bilmiyorlar sandım. Ama gib kadar bodrumda napacaz mk keşke kızı alıp evine bari zütürseydim diye hayıflanırken otobüs geldi ve bindik zaten çok uzak değildi evleri ama bizim evin zıttındaydı. Apartmana geldik aşağı indik beyler ben hayatımda böyle bir bodrum kat görmedim içerde buzdolabı var mk. Oğlan gelip biz burada takılırız siz bizim bodruma geçin numarayı da söyleyip yolladı bizi. Meğersem bu oğlan da öbürüyle aynı apartmanda oturuyor bunlar arada kızlarla geliyorlarmış tabi Helin hariç. Dışarda kalmamızla Helin in elini tutup istersen anahtarı bırakıp eve zütüreyim seni dedim Helin durdu ve gözlerini bana çevirerek istiyorum dedi ananı gibiim eriyordum beyler bunu bana bile bile yapıyor her hareketimi iyi gözlüyor ve bundan zevk alıyordu mk. Ne olacaktı içerde bizi neler bekliyordu. Anahtarı ittirip kapıyı açtım ...