-
76.
+1Okuyun veya okumayin pampalar, duvara yazar susup otururum. Kağıda döktük, birazda buraya dokelim. Bir 'KEŞKE' miz daha olmasın..
-
77.
+1Eve döndüğümde güneş çoktan açmış ve kuşlar doğadaki yerlerini almıştı. Bense hiç beklemediğim bir manzarayla karşı karşıyaydim. Didem üzerinde beyaz saten bir gecelikle beni bekliyordu. Gözlerini şişkinliğinden anladığım kadarıyla hiç uyumamisti. Ona ne diyeceğimi bilmiyordum. Bir şeyler duymak istediğini biliyordum ama zaten zonklayan basimla düşünmek oldukça zorluyordu beni. Sadece elinden tutup yatagimiza kadar onunla yürüdüm. Hala ayilamamis olmam erkekligimi uyandırmıştı. Bir anda Didem'i arzulamaya başlamıştım. Özensizce bir orgazmdan sonra derin bir uykuya daldım. Didem insanı rahatlatan ipeksi sesiyle bana sesleniyordu. Gözlerimi yavaşça araladim. Kahvaltinin hazır olduğunu söylüyordu. Didem bana bakiyordu. Birazdan dun gece nerede olduğumu soracagindan şüphem yoktu. Fakat Didem beklediğimin aksine alnıma yumuşacık bir öpücük kondurup odadan çıktı. Dışarıdan ne kadar berbat bir adam olarak göründüğümü düşünmeye başladım. Düğün gecemde ortalıktan kaybolmuş ve bu konuda karima tek bir açıklama bile yapmamistim. Didem bu hayatta kazanan ender kişilerden biriydi. Belki onu hiçbir zaman aşkla sarmayacaktim ama neyim var neyim yok artık onun sayılırdı. çocuklarımız olacaktı. Didem'in hiç bir zaman fazla da gözü olmadığını çok iyi biliyordum. Ve bunları düşünerek vicdan azabimi dindirmistim.
-
78.
+1yaz kardeşim dinlemedeyiz
-
79.
+1Nikah memuru sabirsizca "Evlenmeyi kabul ediyor musun?" Dedi. Kekeler gibi oldum. Ne zaman bu noktaya gelmişti düğün? Düşüncelerimin arasından sıyrılıp özensizce "evet" dedim. O an neye evet dedigimi biri bana sorsa büyük ihtimalle cevap veremezdim. Didem'in heyecanla beraber aynı cevabı vermesiyle alkışların ardı arkası kesilmeden şarkılar çalmaya bir yerlerde bir şeyler patlamaya başladı. Düğün korkunç derecede neşeli ve samimiyetsiz sohbetlerle devam ediyordu. Saatler geçmiş ve düğün neredeyse bitmişti. Son misafirlerimizide ugurlamamizla beraber bulduğumuz ilk masaya yığıldık. Bi ara gözüm Didem'e takıldı. Gözleri, hala onu odadan almaya gittiğim an ki kadar parıltılıydı. Yüzü bembeyaz ve sanki ışık saçar gibiydi. Başını bana doğru çevirince yine anldıbını bir türlü çözemediğim bakışları yüzümde dolaşıyordu. Sanki bana evladina bakan bir anne gibi korumacı bir içgüdüyle bakıyordu. Ama bir yandan da aşıktı. Ailelerimiz evden ayrılınca baştan aşağı titremeye başladım. Didem bir şeyler isteyen bakışlarla bana bakıyordu bunu görebiliyordum. Ona verebilecek hiç bir şeyim yoktu. Sevgide aşkta bende artık bulunmayan seylerdi. Ve canım kesinlikle ciks yapmak istemiyordu. Didem'in peşinden yatak odamız olarak tahsis edilen odaya çıktım ve uzerimi değişip Didem'e disari çıkacağımı beni beklemesine gerek olmadığını söyledim.
-
80.
+1Haklı şuku
-
81.
+1Rrzzzzzzzzz
-
82.
+1Panpa yarım bırakma
-
83.
+1Tobaciya abonelik yaptırdım en önden rez
-
84.
+1rezzzzzzzzzzzz
-
85.
