1. 1.
    +5 -1
    onlarca muhteşem avrupa ülkesi, koskoca amerika, kocaman kanada var. ama ben gelir 21.yüzyılın türkiyesinde yaşamaya mahkum edilirim.

    ergenliğim şu an olduğu gibi öss kasmakla ve istisnasız her dakika amcık gibmenin hayalini kurmakla geçer.

    18 yaşına gelip tipsiz olmadığım halde bir kızın elini tutamamış olurum.

    sevgilim olsa da öpüşmekten ileri gidemeyecektik zaten. ben bekaret gibi kavramları aştım, aşık olurum değer veririm, sevişirim. ama kültür, yetişme biçimi sevişmemiz konusunda kıza izin vermeyecek. kafamız rahat sevişemeyeceğiz zaten, kızın duyacağı suçululuk duygusu çok fazla olacak eğer sevişsek bile.

    gerizekalı dar görüşlü ailem tam bir sistem kölesi olmamı bekler. mantıkları: "oku (okumaktan kasıt hep en iyisi ol hep en iyi liseyi üniversiteyi kazan), evlen, çocuk yap, para kazan, öl.", "risk alma", "en iyisi ol, her şeyde." "herkes ne yapıyorsa sen de öyle yap, herkes öss'ye giriyorsa sen de gir, yurtdışında okuma fırsatın olsa bile öss'ye çalış gir türkiyede oku."

    zeki kelimesinin matematik ve sayısal dersleri yapabilmek anldıbına geldiği bir ülkede doğdum.

    bu yazıyı yazmamın asıl sebebini de açıklayayım. yalnızlık. bir insanın özgürlüğü dahil her takunu elinden alabilirsiniz. ama yalnızlığa itilirse benim gibi yavaş yavaş kafayı yer. yalnızlıktan kastım arkadaşsız dıbına kodumun asosyali olmak değil. inanılmaz bir duygusal boşluk. yeter artık cidden ya. tanrı varsa ondan bunun hesabını sorucam.
    ···
  2. 2.
    +1
    beyler umarım bir gün yatarım ve sabah uyanamam. o kadar çok istiyorum ki bunu. hayır bu kadar sıkıntı çekip, yıllar sonra yavaş yavaş mutlu bir hayata başlasam ne olacak? yılların stresinden surat çökmüş, kafada saç kalmamış. avustralyadaki, kanadadaki yaşıtım huur çocukları partilerden, video çekip youtube kanallarına yüklemekten başka bir tak yapmazken ben niye bu kadar savaşıyorum ya hayatla?
    ···