neden hayır diye sorup duranlar alın am

ına koduklarımın.. yiyosa okuyun..

bir yazar dexeri eleştiren kitaplar yazıyor diye 3 senedir içerde ve iddianamesi bile yok. başka iki gazeteci dexerin youtube düşen görüntülerinin haberini yaptığı için 2 senedir içerde. mustafa balbay tuncay özkan mehmet haberal ve aklıma gelmeyen büssürü yazar akademisyen vs terör örgütü suçlamasıyla içerde. örgütün kasası denilenin ölüsü tahliye edildi ve cenazesini belediye kıldı. aynı davada 2 hakim üzerimde kurumsal baskı var diyerek davadan çekilmek zorunda kaldı. yine bu davada bazı savcı ve hakimlerin usule uymadıkları yargıtay tarafından tescil edildi. bu savcı ve hakimlerin haklarında yüzlerce şikayet işleme konmuyor. yüzkusur askerin katıldığı rutin seminerlerden birinden darbe yapacaklardı diye hepsine birden tutuklama kararı verip yaş şurası bitince "pardon yanlış yapmışız" dendi. bu sözde 2002 yılına ait darbe planında sonradan ekleme yapanlar 2005 2008 tarihli bilgileri gözden kaçırmışlar, eklemelerde askeri yazım kurallarına da dikkat edememişler ve bunu askeri savcılık rapor halinde sunmuş. yüzkusur subay toplanıp darbe planıp bunuda kaydedip resmi kayıtlara geçirmişler ama tam darbe yapacakken emekli olacaklarını unutup teşebbüste bile bulunamamışlar ve 8 sene sonra mükemmel zamanlamalarla yargılaması yürütülüyor. o yetmedi ve yine bir general kara kuvvetleri komutanı olmadan bir gün önce aylar önceki uyduruk bir andıç soruşturması için ifadeye çağrıldı, ve bu general emekliliğe sevkedildi. aynı günlerde yine meşhur asker çürüğü savcı zekeriya öz yetkisi olmadığı halde deniz baykal hakkında soruşturma yürüttüğünü açıkladı ve başsavcı öz'ün böyle yetkisi olmadığını söylemek zorunda kaldı. bir başka başsavcı cemaati soruşturdu diye başka savcı tarafından örgüt üyesi ilan edilip yetkisi olmadığı halde tutuklandı ve dava dosyası haftalarca o mahkemeden bu mahkemeye kaçırıldı. daha öncelerden; bir savcı biri rektör iki akademisyeni suç örgütü suçlamasıyla aylarca hapiste tuttu, birbuçuk yıl yatan genel sekreter hapiste intihar etti, sonra dava görüldü ve suçsuz oldukları anlaşıldı, aynı savcı siyasetten talimat aldığı bariz şekilde belli olacak şekilde bir soruşturmada hiç somut delil olmadığı halde genelkurmay başkanını terör örgütü lideri olarak suçladı ve meslekten atılınca önce amerikada bir süre yaşadı sonra vakti gelince kahraman gibi piyasaya çıktı.

bu yukarıdakilerin hepsi yargılanmasın demiyorum ama usule uygun şekilde yargılansın. cmuk işletilsin, yığınla insan mağdur olmasın, cenazeleri tahliye edilmesin.

özet:
elinizi vicdanınıza koyup söyleyin,
bunlar normal yargısal işlemler mi?
daha yargıya tam nüfus edemeden belirli savcı ve hakimlerle bu hukuk katliamlarını yapanlar yüksek yargıyı ve yargı denetimini de eline geçirince sizce neler yapar?