Hayat bilinmezlerle ve mucizelerle doludur. önemli olan nereye bakicaginı bilmektir. yeni bir korku gerilim paylaşıyorum sizlerle

Rezz panpa yaz bakalım

Hocam çok güzel hikayeler yazıyorsun hepsi sarıyor. Devammmm

Hanımı arayıp Metehan ı sürekli olarak kontrol et birileriyle oynadığı ni farkedersen beni ara dedim. öğlen arasi camii hocasını bekledim onada olanları anlattım. Hoca benden daha heyacanliydi. nasıl diyor kadın konustumu ölüler konuşamaz hadi göründü diyelim ama konuşmasıni hiç duymadım diyor. görünmesini hiç duydunmu peki dedim. gördüm ama cinlerin insan suretine girmiş halleri olarak yoksa ölen birini gerçekte hiç görmedim dedi. bunlarda o ailenin suretine bürünmüş cinler olabilirmi hocam dedim. valla nedesem yalan olur. dedeleri haci Osman eski hocalardandir istersen bir ara gidip konuşalım. Benim duyduğum onunda bazı ilimleri varmış zamanında diyince bi ara değil hocam hemen gidelim hadi diye yola ciktik

Dostum seriiii

Rezervasyon

Rezervasyon

Rezerved

Rezzzzzz

Eve gittiğimde akşam ezanına daha iki saat vardı. Metehan gene odasında birileriyle saklambaç oynuyordu ve onunla konuşmanın zamanı gelmişti. HaDi biraz dinlen bakalım gel yanıma otur dedim. gelip oturdu ama baba çabuk saklanicam ben diyor. kimden saklanican burda kimse yokki dedim. olurmu zeynep ve aliyle oynuyoruz dedi.bu çocuk benı korkutmaya başladı. Nerde göster bakalım dedim. Zeynep elbise dolabının içindeymiş alıyi göremiyormus.
Neden hep bu odada oynuyorlar dışarı cikmiyorlarmi hiç dedim. Odadan çıkınca anne ve babası kızıyor mus. Birde anne baba varmış iyice korkutmaya başladı bu çocuk.
Peki dedim zeynep le alıyi bana tarif etsene ben göremiyorum onları alinin ayağı acimismi dedim. hayır acimiyormus ama düzgün yuruyemiyor hastanede ayağı acımış. Zeynebin kolu açıyormuş dedi

paylaş bakalım

Hava kararmışti bu ev karanlıkta daha korkunç gorunuyor mus şimdi farkettim. yada artık yalnız olmadığımızı bildiğimden. bahçedeki yeni ekilmis sebzeleri me bakarken evden gelen koşturma sesleri dikkatimi çekti. bizim oğlan böyle koşmazdi misafir falanmi geldi acaba diye anahtarla kapıyı açtım. Hanımın sesi bütün kanımı dondurmaya yetmisti. zeyneppp aliiii hadi sizde alın Birtane diyordu...

Kocaelinde çalıştığım banka şubem zorunlu sebeplerden dolayı beni corumun küçük bir ilcesine gönderdi. Surdude diyebiliriz. yıllarca yaşadığın ortamı bırakıp gitmek tanımadığın bilmediğin yerlere yeniden alışmaya çalışmak yeni arkadaşlıklar falan zor işti yani.bu eziyeti mecbur çekicektik çünkü kazancim iyiydi. hemde genel merkezdeki bir dost sen git başla bi süre sonra seni il merkezine alicaz diye gaz verince dört yaşındaki oğlum Metehan ve eşimı alıp anadolu ya doğru yola çıktık.
ilçe demeye bin şahit ister. allahtan öğretmen evi vardı da ev bulana kadar orda kaldık.
Ertesi gün iş başı tanismalar falan. küçük bir şube zaten yedi çalışanı vardı. Marmara dan büyük bir şubeden gelince pek iyi gözle bakmıyorlar pek sevmedik birbirimizi mesai arkadaşlariyla.ama müdür Orhan bey delikanlı gün görmüş adam sahip çıktı. Ev lazım falan dedim buluruz kolay iş hem buralarda kiralar da ucuz müstakil bahçeli bir ev bulursak iyi olur burda apartman dairesi yok zaten. üç gün sonra cumartesi tatilinde çocuklarla çıkıp biraz dolaşalım hemde ev bakarız diye çıktık. Koyun birazdaha büyük hali işte. Cadde olduğunu düşündüğüm ana yoldan otobilden çok traktör geçiyor. Evler genelde tek katlı büyük bahçeli. yeşilliği bol. çocuk için iyi olucak oyun alanı geniş. birde şöyle bir ev bulursak burayı severiz dedim.
Bir iki ev baktık bakımsız küçük diye sevmedik.
Etrafı boş arada kalmış büyük bahçeli bir ev gözüme çarptı. bahçesini otlar sarmış belliki oturan yok. burayı çok beğenmiştim. acaba kiraralarlarmi kimin diye muhtara sordum.
Orası haci osmanin evi vermez o dedi. niye vermiyor besyuzse ben altyuz veriym zaten çok oturmam bir kaç ay içinde beni çekerler burdan dedim.gel gidip konuşalım diye haci nin oturduğu eve gittik. ısrarla vermiyor ama güç bela aldım evi. heryer ine bakim yapıcam bak gör dedim. bahçede sebze yetistiricem gelip yersin dedim. ilçede doğal gaz yok sobalı hep evler.zor kısım bu işte kim ugrasin ak odunla kömürle kış gelmeden gideriz belki diye eve yerleştik. Eşyalar falan geldi ben fırsat bulunca bahçeden başladım islere

