-
1.
+66 -20Gençler bu başlık altında neden din olarak islamiyet doğru bulduğumu kendime yazacağım, isteyen varsa benimle beraber ilgilenebilir.Tümünü Göster
Özet geç panpa diyenler şu videoyu izleyebilir :
https://youtu.be/uo6xrl6-r4E
ingilizce ama biraz anlıyorsanız yabancı bilim adamlarının Kuran'daki mucizeleri tasdiklediğini görürsünüz, hatta bazısı müslüman bile değilken
En başta islamiyetteki ilah anlayışı çok makuldür(tek tanrı inancı); bu konuda tartışmayı dahi sevmem. Evrendeki her
şey muhteşem bir ilim içerir. Bu ilimler ilimsizlikten ortaya çıkmış olamaz. Evren komplekstir; bu
kompleksliğin bir editörü olmalıdır. Evren düzenlidir; bir düzenleyici olmalıdır; benlik en karmaşık
varlıktır, benliğin bir kaynağı olmalı; evren iletişim için inanılmaz şeylerle donatılmıştır(ses, ışık, dalgalar,
maddeler vs) bu şeylerin bir nedeni olmalı; bir varlık ancak başka bir varlığın sonucudur, yokluk asla bir
şeye neden olamaz, o zaman her şeyi var eden bir mutlak varlık gayet makuldur; ve en önemli ispat
olarak gördüğüm şey- ben varım ve etrafımda bir şeyler oluyor, bütün bunların bir anlamı olmalı; vs vs
bir sürü şey yüce bir Yaratan'ın bizleri var ettiğine şüphesiz inanmamı sağlıyor. Bugün birisi sana gelip
elindeki telefonu gösterip bunun rastgele oluştuğunu bir akıl sahibi varlık tarafından yapılmadığını
söylese buna ihtimal verir misiniz? Peki neden vermezsiniz? Çünkü telefon rastgele oluşmayacak kadar
kompleks ve düzenlidir. Peki size soruyorum: telefon mu daha komplekstir, yoksa telefonun
oluşturulmasına altyapısı olan evren mi? Telefon mu daha komplekstir, yoksa telefonu yapan insan mı?
Gayet aşikar ki evren ve insan telefondan daha komplekstir; peki telefonun rastgeleliğine en küçük bir
ihtimal dahi vermezken evrenin rastgeleliğine ihtimal verebilirsiniz? Sizce de gayet akıldan uzak bir şey
değil mi? Bunun dışında canlılar -en küçük hücresinden dinazoruna kadar- kesinlikle basit değildir, ve
birer sanat eseridir; sizce sanatkar kim? Ve son olarak: evrende aslında renk diye bir şey yoktur,
gözlerimiz maddelerdeki dalga boyunu anlayıp onu beyne iletir ve beyinde o dalga boyuna göre bir renk
verilir ama o renk nereden çıkmıştır bilinmiyor; mesela senin gördüğün kırmızı ile benim gördüğüm farklı
olabilir; bunu bilemeyiz tam olarak; peki bir şey sorabilir miyim, sence de bu renkler evrene bir ahenk ve
cümbüş katmak için oluşturulmuş gibi durmuyor mu? -
2.
+22 -1Allah var gam yok.
-
-
1.
+1 -2Kardes taaa uzayin derinliklerine gidene kadar kendi vucuduna bak. tamam sistemde genel anlamda gibinti yok ama hastaliklari nasil aciklicaksiniz? kafam almiyor aq bakteri giriyor kafasina gore e seni gunlerce yataga bagliyor bu durumda nasil mukemmelim diyebilirsin ya?
-
2.
+2Kardeşim hastalıklar olmasaydı ne kadar aciz olduğumuzu anlayamazdık hasta olunca güçsüz ve küçük olduğumuzu anlıyoruz ve iyileşince şükrediyoruz imtihan
-
3.
013dr13 çok haklısın panpa verdim şukunu
diğerleri 1 -
1.
-
3.
