-
51.
+1Birden ani fren koymak istesemde aramıza artık biliyordum ki çok geçti. Yaşamaktan ve ölümden nasıl kacamiyorsa insan, ben de elinden kurtulamayacak kadar yakalanmıştım aşka. Ve Sahra'nin dudaklarına dokundu dudaklarım. Sıcaklığın daha önce yanmak demek olduğunu öğrenmemiş olsaydım, adına Sahra koyabilirdim. Öpüştükçe daha çok öpüşüyor dudaklarimin onun dudaklarından ayrılmaması icin neredeyse nefes dahi almiyordum. Sahra büyük bir adım atarak bizi yatağa getirdi. Üzerimdeki gömleğin düğmelerini koparircasina açıyor ve gözlerini hiç ayırmadan bana bakıyordu. Yaniyorduk. Kemerimi cikarmaya başladığında, kendinden emin bir hareketle onu uzerimden alıp yatağa fırlattım. Üzerine çıktım. Üzerindeki bluzu cikardigimda sutyeni olmadığını fark ettim. Gogusleri dimdik ve inanılmaz derecede simetrikti.
-
52.
+1Barakadan bozma bir yerdeydik. Rakımızdan şiddetli yudumlar almaya başladık. "Biliyor musun Badomad bir şey ekgib... Ne olduğunu bilmiyorum ama bir şey ekgib bu hikaye de yoksa çoktan yazardım seni kafamda" Saat bir hayli geç olmuş ve ikimizde iyice sarhoş olmuştuk. Onu evine bırakmak için adresini sordum. Kayip'a zütür beni dedi. Cd'yi açtım ve yavaşça arabayı sürüyordum. Birden başını omzuma dayadi. Bu yaşanılan anın beni başka bir uçuruma doğru cekmemesi için onu koltuğuna doğru yatırmayı düşünsem de, başının omzumda ki duruşuna karşı koyamadim. Kayıp'in önüne geldiğimizde cebinden bir anahtar çıkardı. "Kayıp'ı benden başka kimse acmamali, uğursuzluk getirir." Dedi.
-
53.
+1Bunca düşüncenin arasından sıyrıldığımda, kendimi Kayıp'ın kapısında buldum. içeri girer girmez, o muazzam kitap kokusu anında cigerlerime kadar işlemiş ve beni huzurlu bir gün gecirecegim konusunda çoktan inandirmisti. Sahra her zaman ki gibi bir anda karşıma çıkmış, siyah gözleriyle bana bakıyordu. "Seni bir daha gorecegimi biliyordum" dedi.
"Gelmek için ayrı bir sebebim vardı. Bedava bir dostluğu kim istemez ki?" Dedim.
"Çay?"
"Kesinlikle evet, çayı çok seviyorsun galiba?"
"Ah çay sevilmez mi?" ikimizde birbirimize bakarak sıcacık bir gülümseme peyda ettik yüzlerimizde. "Alkolle aran nasıl?" Diye sordum.
-"Sadece rakı" dedi... Ve ayağa kalkıp "Hadi dükkanı kapatıyoruz" dedi. -
54.
+1Taziyeleri büyük bir sükûnetle kabul ediyordum. Fakat bir anda olduğum yere çakılmama sebep olacak bir sesi duymuştu kulaklarim. "Bundan daha dik duramazdin Badomad." Sahra'ydi bu. Buradaydı. "Adresi gazetedeki ölüm ilanından öğrendim. Burada olmam gerektiğini düşündüm. Allah rahmet eylesin." Dedi. "Başımız sağolsun." Dedim. "Yakın zamanda gorusmek üzere." Deyip gözden kayboldu. Didem'in yanına gittim ve elini tuttum. Elleri ilk kez bu kadar soğuktu. Didem bu sefer benim omzuma yaslanmış hıçkırarak ağlıyordu. Aylar geçmiş ve hayat sakasini yapar gibi kaldığı yerden devam ediyordu.
-
55.
+1Yeniden gülmeye başlamıştık. Dun gece burada kaldığım için telefonumun şarjı bitmiş ve telefonum kapanmıştı. Aklim Didem'e takılıyordu. Acaba merak etmiş miydi?
"Canım kahvaltıyı sonra yapsak olur mu? Benim gitmem gerekiyor."
"Tabi git karın merak etmiştir."
Sahra'dan böyle birşey duymayı kesinlikle beklemiyordum. O farklı, gizemli kadın kaybolmuş, yerine kıskanç bir kadın gelmişti. Uzerimi hızlı bir şekilde giymiş Sahra'yi alnından ve dudaklarından defalarca öpmüştüm. Öpücüklerim karşısında kayıtsız kalmıyordu am aramızda soğuk bir rüzgar estiği konusunda ikimizde hem fikirdik. Arabaya biner binmez uzaklaşmaya başladım. Telefonum arabada şarj alınca, kapalıyken gelen mesajları kontrol etmek için telefonuma baktim. Didem'den 3 mesaj vardı. "Hayatım neredesin?" "Canım yemek hazır ve seni bekliyorum." "Beni arar mısın? Merak ettim." -
56.
