1. 2026.
    +1
    daha fazlası var
    gördüğünden fazlasını yaşadım
    hiç yaşamamış gibisinden
    nefesleri kitaplara gömerken
    iyi yaşadım
    dünyanın en güzel şiiri olan
    adın, dudaklarımın arasında
    bir sigara ile dans halinde
    sürekli ulumalı ay
    kirlilikleri temizleyen yeşilliğin
    duvarda ki ölümü gülüşlere basan
    yaraları gülleyen kadın
    kutsallığın somut hali.
    seni sevmemek
    seninle sevişmeyi düşlememek
    mümkün müdür ?
    ···
  2. 2027.
    +2
    bir am'a delicesine koşmaktı
    bir memenin kutsallığını görüyordum.
    huurlar da,sıcak su hasreti.
    ışıkları dahi olmayan motel odaların da
    düzüşmek isteği.
    orada duran her kadının
    omuzlarında ve sırtında izi olan iğrenç
    adamlar.
    bir am'ın sıcaklığın da her ne varsa
    bir memenin yumuşaklığı gibi olan her his
    ölüme koşan hippi'lerin saçları gibi.
    geberene kadar ot çekip,
    ölümden korkmuyorum nidaları atarak
    ferreların sonunda ki vahşeti izlemek.
    sayın tanrıya şükürler olsun ki,
    kadınlara meme vermeyi akıl edebilmiş.
    bir aşkın yumuşaklığını bulabilen bir adam
    hayatta ki her şeyin ucu ciks ve kadının
    cinsel uvuzlarına dokunuyor
    dedi.
    kadının aşşağılık olmadığını kanıtlayan
    ciks,
    dünyamızın altın çağını yaşatacak kadar güzel ve
    bir çocuğun çığlığına hayat verebilecek kadar
    asil ve kutsal olduğunu kanıtlıyor. dünyanın
    her hangi bir köşesinde birileri düzüşüyor ve
    birileri mutluluğun göğüslerini yalıyor.
    bir kadının sıcaklığına girip,
    kendi beyaz sıcaklığını içine boşaltan her adam
    mutluluğun formülünü açıkça evrene yayıyor.
    morfin etkisinde ciks, alkol etkisinde ciks,ot etkisinde ciks,
    lsd etkisinde ciks, kokain etkisinde ciks, eroin etkisinde ciks ve en güzeli
    aşk etkisinde ciks.
    bir kadının memelerine uzanan yoldan aşşağıya doğru
    ıslaklık bırakarak inmek,
    dünyanın en klas ve en zenci şiirini yazmak gibi.
    kadının bacakları ne kadar kutsal ise,
    kutsaldır her sokak şarapçısının penisi.
    iyice saçmalığa battığını düşünürken
    bir kadının bacakların da şiirler yazan zenci adamın
    çığlıklarını yazıyor aslında dostoyevski.
    beat kuşağı ölmüyor ve 66 seneleri yaşıyor.
    sakallı ve gözlüklü her şair,
    çay eşiliğinde sevişiyor.
    bir am'ın sıcaklığına giren her aşık kişilik,
    aslında hayatın ferregrafiden ibaret olduğunu biliyor.
    ···
  3. 2028.
    +2
    her yatağın altında ölüme terk edilmiş parkeler
    duvarlar da ölümsüzlüğe adanmış portreler,
    bir tuğlaya hapis bırakılmış boyalar ve
    her kadının iç çamaşırı biliyor ki ciks,
    çağımızın altın kalbi.
    kafataslarından dışarıya çıkan düşüncelerin
    canı cehenneme.
    bir bankta ciks uğruna hapis yatmayı göze alanlar
    güneş gözlüklerinin arkadasından kadın bacağı gözleyenler
    elleri kadının sıcaklığına girmiş olanlar
    bilirler ki,
    tanrı, kendi sıcaklağından üflemiştir,am'ın içine.
    yüzünde yara izi olan huurların vajinası dahil.