Tokat kırsalindaki evi bulmam hicde kolay olmadı. öğlen sonu ancak varabildim. fakir olduğu her halinden belli olan bir mahallede derme çatma ahşap yapılı bir evdi hocanın yeri. belki ciksen yaşlarında ama ihtiyar delikanlı gibi teklemeden yürüyordu. açıkçası gördüğüm hocalar içinde en ruhsuz olanı en somurtkanı bu adamdı. hicde güven veren bir hali yoktu. geldim bikere diyip gösterdiği yere oturup anlattım baştan sona. aynı ayinleri buda yapıp içinden cikmassa yakarım ama öbürleri huzur vermez sürekli görünürler sana. bunlar aynı kabile.sen eve taşımadan öncede ordalar mis zaten. adak kurbanı bekliyorlarmis sende tuzu biberi olmuşsun icindekiyle dedi.
Ozaman keselim şu kurbanı hocam dedim. geç kalınmış sendeki zaten kurbanla falan olacak iş değil ama bidaha konusturup anlasmaya calisicam belki korkutursam kendi çıkar. Bunun bir soyledigi ötekini tutmaz önce ne niyetle csgrilmis onu dogru bilmemiz gerek diyip gene beni uyuttu.

Aptal bir duruşla peşlerinden bakarken hanımda geldi gidiyorlarmi diye oda kapıdan bakti ama benim gördüğüm şeyi göremedi. sokak lambasının ışığında yanlarından geçen köpek onlara bakmadı bile köpeğin gölgesi yere düşerken onların bir gölgesi yoktu.
Kapıyı kilitleyip çocuğa baktım bir garipliği varmi diye sadece gittiklerine üzülmüş niye gittiler diye sorup duruyor. hanım bunlar gerçek değildi diyebildim sonunda

Dışarı bıraktığım kabin etrafında anne baba ve iki çocuk vardi. içindeki soğan kabuğu ve kemikleri yiyorlardi. bahçe kapisindada yüzlerini tam olarak göremediğim sekiz on kişi bekliyordu. etrafımızı sarmislar çıkmak için çok geç kalmıştık.ya şimdi kapı çalarsa diye korkuyorum dum. hanımda iyice korktu birilerini ara gelsin çıkarsın bizi burdan diyor.ben eminim bunlar sadece bize gorunuyordur yani birileri ni çağırsam da onlar bişey goremiycek herkes deli olduğumuzu düşünecek.ama içimdeki korku ağır bastı. Hemen 155 ı arayıp bahçemde birilerinin dolaştığını hırsız olabileceklerini söyledim. Sagolsunlar iki dakka sonra tepe lambasının ışığı içeriye vurunca kapıyı açabildiğim. gitmişlerdi yada polisin gitmesini bekliyirlardi sonra gebe bize goruneceklerdi. formaliteden şüpheli şahısları aradık ben teşekkür ettim. onların peşinden hemen öğretmen evine geçtik.
Gece saat oniki. burası kalabalık insana huzur veriyor. bidaha o eve gitmeye hiç niyetimiz yok. sabah olsun başka biyer buluruz merkeze yakın sonra eşyaları ben aldırırım sen hiç gelmessin dedim hanima.

Ne kadar uyudum bilemiyorum.yan odadan gelen çığlıklara uyandım. Bir bayan yardım edin kapıyı açın diye kapıyı yumrukluyordu. hemen koridora çıkıp yan odanın kapısını dinledim ses yoktu. acaba burası degilmi ydi diye biraz dinledim hiç biyerden ses seda yok. pgibolojim bozuldu rüyamda gördüm heralde diye yatağa döndüm. Bizimkiler hala uyuyor. aynı ses şimdide duvara vurup yardım istiyor ama okadar çok bağırıyor ki ıcerde bişey kadını öldürüyor sanki.bu sese bütün bina uyanmaliydi ama nedense yanımdaki hanım Bile duymuyor du.
Cikmiycam bakmiycam ama ses kulaklarımı tırmalıyor artık. Dayanamayıp gene kapısına gittiğimde ses kesiliyordu resepsiyon bölümüne geçtim görevli ordaydi. sorum ses falan duydunmu diye duymamış. Yan tarafta kalan bir bayan varmi dedim yok orası boş dedi.
iyice kıllandim şimdi ısrar edip bakalım dedim. açtı kapıyı evet temiz boş bir odaydi. daha fazla rezil olmamak için odama dönüp yarı karanlıkta yatağa girdim.
Bi gariplik var yatak okadar soğuk ki.

