+1
Bir sevgilim vardı. 1 sene önce ilgilenmiyorsun vs. diye benden ayrıldı. Aslında bende ayrılmış olabilirim. Ona tam 3,5 senemi vermiştim. Sürekli hiç ayrılmayalım, ben sensiz ölürüm diyordu. Son zamanlar da şikayetleri artmıştı, kavgalarda tabi. En son "ben senden hiç mutluluk görmedim zaten." deyip 3,5 yılımı sildiğinde. Bana iki seçenek bırakıp gitmişti. Sevgilim gözlerime bakıp "hayatımın en mutlu zamanları" derken usta bir yalancıydı. Ya da bunları hiçe sayan bir nankör.
Çok mutsuzsan zorla tutmuyorum gidebilirsin dediğim gün gitmişti. Ayrılmıştık. Çok özlüyordum, aşkım hiç bitmemişti. Ama dönmedim. Tam bir sene sonra mesaj attım. Hiç birşey olmamış gibi konuştuk. Mutluydum. Açıkcası biraz da umutlanıştım.
Morali bozuktu. Neyin var dediğimde anlatmıyordu. Senin bilmek istemeyeceğin bir dert öğrenirsen benden nefret edersin dedi. Anlamıştım. Sevdiği biri vardı. Beyler hani kaynar su dökülür ya. Öyle yandım amk.
Ne yaptım biliyomusunuz? Teselli ettim. Anlattı bana. Seviyormuş. Kahroluyormuş. Kahrolmanın vücut bulmuş haliyim diyemedim.
5 ay sevgili olmuşlar. Bu kadar seviyordun üzülecektin neden ayrıldın dedim. "Dönmesi gereken bir hayatı var" dedi. işi yurtdışıyla alakalıydı. Yurt dışından sevgili yaptı diye düşündüm.
Yurt dışında mı yaşıyor? dedim. 4 harf beyler. Ufacık kelime. O gün 4 harfe öldüm amk.
-Evli.
Şirketteydim beyler. Kimse görmesin diye kafam önde hızlıca tuvalete gittim. Yerde 1 saat sesli ağladım. Niye ağlıyorum hiç anlamadım. Olayları bilen bir arkadaşım milleti idare etti. Şirkete rezil oldum açıkcası gibimde bile değildi. Zorla dışarı çıkarıp yüzüme su çarptığında kendime sordum.
Ben neden ağladım amk. Ne hissediyorum? 3 gündür sadece miğde bulantım var. Şirkette 1 saatlil uykularla duruyorum. Geçen senelerime ağladım. Sen 3,5 sene dokunmaya kıyamazsın. Evli bir adama 5 ay da verir. Hazmedemiyorum. Kabullenemiyorum gelde sen uyu.