    kendi bakireliğini çıplıkları ile gizleyen kadınların
    memelerinden akan her çocuk damlası
    yer de öyleyce uyuyan halının üzerine intihar ediyor.
    ferregrafi ve gökkuşağı çığlıkları
    bir kuşağın zorunlu uzun metrajlı ciks filmi izlemeye mecbur bırakılması.
    kişisel ölümün sakallı ve parkalı krizleri
    uzaktan izlerken kadının ölümünü her göğüs ucuna bir mermilik
    nefes bırakıyor.
    anlamıyor ve anlaşamıyoruz.
    alakasız bir şekilde kendime bir not ;
    beat kuşağı beynine şiir yazma dürtüsü veriyor.
    ···
  4. 2029.
    +2
    kansas'ta gibini yalatan bıyıklı muallakler,
    gib yalamaktan zevk alan sarışın oğlanlar,
    çığlıklara boğulan pis huurlar,
    6:45 trenin sesini duyunca hayallerine elveda diyenler,
    tren yolunda oturup sigara yakanlar,
    bir binanın en üst katında hayatının kadınını beylenler,
    istanbulun ücra köşesinde ki genelevler,
    genelevlerin sahiplerinin eşleri,
    milletvekillerinin metresi olabilecek kadar iyi huurlar,
    emekli kahvahenesin de oturup yaşam mücadelesi verenler,
    çayı açık ve şekersiz içenler,
    küfür eden esmer ve güzel kadınlar,
    hiçbir taka yaramayan politik yalanlar söyleyen başkanlar,
    dindar ve hırsız sakallı puştlar,
    bir kadının pekekentliğini yapan ırksız adam,
    aşşağılık bir serserinin beş para etmez aşığı,
    biraz ekmek ve bir bardak çay için çalışanlar,
    paralarının arttırıp sakso çektirmeye koşan yahudi çocuklar,
    daha bıyıkları bile çıkmadan ciks yapmaya başlayanlar,
    gecenin bir vakti ciks yaptıktan sonra duş almaya üşenenler,
    şerefi ve onuru evleneceği kadının bekaretine bağlayanlar,
    dakikarca süren taktan şiirleri sessizce okuyan çakma enteller,
    namuslu huur çocukları,
    gerçekten huur çocuğu olup bir baba gibi yaşayan çocuklar,
    bir genelevde doğup cigara içmeden yaşan insanlar,
    elinde ki sigarayı vücuduna batırıp zevk alan pgibopatlar,
    ölülerin arkasından mateme bağlayan yaşlı kadınlar,
    dahi erkekleri kendine aşık etmeyi başaran aptal kadınlar,
    memelerin kutsallığının farkında olan çirkinler,
    hayatı boyunca hiç ciks yapmamış emekli adamlar,
    dünyayı sol gazete satarak protesto eden komünist zenginler,
    başka ırkın kadınlarını yatağa atmak için çaba sarf eden ırkçılar,
    cennette şarkı söyleyip etrafta koşuşturan çocuk bakireler,
    motel odasında intihar edip cennete gitmeyi uman binler ve
    ben,siz, onlar.
    hepimiz aynı evreni paylaşıyoruz ve
    hak etmeyen insanlara saygı duymak zorundayız.
    bu evren ve görgü kuralları saçmalıktan ibaret.
    ···
  5. 2030.
    +1
    yağmur'a teslim olmuş her hangi bir ülkenin arka sokakların da
    yaşamaya parmakları ile tutunan dilenciler yaşasın.
    penislerine tekme yemek uğruna sevişmeye çabalayan muallaklerin
    anne ve babaları yaşasın.
    sigara çalarken arkasına dahi bakmadan tanrıya göz kırpan çocuklar yaşasın
    arabaların farlarına beyzbol sopası ile vurup kahkaha atan sevgililer yaşasın
    eroin içmek için çelimsiz ve kokan bedenini sakallı ve şişman adamlara satmak
    zorunda olan eroinman kadınlar yaşasın.