+13 -1-Neyse asıl konumuza dönelim. Neden islam? Öncelikle islamiyet gayet makul bir inançtır. Tek ilah;
ilah'la kulun arasında birisinin olmaması yani kulun devamlı irtibatı; Allah'ın sıfatları; islami yaşam tarzı;
islam'ın insanlığı aydınlatan felsefesi; islam'ın sunduğu adalet sistemi -naçizane düşüncem- gayet
makuldür. islamiyetin yaşam tarzı üstün bir yaşam tarzıdır. Bencilliğe karşı koyduğu tavır, yükselen
egoları engelleyecek olan nadir şeylerdendir. Namaz, Allah'ın karşısında eğilmek, cidden insana kendi
konumunu göstermektedir. ister islam doğru olsun ister olmasın Allah'a inanan insan, O'nun yüceliğinin
farkına varan insan O'nun önünde eğilmeyi bilecektir; zira O'nun muhteşem sanatkarlığı ve azameti
karşısında bir kum tanesinden daha değersiz ve güçsüz hale geldiğini fark edecektir. Oruç insana kendi
konumunu tekrar hatırlatır, kendisine verilen nimetlerin değerinin farkına vardırır. Evet, durmadan
verilen nimetin değeri kalmaz, nefes alma konusunda sıkıntı çekmemiş bir insan nefesin ne kadar değerli
olduğunu unutur. Oruç da yine insana kendini bildirir; haddini bildirir; ve Allah'ı bildirir. Zekat de ayrı bir
güzel yanıdır bu inancın. Dünyadaki herkes parasının 40ta birini fakire verse dünyada ne açlık ne sefalet
kalır; Dünya'nın islam inancını kabul etmedeki soğukluğu (ki bunun en büyük nedeni bence
müslümanlardır(ya da kendine müslüman diyenler)) ama bu tür şeylerden yakınması tezat
oluşturmaktadır. Kuran'da belirtilen diğer bilgiler ve korkusuzca insanlara düşünmeye davet etmesi aklını
kullanmaya davet etmesi onun bir uydurma olmadığına bir delil niteliğindedir, çünkü uydurulan bir inanç
aklı kullanmaya davet edemez, düşünmeyi en büyük ibadetlerden biri olarak gösteremez. Bunun dışında
kul hakkı, doğru konuşmak, masumun canına dokunmamak, zina-tecavüzde bulunmamak, hırsızlık etmemek, kadına-erkeğe yan gözle bakmamak, yardımlaşmak, düzgün hitap etmek, canlılara saygı
göstermek, nefsî duyguların peşinden gidip hayvanlaşmamak, kanaat etmek, edepli olmak, utanmak,
adalet vs vs binbir türlü güzel huyu tavsiye etmesi de islamiyetin seçilmesinin nedenlerindendir. -
-
1.
0Uydurulan bi din neden aklı kullanmaya davet etmesin ki
-
2.
+1Aklı kullandıran şey uydurma olamaz, kendisinin doğru olduğunu bilir. Aklını kullan ve araştır.
-
1.
-
4.
+10islam insanın aklını kurcalayan sorulara mantıklı cevaplar verir. insana da bir hayat amacı verir;
hayatını bir amaç üzerinde yaşayan insan hayatını anlamlı hissedecektir. islam'ın insana verdiği amaç
Yaradan'ı bilmek ve O'na ibadettir; ama ibadet kelimesinden sadece namaz oruç anlaşılmamalı, gözün
ibadeti güzel görmektir, beynin ibadeti düşünmek aklını kullanmaktır, dilin ibadeti Hakk'ı anlatmaktır,
güzel söylemektir, paylaşmaktır. -
-
1.
+1Eyvallah dostum
-
1.
-
5.
