1. 1.
    +4 -2
    şu basınç aletinden alıp karıların dıbına basmak lazım
    ···
  2. 2.
    +4 -1
    @3 normal gibsene amk mal mısın
    ···
  3. 3.
    +2 -1
    tak gibi film beyler izlemeyin amk
    ···
  4. 4.
    +2 -1
    tak gibi film müziksiz lan bu dıbına kodugumun salakları
    ···
  5. 5.
    +2 -1
    hayatımda izlediğim en yarak film
    ···
  6. 6.
    +2 -1
    taktan bi filmdi
    ···
  7. 7.
    +1 -2
    tüm film boyunca bir şey olacakmış ümidi verip sonunda hiçbir şey olmayan filmlerden. katil adamı her seferinde ebesinin fizanında bile olsa hop diye buluyor. nasıl buluyor? cevabı yok. niye böyle diyorsun, yönetmenin tarzı böyle diyorlar. lan amk yarattığın tüm hava kovalama-yakalama üzerine kurulu. kaçan adamın gözünden bize gösteriyorsan, diğer ipnenin oraya nasıl geldiğini de söyleyeceksin. koca bir puzzle koyuyor ortaya, sonra hop çözüldü diyor. ee nasıl çözüldü? çözüldü işte. ferre izlerken daha kadının elbiselerini çıkarmaya başlamadan hop yüzüne boşaldığını gösterseler bu ne amk dersiniz. boşaldı da nasıl boşaldı. bu da öyle bi film, yakaladı ama nasıl yakaladı. yakaladı işte amk. zütünüz yiyorsa yazarsınız nolan gibi senaryo. çok küçük bir olayı bile bulmacanın içine boğup, cevaplarını buldurursunuz. ama kim uğraşacak amk. biz coen kardeşleriz, tarzımız böyle, biz böyle gerilimli hava yaratıyoruz sonra da çat diye abuk bir son yazıyoruz. başarımızın sırrı burada. gibtirin gidin huur çocukları.
    ···
  8. 8.
    +2 -1
    gizli muallaklik üzerine ustaca yapılmış bir alegori. pekekent saçlı katil, sessiz başrol, gibici şerif... aslında hepsi birbirinin peşinde. filmdeki bütün hatunlarda muhabbet etmeye yarıyor. ulan iki satır güzel şeyler, yazdım kötülemeyin, ampiri kukular.
    ···
  9. 9.
    +2
    ihtiyarlara yer yok nedir la? karşıyım bu filme

    dedelerimize sahip çıkalım

    ccc dedeler ccc
    ···
  10. 10.
    +2
    filmin başı güzel geniş düzlükler ,otlar falan fıstık gidiyor sonra züt oğlanı bir katil var elinde tüp ile geziyor önüne geleni öldürüyor zikiyor o kadar sonra ,bir tane de western filmlerinden fırlamış bir abimiz var oda paraları tesadüf eseri buluyor işte öyle film gidiyor biri kaçıyor diğeri kovalıyor ve ne gibe yaradığını kavrayamadığım bir şerif var ama sevdim amcayı. işte filmi izliyorsun çok güzel gidiyor amcamız rüyasını anlatırken pat diye bitiyor bön bön bakıyorsun sonra anlam veremiyorsun bu ne amk neden bitti diye sonrada güzel filmdi deyip geçiyorsun.
    not:uzun oldu ama enteresan bir çalışma yapmışım okuyun amk
    ···
  11. 11.
    -2
    bu işin nasıl biteceğini biliyor musun?
    -nasılmış?
    bence biliyorsun...