    çaresizliğe batan esrarkeş peltek çocuklar yaşasın
    tanrıya inanırken bir başkası ile ciks yapanlar yaşasın
    sevmenin korkusuna batmış esrar kokulu korkusuz insanlar yaşasın
    koşmadan düşmeye alışkın olan diz kapakları mor olan insanlar yaşasın
    yeşil gözlü deli bir kadına kutsallığın tarifini yükleyen yarı şair
    yarı serseri esmer genç yaşasın.
    yunan heykellerii tekmeleyerek ilerleyen tabuları ve iktidarı yıkan huurlar yaşasın
    tecavüze uğrayan kadınların umursamaz korkuları ve insanlığın duyarsızlığı yaşasın
    alevsiz korluklara ellerini basan sağır serseriler yaşasın
    körlüğüne rağmen etrafında neler döndüğünü bilen körler yaşasın
    deliliğin son uçurumdan yukarıya doğru atlayan şizofren aşıklar yaşasın
    gitmeyi bir çaresizlik değil de bir erdem olarak bilenler yaşasın
    ne kaybederse kaybetsin sigarasını vücudun da dolaştıranlar yaşasın
    memelerinden bir evladı bir çocuğu karşılıksız besleyenler yaşasın
    dünyanın her hangi köşesinde sevişen köylüler yaşasın
    delicesine içip eski bir motel odasın da intihar edenler yaşasın
    uçsuz bucaksız yolları koşarak eroinine koşanlar yaşasın
    hep sonralar da yaşanların sonrası yaşasın
    kutsal uluma ve kutsallıklar delirmişcesine ölümsüzce yaşasın
    koltuklarına mıhlanıp televizyon da beyin gibenler yaşasın
    kravat takıp traş olanlar saçları kısa olup tırnak uzatanlar yaşasın
    siyah ojeli sarışın ve şuh huurlar yaşasın
    çıldırmışcasına adamın sırtına tırnak geçiren bakireler yaşasın
    parmakların da bir adamın hayal parçalarını taşıyan kadınlar yaşasın
    sokaklar da mastürbasyon derdi ile yaşayan evsiz serseriler yaşasın
    yüz dolar karşılığın da sevişen pahalı huurlar yaşasın
    hiç kitap okumamış yazarlar hiç şiir yazmamış şair ruhlular yaşasın
    ···
  6. 2031.
    +1
    gibtiğimin hayatın da penislerinden başka kullandığı organı olmayan
    yarım akıllı kaslı ve uzun boylu adamlar uğruna terk edilmekten usandım
    sigara yüzünden öleceğim palavrasını dinlemekten
    sonsuz hayatın sonsuz döngüsünün içinde dolaşmaktan iğreniyorum artık.
    evden işe işten bara bardan cikse ciksten eve sonra tekrar işe
    aynı hayatın huursu olmaktan bıkmış ve usanmış durumdayım
    yazım kurallarından ve yazarlardan hatta şairlerden iğreniyorum
    bugünün ve bu anın güzelliğini, klaslığını bozmak uğruna bir sigara
    çalan şarkıların fonların da sertçe notalara vurarak küfür etmek.
    ben bir deli uğruna hayatın tüm huurlukları ile yatmış ve küfürden başka
    her bir taku köküne kadar yaparken iğrençlikler sunuluyor bana
    sizin hikayelerinizden nefret ediyorum diyen her tinerci bin
    esrimenin kutsallığını san francisco da anlayan
    kanada da bir çiftlikte safkan atlar ile cinsel ilişki yaşayan huur çocuğu
    eşit düzey de yaşamın eşit sahaların da eşit bir şekilde ölecektir
    toprbacıya olan borcunu ödemek uğruna sakso çekmeyi göze alan klagib binler ve
    matematik kuramları ateşkesler sözleşmeler yazıtlar dinler ve pislikler aynı çuval da
    babasından gizlenerek odasının bir köşesinde pusup gizlice sigara içen çocuğun
    ellerinde ki gökkuşağı parlamasının kutsallığı bir huurnun vajinasında ki gibi
    am'ın sıcaklığı ve memenin davetkarlığına karşı durarak iyi bir tak yaptığını
    düşünen sakkallı ve dindar insanların arkasına gizlenen kanunların canı cehenneme.