+9Kuran'ın muhteşem dili; bu öyle basite alınır bir şey değildir; Kuran cidden farklı bir kitaptır. Dizilişine
göre ilk ayeti (bazı düşünceler de bu durum değişiklik gösterir, besmeleyi de ayet olarak sayan
düşünceler vardır) olan "Elhamdülillahi rabbil alemin" ayeti bile üzerinde saatlerce düşünülebilecek,
hatta kitaplar yazılabilecek bir ayettir. Hz Ömer (hata olabilir ama hatırladığıma göre) Fatiha suresinin 70
eşek yükü tefsiri olabileceğini söyler. Hamd alemlerin Rabb'i olan Allah'adır; hamd ancak O'nadır yani
O'ndan başkasına hamd edilmez; alemlerin Rabb'i tabiri de ilginçtir, alemler tam olarak ne, acaba başka
alemler de mi var, Allah tüm alemlerin Rabb'idir gibi ilahi mesajları içeriyor. Ki zaten Kuran'ın içerdiği
ayetlerde de tüm insanlara ve cinlere birleşip de Kuran'daki bir ayet gibi bir ayet ortaya çıkarmalarının ne
derece imkansız olduğunu söyler. Bu tabir bana çok ilginç gelmiştir, çünkü bazı ayetler cidden çok kısadır,
tüm insanlar ve cinler biraraya gelse böyle bir şey ortaya çıkaramaz mı? Açıkçası çıkarmaları cidden
zordur, çünkü Kuran'daki ayetler sadece kendi başlarına ve kendilerini ilgilendiren sözler değildir, başka
ayetlerle de alakaları vardır; bu ayetlerin altındaki derin manalar kolay kolay insan yapımı bir şeyin
altından çıkmaz. Şunun gibi düşünebiliriz aslında: şu an tüm Türkiye bir araya gelse, istiklal marşından bir
tane dizeyi çıkarıp değiştirebilir mi? Naçizane düşüncem: yapamazlar. Çünkü istiklal marşının muhteşem
bir dili vardır, ve farklı bir dili vardır. Tüm Türkiye yaptıkları en güzel dizeyi istiklal marşındaki bir dizenin
yerine koysa da bu elbet göze batar. Aynı şekilde bu durum Kuran için de geçerlidir. Biz ne kadar Kuran'ı
düz yazı gibi okuyor olsak da Kitab'ın farklı bir dili, ilahi bir edebiyatı vardır. -
-
1.
0"Hz Ömer (hata olabilir ama hatırladığıma göre) Fatiha suresinin 70
eşek yükü tefsiri olabileceğini söyler." Bu kadar fazla yorum yapılabiliyorsa herkes yorumladığı şeye inanır ve tam bir netlik olmaz. -
-
1.
+1Bu lafı sana söylemiyorum, alınma.
Fatiha suresi gayet açık ve nettir ama içerdiği anlam bakımından bu kadar tefsir içerebilir. Boşuna her rekatta okunmuyor. Keşke biraz okusa insanlar
-
1.
-
1.
-
6.
+7Kuran'ın değiştirilemeyeceğini söylemesi ve hala da değiştirilmemiş olması:Tümünü Göster
Bunu ne kadar küçümserseniz küçümseyin, bu kesinlikle öyle basit bir şey değildir. Birileri çıkıp Hz Osman
zamanında yazıya döküldüğünü ve değiştirilmiş olabileceğini söylese de bu tutarlı değildir; en önce
söylemem gereken şey şu ki Kuran, Hz Rasulullah zamanında yazıya dökülemezdi ve dökülmedi
de(sadece bazı insanlar kendileri için bazı ayetleri yazıyordu) çünkü eğer o zamanda dökülseydi bu
Kitab'ın yazarı Hz Rasulullah olarak düşünülebilirdi ve hiçbir kutsal kitap peygamber tarafından yazıya
dökülmemiştir(eğer tersine bir durum varsa affedin, bu konuda çok bilgili değilim) incil de Hz isa'dan
sonra, diğer kutsal kitaplar da peygamberlerden sonra yazıya dökülmüştür. Kutsal kitaplar ezber yoluyla
ilerler. (Hatta bazı insanlar bu durumun hiç farkında olmayacak ki Hz Adem zamanında yazı yoktu, nasıl kutsal kitap indi gibi mantıksız sorular sorabiliyor). Hatta yine bu konuda pek bir bilgim olduğunu
