-
1.
+2Felsefede çok sorulmuş ve üzerinde çok düşünülmüş bir soru bu.
Martin Heidegger e görede bu felsefenin en temel problemiymiş.
kafa açalım biraz huur evlatları
edit: hepinizin anasını gibeyim gibimsonik sanat konuşmaları yapan insanlarla doldu burası bu başlığa bile artık 3 4 kişi yazıyorsa seviyemizi siz düşünün bıktım lan artık seviye yükseltip düşürmeyi özledim dıbına kodumu çocukları buraya bidaha gelmeyin ben kendi kendime konuşucam hepinizin anasını avradını gibeyim resmen bağımlılıkı oldu burası huur evlatları artık hiç sevmememe rağmen malca muhabbetlerinizi görmeme rağmen giriyorum yinede bıktım lan artık tüm tatil günümü burda geçiriyorum gibtirin gidin gelmeyin ben kendi kendime konusucam cahil şerefsizler
edit2: 1 senedir bu olayları kovalıyorum not almadığım için ilerleyemediğimi keşfettim.bu yüzden bazılarına saçmalık gelen bir şey yapıyorum. gibtirin gidin
edit3: yaptığım copy paste lerde var reddetmiyorum. çoğu şey anonim olarak yazılmış ayrıca çeşitli bilim dergilerinde yazılar yazan yazarları yorumlar açıklar nitelikte şeyler bunlar dediğim gibi sadece kolay ulaşabilmek için belirlediğim paragrafları buraya not alıyorum ve hiçbirinizi sizin için yapmıyorum hepsi kendim için. tekrar gibtirin gidin -
2.
0sadece zihinde yapılan muhakemelerle tanrının varlığını kanıtlamaya çalışmak kedinin kendi kuyruğunu kovalaması gibi bir şey değil midir ?
-
3.
+1ayrıca yokluğu temel alıp varlığı ondan üretmeye çalışmak tamamen boş bir çaba
-
4.
0iki dakika kafa açtırmadınız hiç mi bahsedecek şeyiniz yok lan
ne amaçsız insanlar oldunuz amcık herifler -
5.
0lan fermionlar veya bosonlardan bahsedicek bir tane adam bile yok mu ?
-
6.
0seninki yokluktada gidiyodu valla
-
7.
+1süpersimetriğin kırılmasından bahsedicek adamda mı yok amk
ya abi artık gerçekten sizin bi taka yaramayan insanlar olduğunuzu düşünmeye başladım
yaratıcılık bile artık sıfır dıbına koyım A-nonA -
8.
0Peki neden birşeyler vardır? Çünkü Stenger’e göre, birşeylerin varolması, daha doğal, daha kararlı bir durumdur ve daha olasıdır da onun için. Hatta bir hesaplamaya göre hiçbirşey durumuna göre birşey durumunun olasılığı iki kattan daha fazladır. Doğada bu durumun, yani, basit durumların kararsız oldukları için daha karmaşık durumlara dönüşme eğiliminin pek çok başka yerde de gözlendiğinden söz etmektedir Stenger. Örneğin kar taneleri örneğini vermektedir. Bildiğimiz kar kristalleri, kolay bozulan şeylerdir elbette ama bu daha çok bu kristallere evrenin geneline göre çok daha yüksek olan sıcaklıklarda tanık olduğumuz içindir. Ortam sıcaklığının buzun erime sıcaklığının çok daha altında olduğu durumlarda kar kristalleri bozulmadan kalacaklar ve yapılarını bozmak için enerji gerekecektir.
-
9.
+1Stenger’e göre bu örnek, pek çok basit sistemin kararsız olduğuna, ömürlerinin sınırlı olduğuna ve daha düşük enerjili kompleks yapılara doğru kendiliğinden faz dönüşümüne yatkın olduklarına dair bir örnektir.
-
10.
+1Evrenin kökeni ve Big Bang’in sebebine ait popüler teorilerden biri, Stenger’e göre, vakumun kendiliğinden daha düşük enerjili ve daha kompleks bir duruma faz dönüşümü gerçekleştirmesidir. Bu fizikte ‘sponteneous phase transition’ (kendiliğinden faz dönüşümü) denen ve bilinen bir kavramdır.