    az önce tanıştığım dünyanın en güzel kadını olmaya aday kadının omuzların da bir
    gece uyuma hayallerinin tanrısı durumun da yaşarken başarısızlığımdan bahsediyorum
    babası ile ateşli bir kavgaya tutuşup burun kıran her serseri hayırsız aslında
    bir işçi maaşında ne kadar hayat ve pahalı bir elbise var ise
    benim hayatım da o kadar yalan ve o kadar zengin turunculuk var
    ayrılığın çetin kollarında koşmaya çalışırken hayatın çelik kollar ile
    atılan zarlar olduğunu anlayan bir serserinin kucağın da ölümü tadan
    garip ve veremli bir sarışın huurnun nefesine denk yaşamım.
    esme isimli yüzeyselim çok üzerinde bir kadının kollarında ki ölüm
    parçalarından yaşama doğru koşmak için can atarken aslında
    bir kitabın ve bir kadının uzakta, çok uzakta olmasının ne demek olduğunu
    aşka atılan ilk adımın böylesine acı verici bir olgu olduğunu
    aşkın aslında oldukça somut ve yaşanabilir bir duygu olduğunu düşünüyorum
    esme isimli bir kadının bana garip duygular ve hisler beslemesi garipliğini
    bir adamın ölürken son isteğinin garipliği kadar garipserim.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 2032.
    +1
    fiona odalarım da dolaşıyordu. sadece geceleri çıkıp elleri ile göğsüme bastırıyor uyanmamı sağlıyordu. kapının eşiğinden dünyayı izliyor etrafta ki takluklara küfür ediyordu. sanat adı altında dolaşan saçmalıkları biliyor entelliklere küfür ediyordu. hiç yemek yemiyor, hiç yaşlanmıyor, hiç su içmiyor, hiç alkol almıyor, hiç nefes almıyordu. fionayı kimse görmüyor ve bilmiyordu. fiona,camdan dışarıyı gözlüyor üzerimize doğru gelen saçma aşkları ve küfürleri savuşturuyordu. ellerin de bir siyahlık vardı ve gözleri yoktu. geleceği görüyor ve beni seviyordu. kahvaltımı hazırlıyor ve yatağıma getiriyordu. sigaramı yakıyor, şarabımı dolduruyor, kağıdımı getiriyor ve sessiz olmamı sağlıyordu. çok sevişiyor çok konuşuyordu. kızıyor ve küfür ediyordu bana. tırnakları çok uzun ve kırmızıydı. vajinası o kadar sıcaktı ki,cehenneme adım atıyordum ne zaman sevişsek. bazı geceler uyuyor, bazı geceler evin içinde dolaşıyordu. yatağımın yanında duran sandıkta uyuyor, fotoğraflarıma bakıyor ve hepsini yırtıyordu. sadece geceleri görünüyor, gündüzleri ise beynime girip benimle konuşuyordu. annemi,babamı ve kız arkadaşımı sevmiyor eve gelmelerini istemiyordu. fiona bana öylesine aşıktı ki kız arkadaşımın boğazını kesti. fionanın,saçları sarı, teni kumra, gözleri yeşildi. öylesine acımasız, öylesine gaddardı ki,kız arkadaşımı öldürdükten sonra kanını benim elime sürmüştü. sanırım bu yüzden buradayım.bu hastahanedeyim.bu küçük oda da benimle oturmuş, duvarın dibinden beni izliyor.ona kızgın olduğumu bildiği için benimle konuşmuyor sadece beni izliyor. ellerini dizlerine bağlamış, sallanıyor.doktor geldiği zaman beynimin içine giriyor ve doktora küfürler ediyor. beynime girince fiona, sesim değişiyor ve kalınlaşıyor. halbuki,ben doktora küfür etmek istemiyorum. bana sürekli buradan çıkamayacağımı, ölene dek burada kalacağımı, benimle birlikte onun da öleceğini söylüyor. kız arkadaşım aklıma geldiğin de fiona, ellerimden tutup sıkıyor ve canımı çok yakıyor. polislere ben öldürdüm demiyor, beynimin içine girip benim yaptığımı söylememi emrediyordu. sanırım ayrılacağım ondan.ama korkuyorum, öylesine güçlü ki.bazen ona bağırıyorum ve sinirlenip saçlarımı çekiyor. canım çok yanıyor ne pahasına olursa olsun ondan ayrılacağım. aşık olduğum kadını öldürdü. sorun şu ki,fionayı benden başka kimse görmüyor ve onun benimle bu oda da oturduğuna kimse inanmıyor. onun sadece beynim de bir ses olduğunu söylüyor doktor. üzgünüm fiona, sanırım senden kurtulmak için intihar edeceğim.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 2033.
