pic olmamızdaki en büyük etmen öğretmenlerdir. geçen gün yatakta uzanırken geçmiş yıllar gözümün önünden film şeridi gibi geçti. ilkokuldan itibaren hocalar hayatımın ırzına nasıl da geçmişler onu farkettim. başlamadan önce yalan söyleyenin abartanın züt deliği iki gün kapalı kalsın.
dilerseniz ilkokuldan başlayayım. sınıf öğretmenimiz tam bir kara cahil ayının tekiydi. daha bıngıldağımızın bile sertleşmediği o dönemde kafamızda ceviz kırardı pic oğlu pic. hepiniz ceviz kırma nasıl bilirsiniz. bilmeyen sütlerin amk. neyse lan oç sen hiç mi eğitim almadın? o yaşta çocuğun beyin hücreleri zarar görürse ne olur hiç mi düşünmedin? gözümüzden yaşlar gelirdi amk. hadi onu da geçtim, matematik anlatacağı yerde posta okuyup bize de serbestsiniz derdi. açardı bikinili karıları. o yaştan ferreye alıştırdı pekekentin dölü. ferre işi bi kenara matematik öğretmedi pic. ulan bunların hepsini bi kenara koy cahil herif bize bi dönem boyunca sit down ı k-ayağa kalkmak, stand up ı da oturmak olarak öğretti. yalancıyı dilenci domalta domalta becersin. sonra kolejden bi çocuk geldi. tabi biliyor bu pic herşeyi. hoca geldi sit down dedi herkes dimdik ayakta. bu eleman oturuyor. neyse stand up dedi herkes oturdu bu afedersin yarak gibi dimdik ayakta. hocaya durumu anlatınca dur bi yukarı çıkıp bakayım dedi. sonra evet arkadaşlar yanlış olmuş orası dedi amk ya. güler misin ağlar mısın? o zaman gülmüştüm ama şimdi ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. gel de bu çocuktan ingilizce öğrenmesini bekle.
neyse geçelim orta okula. orta okula geçmişiz ya kravatı takmışız ya amk bi özgüven patlamasıdır gidiyor. beden dersi geldi çattı. ama ne hoca! bir giyinişi var zütü kabak gibi memeleri ampul gibi belli oluyor. hocayı bi gördü bizim cemiyet, eller direk takım taklavatta. dedik olum yaşadık lan yaşadık. hayalimiz kısa sürdü tabi. amk orrrrrrospusu her ders çorap kontrolü yapar azıcık bi koku olsa tüm sınıfın ortasında rezil ederdi. e biz garibanlarda çorap kokusu ekgib olmazdı tabi. her ders yerin dibine girerdik. sadece çorap da değil aq. diş kontrolü yapardı. eğer dişini fırçalamadıysan ayne şöyle derdi: "ıyyy şimdi dişlerinin arasında yemek parçacıkları kalmıştır şimdi" aynı böyle şeyler. yalan söylelenin zütünü demirle dağlasınlar. tavan yapan özgüven düştü sıfırlara. sonra bi sivaslı resim hocası vardı. resim çizerken kağıdı yan çevirmiştim. "duvara resim çizecek olsan duvarı da mı yan çevirecen la" deyip tokadı bi yapıştırdı gözümde şimşekler çaktı. o gün bugündür resimden nefret ederim. bi sosyal hocası vardı tam bir kaşar. hani şeytan görsün yüzünü derler ya aynı öyle. 70 yaşına gelmiş de hala oyunculuğu bırakmamış ferre yıldızı gibi aynı. her ders senden bişey olmaz derdi tüm sınıfın içinde. o zamanlar haylazdık biraz ama bu laflar çok koyuyordu. her söyleyişinde biraz daha içe göçtüm. şu an bile söyledikleri kulağımda çınlıyor. hoş hepsinden adam ben oldum ya. gidip suratına tükürmediysem o da benim efendiliğimdendir. başka bi gerzek da fenciydi. keltoş fenci. ikiyüz kilo vardı. fiziğiyle baştan derse ters bi kere. bize yumurtanın haşlanmasını fiziksel olarak öğretti. en temel fen bilgisi aga bu nedir ya? bu çocuktan fizik öğrenmesini nasıl beklersin? ayı oğlu ayı pic nasıl bi hocasın? aldığın parayı hakediyor musun?
neyse çok sinirlendim liseye geçelim. 9. sınıfta bir ingilizce hocasına rast geldik eyvah ki ne eyvah! karı tam bir şirret. bir çemkiriyor ki dillere destan. bir kızıyor bir bağırıyor adama en kolay soruyu yaptırmayacak derecede. tahtaya kaldırıp bağırmaya başladı mı herşey reset. ondan sonra özgüven medeni cesaret filen hikaye. yalan atanı sins gibsin karı 8 aylık olana kadar izne ayırlmadı. hamileydi amk hamile. onun o stresle doğan çocuğunu hayal bile etmek istemiyorum. bi keresinde 30 küsür kişilik sınıftan 20 küsür kişiyi sırf bi ödevi yapmamişlar diye disipline gönderdi ben de dahil. koskoca anadolu lisesinde sınıfta sadece bir kişinin 5 düştü dört yoktu belkide hatırlamadım şimdi. ayrıca bu kahpenin dölü beni fena halde rezil etmişti sınıfın önünde, burada bile anlatamıyorum. elim ayağım titriyor şerefsizim. o günden beri az da olsa olan medeni cesaretim sıfırlandı. toplum içinde vebalı gibi davranıyorum yalan yok. gel de ingilizceden nefret etme! bir başka değişik de tarih hocası. ateist tarih hocası 150 kilo. bize durup durup "demek fatih istanbul'u fethederken gemileri karadan yürütmüş . peeh! geçin bunları geçin!" derdi. " ilk insan ademmiş öyle mi?" deyip alaycı bi kahkaha atardı. o pic yüzünden tarihten soğudum. bi de bi biyolojici vardı tam bir paragöz. paranın iti olmuş resmen. öğle yemeği ısmarlayan öğrencilere sözlü notunu 100 verir sınavlarda kopya çekmelerine göz yumardı oç oğlu oç. tabi olan yine bizim gibi gariban fakirlere olurdu. sonra ileriki yıllarda başka bi ingilizceci geldi. o da tam bir pekekent. bildiğin sınıftan bi kızla flört etti. evli bi de bu huur çocuğu. kız anlatırdı sinemaya falan gittik diye. ötesini bilmiyorum. derste inglizce öğreteceği yerde serbest bırakır gün gözüyle kızla fingirdeşirdi pic oğlu pic.
velhasılıkelam hayatımın ırzına bu oç pic huur çocuğu pekekent muallak hocalar geçti. evet aile terbiyesi, arkadaş ortamı cart curt da etkili ama ilk sosyalleşme toplululuğu olan okuldaki bu hocalar en önemli etken. iddia ediyorum incisözlük cemiyetindeki herkesin en az benim anlattığım kadar pic hocaları olmuştur. en az diyorum bakın en az. varsa başka iddiası tezi olan varsın yazsın tartışalım.