Yani Stenger’e göre, hiçbirşey olmamasından ziyade birşeyler vardır, çünkü birşeylerin olma durumu daha kararlı, daha olası ve daha doğal bir durumdur. Hiçbirşeyin olmaması durumu ise her an simetri kırılımı yoluyla faz dönüşümüne açık, daha kararsız bir durumdur. -
11.
+2ayraç.pdf
-
12.
+2cientific American’ın Mayıs 2003 sayısı paralel evrenler konusunu işliyor. Bunun sadece bilim kurgu olmadığını, evrenle ilgili yapılan gözlemlerin direk sonucu olduğunu söyleyerek yazıya başlıyor. Bilindiği gibi bilim adamları radyoteleskoplar kullanarak evreni en uzak köşelerine kadar inceliyorlar uzun suredir. Bu şekilde evrenin bir mikrodalga haritasi çıkarılmış durumda. Hala devam eden bu gözlemlerin gösterdiği sonuc, uzayın sonsuz genişlikte ve üniform bir şekilde maddeyle dolu olduğu.
Bilindigi gibi Einsten uzayın sonsuz olduğu fikrini sorgulamıştı. Einstein’a göre uzayın sonlu fakat sınırsız olması mümkündü. Fakat Scientific American dergisindeki makalenin yazarına göre, yapılan gözlemler bu fikrin aleyhindedir. Sonsuz uzay fikri eldeki verilere uymaktadır ve alternatif açıklamalar önemli bazı sınırlamaları gerektirmektedir. -
13.
+1@15 huur evladı benden 6 nesil sonra gelip benim yarım kadar entry girmişsin girdiğin tüm entryler burdakilerin bir kelimesine eşittir gibtirin gidin şu sözlükten burası benim başlığım hiçbirinizi giblemiyor ve yazılarıma devam ediyorum
-
14.
0Bizimkine eşdeğer olan en yakın kopya evren yaklaşık 10 üzeri 10E28 m uzaklıkta ve baslangıçtan beri olayların bizimkiyle aynı geliştiği en yakın kopya evren yaklaşık 10 üzeri 10E92 m uzakta. Yaklaşık 10 üzeri 10E118 m uzakta ise bizimkine her açıdan tamamen eşdeğer bir Hubble evreni bulunuyor olması gerekiyor.
-
15.
0Bu hesaplar 10E8 kelvin’den daha sıcak olmayan bir Hubble hacminde mümkün olan tüm kuantum durumlarının hesaplanmasına dayanıyor ve yazara göre çok muhafazakar hesaplar bunlar. Hesabı yapmanın bir yolu verilen Hubble hacmi içine sözkonusu sıcaklığı aşmayacak şekilde kaç tane protonun yerleştirilebileceğinin hesaplanması. Bunun cevabı 10E118. Bu parçacıkların her biri varolabilir veya olmayabilir. Bu ise protonların 2x10E118 olası yerleşimi anldıbına geliyor. Bu kadar sayıda Hubble hacmi mümkün olan tüm olasılıkları kapsamış oluyor. Dolayısıyle yaklaşık 10 üzeri 10E118 m’lik bir hacim içinde mümkün olan tüm olası yerleşimler, dolayısıyla da evrenin tüm olası durumları gerçekleşmiş oluyor.
-
16.
0Birinci düzey multiverse’i kabullenmek kolay gözükmüyorsa, bir de sonsuz sayıda birinci düzey multiverse’lerden oluşan 2. düzey multiverse’i (level 2 multiverse) düşünün. Bunların bir kısmı farklı uzay-zaman boyutlandırmasına ve farklı fiziksel sabitlere sahip. Ki bu kavram da yazarın açıklamalarına göre günümüzde popüler olan “chaotic eternal inflation” teorisine dayanarak ortaya konuluyor. Inflation (şişme) teorisi big bang’in uzantısı olarak ortaya çıkmış ve onun açık bıraktığı pek çok noktayı açıklayan bir kavram. Temel parçacıklara ilişkin pek çok teori ve tüm mevcut gözlemsel kanıtlar böyle bir kavramı destekliyor. Bu düşünceye göre evren genişliyor ve sonsuza dek genişlemeyi sürdürecek, fakat bu sonsuz boşluğun bazı bölgelerinde genişleme duruyor ve bu bölgeler bir ekmeğin içindeki büyüklü kuüçüklü hava delikleri (balonları) gibi kendi üzerine kapalı küçük baloncuklar oluşturuyor. işte bu baloncukların her biri embriyonik birer 1. düzey multiverse’i oluşturuyor. Bu baloncuklar dünyadan sonsuz uzaklıkta, öyle ki ışık hızında sonsuza dek gitseniz, yine onlara ulaşamıyorsunuz. Çünkü bu baloncukların arasındaki mesafe sizin kendisini katedebileceğinizden daha hızlı bir biçimde genişliyor.