    +1
    Güzel başlık. Reserved
    ···
  9. 2034.
    +2
    içinden bir güvercin kalkacak sonra
    umarsız ve şiirsiz tanrının kol saatinde ki yerini alacaksın
    savaşın ve kanlı gecelerin üzerinde ki yorgandan
    uyanıp zulüm ve kan terin içinde kalacaksın
    bir saat kulesinin önünden bakarken hayatına
    boşlukları yaratanın yarattığı boşluğa çıkacaksın
    sen kendi buhranının kraliçesi ve yalnız odaların
    klagib müzik dinletisi olan huur
    sen ki
    tarihin yazabileceği en büyük savaşın ilk nefesi
    seni sevmenin ve özlemenin her türlüsü
    can yakan bir merminin parçası
    ···
  10. 2035.
    +2
    kimse yok mu
    ···
  11. 2036.
    +1
    yaz be moruk
    ···
  12. 2037.
    +2
    tanrının ve gecenin üvey evlatları,

     gecelerden şehire doğru inen huurlar,

    birkaç kuruş için üç ay hapis yatanlar,

    çay bardaginda gecenin omuzuna yatanlar,

    gelmeyecek kadınların aşıkları,

    bir amcık uğruna oda da yalnız bırakılanlar,

    igrencligi nefes alır gibi yapabilen kadınlar.

    ben tanrının kanser hastalığı

    güzel kadınlar ise ilaç 

    huurlar gecenin üçü 

    ciks ise gecenin en uğurlu rakami 

    bir adet biranın yanında 

    bacaklarını açmış sarışın bir kadın 

    biradan hemen sonra gelen açık çay 

    taktan bir caz müziğin beynimi gibmesi 
    ···
  13. 2038.
    +1
    sırf senin yazıları okuyayım diye giriyorum moruk devam et
    ···
  14. 2039.
    +1
    şimdi seni sevmemeyi düşlemek
    ah ne garip ölümü avuç içlerinde tutmak gibi
    seninle bir gökyüzüne bakmanın mutluluğu
    bir bardak çayın dibini görmenin
    bir kadeh içkinin evrenini paylaşmanın
    onurlu ve şerefli acısı
    nadide bir acısın ki
    ellerin göğsüme bastırdığında
    çıkan bütün solukların yakıcı seneleri
    saçlarının kavgalı bir serseri okşayışı
    oysa benim ellerimin sertliği dinginleştiriyor saçlarını
    tanrıya da şükürler olsun
    ellerini tutma fırsatı verdi bana
    şükürler olsun ki sana
    senin sayende tanıdım sigarayı
    bu gece tüm içkiler benden sayın tanrı
    bir şişe şarap en arka sokakta ki cesetlere
    perdelerimin beyazlığı yeniyordu
    savaşan güneşin ışıklarını
    ve yine kazanıyordu seni düşünme isteği
    gözlerimi kapattığımda karanlıkta patlayan
    turuncunun gücünü alıyor senin hayalin
    en uzun yollar bitiyordu
    en kısa şiirler ölümsüzleşiyordu
    trenler kalkıyordu kalbimin raylarından
    martıların sesinde iniyordu sanki hayalin
    ve ben. tıpkı beni bıraktığın gibi yarım bırakıyordum
    yaşamayı.
