1. 158.
    0
    ccc @159 giber ccc
    ···
  2. 157.
    0
    @162 ben cevap verdim sana. parça parça diyerek bahene uydurduğunu. belli ki kitabı yazan ne yazdığından habersiz yazmış ya da unutmuş.

    sen @159a cevap verebilir misin şimdi?
    ···
  3. 156.
    0
    Konunun teknik yönü kadar, felsefi yönünün de çok zor ve pek çok tartışmayı tetikleyecek nitelikte olduğu herkezce kabul görmektedir. Bu nedenle konuya ünlü bir kaç fizikçinin kuantum hakkındaki düşünceleriyle, bu işin ne denli çetin bir ceviz olduğunu vurgulamaya çalışarak başlamak istiyorum.

    Bristol üniversitesi fizik bölümünden Robert Gilmore'un, Alis Kuantum Diyarında adlı yapıtının önsözüne şu sözlere yer verilmektedir.

    "Yirminci yüzyılın ilk yarısında evren anlayışımız tümüyle alt üst oldu. Eski klagib fizik kuramlarının yerini, dünyaya bakış açımızı değiştiren, kuantum mekaniği aldı. Kuantum mekaniği, yalnız eski Newton'cu mekaniğin ortaya attığı düşünceleri değil, sağduyumuzla da pek çok açıdan uyuşmazlık içindedir. Yine de bu kuramların en şaşırtıcı yanı, fiziksel sistemlerin gözlenen davranışını, önceden haber vermedeki olağanüstü başarısıdır. Kuantum mekaniğinin bize saçma geldiği anlar olabilir. Fakat doğanın izlediği yol budur. Biz de buna uymak zorundayız."

    Kaliforniya Teknoloji Enstitüsünden Prf. Rıchard Feynman; kuantum mekaniği ile ilgili öğrencilere verdiği bir konferansta, konuya şu espiri ile başlıyor.

    "Kuantumu anlamak gerçekten zor. Ancak gerçekte bu zorluk pgibolojik. Kendinize sürekli " ama bu nasıl olabilir " diye sormanızın yarattığı sıkıntıdan kaynaklanır. Sorduğunuz her soru, onu anlaşılmış bir şeyler cinsinden görmek arzusunun dışa vurumudur. Onu alışılmış bir şeye benzeterek açıklayacak değilim. Yalnızca açıklayacağım.

    Bir zamanlar gazetelerde " Görecelik " teorisinin sadece oniki kişi tarafından anlaşıldığı yazılmıştı. Hiçbir zaman öyle bir dönem olduğunu sanmıyorum. Onu yalnız tek bir kişinin anladığı bir dönem olabilir, çünkü, daha kaleme almadan önce bu teoriyi fark eden kişiydi o. Ancak onun çalışmalarını okuyan birçok kişi Görecelik teorisini şu veya bu şekilde anladı. Buna karşın, kuantun mekaniğini kimsenin anlamadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle, anlatacaklarımı gerçekten anlamanız gerektiğini düşünerek dersi ciddiye almayın; Gevşeyin ve bu işin keyfini çıkarın."

    Yine ünlü bir bilim adamı, "Kuantum fiziğini anlayamazsınız, ona sadece alışabilirsiniz" diye bir yorum getirmiştir.

    Erdal inönü ise, "Kuantum fiziğini anlamak için güçlü bir empatiye, yani olayları ve düşündüğünüz hipotezin deneyini kafanızda yapabilmelisiniz" demiştir.

    Ve son olarak Danimarkalı ünlü fizikçi Niels Bohr; "Kuantum fiziği kafanızı karıştırmadıysa onu tam olarak anlamamışsınız demektir."diyerek, beklide bu konuya son noktayı koymuştur.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 155.
    0
    Konunun teknik yönü kadar, felsefi yönünün de çok zor ve pek çok tartışmayı tetikleyecek nitelikte olduğu herkezce kabul görmektedir. Bu nedenle konuya ünlü bir kaç fizikçinin kuantum hakkındaki düşünceleriyle, bu işin ne denli çetin bir ceviz olduğunu vurgulamaya çalışarak başlamak istiyorum.

    Bristol üniversitesi fizik bölümünden Robert Gilmore'un, Alis Kuantum Diyarında adlı yapıtının önsözüne şu sözlere yer verilmektedir.

    "Yirminci yüzyılın ilk yarısında evren anlayışımız tümüyle alt üst oldu. Eski klagib fizik kuramlarının yerini, dünyaya bakış açımızı değiştiren, kuantum mekaniği aldı. Kuantum mekaniği, yalnız eski Newton'cu mekaniğin ortaya attığı düşünceleri değil, sağduyumuzla da pek çok açıdan uyuşmazlık içindedir. Yine de bu kuramların en şaşırtıcı yanı, fiziksel sistemlerin gözlenen davranışını, önceden haber vermedeki olağanüstü başarısıdır. Kuantum mekaniğinin bize saçma geldiği anlar olabilir. Fakat doğanın izlediği yol budur. Biz de buna uymak zorundayız."