söyleyemem, hatalı olabilir ama peygamberlerin belki hepsi okuma yazma bilmeyen insanlardır. Bu
yüzden Hz Rasulullah zamanında bütün bir kitap halinde yazıya dökülmemiştir. Hz Osman zamanında
savaşlarda hafızların bir kısmının vefat etmesi Kuran'ın yazıya dökülmesini gerekli hale getirmiştir, ve
Kuran yazıya dökülmüştür. Kuran'ın yazıya dökülmesi esnasında sahabeler Kitab'ı değiştirmek gibi bir
çaba içine girmiş olamazlar (çünkü bu insanlar Allah'tan korkan insanlardır; Allah'a güvenen insanlardır;
hepsinin bir kafa olup değiştirme fikrini ortaya atması saçmadır, çünkü hepsi birden bu günaha girmeyi
göze almış olamaz; aralarında birisinin bile bu öneriyi yapması öldürülmesi sonuçlanabileceği için bundan
korkarlar; ve Kuran sadece birkaç kişi tarafından ezbere bilinmiyor, tüm toplumda bir sürü hafız var ve
bir sürü de hafız olmasa bile okunduğu zaman bir yazının ayet olup olmadığını anlayacak insan var), hadi
ne kadar imkansız gibi görünse de varsayalım ki şeytana uyup değiştirdiler, bu durumda da şu anda
birbirinden farklı bir sürü Kuran olurdu (birbirinden kıraat nedeniyle küçük harf farklılıkları olan Kitab'lar
vardır ama bunlar kötü amaçların sonucu değil, Arap dilinin ve Araplar arasındaki şive farkının nedenidir
ve bu farklar Efendimiz zamanından beri bilinmektedir, Hz Osman tarafından yazıya dökülen Kuran'ın
tüm bu şivelerdeki okunuş tarzına elverişli olduğu söylenir, bu konuda kafası karışanların biraz Arapça
hakkında araştırma yapmalarını tavsiye ederim) şu anda birbirinden farklı bir sürü Kuran olurdu çünkü
Kuran ne kadar yazıya dökülse de yine de ezberle ilerleyen bir kitaptı. Yazıdaki Kuran'la ezberdeki Kuran
arasındaki fark herkes yazıdakini okuyunca geçecek bir fark olmaz. Birileri ezbere bildiği Kuran'ı yazıya
döker işte bu sefer iki türlü Kuran oluşacaktır. Bu farkları gören insanlar da kendi menfaatlerine uygun
şekilde değiştirirler vs. Yani Kuran'ın yazıya dökülürken değiştirilmiş olması mantıksız ve temelsizdir. -
7.
+8 -1islam dini ahirete olan inanca daha uygun olduğu için fakat ne yazık ki sini islam olanlarda görevlerinin çoğunu yerine getirmiyor
-
-
1.
+3Zaten sorun burada, müslümanlar müslüman olsa dünya akın akın bu dine geçer.
-
2.
0
-
1.
-
8.
+10 -4Deistim rez
-
-
1.
+1 -1Panpa deist bir insan da Kuranın büyük kısmının doğru olduğunu kabul eder, değinmeye çalışacağım)
-
-
1.
+3 -1Dostum, ortaya çıkan değil her daim var olandır O. Mutlak bir varlık. O'nun için karmaşa yoktur, bir çiçek bir bahar kadar karmaşık, bir bahar bir çiçek kadar basittir. O'nu bilmek hayatımızın anlamı. Bu tür sorulara cevap arıyorsan buyur oku sana kitap önereyim: Fususül hikem. Allahın varlığını anlatıyor. Hadi sağlıcakla. (Bir de hakaret etmeden konuş, kendinize bir hak olarak görüyosunuz ama Müslümanlar yapınca suç oluyor; müslümanların yapması doğru değil ama senin yapman da doğru değil)
-
2.
+1Zaman sınırları içinde geçerli bir kavram dostum bu, zaman algısını ortadan kaldırırsan ne bir neden ne bir sonuç kalır.
-
1.
-
2.
0Deistler tanrıya inanır zaten bu arkadaş anldıbını bilmiyor kavramların
-
1.
-
9.
