0
Neden sıçarken kafamızın çok çalıştığını, yeni fikirler bulduğumuzu, bir şeyleri çözümlediğimizi hiç düşündünüz mü beyler? Düşünmeyenler için burdayım anlatayım.
Beyin birçok katmandan oluşmaktadır. Buranın en dibi bilinçaltıdır. Daha derinleri bizi şimdilik bağlamıyor. Beyin çevrede gördüğü en gereksiz şeyi bile buraya atar. Burası dolar dolar ve sonunda ya pgibolojik olarak sizi, ya da uykunuzda gördüğünüz rüyalarla uykunuzu gibip atar. Ama çoğu durumlarda bu uykuya yansımaz. Kaldı ki uyku kusmak gibidir. Bilinçaltınızı temizleyen bir çöpçü gibi. O yüzden neden kabus, kötü rüya gördüm demeyin. Vücudun kendini iyileştirme biçimidir.
Sorun ise şuradadır, ne olursa olsun beyin bu artıklardan her zaman kurtulamaz. Fakat vücudun her bir organına hükmettiği için denetimleri elinde tutar. Her bir organ bağımsızdır. Birer eyalettir.
Yemek yeriz. Bu ağzımızda dişler ve tükürükteki enzimler tarafından parçalanır. Yemek borusuna ardından da mideye gönderilir. Mide özsuyu bunu parçalar ve bağırsağa gönderir. Bağırsak titreşerek ve burada da biraz sindirim uygulayarak, bağırsaktaki hava (osuruk) ile makattan dışarı dışkıyı yollar.
Beyin denetleyicidir demiştik ya, kendi eyaletini düzgün yönetemeyen, bütün vücudun yapısını sağ taşşağı "pgibolojiyle" gibip atan yönetici "beyin"; vücudun diğer eyaletinin bu kadar güzel işlemesini görünce sinirlenir. Ama sadece denetim elindedir. Mideye öğütme, züte de sıçma diyemez sonuçta. Dese bile mide öğütür, züt sıçar. Hatta derse züt galeyana gelip ishal formunda dışkılar bile fırlatabilir.
Velhasıl vücut pgibolojik durumlarla ve bağırsakta kol gibi dışkıyla harp ederken olaya el atan makat, vücudu bir nebze rahatlatır. Bunun üzerine bu düzeni kendi bünyesinde kuramayan beyin, tamam kendimi zorluyorum diyip kendi sınırlarının dışına çıkar. Bu bilincin, bak istersem ben de güzel şeyler düşünüp güzel fikirler bulabiliyorum deme biçimidir. Mideye, bağırsağa, makata fesatından; yatağından kalkıp işlerini düzgünce yapma biçimidir.
Tuvalette bütün organlar birdir. Herkes işini yapar. Herkes gerektiği gibi çalışır. Bu biz bir takımız deme biçimidir. Biraz da beynin kıskançlığıdır. Düzenbazlığıdır. Çünkü oradan çıktıktan sonra ona tekrar güvenebileceğinizin bir garantisi yoktur...
Ne demişler, "Körü körüne bağlanma, gibilir anan sonunda."
Hadi eyv.
Tümünü Göster