/i/Tespit

  1. 4.
    +1
    Irkçı değil misin? Irkçılığa düşman mısın? Öyleyse sen günün birinde Atenagoras’ı Türkiye Cumhurbaşkanı görmekte sakınca bulmazsın. Belki de Batı Hıristiyan dünyasının sevgisini ve yardımını kazanırız diye düşünürsün.
    Sen bir Yahudi sarrafın maliye bakanı olmasına ses çıkarmazsın. Kendi kesesini doldurmasına ve israil’e transferler yapmasına rağmen bütçeyi kabartacağı için sevinç bile duyarsın. Hattâ kürt devleti kurmak için bunca Türk’ün kanına giren Şeyh Said’in torunlarından birinin başbakan veya devlet bakanı olmasına da ses çıkarmazsın.
    Sen yalnız Türkçülüğe karşı çıkar, Türk ırkçılığını yerer, Turancılığa düşmanlık edersin. Çünkü sen ya Türk ırkına yüzyıllarca kölelik etmiş bir milletin mensubu yahut da beyni işlemeyen, yobazlaşmış, okuduğunu sindirememiş bir budalasın.
    Nihâl Atsız, Ötüken Dergisi, 15 Şubat 1966, Sayı: 26
    ···
  2. 3.
    0
    eheheheh
    ···
  3. 2.
    0
    Atsiz var suku
    ···
  4. 1.
    +5 -5
    29 Eylül 2007, Soner Yalçın Hürriyet Gazetesi Köşe Yazısı

    --spoiler-- ilgili kısım ---
    ’NiHAL ATSIZ DÖNMEDiR’

    Bundan yıllar yıllar evvel Türkiye’de iki Türk milliyetçisi yoldaş vardı. Durun hemen heyecanlanmayın, "komünist" sanmayın onları; bundan 70 yıl önce Türkçüler birbirine "yoldaş" diyordu.

    "Yoldaş" sözcüğünü en çok kullanan da şarkıcı Tarkan’ın büyük amcası ünlü milliyetçilerimizden Fethi Tevetoğlu’ydu. Neyse konuyu karıştırmayalım.

    Dönelim bu iki milliyetçi yoldaşa; bunlardan birinin ismi Nihal Atsız, diğerinin adı ise Reha Oğuz Türkkan’dı.

    Aralarında zamanla ayrılıklar çıktı. Birinin görüşleri Gustave Le Bon’a, diğerinin ise Arthur de Gobineau’nun ırkçı teorilerine dayanıyordu. Bu teorilerin ne olduğuna girip kafanı karıştırmayayım.

    Bu bizim iki milliyetçi yoldaş, ellerine cetvel, gönye alıp fotoğrafları ölçerek kimin Türk olup olmadığına karar veriyorlardı. Hatta öyle ki, bunu devletin de yaptığına inanıyorlardı; Türk çıkmadığı için, ismet inönü’nün bu raporları "utanıp" yok ettiğini bile söylüyorlardı! Yani atıp tutuyorlardı.

    Uzatmayayım, sonuçta bizim bu iki yoldaş, o kadar milliyetçi, o kadar Türkçüydüler ki, zamanla aralarında liderlik mücadelesi çıkınca, birbirlerinin ırksal açıdan, safkan olup olmadıklarından şüphe eder hale geldiler.

    Yaşı daha genç olan Türkkan, Atsız’ın kafatasının, Türk ırkına benzemediğini söyledi.

    Nihal Atsız yanıt vermekte gecikmedi: "Türkkan’ın ataları Ermeni’dir. O Türkkan değil Ermenikan’dır."

    Aman sakın siz de kaset satmayınca, şarkıyı birlikte yazdığınız Arif Şirin ile birbirinize düşüp soy-sop araştırmasına filan girmeyiniz. Neyse...

    Atsız ile Oğuz’un tartışması, 1943 yazında başladı ve kırgınlık yıllarca sürdü.

    Irkçı söylemler o yıllarda herkesi o kadar etkiledi ki, bu iki yoldaşı da yargılayan Sıkıyönetim Mahkemesi, raporunda Nihal Atsız’ın atalarının Gümüşhane Midi Köyü’nden olduklarını ve "dönme" olarak bilindiklerini yazdı!

    Gördünüz mü, bu "ırkçılık virüsü" buluşmaya görsün, nasıl her tarafa sirayet ediyor.
    --spoiler--

    Özet: Nihal Atsız, Rum köklerine sahip dönme Türk'tür.

    Kaynakça: http://www.hurriyet.com.t...atasinizi-olcelim-7390134
    ···