+1Neye uğradığımı şaşırdım. Herkes bana bakıyordu. O an bu kendini bilmez kızı yerden kaldırıp dovmemek için kendimi nasıl tuttugumu anlayamıyorum. Kollarimi belinden ve bacaklarından geçirip onu ve kendimi yavaşça ayağa kaldırdım. Kucağımdan genç kızı alıp dikkatli bir şekilde sedyeye yatırdım. Gözlerimi kızın gözlerinden ayırmadan sedyeyle beraber acile doğru koştum. içimden sürekli "iyi olacaksın" diyordum. Kızla ilgilenen doktor bana dönüp adı ne diye sorunca bilmediğimi hatta tanımadığımı söyledim. Hâlâ neden buradayım diye kendime sorduğumda telefonum çalmaya başlamıştı bile. Arayan Esra'ydi. Mesgule attım. Aklima müşteriyle olan randevum aklıma geldi. Fakat birşey beni burada tutuyordu. Sanırım kızın bu halinden kendimi meshul tutuyordum. Gözlerini açtığı anda ondan özür dileyip bu lanet hastaneden gitmek istiyordum. "Hiç boşuna bekleme ozrun kabul gormeyecek" diyenin iç sesim değil de, yatakta baygın olarak uyuduğunu zannettiğim kız olduğunu anlamamla olduğum yere çakılıp kaldım. -"iyi misin? Hareket etme doktoru cagirayim." Dedim. Tam doktoru çağırmak için arkami dönmeme kalmadan elimi tutup beni durdurdu. Eli hâlâ elimdeydi. Bana bakıyor ve içinden bana yerime gecmemi söylüyordu. işin komik tarafı ise ben bunu duyuyordum. -"Ben iyiyim merak etme bu her zaman oluyor. Panik bir atagim var. Güldüğüme bakma canımı sıkıyor bu hastalık. Neyse iyiyim ben beni merak etme."
-
86.
+1Tutar rez
-
87.
+1Park yeri
-
88.
+1Rezzolas
-
89.
+1-"Adın ne senin bakalim."
+"Adım Cennet Bahçesi"
-"Öyle isim mi olur?"
+"Oluyormuş demek ki ayrıca sana birşey diyeyim mi sandığın kadar zeki bir adam değilsin. Takım elbisenden iyi para kazandığın iyi bir işe sahip olduğun belli oluyor ama kafayı biraz kırmışsın sen... " "Kayışı diyorum koparmissin... Hey beni duyuyor musun?" Verecek bir cevabim yoktu. Bu kız inanılmazdı. Saçları sapsarıydı. Gözleri sanki yüzüne gömülmüşçesine derin ve gergindi. -" Benim adımda Badomad, söyle bakalım hiç tanımadığın birine hayvan demeye utanmıyor musun?" Birden döndü ve +" Badomad köpekleri sever misin?" Dedi. Bu konuyla alakasız soru karşısında afallamistim. -" Evet severim" Dedim. +" isabet olmuş, bende severim e köpek de bir hayvan olduğuna göre seni de sevdim!" Bu cevap bardağı taşıran son damla oldu ve gerçekten kukreyerek ona doğru sandalyemden kalktım. Bir anda tatlı bir sesle "Adım Sahra" dedi. "Sıkıldım, okunacak bir şeyler yok mu burada?" Dedi. "Bilmem yok galiba, hem okumak yerine dinlenmen gerekiyor farkındasin değil mi?" +"Neyse su alır mısın bana?" -
90.
+1Rezervation
-
91.
+1Kardeş anlatıp da gece gece yaktırma bana son paketimi.
-
92.
+1Rezerved
-
93.
+1rezerved
-
94.
0"Her neyse, hastanede teşekkür etme fırsatı bulamadim, o yüzden bir çayla telafi etmek istedim nezaketsiz kaçışımı. Önemli bir işim olduğunu hatirlayinca, sana hoşça kal diyemeden çıktım gittim, gerçekten özür dilerim."
"Önemi yok" Diyebildim sadece çay için tesekkur ettim. Sohbetimizi sona erdirmek ister bir tavırla bana elini uzattı. Afallamis uyuşmuş ama yine de bunları Sahra'ya yansitmamak için elimden geleni yaparak kapıya doğru yönelmiştim.
"Hey Badomad, kitabın" elinde adını görmediğim bir kitabı sallıyor. Kitabi ellerinden alırken sanki yüzüne incecik bir meltem vuruyor gibi sıcak ve duruydu. Ben evli bir adamdim ve karıma aşık olmasam da ona karşı derin bir Şevkat ve sevgi duyuyordum. Arabaya biner binmez bana verdiği kitabin tek sayfasını dahi okumadan torpidoya attım. Telefonum çalmaya başladı, arayan annemdi. Ve hemen hastaneye gelmem gerektiğini zira Didem'in doğurmak üzere olduğunu söyledi. inanılmaz birşeydi bu birazdan "baba" olacaktım. Ameliyathanenin kapısının önüne geldiğimde tanıdığım herkesin yüzünde kimliği belirsiz bir telaş vardı. Özellikle annem ve Didem'in annesi neredeyse aglayacaklardi. Birşeyler belli ki ters gidiyordu. Demir sakin ama ürkek adımlarla bana doğru geliyordu. "Badomad, doğum sıkıntılı geçiyormuş, gerçi tam olarak ne oluyor bizde bilmiyoruz ama baban Didem'in doktorundan bir takım bilgiler almis ve her şeye hazırlıklı olmamız gerekiyormus kardeşim." -
95.
0Sahra'ya aşık olmuşmuyum ilerleyen partlarda yazsam daha iyi olur. Mobilden yazıyorum, bu yüzden yavaş geliyor olabilir. Hem içiyor hem yazıyorum. Şukularınızı ekgib etmeyin derttaşlar...