neye dayanarak ateist oldun

incilin değiştirildiğini nereden biliyorsun? herkes öyle diyor diye biliyorsun, doğrunun sorgulanma yöntemleri vardır dostum, cogunluk kabul etti diye birşey doğru olmak durumunda değildir,

bilimsel yöntem vardır, gözlemler yapılır, teoriler ortaya atılır, bunlar seneler boyu gözlemler-deneyler aracılığı ile test edilir (tested through the roof) falan,

şimdi ben niye ateist oldum diye soruyorsan, en önemli sebep, bilimsel yöntem (genel olarak scientific way, scientific method of experiment&observation diye geçr) ile düşünmeye başlamam, etrafımdaki herşeyi bu yöntemin süzgecinden gecirmem oldu.

lisedeyken pek umrumda değildi bu olaylar, yani herkes inanıyor bende inanayım işlerim rast gitsin, toplumdan aforoz edilmeyeyim diye takılıyordum, yani zaten mesela müslüman ülkede müslüman olabilmek değil büzük varsa ateist'im diyebilmek, her neyse,

üniversiteye gelince , ister istemez bilim ve bilime dair herşeyle içli dışlı oldum. yani liseden sonra büyülendim, büyük nimet ya odtü,

bir baktım ki bana "olağan üstü, bir kez olur, onlar zaten bir kere gelir dünyaya (bilim adamları için denir ya hani)" tarzında öğütlenen şeyler, insanoğlunun merakı, bu merak ile etrafındakilerin (surroundings) üstüne gitmesi ile ortaya çıkmış şeyler,

yani baktım ki newton aslında o kadar basit birşey yapmış ki, o yapmasa zaten 5 yıl sonra bir başkası yapacakmış, yani gözlemleyen görecekmiş zaten, ve sonra bu basit şeyin üstüne uygarlık kurulmuş (newton'un principia'sı ve üç kanunudur köprülerin binaların yapılabileceğini insanlığa gösteren)

ve baktım ki eğer bende , insanlığın bu zamana kadar yaptığı birikime dair ne kadar cok şey öğrenebilirsem, o kadar cok yeni şey katarım buna, şüphecilik ve merak, iki anahtar kelime burada,

yani dostum, bu külliyatı görüp, o diferansiyel denklemleri, uzay zaman geometrisini, ya geç bunları en basitinden bir integralin niye neden varolduğunu anlayınca,

din falan, sana o kadar ilkel geliyor ki yani, hakikaten anca 600'lü yıllarda cıkabilirmiş yani , başka şansı yokmuş.

tanrıya gerek duymadığımız zaten 18.yüzyılda ayyuka cıktı, bunu tarihciler toplum bilimciler, insanlık tarihine bakarak gördüler,

tanrı ve din'in insanlığın sınıflı topluma geçmesi ile paralel doğduğu ortadadır, bunu da yerleşik hayata geçmiş topluluklardan ve yerleşik uygarlıklardan kalanlara bakarak anlıyoruz,

nerede tarım var, orada tapınak var,

nerede göçebelik var, orada tanrı yok, orada ortak yaşam, paylaşım, komün var, antik komün,

yani bir üstadın dediği gibi "insanlık kendi yarattığı şeye tapar hale geldi sınıflı toplum ile", yani olay allah var mı yok mu değil, olay allah niye var nasıl var oldu nereden cıktı, bu yani,