-
17.
0Bir de bunlar haricinde 3. düzey (level 3) ve dördüncü düzey (level 4) multiverse’ler tanımlanmış.
3. düzey multiverse’den kastedilen, yaklaşık 40 yıl öncesinden beri sözü edilen ve kuantum fiziğinin “paralel evrenler” düşüncesinden yola çıkan yorum. Bu fikir, rastgele gerçekleşen kuantum olaylarının evrenin her değişik olasılığa karşı düşen farklı kopyalarına dallanması prensibinden yola çıkılarak öne sürülüyor. Burada değişik evrenleri mekan değil, farklı olasılıklı devam yolları birbirinden ayırıyor. Kuantum mekaniğine aşina olanlarin bildiği gibi dalga denklemi tüm mevcut kuantum durumlarının süperpozisyonunu içinde içeriyor, fakat gerçekleşen eylemlere göre ve yapılan gözlemlere göre bunların bir kısmı gerçek haline geliyor. Bizler kendi 1. düzey multiverse’imiz içinde olanları görebiliyoruz, fakat “decoherence” denen bir kavram sebebiyle multiverse’imizin 3. düzey eşdeğerlerini gözleyemiyoruz.
Bir de 4. düzey multiverse tanımlanmış. Burada ayırıcı faktör, farklı matematiksel yapılar. Tüm birinci, ikinci ve üçüncü düzey multiverse’lerde ilk koşullar ve fiziksel sabitler değişmesine rağmen, bunların ilişkilerini tanımlayan temel kurallar aynı kalıyor. Bu noktada fizikçiler, bir de bu kuralların farklı alternatiflerini içinde barındıran 4. düzey multiverse’i tanımlıyorlar. Burada öncekilerden farklı olarak ampirik gözlemlerden değil, matematiksel bir mantık yürütmeden yola çıkıyorlar. Burada prensip algoritmik bilgi içeriği denen bir kavram.
Şöyle düşünün, bir bilgisayar programı yazacak olsanız tek bir rakamı ifade etmek mi daha kolay olurdu, tüm sayıları mı? ilk bakışta size tek bir rakamı ifade etmek daha kolay olacak gibi gelebilir ama gerçekte durum tersidir. Tüm sayılar tüm olasılıkları içerir. Bu sayıların bir kısmını, örneğin sadece tek sayıları, ya da çift sayıları ifade edecek olsanız, belli bir koşula dayanarak mevcut olasılıklara bir sınırlama getirirsiniz. Ya da daha küçük bir sayı kumesini ifade edecekseniz, onu ifade etmek için başka sınırlamalar getirmek zorundasınız. Sonuçta, tek bir sayıyı ifade etmek için getirmeniz gereken sınırlama sayısı en fazladır. Benzer mantık gereği, örneğin Einstein’in denklemlerinin tüm olası çözümleri, tek bir özel çözümünden daha basit, daha doğal bir çözümdür -
18.
0@25 kardeşim ilk başta muhabbet açmak istedim copy paste değildi. ancak giblenmediğimi görüyorsun. bende geçip makale yazacak değilim beğendiğim iplediğim yazıları daha rahatt ulaşmak amacıyla ki üstünede biraz ekleyerek buraya yazıyorum dediğim gibi sadece kendime kullanıyorum başta gelmediniz şimdide gelmemeniz dileğiyle
-
19.
0@26 5 nesil sonramsın 2 katım entry var en anlamlısı da şimdiki yazdığın
teşekkürler. -
20.
