1. 8.
    +1
    @1 20 liraya okurum
    ···
  2. 7.
    +1
    @6

    heeeeeee
    ···
  3. 6.
    +1
    borgess? senmisin lan?
    (bkz: uludağ bini)
    ···
  4. 5.
    +1
    @4

    ananı avradını giberim beni deli edip durma
    ···
  5. 4.
    +1
    yavrum önce doğru yazmayı öğren , nietzsche
    ···
  6. 3.
    +1
    çok uzun yawrum kopyaladım teknoses te okutucam dinliyecem
    ···
  7. 2.
    +1
    nietzche yi gibim.
    ···
  8. 1.
    +1 -1
    insanoğlu varoluşunun başından beri hep bir güç aradı baş etmeye çalışacağı. en güçlü oydu dünya üzerinde ve bunu hazmedemedi bir türlü. gözünün gördüğünü alt etmenin yolunu hemen buluyordu. zekası, yeryüzündeki diğer yaratıklardan çok daha fazlaydı. zamanla koloniler oluşturup birlikte yaşamaya başladı. fakat en başından beri bir sorun vardı. kimin sahip olacağı. hayvanlar aleminin değişmez kuralı; güce itaat insan için de geçerliydi. güçlü olan yönetimi eline alıyordu. fakat yalnızca kas gücü insan için işe yaramazdı. zeka hemen devreye girdi. zeka ile bir güç yaratılacak ve insanlar bunun sayesinde itaate zorlanacaktı. erişemediği herhangi bir şey bunun için yeterliydi. yıldırımlar, depremler, fırtınalar. insanın aklının ermediği her şey bu yolda kullanıldı. ama zamanla bunların pek de zararlı şeyler olmadığı ortaya çıkınca, daha kompleks güçlerin yaratılması zorunluluğu doğdu. efsaneler, paganlar, mitler, dağlarda yaşayan tanrılar, kadınları ve oğulları. yanlış yapan insanları cezalandırmak için bekleyen büyük güçler, kurban verilmeyince kızan tanrılar. evet insan gözüyle göremiyordu ama hikayeler öylesine hızlı dolaşıyordu ki dillerden dillere, korku tohumları çok geçmeden ekiliyordu insanların kalbine. farklı toplumlar farklı güçler yaratıp saldırdılar birbirlerinin üstüne. savaş alanında güçlü olan, inanç alanında da güçlü korkular yaratıp geliyordu rakibinin üstüne. ya da gözle görülemeyen güçleri daha üstün gelen savaşa gerek kalmadan domine ediyordu rakiplerini. birbirlerini öldürmek için hiç bitmiyordu sebepleri. kendiden güçlü birini görene kadar devam ediyordu kıyıma ve istilaya. itaat etmezlerse cezalandırılacaklardı, ya bu dünyada ya da diğerinde. günün birinde bir adam çıkageldi. tanrı öldü; dedi, “onu biz öldürdük; dedi. çok meşguldü insan oğlu. gözü tanrı falan görmüyordu zaten. tanrı onlar için bir araçtı, kalabalıkların sadakatini sağlayacak bir araç. çok meşguldü insanoğlu; daha fethedilecek ülkeler, zincirlenecek köleler vardı. duymadılar onu. erkendi gelişi. tanrı ölürse ne yapardı insanoğlu? kendinden daha güçlü bir varlık olmazsa bu evrende nasıl yaşardı? birbirlerini öldürmenin bile bir zevki kalmazdı.
    duymazdan geldiler onu.
    hala kendinden daha güçlü bir varlık arıyor insanoğlu. başka gezegenlerden ufoları ile gelmiş uzaylılar, beyaz perde de insanoğlunun varlığını tehdit eden süper güçler ve bu süper güçleri alt eden süper kahramanlar, doğa üstü güçleri olan insanlar. bulduğu tek şey yine kendisi olsa da; insanoğlu hala itaat edecek bir güç arıyor.
    kusura bakma üstad; birinci özrüm tüm insanlık adına, seni anlayamayan, anlamayı reddeden tüm insanlar adına. ikincisi, yazdıklarını uygulamanın imkansızlığını kabul ederek zerdüşte eşlik edemeyen kendi adıma. belki hala erkendir, kim bilir.
    Tümünü Göster
    ···