Nisa benim anasınıfından beri arkadaşım.
Kendisi gerçek bir kızıl. Kahverengi gözleri var.
Ve tabiki bembeyaz bir teni.
Bunlara rağmen insan ve hayvan sevgisi çok yoğun.
Yani egolu birisi değil.
Anasınıfında hep beraber oyun oynardık, beraber resim çizer, birbirimizin evinde uyurduk.
Hatta şu büyük kağıtlara T-shirt resmi çizer kesip üzerimize yapıştırırdık.
Resim yeteneğimiz burdan geliyor sanırım.
ilk okul ve orta okuluda beraber okumuştuk. Daha sonra ikimizde güzelsanatlar lisesine başlamıştık. Hatta bizi sevgili sanan bile olmuştu.
Aslında sevgili gibiydik. O benden önce ergenliğe girmişti. Benim hoşuma giden hareketler yapıyoedu. Ama neden zevk aldığımı anlayamıyordum. Kucağıma, falan oturur sürtünürdü.
9.sınıftada hep beraber dolaşoyorduk. Kısa zamanda okulun en popüler kızı olmuştu. Onun sayesinde bende popüler bir çocuk olmuştum.
Zamanla ona aşık olmaya başlamıştım. Bazen onlarda uyuyordum. Birbirimizi seyrederek uyurduk. Hatta ailesi uyuduğunda birbirimize sarılıp uyurduk.

Bana sırtını dönerdi. Bende penisimi poposuna dayar, ellerimle memelerini tutarak uyurdum. Çok zevk veren birşeydi. Onunda hoşuna gidiyordu. Bazen seni azgın diyordu.

9.sınıf bitmişti. ikimiz bir bigiblet gurubundaydık.
Temmuz gibi ismini veremeyeceğim bir akarsunun yanına kampa gidecekmişiz.
Zaten toplamda 30 kişi falandık.

Doğayı ikimizde hep sevmişizdir.
Yeni çadırlar almıştık. Bigibletimizide temizledik.
Birkaç gün sonra bigibletlerimiz ve çantalarımızla bigibletlilerin peşine takıldık.

Birbirimize bakarak gülümsüyorduk.

Ormalık bir alana gelir gelmez çadılarımızı diktik.

Güneş yavaş yavaş batıyordu. Hava kızıllaşmıştı. Kuş cıvıltıları ve çam kokusu eşliğinde kızlar birtarafa erkekler birtarafa toplanmıştı. Hepimiz birbirimizi tanıyorduk.
Biz odun toplarken benim nisam ve diğer kızlarda pişirilecek etleri hazırlıyordu.

Edit:birsonraki part sayfa 4 de

Yani iyi bir mangal partisi bizi bekliyordu.
Herkezin bir sevgilisi vardı. içimden bu gece toplu gibiş var desene dedim.
Sanki beni duymuşlar gibi bu gece toplu gibiş var galiba dediler.
Kendimce sırıttım.
Havada iyice kararmıştı, kocaman bir ateş yakmıştık.

Etleri pişirip yedik.
Çok güzel bir ortamdı. Yıldızlar, akarsu sesi, çam kokusu ve ay.
Herkes yatmıştı bile.
Bazı çadırlardan ah, oh sesleri geliyordu. Benim için çok değişik bir ortamdı.
Azgınlığımı içimde yaşıyordum.

Nisayla çimlere uzanıp yıldızları izlemeye başladık. Tam o anda yıldız kaydı. Hadi bi dilek tut dedim.
Gözlerimin içine bakarak dileğini tutmultu. Ne dilediğini az çok tahmin edebiliyoedum.

ikimizde birbirimize deliler gibi aşıktık. Dudaklaeıma yapıştı. Kiraz gibi yumuşacık, kıpkırmızı dudakları dudaklarımla birleşti. Dilini ağzımın içine sokuyordu. Elleriyle sırtımı sıvazlıyordu. Bende poposunu avuçlamaya başladım. Kendimizi çadıra zor attık.

Yavaş yavaş üzerindeki sıyırarak yalıyordum. Dudakları, boynu, ve göğüsleri. Bembeyazdı. Zevkten çıldıyordu. Dişeriyle kıpkırmızı dudaklarını sıkıyordu.
Yavaş yavaş iki dudağa geldim. Ortasındaki deliği yalamaya başladım. Hiç beklemediğiniz bir tat, değişik bir koku.
Zevkten çıldırmıştı iyice

O kadar güzel bir kısımki. Yaladıkça yalayası geliyor insanın. Hele birde mis gibi kokuyorsa.
Nefessiz kalmıltım. Ama çık zevkliydi. Kendi isteğiyle benim çavuşu yalamaya başladı. Tecrübesi yoktu belliki.
Yaladıkça yaladı.bir kez boşaldım. Daha sonra içine girme vaktim gelmişti.
Ama bakirdi. Umrumdada değildi. O an ne düşündüğümü hatıralmıyorum.
Öyle bir soktum ki ağlayacak gibi oldu.

Herkes uyanmıştı. Ama artık kendimden geçmiştim. Şap, şap, şap kız bayılmıştı. Üzerinede attırdım.

Nabzına baktığımda öldüğünü anladım. Çadırdan elimde sigaramla çıktım. Arkadaşlar ne oldu içerde dedi. Bende gibtim öldü dedim.

Sabah polisler beni almaya geldi.
Şu an hapisteyim. Hapisten yazıyorum.

Ee nabıyonuz