+1Rez okurum
-
57.
+1Telefonum çaldı, arayan Esra'ydi. Yaşanan olayın hakkını veren resmi soğuk bir sesle baş sağlığı diliyordu. Cenaze işlemlerini başlamış ve aile mezarlığımız da kızım için yer açtırılması hususunda gerekenleri yapmaya başladığını söylemişti. Nasıl olabiliyorda yaşamla ölüm arasındaki o ince mesafe benim canımı almak yerine kızımın hayatını elimden alıyordu? Tam anlamıyla hissedemesemde bu duyguyu ben bir babaydim ve içim açıyordu! Üşümeye başladığımda ellerimi ceplerime koydum. Elime ufak bir kağıt parçası geldi. Bakmak için çıkardım, defalarca katlanmış neredeyse artık katlanamayacak hale gelmiş kadar küçük bir şeydi. Okunamayacak kadar küçük bir yazıyla karşılaştım. "Küçücük bir yazıyı okumak zahmetinde bulunduğuna göre senin için asıl zor olanı yapmış ve defalarca katladigim bu kağıdı açmışsın demektir. Altta yazan numara tamamen bana ait olup, insan olduğunu hatırlamak istediğin zamanlarda arayabilecegin dertlesebilecegin bir numaradır ve inan hizmetimiz kdv dahil sadece saf dostluktur." 'Sahra'
-
58.
+1Kalsın hadi
-
-
1.
0Ne kalsın panpa)
-
2.
0Hikaye panpam
-
3.
0Yarım mi kalsın ))
-
4.
0Hayır panpam rezlerim arasında kalsın okurum *
-
5.
0Tamam panpa)
diğerleri 3 -
1.
-
59.
+1Rezzolas
-
60.
+1Neye uğradığımı şaşırdım. Herkes bana bakıyordu. O an bu kendini bilmez kızı yerden kaldırıp dovmemek için kendimi nasıl tuttugumu anlayamıyorum. Kollarimi belinden ve bacaklarından geçirip onu ve kendimi yavaşça ayağa kaldırdım. Kucağımdan genç kızı alıp dikkatli bir şekilde sedyeye yatırdım. Gözlerimi kızın gözlerinden ayırmadan sedyeyle beraber acile doğru koştum. içimden sürekli "iyi olacaksın" diyordum. Kızla ilgilenen doktor bana dönüp adı ne diye sorunca bilmediğimi hatta tanımadığımı söyledim. Hâlâ neden buradayım diye kendime sorduğumda telefonum çalmaya başlamıştı bile. Arayan Esra'ydi. Mesgule attım. Aklima müşteriyle olan randevum aklıma geldi. Fakat birşey beni burada tutuyordu. Sanırım kızın bu halinden kendimi meshul tutuyordum. Gözlerini açtığı anda ondan özür dileyip bu lanet hastaneden gitmek istiyordum. "Hiç boşuna bekleme ozrun kabul gormeyecek" diyenin iç sesim değil de, yatakta baygın olarak uyuduğunu zannettiğim kız olduğunu anlamamla olduğum yere çakılıp kaldım. -"iyi misin? Hareket etme doktoru cagirayim." Dedim. Tam doktoru çağırmak için arkami dönmeme kalmadan elimi tutup beni durdurdu. Eli hâlâ elimdeydi. Bana bakıyor ve içinden bana yerime gecmemi söylüyordu. işin komik tarafı ise ben bunu duyuyordum. -"Ben iyiyim merak etme bu her zaman oluyor. Panik bir atagim var. Güldüğüme bakma canımı sıkıyor bu hastalık. Neyse iyiyim ben beni merak etme."
-
61.
+1işlerim inanılmaz derecede yoğun gidiyordu. Şirketin insan kaynakları departmanı olmasına rağmen işe alım ve çıkışları asistanim Esra'yla yapıyorduk. Esra inanılmaz derecede zeki kendine güvenen ve her zorluğun altından bana soru dahi sormadan kalkabilen birisiydi. işçi-isveren çizgisini aşacak bir davranışta bulunmuyordu. Şimdi Esra telefonun diğer ucunda Didem'in beni aradığını söylüyordu. Daha sonra onu ararim dediğim halde önemli bir konu olduğunu ve Didem'in benimle hemen gorusmesi gerektiğini söylüyordu. Bu kadar önemli olanın ne olduğunu merak etmeye başlamıştım. Çünkü Didem benim çalışırken rahatsız edilmekten hoşlanmadığımı zaten çok iyi biliyordu. Didem hemen eve gelmem gerektiğini söyleyince bir şeylerin ters gittiğini anladım. Otoparka indim eve gidene kadar beynimden binlerce senaryo geçmişti. Bahçenin kapısından girdiğimde Didem bütün samimiyetiyle bana guluyordu. Sinirlenmeye başladığımı hissettim. Dayanamayıp bağırdım.
