Değerli kardeşim…

Mesajını aldım.

Mesajına şöyle yanıt veriyorum:

1- Evet veya hayır diyeceğin içerikten habersizsen vermeye çalıştığın mesajın önemi yoktur.

2- Yapılması planlanan değişikleri bir kıyasa tâbi tutamıyorsan da üstüne üstlük mesaj vermeye kalkıyorsan vermeye çalıştığın mesajın ciddiyeti yoktur.

3- Öngörülen sistemin dünyada hangi ülkelerde uygulandığını, uygulansa dahi hangi koşullarda olduğunu bilmiyorsan vermeye çalıştığın mesajın bir geçerliliği yoktur.

4- Dün çözümün barış getireceğine ve canavar FETÖ’nün iyilik hareketi olduğuna inanmışsan vermeye çalıştığın mesajın gerçekçilik payı yoktur.

5- Yayımladığın mesaj görüntüsünde Facebook’ta beğeni toplamaya çalışıp, Twitter’da takipçi ararken, kendini bir anda instagram’da bulup ilgi toplamaya çalışmak gayesi güdüyorsan vermeye çalıştığın mesajın bizde bir karşılığı yoktur.

Ben de sana birkaç soru sormak istiyorum:

1- 12 Eylül 2010’daki halk oylamasına FETÖ elebaşının “imkân olsa mezardakileri bile kaldırarak o referandumda ‘evet’ oyu kullandırmak lâzım.” çağrısına uydun ve yargıyı onlara teslim ettin. Neden?

2- “Açılım bir ihanet projesidir.” dedik ama sen savundun. “Barış, kardeşlik, huzur gelecek.” dedin. Gelmedi. Gün geçtikte evlâtlarımız ölüyor. Neden?

3- “Suriye politikasında büyük yanlışlıklar yapılıyor, bunun bedelini ödeyeceğiz.” dedik. Sen ise “Esad düşecek, politika çok iyi.” dedin. Ne Esad düştü ne de politikanın iyi olduğu palavrası tutmadı. Vatan evlâtları şehit düşüyor. Neden?

4- Böylesi kötü bir geçmişinle ben nasıl sana güveneceğim? Ya da sen bırak ülke olaylarını, ticaret yaptığın bir işletmede üst üste bu kadar yanılgı görsen ticaretini devam ettirir misin?

5- Sen kendine güveniyor musun da ben sana güveneceğim?

Saygılarımla.

Ötüken Dergisi:Berkant Parlak

Havet diyom

#HAYIR

Up up up

Up up up

Up up up

Up up up