neden herkes atatürk ü sevmek zorunda

şöyle açıklayayım:

her sistem kendi değer yargılarını, idollerini, tabularını ve düşmanlarını yaratır. bu türkiye cumhuriyeti için de geçerlidir. sistemin içinde bulunan her bireye sistem, daha eski olan diğer bireyler aracılığı ile kendi tabularını, değer yargılarını, siyasi fikirlerini, dünya görüşünü ve yaşam felsefesini dayatır. bu dayatmaları reddeden bireyler toplumdan dışlanır.(transciksüeller, geyler, biciksüeller, ateistler, gayrimüslimler, milliyetçilik akımına muhalefet edenler... ) Ayrıca sistemin olgularıyla çatışan bu bireyler diğer bireyler tarafından düşman olarak görülerek kendilerinin bireysel haklarına saldırılarda bulunulur. sistem içerisinde beliren bu bireyler, aynen vücuda girmiş bir mikrobun uğradığı gibi sistem tarafından saldırıya uğrarlar. sistem tarafından düşman adledilen bu kişiler ve onların fikirlerine karşı bir imha hareketi başlar.

verdiğin örnekte olduğu üzere Atatürk'ü sevmediğini belirten bir kişi sistemin, yani toplumun, en büyük tabularından birini yıktığı için toplum bu kişiye karşı öfkelenecektir, ona saldıracaktır. mahalle baskısından farklı olmayan, sadece daha geniş çapta etkili olan bir baskı yöntemi uygulanır. birey vatan hainliği ile suçlanır. kişinin bu kadar yoğun bir öfke ile karşılanmasındaki en önemli etken söz konusu olan değerin ya da kişinin adeta putlaştırılmış, tanrısallaştırılmış olmasından ileri gelmektedir. Atatürk, türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşlarının çoğunluğunca tanrısallaştırılmış, dokunulamaz, yargılanamaz, fikirleri sorgulanamaz bir varlık durumundadır.

bir deneyde bilim adamları gayet yüksek tavanlı bir kafesin içine bir merdiven ve ancak merdivenin en tepesine çıkıldığı taktirde alınabilecek bir muz koyarlar. kafese bir maymun koyarlar. hayvan doğal bir tepki ile muza erişmeye çalışır ancak tazyikli suyla aşağı düşürülür. bu müdahaleden korkan maymun köşeye çekilir. ardından kafese ikinci bir maymun alınır. bu maymun merdivene hamle yapınca öteki maymun ikinci maymunu bir güzel döver. ikinci maymun da korkudan dolayı vazgeçer ve oturur. derken kafese üçüncü bir maymun koyulur ve hayvan merdivene gider. daha demin sopalanmış olan 2. maymun da 1.'si ile beraber bunu döver. 3. maymun da korkudan oturur. daha sonra 1. maymun kafesten çıkarılır ve 4. maymun kafese koyulur. 2. ve 3. maymunlar 4. maymunu muza hamle ettiği anda döverler. kendileri işin sonucunu bilmedikleri halde 4. maymunun muza erişme çabalarını bloke ederler. bu deney sorgulamayan bireylerin, sorgulayanlara, akıl ve mantık ile hareket edenlere karşı uyguladıkları baskı ve sansür anlayışını yansıtmaktadır. muz ise putlaştırılmış, tabu olan kişiyi, nesneyi, değeri sembolize etmektedir.

buradan vay arkadaş sen Atatürk'ü seven insanlara beyin fukarası, tapınmacı, yasakçı zihniyet diyorsun, aklını kullanmaz salak muamelesi yapıyorsun demeyin. burada belirttiğim şey, farklı şekillerde mantık yürüterek, insanların farklı sonuçlara ulaşmasıdır. atatürk'ü seven bireyler olabileceği gibi, Atatürk'ü sevmeyen, fikirlerinin yanlış bulanların da olabileceğinin farkına varmamız gerektiğidir. daha geniş bağlamlarda düşünerek diğer bireylerin herhangi bir konuda sizinle aynı fikirde olmayabileceğini göz önünde bulundurmalıyız panpalar. herhangi bir konuda muhalefet eden bir bireye karşı susturma yoluna gidilmesinden ziyade bu bireyin muhalefetinin sebeplerinin, bireyin taleplerinin anlaşılması yoluna gidilmelidir. hem muhalif kesim, hem de çoğunluğu oluşturan kesim taleplerini veya fikirlerini duyurmak, kabul ettirmek adına şiddete başvurmamalıdır. barışçıl bir yol izlenmeli, hoşgörülü, yenililiklere, farklılıklara açık olunmalıdır.

demokrasi, çeşitli fikirlerin dile getirilmesi, tartışılması, konuşulması ve sonucunda bir uzlaşıya varılmasıdır, karşılıdakini anlamaktır. öteki türlü kurulan rejim, yerleşen anlayış, bir çoğunluk diktatörlüğünden başka bir şey değildir.

özet geçilecek türden bir yazı değil panpalar. üşenmeyin, okuyun.