+5Kuran'daki mucizeler: Kuran, mucizevi dilinin yanında bilimsel mucizelere de sahiptir. MeselaTümünü Göster
bunlardan en popülerlerinden biri evrenin genişlemesi hakkındaki ayettir. Evet Kuran 1400 yıl önce
evrenin genişletildiğini söylüyordu ama tabi ki doğal olarak o zamanki insanlar bunu evrenin maddi
anlamda genişlemesi olarak yorumlamadı (hepsi böyle olmayabilir ama geneli böyledir). Şimdi
düşünsenize 1000li yıllarda yaşıyorsunuz ve bir kitap size "Evren'i biz ve yarattık ve biz genişleticiyiz"
şeklinde bir tabir kullanıyor, siz bunu nasıl yorumlarsınız? Ben açıkçası Allah'ın evrendeki rahmetinin
genişlediğini, evreni kapladığını düşünürüm sanıyorum; evren hakkında kıt bilgimiz varken onun
genişlediğini nereden düşünebilirim ki? Ama dediğim gibi belki bu ayetten evrenin maddi olarak
genişlediğini anlayan insanlar olmuş olabilir. Diğer bir mucize de Evrenin yoktan var edilmesi; bu düşünce
farklı şekilde anlaşılmamıştır; evrenin yoktan var edildiğini düşünüyordu müslümanlar en başından beri
(yine aynı şekilde, bazıları farklı yorumlamış olabilir bilmiyorum), peki 18. yy civarı ateistler ne
düşünüyordu dersiniz? Hepsi için geçerli olmayacak şekilde, evrenin hep var olduğunu ve hep var
olacağını düşünüyordu; bir de dersiniz bilim inançtan üstün diye! Hadi buyrun, biz 1400 senedir evrenin
yoktan var edildiğini biliyorduk! Bunun dışında yerin ve göğün katmanları (bazıları katman sayısının
tutmadığını söylese de kime göre neye göre? Bazı anlayışlar 7 kat bazıları 5 kat bazıları 100den fazla kat
olarak görüyor; yani 7 de tutarlı oluyor, ki zaten katmanlardan oluştuğunun bilinmesi bile bir mucize
olmaya yeter.) Veya dağların birer kazık olması(dağların kendi uzunluklarından daha büyük kökleri vardır)
( bu mucize üzerinde düşünülmesi gereken bir mucizedir, bir insanın uzun dağa bakıp ona kazık
diyebilmesi basit bir şey midir?); dağların hareket etmesi (yeryüzünün hareketsiz olmadığını bir bakıma
gösteriyor), insanın anne karnında evrelerden geçmesi gibi bir çok mucizeye sahip. (Eğer hala ikna
olmadıysanız şu videoyu izlemenizi tavsiye ederim: https://youtu.be/uo6xrl6-r4E bu videoda bilim
adamları Kuran'da yazılanların birer mucize olduğunu tasdikliyor ve hatta aralarında kendini müslüman
olarak tanımlamayıp da Kuran'ın Allah'tan geldiğini, Hz Rasulullah'ın Allah'ın resulü olduğunu düşünenler
dahi var.) -
10.
+4islam sadece genel olan hırsızlık, tecavüz, katillik gibi suçlara değil; küçük de olsa önemli olan anne
babaya saygı, egoist davranmama, gıybet etmeme, pişmanlık duyma, kötülükten vazgeçme, iftira atmama, güvenli insan olma(müslüman elinden ve dilinden başkalarına zarar gelmeyen kişidir; hadis-i şerif), güzel konuşma, gereksiz öfkelenmeme, hoşgörü, hakaretvari
konuşmama, yardımlaşma gibi binbir türlü toplum ihtiyacına destek sağlıyor. Özellikle israfın
engellenmesi açlığa sefalete engel olacak bir şeydir ve islam'da israf kesinlikle haramdır, ve de sadakanın
zekatın dünyayı daha iyi bir yer haline getireceğini düşünüyorum.
islam'ın tek başına bunca toplumsal sıkıntıya çözüm oluşturması da onun ilahiliğini gösteriyor mu? -
11.
+4Hadislerdeki mucizeler:
Bazı insanlar Peygamberimize mucize verildiğini reddetse de (ki ben öyle düşünmüyorum), bu hadislerde
bir mucize olmayacağı anldıbına gelmez; kendisi Allah'ın izin verdiği ölçüde şeyleri bilme gibi bir güzelliğe
sahip olmuştur. Birkaç tane paylaşıp bırakacağım, kendiniz daha geniş araştırmalar yapabilirsiniz.
-Bütün hastalıkların çaresi var (Buhari tıbb 1): ne kadar hala tüm hastalıklara bir çözüm bulamasak da
gittikçe çaresiz hastalık kalmıyor.
-Yüksek binalar yapmada insanlar birbiriyle yarışacak(Buhari, Fiten:25): Daha geçen birkaç yüzyıla kadar geçerli değildi, cidden ileri görüşlü biriymiş
-Kişiye kendi sesi konuşmadıkça kıyamet kopmaz(Ölüm, Kıyamet ve Diriliş; imam Şarani; syf:471) (ses
kaydına işaret etmiyor mu?)
-Hz. Mehdi (as) zamanında, doğudaki bir müslüman batıdaki müslüman kardeşini görebilecek, batıdaki
de doğudakini görebilecek(biharül envar, cilt 52, sayfa 391) (Görüntülü görüşme sistemlerine işaret
etmiyor mu?)