    Kaliforniya Teknoloji Enstitüsünden Prf. Rıchard Feynman; kuantum mekaniği ile ilgili öğrencilere verdiği bir konferansta, konuya şu espiri ile başlıyor.

    "Kuantumu anlamak gerçekten zor. Ancak gerçekte bu zorluk pgibolojik. Kendinize sürekli " ama bu nasıl olabilir " diye sormanızın yarattığı sıkıntıdan kaynaklanır. Sorduğunuz her soru, onu anlaşılmış bir şeyler cinsinden görmek arzusunun dışa vurumudur. Onu alışılmış bir şeye benzeterek açıklayacak değilim. Yalnızca açıklayacağım.

    Bir zamanlar gazetelerde " Görecelik " teorisinin sadece oniki kişi tarafından anlaşıldığı yazılmıştı. Hiçbir zaman öyle bir dönem olduğunu sanmıyorum. Onu yalnız tek bir kişinin anladığı bir dönem olabilir, çünkü, daha kaleme almadan önce bu teoriyi fark eden kişiydi o. Ancak onun çalışmalarını okuyan birçok kişi Görecelik teorisini şu veya bu şekilde anladı. Buna karşın, kuantun mekaniğini kimsenin anlamadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle, anlatacaklarımı gerçekten anlamanız gerektiğini düşünerek dersi ciddiye almayın; Gevşeyin ve bu işin keyfini çıkarın."

    Yine ünlü bir bilim adamı, "Kuantum fiziğini anlayamazsınız, ona sadece alışabilirsiniz" diye bir yorum getirmiştir.

    Erdal inönü ise, "Kuantum fiziğini anlamak için güçlü bir empatiye, yani olayları ve düşündüğünüz hipotezin deneyini kafanızda yapabilmelisiniz" demiştir.

    Ve son olarak Danimarkalı ünlü fizikçi Niels Bohr; "Kuantum fiziği kafanızı karıştırmadıysa onu tam olarak anlamamışsınız demektir."diyerek, beklide bu konuya son noktayı koymuştur.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 154.
    0
    yarım saattir cevap veriyorum sana sen bana başka bir soruyla geliyorsun ben yoruldum ya kaçtığım falan da yok ayrıca.sen cevap ver önce yukardaki entrilere.
    ···
  6. 153.
    0
    @158 parça parçaymış.bu bahane olmasa zaten... kendinizi öyle bir inandırmışsınız ki sizin gibi bağnazlardan korkular...
    ···
  7. 152.
    0
    ulan istersen kendi gibine inan bizene huur cocuğu neyin gösterişindesin bin
    ···
  8. 151.
    0
    @154 dur daha bitmedi gelecek çok var.ben özürlüyüm anlamıyorum ya bana açıkla şimdi. neden bunlar hep muhafazide çalışıyor? tamam aracı olmasını istiyor tanrın fakat bu çok çok özel konulara girmiyor mu? zinayı günah kılan kuran kendisiyle çelişiyor, adam kayırmıyor mu? hani muhafazid de somut olan bizler gibi olan biriydi? neden kadınlar hep ona gidiyor?

    AHZAP SURESi 50
    Ey Peygamber! Biz sana mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiklerinden elinin altında bulunan kadınları; seninle beraber hicret eden, amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca, diğer mü’minlere değil de, sana has olmak üzere, mehirsiz olarak kendini Peygamber’e bağışlayan, Peygamber’in de kendisini nikahlamak istediği herhangi bir mü’min kadını da (sana helal kıldık.) Mü’minlere eşleri ve sahip oldukları cariyeleri hakkında farz kıldığımız şeyleri elbette bilmekteyiz. Bütün bunlar, sana herhangi bir zorluk olmaması içindir. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
    AHZAP SURESi 51
    Ey muhafazid! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geri bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah kalplerinizdekini bilir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)
    AHZAP SURESi 53
    Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber’in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber’i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz ,hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah’ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır.
    ···
  9. 150.
    0
    @156 tevilleri sırayla al ve bak.ilk insan balçıktan yaratılırken o balçığı balçık yapan nedir? sudur. kan pıhtısı dediği de anne karnındki yavrudur. alak dediği ise menidir.ilk insan toprak ve su yani balçıktan yaratıldı. havva anamız onun kemiğinden yaratıldı ki kemiğin temeli kan ve ilik değil midir? önce suyu sonra insanı yarattığı anlatılıyor işte. kuranı parça parça alamazsın ki bütününü alacaksın.bir yerde de diyor ki namaza yaklaşmayın.ama devdıbını oku. cenabetken yaklaşmayın diyor. konuya bütünden bak kardeşim. benim delillerime cevap veremedikçe yeni sorular getiriyorsun ki bu gözümden kaçmadı.
    ···
  10. 149.
    0
    ya allahı gibim size bişey olmasın panpalar
    ···
  11. 148.
    0
    @154 al buna da inan o zaman. kuranda geçiyor hangi birine inanalım :

