http://imgim.com/nese-ogretmene-nasil-kiydiniz.jpg
Tam 21 yıl önce Tarih 26 Eylül 1993
PKK’lı teröristlerin hunharca katlettiği binlerce şehidimizden sadece biri Neşe Öğretmen.
Neşe ALTEN 1972 yılında Tekirdağ ili Şarköy ilçesinde doğdu. Bekar olan Neşe ALTEN'in babası Hasan, annesi Nazife'dir. Neşe Ögretmen nokta tayininin çıktığı teröre müzahir bölge olan Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Çavuşlu Köyü’ne ulaşır ulaşmaz, görev yapacağı okula gitti. Okulun hali içler acısıydı.
Köy muhtarı ve köyün ileri gelenleriyle konuşup, ekgibleri gidermek için yardım istedi. Köylüler isteksizdi. Ancak “Parasını ben vereyim” deyince onarımı başlatabildi. ilk maaşının büyük bölümünü ustalara verdi, gerisini de borçlandı. 1993 yılının 26 Ekim’i... Neşe yorgun argın okuldan eve geldi. Program defterine ertesi günün derslerini yazdı.
Biraz dinlendikten sonra babasına “Tamirat işleri yüzünden açıldık. Evde sivri biberimiz var istersen onları kızartalım ekmek ve yoğurtla yeriz” dedi. Henüz bir ocakları yoktu. Biberleri hazırladı, tavayı mavi piknik tüpüne koydu. Ekmek ve yoğurdu masaya bıraktı.
Hava iyice kararmış, köydeki köpekler sürekli havlıyor; onun ötesinde uluyordu. Köpek ve rüzgar sesinden, önce kapının vurulduğunu duymadılar. Sertçe çalmaya devam edince, babası “Kim o” diye seslendi. “Açın, hoca hanımla bir şey görüşeceğiz” dedi kapıyı çalanlar.
Açtılar. Karşılarında silahlı iki yarasa. “Dışarı çıkın” diye bağırdılar.
Türkçeyi düzgün konuşanı, “Biz faşist T.C.’nin hiçbir öğretmenini Kürdistan’a sokmayacağız, biletlerini iptal etsinler” demedik mi diyerek, Neşe’nin yaşlı babasını tokatlayarak yere yuvarladı.
Neşe, köylülerden yardım gelir umuduyla bağırmaya başladı.
Avazı çıktığı kadar haykırdı ama köyden “yardıma gelen kimse” çıkmadı. Doğrulan babası “Yapmayın” diye yalvarıyordu. Yarasalardan biri silahın namlusunu Neşe’nin babasının kafasına dayadı ve tetiğe bastı. Neşe donup kaldı. Tekrar bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. Kendini olduğu gibi yere bıraktı.
Neşe’yi saçından tutup tekme ve dipçik darbeleriyle köyün çıkışındaki tepeye kadar sürüklediler. Genç kızın üstündeki elbise paramparça oldu. Katillerden biri kalaşnikofunu seriye aldı ve Neşe’nin sağ göğsünün üstüne dayayıp tetiği çekti. Beş mermi Neşe’nin göğsünü parçalamaya yetmişti, cansız bedene devam ettiler mermi sıkmaya.
Ailesinin üzerine titreyip kıyamadığı Neşe’nin elbiseleriyle birlikte vücudu da lime lime oldu... ”
“Neşenin ölümü insan hakları için mücadele ettiğini iddia eden hiçbir dernek tarafından kınanmadı. AB komiserleri kimseye “ne yapıyorsunuz” demedi. Sokak köpekleri için kıyameti koparanların sesi çıkmadı. Azıcık nasırına basılsa bağıranlardan tek bir açıklama gelmedi. Aydınlardan “bunu umursuyorum” diyen olmadı. Neşe öğretmen ve babasının arkasından on binler yürümedi” diye not düşüyor Önsel bu trajik hikâyenin finaline.
Ve ekliyor: “Bu katilleri, Apo’yla beraber serbest bırakmak için yapılacak bir genel affı, toplumsal barış naralarıyla halka kabul ettirebilmek için rehin tutuluyoruz!”
Neşe ALTEN'in Sinop Öğretmen Lisesi 4/A sınıfı öğrencisi iken 1986 yılı öğretmenler günü nedeniyle yazmış olduğu kompozisyon.
Sesleniş... Öğretmenim;
Sizi karşımda gördükçe, siz içeriye girince, karşılaştıkça sevgi doluyor içim. Önleyemiyorum coşkumu, kalkıp sarılasım geliyor. Nasıl anlatsam bilmem ki size karşı sevgimi, saygımı ana gibi, baba gibi, yurt gibi bağlıyım. Nasıl anlatayım bilemiyorum. Beni nasıl yetiştirdiğinizi. Biliyorum, okula başlayalıdan beri öğrendim, yüceldim ben. Herkese söylemek istiyorum bunu, duyurmak istiyorum... Tüm dünya öğrensin benim büyüdüğümü. Eski durumumu bilenler gelsinler istiyorum, yetişdiğimi, bildiğimi görsünler istiyorum. Bilginiz bir pınar gibi, susuyorum ona. Dudaklarım kuruyor daha, daha çok fazla istiyorum, yetmiyor bu yudumla, avuçlamak doyasıya içmek istiyorum bu pınardan ve ben de böyle olmak istiyorum. Issız bir yolda yüm geçenler içsinler suyumdan, gidersinler susuzluklarını... Ben tükenmez olayım tüm insanlara, yolculara yeteyim istiyorum. Korkuyorum bazı geceler, karanlık geliyor her yer bana, karanlık çok karanlık. Üşüyorum yatağımda. O zaman unutayım diye, avunayım diye annemi, babamı, kardeşlerimi düşünüyorum. Yurdumu, binlerce şehidin kanıyla sulanmış yurdumu düşünüyorum. Sonra siz geliyorsunuz aklıma. Bizler sıradayız. Yine sizde sırada. Konuşuyoruz tartışıyoruz arkadaşça. Cıvıl cıvıl ortalık, bitsin artık diye düşünüyorum bir an. Herşeyi öğrendiğimi sanıyorum, ama sizin her sözünüzden, ağzınızdan çıkan her seste anlıyorum ki daha değil. Hiç ayrılmayalım ne olur. Büyüsem de girmesin aramıza hiçbir engel. El ele yürüyelim, ne olacağını bilmediğimiz yarınlara doğru...
Neşe Alten
Lise 4/A 1986
Sinop Öğretmen Lisesi