1. 1.
    0
    okuyan kimler? gibkodan bir orta kantin zirvesi yapak la
    ···
  2. 2.
    0
    Necmettin Erbakan (29 Ekim 1926, Sinop - 27 Şubat 2011, Ankara), Türk siyasetçi, mühendis ve akademisyen. 28 Haziran 1996 ile 30 Haziran 1997 tarihleri arasında Türkiye Başbakanı.
    7 Kültür Merkezi
    ilk yılları [değiştir]

    Sinop Kadı Vekili Mehmet Sabri ile Kamer Hanım'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Baba tarafı Adana'nın Kozan ilçesinin tanınmış ailelerindendi. ilk öğrenimine Kayseri'de başlamasına karşın babasının tayin olması dolayısıyla Trabzon'da tamamladı. istanbul Erkek Lisesini birincilikle bitirdi. Üniversiteye sınavsız giriş hak kazanmış olmasına rağmen sınava girmeyi tercih etti ve birinci sınıftan değil ikinci sınıftan öğrenime başladı. istanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'nden 1948 yılında mezun oldu. Aynı yıl "Motorlar Kürsüsü"nde asistan oldu (1948-1951). Teknik üniversitedeki sınıf arkadaşları arasında Süleyman Demirel ve Turgut Özal da vardı.

    Üniversite tarafından 1951'de gönderildiği Almanya'da RWTH Aachen'de (Aachen Teknik Üniversitesi) doktorasını yaptı. Alman Ordusu için araştırma yapan DVL Araştırma Merkezi'nde Prof. Dr. Schmidt ile çalışmalar yaptı ve Alman üniversitelerinde doktorasını verdi. 1953'te doçentlik sınavını vermek üzere istanbul'a döndü. 27 yaşında 1954'de iTÜ'de doçent oldu. Araştırmalar yapmak üzere tekrar Almanya'nın Deutz fabrikalarına gitti. Leopard 1 tanklarını geliştirme çalışmasında araştırma başmühendisi olarak görev aldı (1951-54). Mayıs 1954-55 arasında askerlik yaptı. Tekrar üniversiteye döndü. 1956-1963 arasında 200 ortaklı ilk yerli motoru üretecek olan Gümüş Motor'u kurdu ve motor üretimini gerçekleştirdi. 1965'te profesör ünvanını aldı. 1967'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Sekreterliği'ne seçildi. Aynı yıl Nermin (Saatçioğlu) Erbakan'la (1943-2005) evlendi. Bu dönemde, büyük sanayici ve tüccarlara karşı Anadolu tüccar ve küçük sanayicilerini savunmasıyla dikkati çekti. 25 Mayıs 1969'da TOBB genel başkanlığına seçildi. Ama Adalet Partisi (AP) hükümetinin seçimleri iptal etmesiyle 8 Ağustos 1969'da başkanlıktan ayrılmak zorunda kaldı.[1]

    Siyasi hayatı [değiştir]

    1969'da Adalet Partisi'nden (AP) milletvekili aday adaylığı Süleyman Demirel tarafından veto edildiği için Konya'dan bağımsız aday oldu ve iki milletvekili seçtirecek oy alarak milletvekili seçildi. 17 Ocak 1970'te 17 arkadaşıyla Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. Ancak parti 12 Mart 1971 Askeri Müdahalesi'nden kısa süre sonra, "laikliğe aykırı çalışmalar yürüttüğü" iddiasıyla açılan dava sonunda 20 mayıs 1971'de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı[2]; yöneticileri hakkında ise ceza davası açılmadı. Erbakan, MNP'nin kapatılmasından sonra isviçre'ye gitti ve bir süre orada kaldı. 1973 Genel Seçimlerinden önce, Türkiye'ye döndü. Türkiye'ye dönüşüyle ilgili olarak Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi'nin oylarını bölmek amacıyla Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur ile Turgut Sunalp tarafından ikna edilerek Türkiye'ye döndüğü iddia edildi. [3][2] 11 Ekim 1972'de MNP kadrolarıyla Milli Selamet Partisi'ni (MSP) kurdu. 14 Ekim 1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi yüzde 12 oy oranıyla 48 milletvekilliği kazandı. Seçimlerden hemen sonra Bülent Ecevit'in liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi'yle (CHP) ile MSP arasında kurulan koalisyon hükümetinde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. Bu dönemde, Kıbrıs Harekâtı'nın yapılmasını savundu. Harekâttan sonra adanın tamdıbının ele geçirilmesini konusunda Ecevit ile görüş ayrılığına düştü. 17 Kasım 1974'de hükümet dağıldı.