Zaten yıllardır kıyamet alametleri hakkında bir sürü şey dinlemişsinizdir, sizce hepsini uydurup tutturdu mu? Cidden ileri görüşlü biri olması lazım, ki bu o dönemden bu dönemde cidden çok zor, metafizik bir şeyler var ortada. -
12.
+4islamiyetin kendisinin dünyanın her tarafına gideceğini, doğduğu ilk yıllardan beri müjdelemesi onun
arkasında ilahi bir güç olduğunu gösteriyor. Dünya'da hangi düşünce vardır ki "Bir gün bu düşünce
Dünya'daki bütün binaların içine girecek, bu düşünceyi duymayan kalmayacak", ya da hangi insan vardır
ki "Güneşin doğup battığı her yere adım ulaşacak" diyebilsin? Aslında demesi çok da zor bir şey değil ama
bunun gerçekleşmesi asıl mucizevi olan. Bakın hala daha islamiyetin gitmediği bir sürü yer vardır; ama ben ve tüm müslümanlar şuna emin ki gün gelecek insanlar toplu toplu islamiyete girecek ve
Hz Rasulullah'ın ismi güneşin doğup battığı her yere ulaşacak. Allah bu dini diğerlerine üstün kılacak.
Söylesenize bir insan kendisi böyle bir fikir ortaya atsa da kendi isminin her tarafa yayılabileceğini nasıl
düşünür, dillendirir ve bu durum şu anda gittikçe daha da olası hale geliyor. -
13.
+4Ve Kuran'ın değiştirilmeyeceğini bilmesi ve değiştirilmemesi de büyük bir mucizedir aslında. Çünkü
Kuran hem bir adalet sistemi, hem bir felsefe, hem bir yaşam tarzı, hem de bir ahlak sistemi içeren bir
kitaptır. Tarihte insan hayatını bu kadar etkileyen ikinci bir kitap yoktur. Şimdi düşünün ki ben müslüman
ülkenin başında bir liderim ve bencilim; halkı kandırmak istiyorum, tarihte bazı devletlerde uygulandığı
şekilde Kuran'ı toplatsam, insanların okumalarına izin vermesem, sonra alimleri de hapse atsam ve
Kuran'a birkaç ayet eklesem ve halkı sorgusuzca kendime biat ettirsem yapamaz mıyım? Peki bir imam
olsam ve birkaç ayet ekleyip de ceplerimi paralarla dolduramaz mıyım ? Peki babasının baskısından bıkan
bir kız olsam birkaç ayet ekleyip bunu engelleyemez miyim? Peki islam düşmanı bir insan olsam bu kitabı
alıp birkaç ayet ekleyip çıkarıp basımını yapsam ve "hani değişmeyecekti" değip de insanları dinden
çıkarmaya çalışamaz mıyım? Peki deli biri olsam birkaç ayeti kendi kafama göre değiştiremez miyim? Bu
zamana kadar içine sızılmayan devlet, askeriye çok nadirdir; islam gibi bir oluşum karşısında din
adamlarının arasına sızıp Kitab'ı değiştiremez miyim? Şurası da çok ilginçtir ki Arapça'da harfler
benzerdir; nun-te-se, be-ye, fe-kaf, sin-şın vs harflerin arasında sadece nokta farkları vardır. 1400 yıldır
Kitab'ın değişmemesi sizce de mucizevi değil mi?
EVET, DÜNYANIN BÜTÜN ATEiST DEiST MÜSLÜMAN VE DiĞER BÜTÜN iNSANLARINA SESLENiYORUM, GÜCÜNÜZ VARSA BU KiTABI DEĞiŞTiRiN, YAPAMAYACAKSINIZ
-
-
1.
0Bir insan eliyle yazılan kitabın neyini değiştirelim ki. isteyen istediğine de inanabilir.
Büyük harfle yazmışsın ya ödüm takuma karıştı. -
-
1.
+1Dostum bunları kendime yazdım zaten, ki oraya müslümanlar da yazdım dikkat edersen, üstüne alınmana gerek yoktu.
-
2.
0Sorun yok o zaman dostum.
-
1.
-
1.
-
14.