Bi an önceki evdeki havayı soludum sanki. gözlerimi açıp etrafa bakındım burası orası değildi.ama arkamdaki hirildayan şey neydi.
Korkudan dönüp bakamıyorum. kalkıp ışığı açtım benim hanım yatıyordu. iyice paranoyak oldum.tam gözlerim dalıyor yandaki sürtük bağırmaya başlıyor. böyle olmayacak kalkıp resepsiyonda tv izlemeye başladım tek başıma. saat üç buçuk tek derdim sabah olsun. görevli ara sıra uğruyor uyku tutmadı diyorum. çay veriym mi dedi çok iyi olur dedim. birazdan çay getirip oturdu yanıma. gitmesini istemiyordum yalnız kalmak istemiyordum. oyüzden pekte sevmediğim muhabbetı bu sefer gönüllü olarak yapmaya başladım. Adam cana yakın sevecen biriydi. içimden bütün derdimi ona anlatmak geçti. Sonra vazgeçtim adım yarın deli bankaciya çıkar diye. adı cevatti adamın hala ses geliyormu yan taraftan diyince dalga geçiyor sandım. Ama bunu ciddi ciddi soruyordu.ilk kez sen duydun diyince afalladım. nasil yani dedim.
Ben beş yıldır burdayım hep duyarım bir türlü başkalarına duyursmadim o sesi. şimdi sende duyuyorsun dedi.
Bi çay daha içelim diye kalktı ayaktayken şaşkın şaşkın bakan bana doğru demekki seninde fazla vaktin kalmamış diyip gitti.
Ne vakti ne diyorsun sen diye seslendim. gelmesini bekledim ama bidaha gelmedi. adam gece gece şaka yaptı gitti diye sövüyorum. koltukta sabahladım. bizimkiler uyanmadan da bankaya koştum. Olanı biteni Orhan abiye anlattım. Adam beni anlayan tek kişi sanki. yeni ev bakicaz bugün birde haci osmsna ugruycaz

Reserved

Gözlerimı açtığımda akşam olmuş üstümden tir geçmiş sanki.ter içindeyim. tamam dedi hallettim. şimdi hepsi benim peşimde ben yapan kişiye gönderene kadar burda durma yoksa daha kötüsü gelir seni bulur dedi.
Hocam bu kadarmi yani şimdi hicbisey olmamış gibi evimemi gidicem dedim. hiç bişey olmadı zaten farzet korkulu bir rüya gördünüz.ama haciya şöyle yerine getirilmeyen adağı kesmeden önce oğlunun evindeki baca deliğinden aldığı keseyi yerine koysun dedi gülerek.ben yarı şaşkın yollara düştüm ama pekte emin değilim bu işin duzeldiginden. gece onbir gibi ilçeye girdiğimde doğru haci osmanin eve gittim. hocanın dediği gibi anlattım. Adam bi kızardı mizardi o kesede ne varsa artık. tamam oğlum yarın ilk işim adak olucak dedi. şimdi ben bugece rahat uyuyabilecemmi onu merak ediyorum.eve girmem on ikiyi buldu. yatıyor bizimkiler direk odaya geçip yattım. Sabah a kadar uyumuşum birkaç günün eziyetinin ardından.
Ertesi gün haci adak eti dağıttı bol bol bende yemedim nede olsa benim de adagim sayılır diye.
Haci nin barışmak için yaptım dediği şeye artık inanmıyorim. Bu kadar basit biseye dört varlık musallat olmazmış.her gördüğümde sordum haci asıl adağın neydi diye. ilçede kaldığım altı ay boyunca hiç soylemedi.
Sonra beni çorum merkeze aldılar. eşyaları toplayıp helallesip ayrılacağım gün haci kulağıma uğurlar olsun ama o kadın rahat durmayacak haberin olsun deyip içime bir kurt düşürdü gene. üç aydır bişey olmuyor hayat normale döndü. birgun seda ile ortak arkadaşim olan oktayla görüştüğümde sedanın bir gece tekbasina mezarliga gittigini dondugunde de kendi kendine gülüp konuşan sara krizleri geçiren bir hale geldiğini öğrenince yaptığı şeyin kendine döndüğünü anladım. Şimdilik rahatsız...