    Mart 1975'te Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) arasında kurulan I. Milliyetçi Cephe Hükümeti'inde devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. 1977 Genel Seçimleri'inde Milli Selamet Partisi'nin milletvekili sayısı yarı yarıya düşerek 24'e geriledi. Temmuz 1977'de AP, MSP ve MHP koalisyonuyla kurulan II. Milliyetçi Cephe Hükümeti'nde yine devlet bakanı ve başbakan yardımcısı oldu. Adalet Partisi'nin Kasım 1979'da kurduğu azınlık hükümetini dışardan destekledi. 6 Eylül 1980'de partisinin Konya'da düzenlediği Kudüs Mitinginin 12 Eylül Askeri müdahalesi'nin sebeplerinden birisi olduğu söylenmiştir.[kaynak belirtilmeli]

    12 Eylül'de bir süre izmir Uzunada'da gözaltında tutuldu. 15 Ekim 1980'de 21 MSP yöneticisiyle birlikte 'MSP'yi illegal bir cemiyete dönüştürmek ve laikliğe aykırı davranmak' suçlamasıyla tutuklandı. 24 Temmuz 1981'de serbest bırakıldı. 1983'te hakkında verilen hüküm Askeri Yargıtay'ca bozulduktan sonra beraat etti.

    1982 Anayasası gereğince 10 yıl siyaset yapma yasağı aldı. 6 Eylül 1987 halk oylamasıyla tekrar siyasete döndü. 11 Ekim 1987'de Refah Partisi genel başkanı seçildi. Refah Partisi'nin Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) ve Islahatçı Demokrasi Partisi'yle (IDP) ittifak kurduğu 1991 seçimlerinde Konya'dan milletvekili seçildi.

    Milli Görüş Hareketi'nin tarihindeki en büyük başarıyı elde ettiği 1995 seçimlerinde Refah Partisi, aldığı yüzde 21.37 oy oranı ve kazandığı 158 milletvekili ile birinci parti oldu. Doğru Yol Partisi (DYP) ile Anavatan Partisi (ANAP) arasında kurulan kısa ömürlü koalisyon hükümetinin istifasından sonra DYP ile kurduğu REFAHYOL hükümetinde, 28 Haziran 1996'da başbakan olarak göreve başladı. Koalisyon hükümeti başbakanı olarak görevde olduğu 1996-1997 arası 1 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi %7.5 oranında büyümüş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya topldıbının binde 11.96'sınden binde 12.37'sine yükselmiştir.[4] Yapılan reformlar arasında, kamu kuruluşları arasında havuz sisteminin kurulması ve gelişmekte olan halkın çoğunluğu Müslüman ülkelerden 8 tanesini biraya getiren D8 oluşumu gösterilebilir. Laiklik ve Atatürkçülük tartışmaları sonucunda, post-modern darbe ile Erbakan istifa etmeye zorlansa da bu teşebbüs ilk etapta başarıya ulaşamamıştır. (Koalisyon 30 Haziran 1997'ye kadar devam etmiştir). 21 Mayıs 1997 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "yasadışı bazı eylemlerin odağı olmaya başladığı ve bazı üyelerinin laik rejimi hedef alan girişimleri" nedeniyle Refah partisi'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Başsavcı Vural Savaş, dava ile ilgili yaptığı açıklamada partinin "laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline geldiğini ve ülkeyi giderek bir iç savaş ortdıbına sürüklediğini" belirtti.[3] Dava devam ederken Erbakan, başbakanlık görevini Tansu Çiller'e devretmek amacıyla 18 Haziran 1997'de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e istifasını sundu.[2] 30 Haziran 1997'de 54. hükümet son buldu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise yeni hükümeti kurma görevini, mecliste çoğunluğa sahip Doğru Yol Partisi'nin genel başkanı Tansu Çiller'e değil, Mesut Yılmaz'a verdi. 55. Hükûmet (ANASOL-D) Mesut Yılmaz'ın liderliğinde Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Türkiye Partisi koalisyonu ile kuruldu.