+3Ama yine de en kötü ihtimali göz önüne alarak yukarıdaki her şeyi reddettiğimizi düşünelim. Bir
müslüman eğer islam'ı reddetiyorsa %90 ihtimalle ateist, deist, agnostik vs olur; az ihtimalle de Budizm,
Hinduizm hatta bazen Hıristiyanlık(beni çok şaşırtan bir durumdur ama bir yerde görmüştüm, belki de
gerçekten değil de para için yapmıştır bilemem; amacım Hıristiyanlıkla dalga geçmek değil ama bir
müslümanın Hıristiyan olması için ne gibi bir neden olabilir ki? incil'i islam da kabul ediyor) gibi çeşitli
inançlara mensup olabiliyor. Biz diğer inançlarla karşılaştırma işini bir kenara bırakıp fikir sistemleri olan
ateizm, deizm, agnostisizmle karşılaştıracağız. -
15.
+3Peygamberimizin örnek ahlakı:
Evet, Peygamberimiz örnek bir hayat yaşamıştır. Ne yazık ki böylesine örnek bir hayatı propagandalarla
kirletmek isteyen insanlar vardır. Ama Peygamberimiz gerek insanlar arası ilişkilerdeki tavrıyla, gerek
herkese duyduğu sevgiyle, gerek sabrıyla, gerek saygısıyla, gerek yardımseverliğiyle, gerek emin
olmasıyla, gerek liderliğiyle, gerek adalet anlayışıyla, gerek kadınlara karşı yumuşak tavrıyla tam bir
örnek insandır; öyle ki asırlar sonra dahi insanlara yaşamıyla örnek olmuştur. Lideri olduğu toplumda ön
plana çıkmayı sevmezdi ve insanların arasında olurdu, insanları ezmeye çalışmaz affetmeye çalışırdı,
hizmet edilen olmaktan çok hizmet etmeyi severdi, ve bir devlet lideri olmasına rağmen küçük bir saray
dahi yaptırmamıştı, hasırda uyuyordu, evinde bulduğu bir tane hurma "acaba başkasının hakkı mı" diye
sabahlara kadar kıvrandığı olmuştu (şimdiki sözde müslümanların cukkalarken hiç vicdan rahatsızlığı
duymamaları da bir ironi); vefat ettiğinde evinde yiyecek pek bir şey yoktu.
Evlilik konusunda çok propagandalara mağruz kalındığı için açıklama ihtiyacı duydum: ilk evliliği 25 yaşındayken olan Peygamberimizin ikinci ve sonraki evlilikleri 50-55 yaşından sonra olmuştur. sizce insanların kendisine emin dediği, sahabelerden "Onun en büyük mucizesi edebiydi" gibi bir övgüye
mazhar olan bir insanın 50-55 yaşından sonra yoldan çıkma ihtimali (haşa) var mıdır? Evliliklerinin bir mantığı vardır, din hakkında bilgisi olmayanlar yanlış anlayabilir -
16.
+3inançlı insanların daha mutlu olması:
inancı arttıkça insanın başına gelen musibetler artsa da inançlı insanlar inançsızlara nazaran daha
mutludur; bunun en önemli nedenlerinden biri insanın yaptığı her harekette bir neden ve amaç
aramasıdır, mesela birisi yanınıza gelip "benimle gelir misin" dese büyük bir kısmımız "neden?" sorusunu
sorar; çünkü insan nedensizce hareket etmeyi sevmez, hatta çoğu zaman katlanamaz, ama inançsız bir
hayat elbet bir gün biteceği için anlamsız gelir ve nedensiz ve amaçsız olduğu için katlanılmazdır; bu
yüzden inançsız insanlar ne kadar mutluymuş gibi görünmeye çalışsalar da içten içe bir ateşle karşı
karşıyadırlar. inançlı insanlar ise hayatlarında en başta bir amaca sahiptirler, inançlı insanlar için
başlarına gelen her şeyin bir nedeni vardır (bu tür durumlar herkes için geçerli değildir ama geneli için
geçerli olması beklenir), inançlı insanlar başlarına gelen iyi şeye şükreder kötü şeye ise sabreder, inançlı
insan dua eder ve duası kabul olmasa da başına gelen şeyin Allah tarafından geldiğini bilir, bu ve benzeri
nedenlerden ötürü inançlı insanlar daha mutludur. Depresif hastalıkların katlanarak artması ve insanların
giderek inançtan ve gereklerinden uzaklaşması arasındaki doğru orantı inancın ne kadar önemli olduğunu göze sokmaktadır. "Dua" inançta çok önemli bir yere sahip olmasının yanında Daniel
Goleman'ın Duygusal Zeka adlı kitabında da bahsettiği üzere depresyona karşı bire birdir. inanç; insanın
anlam arayışına bir çözüm, dertlerine bir çare, evreni güzel görmesine bir destek, mutluluk arayışına bir
sonuçtur; ne mutlu ona ki inancıyla yaşamıştır. -
17.