    vay amk ne filmdi yav digitürkün yaptırdığı çeviri on numaraydı
    güzel değil diyen gitsin avatar izlesin
    ···
  12. 12.
    -2
    @50 katil, adamın evini olay yerinde bıraktığı arabasının plakasından buluyor. sonra evine gittiğinde yerde telefon faturasını buluyor. o faturada adamın kimleri aradıkları yazılıydı. delrio diye bi yeri aradığını buldu faturadan. sonrası zaten kolay. adamda alıcı var amk. yani filmde hiç bir eksliklik yok. ayrıca senaryo konusunda nolan dan bahsetmen çok salakçaydı. nolan kadar mantık hatalarıyla dolu filmler çeken bir insan yok amk.
    ···
  13. 13.
    -1
    salaksınız olm şu filme de kötü diyorsunuz ya, alın size gerçek, film mükemmel bir film, siz gerizekalısınız. o yüzden filme gelip burda rahatlıkla tak atabiliyorsunuz. amk salakları sizi. dehşet filmdir arkadaşlar siz bu salaklara bakmayın.
    ···
  14. 14.
    +1
    bol miktarda spoiler içermektedir...

    elde edilmiş tek şans olan hayata yeteri kadar değer vermeyip etrafında olup bitenlerin ve biricik hayatının pamuk ipliği ile gerçekliğe tutunduğunun farkında olmayan insanlarla, istemeyerek de olsa onlarla birlikte yaşamak zorunda olan anton chigurh’ün* yazı-tura’da sahnesinde de olduğu gibi sadece bir şans eseri yaşamaya devam eden insanlara karşı bitmeyecek olan nefretinin anlatıldığı bir hikaye gibi gözüktü ilk bakışta.

    llewelyn moss* karakteri oldukça sempatik, tek düze yaşayan, bir sonraki günü hakkında tahmin edilemeyecek bir şeyi olmayan biri gibi gözüken çoğumuzun hayatına sahip ve şans (!) onu bulduğunda hem de hiç suçlu olarak konumlandırılamayacak bir olay sonucu elde ettiği kirli paranın onun elinde en azından o ve eşi için bundan sonra güzel olabilecek bir hayatın umudunu yansıtıyor. bu o kadar aşikar ki; adamın katillerin, uyuşturucu kaçakçılarının ve bir sapığın eline düşmesini sağlayan insanlığı, içinin rahat etmemesi ve gözüne uyku girmemesi sonucu ölmek üzere olan mekgibalıya su zütürme girişimi. bütün bunlar sonunda görüyoruz ki, o bu parayla diğerlerinden daha iyi bir yaşam (en azından bu paranın tarafları ile kıyaslandığında, çevresindeki insanlara karşı çok daha zararsız) sürebilir, eğer ortada haksız yere elde edilmiş bir şans varsa bu parayı pisliğe bulaşmamış normal bir vatandaş olan llewelyn moss’un olmalı. film bunu izleyiciye hissettiriyor, en azından ben öyle olmasını isterdim.

    ve gelelim filmin ana karakterine.. fakat bunu yapmak yani bu şerif ed tom bell* ana karakter olarak görebilmek ancak filmin finaline giden yaklaşık son yarım saatlik sürede ve sonunda bir ihtiyarın ağır adımları ile seyretmeye başlayan, kısık, isteksiz ve cansız sesi, bir ihtiyarın geçmişe duyduğu özlem ve geldiği toprağa dönme konusunda çaresizliğini genç bir insana göre kolayca kabullenebilmesinin işaretleri ile bitişinde yakalayabiliriz, çünkü bu filmin ismine de ve anlattığı hikayeye de ve o hikayenin öznesi olmayı başarmaya gücü yetmeyeceklerin durumuna da uygun. o, bırakalım katillerin tarzlarının geçirdiği değişim konusundaki çaresizliğini, onların kullandığı silahlara bile anlam veremiyor.

    son derece hızlı bir hayat yaşanıyor günümüzde ve insanlık tarihinde ilk kez, evet sanırım ilk kez genç kuşaklar, kendilerini var eden ebeveynlerinin hayat hakkındaki birikimlerine ihtiyaçları olmadığını düşünerek bu birikimleri almak ve süzgeçten geçirerek kendi dönemleriyle uyumlu bir yaşam sürmek yerine yeterince hızlı yaşayamayanları ve yeni dünyaya uyum gösteremeyecek kadar ağır olanları dışlıyorlar. ana karakter ve onun konuştuğu yalnız yaşayan adam ya da diğer polis şefi bütün bunların yıllar öncesinde önünün alınması gerektiği ya da ne yaparsalar yapsınlar bu süreci değiştirebilecek bir şey olmadığına dair çaresizliklerini yansıtıyorlar.