0Benzer şekilde, bizim evrenimizde (Hubble uzayımızda) mevcut fiziksel sabitler, evrenin ilk koşulları ve mevcut matematiksel yapılardan kaynaklanan sınırlamalar mevcuttur. 1 düzey multiverse düzeyine çıktığımızda, bizimkine benzer fakat farklı ilk koşullara sahip evrenler tanımlanarak sınırlamaların bir kısmı kaldırılmış olur. Aynı mantık gereği 2. düzey multiverse’te (ve 3. duzeyde de) bu sefer farklı fiziksel sabitlere imkan verilerek sınırlamalar bir miktar daha kaldırılmış olur. Fakat tüm bunlarda yine de hala aynı matematiksel yapılar bulunmaktadır. Bir düzey daha yukarı çıkıp, tüm olası matematiksel yapıları içine alan bir 4. düzey multiverse tanımı yapıldığında, ortada hiç kısıtlama kalmaz ve sonuçta ortaya konulmuş olan açıklama tek rakamı ifade etmekle tüm sayıları ifade etmek arasındakine benzer bir ilişkiyle çok daha basit hale gelmiş olur. Yani 4. düzey multiverse mümkün açıklamaların en basitidir. Kendi başına varolabilecek ve herhangi bir kısıtlamaya ihtiyaç duymadığı için sebebi ve kökeni konusunda soru sorulamayacak en üst düzey açıklamadır. Dolasıyısıyla, Occam’s razor (occam’in bıçağı) prensibi gereği, yani açıklamaların en basitinin geçerli olduğu ve fazladan bilgi ya da kısıtlama gerektiren seçeneklerin kabul edilemeyeceği prensibi gereği, 4. düzey multiverse’in geçerli bir tanım olması gerektiği söylenmektedir.Tümünü Göster
Kısacası, günümüz evren bilimi (kozmoloji), varlığın kökeniyle ilgili çok yol katetmiş ve neredeyse tüm soru işaretlerini ortadan kaldıracak açıklamalar ortaya koymayı başarmıştır. Elbette hala katedilmesi gereken çok yol vardır, fakat öyle görünmektedir ki tüm bu fikirler ve kavramlar gelecekte düşünce biçimimizi ve evreni algılayışımızı kökten değiştirecektir.
Bu da demektir ki, artık bilimin günümüzde ulaştığı düzeyde, ilkel dinlerin Tanrı kavrdıbına ihtiyaç hemen hemen hiç kalmamıştır ve varlık Tanrı olmadan da kolayca açıklanabilir. Tanrı’yı işin içine katarak yapılan açıklamaların tatminkar olmaması ve cevaptan çok soru ortaya çıkarmaları bir yana, eskiden bizler Tanrı’yı varlığına dair delil olmadığı için reddederken, öyle görünüyor ki artık bilimsel olarak Tanrı’nın olmadığı gösterilmiştir demeye ve bu yolla Tanrı kavrdıbını reddetmeye çok yakın bir duruma gelmişiz gibi görünmektedir. Eskiden mümkün olmadığı düşünülen bazı şeyler, örneğin Tanrı’nın varolmadığını kanıtlamak, öyle görünüyor ki modern bilim sayesinde yakın gelecekte mümkün hale gelebilir. Ya da bu açıklamalar ışığında belki şimdiden “Modern bilime göre Tanrı kavrdıbına ihtiyaç yoktur” denebilir ve bilimin Tanrı kavrdıbını çürüttüğü ve demode ettiği belki şimdiden söylenebilir.
-
yırtık pantalon videoları sarıyor la
-
çaycı hüseyinee ne olmuş lan böyle
-
her şeyi szymanskiden bekliyoruz
-
beyler sanırım yolun sonuna geldik
-
abi bu nedirrrrrrrrrrrtrrr
-
tüysüz bir oğlan girecek
-
sözlükte sövecek yazar kalmaması
-
zargana bu karıyı zütürüyor
-
beş yıl sonra buraya gelip
-
kons dayı ramo ufuk otuzbirspor kulubu
-
ayaklarım zonkluyor amq
-
şimdi aramizdan bir kac erkek bunlarla konusup
-
olm benim doğum günü iznim var la
-
moğol kürdü
-
sozlugu ne hale getirdiniz z
-
japonyada japonyalı gibi isveçte isveçli gibi
-
çiğköftelerin fiyatı ne olmuş la öyle
-
oğuzların zaza boyu
-
25 30 dan sonra nasıl evlencez la
-
nhaxball gel inci
-
zarganayı denize atsan
- / 1