"Neler oluyor burada Didem?" Didem istifini bozmadan bana bakıyordu.
"Kocami gormek için bir şey mi olması gerekiyor?" Sinirden delirmek üzereydim. Kukrer gibi "Didem delirtme beni neden beni işten eve çağırdın?" Hala guluyordu. Bana doğru dikkatlice yürümeye başladı. Yanıma geldiğinde avucumun içini kavradı ve göbeğine doğru bastırdı.
"Burada seninle tanışmak icin acele eden biri vardı o yüzden çağırdım... Baba oluyorsun." -
62.
+1Şuraya park edeyim sonra okurum
-
63.
+1Aldım yerimi
-
64.
+1Eve döndüğümde güneş çoktan açmış ve kuşlar doğadaki yerlerini almıştı. Bense hiç beklemediğim bir manzarayla karşı karşıyaydim. Didem üzerinde beyaz saten bir gecelikle beni bekliyordu. Gözlerini şişkinliğinden anladığım kadarıyla hiç uyumamisti. Ona ne diyeceğimi bilmiyordum. Bir şeyler duymak istediğini biliyordum ama zaten zonklayan basimla düşünmek oldukça zorluyordu beni. Sadece elinden tutup yatagimiza kadar onunla yürüdüm. Hala ayilamamis olmam erkekligimi uyandırmıştı. Bir anda Didem'i arzulamaya başlamıştım. Özensizce bir orgazmdan sonra derin bir uykuya daldım. Didem insanı rahatlatan ipeksi sesiyle bana sesleniyordu. Gözlerimi yavaşça araladim. Kahvaltinin hazır olduğunu söylüyordu. Didem bana bakiyordu. Birazdan dun gece nerede olduğumu soracagindan şüphem yoktu. Fakat Didem beklediğimin aksine alnıma yumuşacık bir öpücük kondurup odadan çıktı. Dışarıdan ne kadar berbat bir adam olarak göründüğümü düşünmeye başladım. Düğün gecemde ortalıktan kaybolmuş ve bu konuda karima tek bir açıklama bile yapmamistim. Didem bu hayatta kazanan ender kişilerden biriydi. Belki onu hiçbir zaman aşkla sarmayacaktim ama neyim var neyim yok artık onun sayılırdı. çocuklarımız olacaktı. Didem'in hiç bir zaman fazla da gözü olmadığını çok iyi biliyordum. Ve bunları düşünerek vicdan azabimi dindirmistim.
-
65.
+1Nikah memuru sabirsizca "Evlenmeyi kabul ediyor musun?" Dedi. Kekeler gibi oldum. Ne zaman bu noktaya gelmişti düğün? Düşüncelerimin arasından sıyrılıp özensizce "evet" dedim. O an neye evet dedigimi biri bana sorsa büyük ihtimalle cevap veremezdim. Didem'in heyecanla beraber aynı cevabı vermesiyle alkışların ardı arkası kesilmeden şarkılar çalmaya bir yerlerde bir şeyler patlamaya başladı. Düğün korkunç derecede neşeli ve samimiyetsiz sohbetlerle devam ediyordu. Saatler geçmiş ve düğün neredeyse bitmişti. Son misafirlerimizide ugurlamamizla beraber bulduğumuz ilk masaya yığıldık. Bi ara gözüm Didem'e takıldı. Gözleri, hala onu odadan almaya gittiğim an ki kadar parıltılıydı. Yüzü bembeyaz ve sanki ışık saçar gibiydi. Başını bana doğru çevirince yine anldıbını bir türlü çözemediğim bakışları yüzümde dolaşıyordu. Sanki bana evladina bakan bir anne gibi korumacı bir içgüdüyle bakıyordu. Ama bir yandan da aşıktı. Ailelerimiz evden ayrılınca baştan aşağı titremeye başladım. Didem bir şeyler isteyen bakışlarla bana bakıyordu bunu görebiliyordum. Ona verebilecek hiç bir şeyim yoktu. Sevgide aşkta bende artık bulunmayan seylerdi. Ve canım kesinlikle ciks yapmak istemiyordu. Didem'in peşinden yatak odamız olarak tahsis edilen odaya çıktım ve uzerimi değişip Didem'e disari çıkacağımı beni beklemesine gerek olmadığını söyledim.
-
66.
+1Haklı şuku
-
67.
+1Rrzzzzzzzzz
-
68.
+1Panpa yarım bırakma
-
69.
+1Okuyun veya okumayin pampalar, duvara yazar susup otururum. Kağıda döktük, birazda buraya dokelim. Bir 'KEŞKE' miz daha olmasın..
-
70.
+1yaz kardeşim dinlemedeyiz
başlık yok! burası bom boş!