    çamurdan mı, sudan mı, topraktan mı neyden yaratıldın bre cahil ?

    burda bir çelişki yok mu?

    açıkla ...

    Alak suresi

    1. Oku O yaratan Rabbinin adıyla!

    2. insanı bir kan pıhtısından yarattı!

    30. inkar edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi? Hâlâ inanmayacaklar mı?

    Nur suresi 45.ayet

    45. Allah bütün canlıları sudan yarattı. işte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.

    Furkan suresi 54. ayet
    54. O, sudan bir insan yaratıp ondan soy sop ve hısımlık meydana getirendir. Rabbin her şeye hakkıyla gücü yetendir. (bidaha sudan yaratma mavalı)

    Hicr suresi 26. ayet
    26. Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık. (şimdide balçıktan yaratmış)
    ···
  12. 147.
    0
    @151 sen itaat etmek zorunda değilsen o senin sorunun. kuran seni uyarmış. istemiyorsan itaat etme. zorlayan yok.
    ···
  13. 146.
    0
    @147
    allah göklerin ve yerin nurudur. onun nurunun temsili şudur: duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile, neredeyse aydınlatacak (kadar berrak) tır. nur üstüne nur. allah dilediği kimseyi nuruna iletir. allah insanlar için misaller verir. allah her şeyi hakkıyla bilendir. nur suresi 35.ayet.
    bak ampul de var. görmeyecek kadar özürlü müsün? hadi ben anlama özürlüyüm de sen göremeyecek kadar özürlü müsün?
    ···
  14. 145.
    0
    diyelim ki cennet ve cehennem diyelim ki diğer tarafda var .
    bu dünyada allaha inanmayan biri var ama oldukça iyi iyilik yapıyo sürekli yani tam cennetlik ölünce bu kişi allaha ınanmıyo diye cennete falan giremicek mi saçmalığa bakar mısınız o zaman allah oldukça bencil birisi.
    ···
  15. 144.
    0
    @143 beynimle bişeylere inanmaya çalıştığımdan deistim zaten panpa o yüzden yazıyorum burda sonuçta kalbiyle inanmaya çalışanlar kurcalamıolar kabul ediolar doğuştan beri ne öğrendilerse.
    ···
  16. 143.
    0
    @146 emreder neden peki? emredilmeyi isteyen kim? emre dayalı yaşamak için doğmak isteyen kim?
    ···
  17. 142.
    0
    @142 panpa açıkladım daha önce, tanrıya inanıorum çünkü evreni ve yaşamı oluşturan en küçük parçacığın nasıl var olduğuna dair bilimsel bi kanıtım yok, olabileceğinide sanmıyorum bunu tanrının varlığına bağlıyorum. ayrıca bütün evrenin işleyişini geçtim,sex, beyin ve duygu gibi 3 kusursuz kavramın tesadüf olabileceğine inanmıyorum

    dine neden inanamadığımı @113 te yazdım kısaca panpa.
    ···
  18. 141.
    0
    @146 düşünmeden inanan yok allah düşünmeye sevk eder. gökyüzüne bakmayı emreder. gökyüzünde yörüngelerinde akıp giden yıldızz vs her ne diyorsan onları 1400 seneöncesinden haer vermiştir ki bakıp ibret alalım diye deliller sunmuştur.
    ···
  19. 140.
    0
    seviye tavan yapmış burda la hani özet geçcektik hani özet geçcekdik
    ···
  20. 139.
    0
    @144 ben zaten 7. yyda bir filozof var da gündelik bilgiyi o zaman açıklıyor demiyorum.Şu anki gündelik bilginin tanımını söylüyorum.

    iki ülkenin 1600lü yıllarda silahlarıyla birbirlerini öldürdükleri olaya o zaman savaş sözcüğü tanımlanmamış diye, bugün o bir savaştır! diyemiyor muyuz? yook lan ben diyorum.

    şunu düşün bir de: ampül ya da her ne taksa yanıyor etrafa ışık saçıyor.sen bunu anlayamayacak kadar özürlü müsün? ya da tanrı sizle özürlüsünüz diye dalga geçiyor ona bile dipnot veriyor.
    ···