    21 Mayıs 1997'de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, RP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Dava sonunda Anayasa Mahkemesi, 16 Ocak 1998'de Refah Partisi'nin kapatılmasına ve aralarında Erbakan'ın da olduğu 6 kişiye 5 yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesine karar verdi. Kurucusu olduğu Milli Görüş Hareketi'nin 2001 yılında bölünmesinden sonra Erbakan'ın desteklediği Milli Görüş'çü kanat Recai Kutan başkanlığında Saadet Partisi'ni (SP) kurdu. Erbakan, "Kayıp Trilyon Davası" olarak bilinen -Refah Partisi'nin 1997 yılı kesin hesaplarındaki partiye ait yaklaşık 1 trilyon TL'nin harcanmış gibi gösterilmesi- davada, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 Mart 2002'de "özel evrakta sahtecilik" suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edildi.[5] 2002 Genel Seçimleri'nden önce Konya'dan bağımsız milletvekilliği adaylığı başvurusu Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından reddedildi.[6] 5 yıllık siyasi yasağı Şubat 2003’te sona eren Erbakan, 11 Mayıs 2003’te Saadet Partisi Genel Başkanlığına seçildi. 3 Aralık 2003'te hakkındaki mahkumiyet kararı Yargıtay tarafından onandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘Kayıp Trilyon Davası’nda mahkum olan ve mahkumiyet kararları kesinleşen Erbakan dahil 6 kişinin parti üyeliğinden çıkarılması ve partideki organlardaki görevlerine son verilmesini isteyince Erbakan, 30 Ocak 2004’te Saadet Partisi Genel Başkanlığından ve parti üyeliğinden ayrıldı. [7]

    Aldığı sağlık raporu doğrultusunda infazı ertelen Erbakan’ın "Kayıp Trilyon Davası" nedeniyle aldığı hapis cezası Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılan değişiklik uyarınca Nisan 2008'de ev hapsine çevrildi. Erbakan ev hapsini çekerken Adli Tıp Kurumunun ‘sürekli hastalık’ raporu doğrultusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından 19 Ağustos 2008’de affedildi.[8]

    17 Ekim 2010'da tekrar Saadet Partisi'nin tekrar genel başkanlığına seçildi. Sağlık durumu giderek kötüleştiği halde vefat ettiği güne dek kurmaylarıyla parti ve ülke meseleleri hakkında görüşmelerine devam etmiştir.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    0
    @8 ayrıca türkiye üniversiteleri arasında en yüksek not ortalaması ile bitiren öğrenciymiş erbakan. gerçek mi bilmiyorum ama duyumlar bu şekilde.
    ···
  4. 4.
    0
    özyeğinde okumaktan iyidir. erbakan hiç değilse eski başbakan.
    ···
  5. 5.
    0
    olm eğitim fakültesini ayırdılar selçuktan şuanda 1. sınıf okuyanlar neco mezunu, üst sınıflar dilekçe verirse selçuk mezunu olacak. yani ben selçuk mezunu olucam ahahaha
    ···
  6. 6.
    0
    öyle üniversite mi olur lan lisedir o lise
    ···
  7. 7.
    0
    böyle bi üni olduğunu ilk kez dydum ya lan
    ···
  8. 8.
    0
    bende cüppeli ahmet hoca üniversitesindeyim panpa.
    ···
  9. 9.
    0
    o ne amk, isimden kaybediyor lan direk...
    ···
  10. 10.
    0
    yok mu la?
    ···
  11. 11.
    0
    okuyan var mı beyler bilgilendirirseniz sevinirim endüstri müh kazandım internetten arastırdım denildiği kadar kötü mü konya ya giderken züte gelmeyek varsa bi bilginiz yağdırın beyler
    ···