    ···
  15. 2040.
    +1
    bir yerler de yaşıyor nefes alıyor ve
    sevişiyordun
    mutlu huzurlu ve ölümsüzdün sanki
    ben yoktum hiç olmadım zaten
    kollarında nefretin en asil geceleri
    nefesinde yokluğun bıraktığı tat
    birer ölüm bahçesi ve en güzel şiirler
    etmez ve edemiyordu
    ne lanet olası ölüm ne de lanet olası sigara
    hiç biri senin verdiğin acıyı vermiyor
    beni tatmin etmiyor ve acıtmıyordu
    seni beklemenin verdiği inancın yarısını verseydi
    tanrı
    tapınır ve istediğini yapardım
    ···
  16. 2041.
    +1
    bir gece daha böylece bitiyor ve lanet olası taksi seni halüsilasyonlara beni ise acıların eşiğine bırakıyordu. bildiğim bütün kuramların çöküş anı belki de buydu. seviştiğim tüm kadınların acılarını sol yanımda hissetmemim nedeni olan lanet olası bir kadın ve karanlık bir sokakta sarılan kaliteli esrar. ellerinden parke taşlara dökülen üç adet sarı sayfadan geri kalan en güzel aşk şiirleri seni yazıyor ve seni anlatıyor. biliyor musun ? tanrı insanoğlunu yaratmadı, insanoğlu senin güzelliğini açıklamak adına tanrıyı yarattı. görebileceğim en güzel kadın sesini egale eden bir kadının ellerini tutamadan yerden topladığım ot kokulu sayfalar hayatımın en ücra köşelerinde belki de bir namlunun ucunda öylesine yaşıyor ve ölümün çığlıklarından uzak bir yerler de nefes almaya devam ediyor.o an belki de bir çöküş noktası arayan tanrının yarattığı en güzel ancak huur melek ruhunda dolaşıyor ve bana canımı yakan iğrençlikte sözcükleri ve ölüme eş değer şiirler okuyordu. gözlerimde bir parça kalan tüm ışık parçaları ellerinde toplanmış ve kısalmış saçlarımın arasında eskiden kalma hayallerimi okşuyor.ulu tanrım ; eğer beni izliyor ve beni duyuyorsan cevap ver.bir bank nasıl oluyorda bu kadar kutsal kılınıyor ? senin nefes aldığının her yer, gülümsediğin her kelime, sevdiğin her sigara, boğazından akan her alkol tanesi, güzelliğin tanrılarına sunulan her kadının kalbi benim dudaklarının arasında birleşmiş ve sanki bana küfür ediyor. bütün güzelliklerin etrafında dolaşadururken ellerini görme fırsatı bana veren her ne varsa şükürler ediyorum ve onun önünde eğiliyorum.
    ···
  17. 2042.
    +1
    binlerce kadın gördüm dostum,
    hiçbiri bir bar taburesinin üzerinde ölmek istemiyordu.
    hayalleri ve güzel bedenleri vardı
    dünyayı değiştirebilecek fikirleri ve bir erkeği
    çıldırtabilecek göğüsleri vardı
    ancak hiçbirinin birer erkeği yoktu.
    yüzünde yara izi olan kadınlar gördüm dostum,
    tüm kadehleri kıran ve aynalara yüz çeviren kadınlar
    hepsinin bir yaşanmışlığı ve hikayeleri vardı.