+3-Velhasıl kelam, islamiyet "hak din" lakabını hak edecek bir sürü sıfata sahiptir. Bu dine inanmak gayet
makuldur ki zaten dünya üzerinde insanların bu dine geçişi gözden kaçacak gibi değil. -
18.
+3Hadi pnp mantıklı
-
19.
+2Dipnot: islamiyet kadar propagandalara mağruz kalan ikinci bir inanç yoktur, her taraftan islam'ın
kötü bir din olduğunu insanlara düşündürtmek için bin bir türlü şey sunuluyor. Şu an Paris'e, Köln'e,
Madrid'e gidelim ve insanlara Budizm hakkında ne düşündüklerini soralım, insanlar ya hiç cevap vermez
ya da birkaç cümle eder; bir de islam hakkında ne düşündüklerini soralım, gör yaygarayı, islamiyet için
bir sürü şey söyleyecektirler, ve çoğu zaman güzel olmayan. Şimdi benim de Budizm hakkında pek bir
bilgim yok ama Budizm de kesinlikle tertemiz bir inanç değildir, insanın olduğu her yerde kötü birileri de
çıkacaktır; ama biz bu kötülükleri neden hiç bilmiyoruz? Bunun müslüman ülke olmamızla ilgisi yok,
dünyada da pek bilinmiyor. Yani bu tür propagandalara inanmayın, islamiyet temiz bir inançtır,
müslüman alimlerin alıp kitaplarını okuyun, sufilerin kitaplarını okuyun, kötü bir şey görebilecek misiniz?
Dünya üzerindeki müslüman ülkelerin de bir sürü kötü propagandasını yapıyorlar, tertemiz olduklarını
söyleyemem ama o müslüman ülkeler batının halinden, Amerika'nın sapkın insanından bin kat daha iyi
bir konumdadır. islamiyette o kadar güzel hasleti bir kenara atıp kötülükleri (kendilerince kötü olanları)
objektiflerine alıyorlar, o kadar güzel müslüman insanları bir köşeye atıp kötülüklere dikkat kesiliyorlar.
Sorarım size ateist, deist, vs insanlar tertemiz mi? Değil. Onlar da çeşitli kötü hasletlere sahip ama
yansıtılan şeyi görsen sanki melek gibi insanlar olarak görürsün onları. -
20.
+2Dipnot2: bu tür şeyleri insanlara ne kadar anlatsak da inançsızlığın büyümesini engelleyemeyeceğiz
(ve bunun sonucu olarak da dünyanın daha da kötüye gitmesini ve daha da yaşanmaz hale gelmesini
engelleyemeceğiz). Hadislerde de bu konu anlatılıyor. Bu ilahi kaderin bir parçası diyebiliriz. Gün gelip de
zekat verecek insan kalmayacağı gibi, islam'ın Dünya'nın her tarafına ulaşması gibi, bir gün
müslümanların tamamen dünyadan alınıp kıyametin kopacağı gibi, insanların inançtan yüz çevirmesi de gerçekleşecek. Bir kor parçasını elinde tutmak kadar zor olacak imanını elinde tutmak. Yani şunu demek
istiyorum; kendinizi kurtarmak istiyorsanız buyrun inanca, ama "Herkes şöyle yapıyor ben de öyle
yapayım" gibi koyunvari bir harekete girerseniz sonunuz hüsran olabilir, çünkü herkesin yaptığı şey doğru
olmak zorunda değildir. Evet, insan kendi ilerlediği yolda yanına yoldaş istiyor olabilir, ama günümüz
modern toplumu bu tür şeyleri oldukça engelliyor, kendiniz gibi düşünen insanları yanınıza çekin ve sizi
kötülüğe itecek olanları uzaklaştırın, yapabileceğiniz pek fazla bir çözüm yok gibi.