+4
-1
nihal atsiz daha genc bi adam iken evine ruslar ve ermeni cetecilerle savasip bu yolda ayagini kaybetmis topal olmus bi gazi er gelir. nihal atsizin babaligi bu erin komutanidir. topal er gozleri yasli ,kemalist laikci kizlarin ona yaptigini komutanina anlatir. kemalist bi grup topal er ile ayagi topal giyimi kotu diye dalga gecmistir .topal er buna cok bozulmus aklına, bir arkadaşının geçende anlattıkları gelir. işgal kuvvetleri komutanı fransız generali istanbul'a girerken bazı kemalis, laikci istanbullu kızlar, kadınlar fransız ve ingiliz askerlerine çiçekler atmış. onlara pasta çörek ikram etmişler.
ve nihal atsiz bu trajediye dayanamaz gazi yani topal asker ile dalga gecen onu kucumseyen kemalistler, laikciler icin bu siiri yazar.(kemalizmi, laikciligi bu kadar iyi anlatan siir yoktur gunumuze igib tutuyor adeta taniyalim diye kamalistleri)
ey saçlari "alagarson" kegib hanım kız!
gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
bacağımla alay etme pek topla diye.
bir sorsana o topallık nerden hediye ?
sen şişli'de danserken her gece , gündüz
biz ötede ne ovalar ,çaylar,ne dümdüz
yaylaları geçtik, karlı dağları aştık;
siz salonda dansederken bizler savaştık.
ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız,
gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
olan işler dimağını azıcık yorsun!
biliyorum elbisemle eğleniyorsun;
biliyorum baldırını o kadar nazla
örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla
benim bütün elbisemden... hatta kendimden...
biliyorum:çünkü bugün şu dünyada ben
neyim? bir hiç... işe güce yaramaz, topal...
sen saglamsın senin hakkın dünyadan zevk al:
çünkü orda düşmanlarla boğuşurken biz
siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz!
ey gözünün rengi bana yabancı güzel,
her yolcunun uğradığı ey hancı güzel!
sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün
yapıyorduk bizde kanla, barutla düğün.
sen o sıcak odalarda cilveli , mahmur
dolaşırken... bizde tipi, fırtına, yağmur,
kar altında kanlar döktük, canlar yıprattık;
aç yaşadik, susuz kaldık, taşlarda yattık
sen açılmış bir bahardın , biz kara kıştık;
bizden üstün ordularla böyle çarpıştık...
gülme bana bakıp pek arsız arsız
sen ey dışı güzel, fakat içi çamur kız!
sana karşı haykıranı mecbursun dinle;
bugün hesap göreceğiz artık seninle:
ben cephede geberirken, geride vatan
aşkı ile bin belali işe can atan
anam, babam, karım, kızım eziliyorken
dağlar kadar yük altında... gel, cevap ver,sen
bana anlat, anlat bana, siz ne yaptınız?
köpek gibi oynaştınız ,fuhşa taptınız!
anavatan boğulurken kıpkızıl kanda
yalniz gönül verdiniz siz zevke, cazbanda...
ey nankör kiz,ey fahişe unutma şunu:
sizin için harbederken yedim kurşunu.
onun için topal kaldı böyle bacağım,
onun için tütmez oldu artık ocağım.
nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda
sallanarak ölü kaldık biz bataklarda.
kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız,
bu amansız boğuşmada öldü yarımız,
ya siz nasıl yaşadınız? bizim kanımız
size şarap oldu sanki... şehit canımız
güya sizin mezenizdi ! yiyip içtiniz;
zıpladınız, kudurdunuz arsız, edepsiz!...
gerçi salonlarda "yıldız" dı senin adın,
hakkikatte fahişesin ey alçak kadın!
ey allıklı ve düzgünlü yosma bil şunu:
bütün millet öğrenmiştir senin fuhşunu.
omuzunda neden seni fuzuli çeksin?
kinimizin şiddetiyle gebereceksin!..