    şişeleri boşaltan ve geceye son hızla koşan kadınlar gördüm
    ellerinde biraz hayal ve biraz ülküden fazlası yoktu
    kadınların ellerinde gerçekleri ve sigaraları gördüm
    durmadan içen kadınları
    terk edilen ve terk eden kadınları
    gerçekleri gördüm dostum
    bir kadına biraz hayat ve hayal verebilirsen eğer
    yani çok küçük bir hayal dahi verebilirsen eğer
    kadın sana bir yaşamaya değer bir ömür veriyordu
    ölümüne içen kadınları gördüm
    öldürmeye yeltenen ve bıçak kullanmadan öldüren kadınları
    bitmez veya olmaz denilenleri nefes alır gibi bitiren
    bir adamı sadece gözleri ile mahveden kadınları gördüm
    ucuz kadınları gördüm
    huur sarısı saçlarını rüzgara bırakıp
    kendisine şiir yazabilecek bir adamı arayan kadınları
    kırmızı rujunu aynalar ile sevişmeye zorlayan
    topuklu ayakkabılarından dünyaya yukarıdan bakan kadınları
    aptal kadınları gördüm
    biraz biranın biranın ve uyuşturucunun karıştığı her yerde
    gördüm o aptal kadınları
    sadece gözlerin güzelliğini ve saçların güzelliğine bakan
    ancak gözlerinde gerçekleri göremeyen
    saçlarını okşadığında parmaklarına gerçekler takılmadığını anlayamayacak kadar aptal kadınları
    ölü kadınları gördüm dostum
    bar tuvaletlerinde, kadehler de,sigaralar da,ölümler de,bitmişlikler de,sabahın beşinde, masalar da ve hayaller de ölmüş kadınları gördüm.
    gözleri görmeyecek kadar ölen kadınları
    bir erkekle sadece materyalist gerçekler uğruna sevişen
    paranın gücünü kabullenmiş ve hayatını onun için yaşayacak kadar ölmüş kadınları
    güzel kadınları gördüm
    sigara içen, esrar saran, kendi saçlarını kesen, beyaz tenli ve pis kokan dünyanın en güzel kadınlarını.
    yeşilliğin esrarengiz ve turuncu sokaklarında kaybolacak kadar güzel kadınları
    arşınladığı sokaklar da ellerine erkek eli dokunan kadınları gördüm
    hepsinin ortak noktası kadın olmalarıydı
    bilirsin dostum
    her kadın güzel ve eşsiz bir gazoz kapağıdır.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 2043.
    +1
    binlerce ahlaksız serserinin buluşma noktası olan
    lanet bir serserinin bedeni olarak
    dünyaya söylemek istediğim şeyler var
    inançlarınızı ve kutsallıklarınızı ellerinizde tutun ve
    karşıma geçin
    bir huurnun çatallaşmış sesi kadar
    ağır kutsaliyetin lugatını uyandıran başka bir esrar sesi gibi
    tanrıların evlatlarını bir boşluğa bırakan
    garsonların ve temizlikçilerin penisi kadar
    bir bardak suyu ekgibsiz olarak avuç gibi okyanusları dolduran
    arzuladığı kadın ile asla sevişemeyen en asil pisliklerin
    en iğrenç duyguları kadar
    yarı şair yarı şiir bir adamın parkasından düşen yağmur tanelerini yakalayan
    asvaltın karanlık renklerinde sonsuzluğun omuzlarına yüklenen meleklerin sesleri kadar
    ağır dumanı ve kokuyu duygularının her kıvrımına kadar çekip
    yere hayat tüküren lanet huur çocuklarının sesi kadar
    bir çocuk cesedinin acı vermesi kadar
    bir kurşunun milyarlarca insanı aynı an da tüm hayallerini birden vurması kadar
    kinlenmiş bir kardeşin nefret ettiği her şeye yumruğunu sıkıp
    burnundan gelen kanı umursamadan ettiği küfürleri ve dudaklarından çıkan
    kahkahaları tanrıya sunması kadar
    kadının göğüslerinde uyuma şerefine erişmiş erkeklerin onurları kadar
    bir kadının erken kalkma sebebi olan çocukların masum ve güzel şımarıkları kadar
    dünyanın en güzel istilasını kalbin sol ve umarsız sokaklarına girmesi kadar
    giden gemilerin ardından bakan ve ellerini ceplerinde sıkan yaşlı şairlerin
    içlerine ve denizlerine akıttığı yüklü gözyaşını hak eden yolcular kadar
    eski plakları parmaklarınına arasında çevirip ölü sanatçıların şarkılarını yaşatan
    bütün iyi insanların sabah kahvaltısı kadar asil bir kadın.