    para, estetik ve uyuşturucu... etrafında olup bitenlerin önemi yok, sen nasıl görüyor ve hissediyorsan hatta nasıl hareket etmek istiyorsan onu yap diyen post modern felsefenin getirdiği gençlik, neoliberal tüketim kültürü ve buna uyum göstermeyi beceremeyecek bir gençlik yaşamış, günümüzde yerleri olmayan ihtiyarları ya da kendini ihtiyar gibi hissedenleri.

    fakat önemli bir nokta var; polis şefinin gelen ihtiyarlığı ile hissettiği çaresizliği ben yirmilere başladığımdan beri hissediyorum ve bu yüzden filmde anlatılmak istenenler konusunda belki yeterince olmasa da kafamda bir fikir oluşabiliyor. ancak bunlar konusunda hiçbir fikri olmayan insanların bu gidişattan film sayesinde bir şeyler alması gerekir miydi? film onlara biraz olsun yardımcı olabilmeli miydi? cevap evet ise, coen'ler günümüz dünyasının gerçeklerini anlatma konusunda son derece üstü kapalı ve dolaylı bir üslup kullanıyor, bu nedenle filmin sonunu gördükten sonra müthiş bir hayal kırıklığına uğrayabiliyor bazıları. film bunu yapıyor da bu bir kitap uyarlamasıymış meğerse, emin değilim tabi ama umut ediyorum kitabını okuduğumda bunu çok daha iyi anlayacağım…

    özetle temas edilmenin kaçınılmaz olduğu noktalara değinmesi bakımından izlenilmeyi hak ediyor, ama bunu yaparken babel kadar açık bir dil kullanmıyor. filmin atmosferi, ses, ışık, çekim açıları enfes ve oyunculuklar tek kelimeyle mükemmel! ayrıca tommy lee jones’un javier bardem’den aşağı kalır bir yanı yok.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    +1
    coen biraderleri sevmiyen izlemesin dıbına kodumun lostcuları sizi fargoyuda beyenmezsiniz,big lebowskyi duymamış olun
    ···
  16. 16.
    +1
    aklımda kalan

    -geri gelmezsem anneme onu sevdiğimi söyle
    +senin annen öldü
    -napalım o zaman kendim söylerim

    lan filmin sonunu anlayan varsa anlatsın
    ···
  17. 17.
    +1
    boş zamanınız varsa izleyin ,

    adananın puanı 6.4/10
    ···
  18. 18.
    +1
    nutellasözlükte 35 sayfa yorum yapmış sandalyeden düşen huur cocukları inanıp izledim çok gibko film bi gib anlamadım ama ruh hastası katil iyi adamdı sevdim
    ···
  19. 19.
    -1
    @52 hay gibeyim senin nolan reisini. amk ezikleri, o adamın senaryolarında tonlarca mantık hataları ve ekgibler var. internette bir sürü sitede dalga geçiyorlar. o adamın senaryoları aşırı zorlamadır. bunu anlayamayan insan maldır, salaktır, öküzdür.
    quentin tarantula benim silik yiyen hesabımdı.
    ···
  20. 20.
    +1
    bu filme 8.2 verenin kafasını gibeyim yannan gibi bitti sonu, boşa giden 2 saat amk filme çok iyi diyenler neresini beğenmiş merak ettim, 3-4 tane sap birbirini kovalıyor 2 saat boyunca... sonra 2 tanesi ölüyor bu mu lan film, berlin in berlin'in senaryosu daha iyiydi

    @39 nötr yazışını gibeyim
    ···