    evet lanet olası huur çocukları
    bir erkeği bu hale getiren bir kadın
    bir erkeği şair yapan bir kadın.
    ···
  19. 2044.
    +1
    ben geldim müzeyyen
    ellerimde yaraları
    sesimde eskileri
    gözlerimde seni getirdim
    bitmiyordu ya hiçbir şey
    doğru
    bitmiyordu hiçbir şey ama
    biten tek şey bendim.
    ben geldim müzeyyen
    tüm rüzgarları ve
    tüm kadehleri ellerimde saklıyorum
    ellerimde bırakttığın yaralar
    değişti sanki
    üstelik isimde verdim yaralarıma
    şiir.
    kalk koltuğundan müzeyyen
    sarıl şarkılarıma şiirlerime ve
    kendine.
    ben kendimde değilim artık
    ben bir cinayetim müzeyyen
    durma haydi kaldır kadehini
    içelim geçen senelerimize
    öyle bir içelim ki
    bir daha yer kalmasın keder için içmelere
    bak pencerenden müzeyyen
    eski ve dar sokakların gri renkli
    martıları seni tanır artık
    tüm sert şiirler tanır artık seni
    en iyi de kalbim tanır müzeyyen.
    ellerini ruhuma karıştır
    dönelim dönelim dönelim
    bir sokaktan diğerine bir ölümden
    tanrıya ve bir sigaradan bir içkiye
    uykum geliyor müzeyyen
    tiz kokuların boş caddelerde ki acıları
    artık kalk yerinden müzeyyen
    ellerimi tut ve gidelim
    yaşamak istediğimiz ölümlere.
    ···
  20. 2045.
    +1
    işte bizim gibilerin büyüdüğü sokaklar
    uyuşturucu iğneleri
    tanrının elleri tarafından yayınlanan huurlar
    paslı şiirlerin arka sokak çocukları
    siyah yüzlü gri ve donuk bakışlı tinercilerin sesleri
    polis sirenlerinin yakalarından geçerken
    yalnızlığın acınası ve rezil eden güzelliği
    işte bizim doğup büyüdüğümüz sağlam sokaklar
    kemancı çocukların saçlarının arasına takılan hayallerin
    sokaktan öylesine geçen bir adamın beynine çivilenmesi
    barların ve barmenlerin yavşakça söylediği yalanların asaleti
    ve
    açık sokakların leşmişcesine bırakılan çöplerini toplayan
    sıcacık elli çöpçü doslatlarımızın eşleri.
    işte bizim koşturduğumuz kötü kokulu sokaklar
    gazeteye sarılmış şarap ve
    üzerine gazete serpilmiş cesetlerin aynı kaldırımı paylaştığı
    eşit ve özgürlükçü sokaklarımız
    ve işte üzerinde bayıldığımız evreni koklayan sokak
    her gece ölüp her sabah dirilen aşkların caz müzik eşliğinde
    sevişen eşcinsel aşıkların en sevdiği şarkıymışcasına
    gökyüzünü hırsızların ve politikanın üzerine yıktığı sokak.
    adım izlerimizin bulunduğu parke taşların
    yıkılması teklif dahi edilemeyen kuşatılmış sokaklarımız
    militanların pervasızca gezindiği
    ilham perilerinin bir biraya sakso çektiği umarsız sokaklar
    sokaklarımız. sehpalar da öldürüldüğümüz ve
    üçüncü sayfalarda ki satılarlar da yaşatıldığımız sokaklar.
    bizim sokaklarımız
    ···