1. 1801.
    +3
    gözlerin de göremediğim ilgiyi ve 

    ellerin de olmayan sıcaklığı,

    sesin de ki yabancıyı,

     aklın da ki yalanları ve 

    bitmeyen şarkıları alıp gidiyorum.

    sana taze güller versin tanrı,

    ben acıları alıyorum.

    sen de olsun bütün ormanlar,

    ben yanginlari çalıyorum.

    sen de olsun gurur, umursamazlık,

     ben aşkı seçiyorum.

    ve yine sen de olsun güzellik,

    ben yorgunluğu alıp gidiyorum.

    sarı saçlarını ve ince gülüşünü,

    başkasına verme.

    kalbin, başkasının olmasın,

    denizlere bakma başkası ile,

    tüm şiirler tükenir umarım

    eğer başkası sana okursa.

    tüm şarkılar yabancı gelsin,

    tüm günler sessiz,

    tüm yemekler tatsız bundan sonra,

    bir tamam kelimesinden sonra.

    tüm şehirler uzak, tüm aşklar yalan gelir,

    bir umurumda kelimlen ile.

    üstün de bahar,

    ellerin de yaz,

    sözlerin de kış var artık.

    bir şiir yakışır bu yalancı aşka.

    bir dolunay da iğrenç bir şiir yazarım ve 

    sen okumazsin. bilirim,

    sevmek yakışır sana ve bilirim

    sende seversin ama 

    benden başka herşeyi.

    perdeler dans ederken odam da,

    yine aynı karanlık,

    sen de yine aynı mutluluk.

    dolaplar sessiz, parkeler yorgun.

    duvarlar sigara, yatak sert.

    sen yoksun diye mutsuz her bir materyal.

     her bir senaryo ve her kanun.

    her nota yalnız çalar artık.

    bir sen yoksun bir de içki.

    bir fotoğrafın ezmez mi geceyi ? 

    bir sesin bitirmez mi yalanı ? 

    bir aşk yok eder mi beni ? 

    ve bir kelimen beni hayata bağlar mi ? 

    güvercinler ölü artık,

    bulutlar siyah,

    gökyüzün de yıldız yok artik.

    her nefes,bir cinayet.

    her duman bir komplo,

    ve her kahkaha biraz hain.

     belki, keşke ve unut kelimeleri ile donanmış bir hayat ve kader çizen tanrı ; 

    ne ister ki benden ? 

    ya da

    tanrı beni nasıl cezalandırır artık ? 

    ateş ile değil, sensizlik  ile verdi günahın kefaletini.

    ben, yalnız ve yorgun bir erkek huursu.

    sen, gecenin ve turuncunun, güzelliğin ve sigaranın, ölüm ve nefesin, aşk ve merhametin, şiir ve şarkının, sarı ve ümidin, gökyüzünün ve yıldızların, güneşin ve dolunayin, umut ve umursamazlığın, huzur ve kavganın, uyku ve kanın toplamı olan kadın.

    tanrı, seni balciktan yaratmış olamaz.sen de güzel olan herşeyden var.
    ···
  2. 1802.
    +3
    iyi bir geceye sığan iki şiir,

    karanlık geceler de ki sessizliğin.

    biliyorum, sıkılacaksin.

    yazdıklarımdan.hep aynı,

    daha önce diyeceksin.

    sen değişmedin kadın.

    senin huurluğundan ve iğrençliginden bahsedemem. değilsin.

     sen güzelsin, sesin ve saçların.

    bilirim, sevişemezsin ve sen de bilirsin,

    yazamam ben, yaşayamam.

    senin olduğun yer de değilim artık,

    senin olmadığın heryer evim oldu.

    monoton bir hayata sıkışan ben,

    sessizlik ve bunalım olan,

    buhran ve savaş olan,

    boşluk ve düşüncesiz, sıradan ve çirkin olan ben.

    seni söylemiyorum artık.

    sen biliyorsun. güzelliğini ve gözlerini.

    ben hariç herkesle konuşur ve ben hariç her yeri bilirsin.

    bir benim kalbimi,bir benim aşkımı tanımaz ve sevmezsin.

     göğüsü kapalı bir perde ve silik olmayan bir kadınsın sen.

    dudaklarını özlememek, sana sarilmayi özlememek,zor.

    sana bir daha sarılma ihtimali beni ayakta tutan ve daha güçlü oluyor hep,

    sana bir daha sarilamama korkusu.

     sen bir mevsimsin ve ben yaşadım.

    dudaklarından bir küfür gibi çıkar,

    artık sevmiyorum kelimeleri.

    ben kaçamak bir gülüş ve bir kaldırım.

    bir rüzgar gibi, poyraz gibi, fırtına gibi geçti sesin, kalbimden.

    bilmiyorsun, seni nasıl sevdiğimi.
    ···
  3. 1803.
    +3
    gibiş ve dudaklarin arasın da saatler.

    sıcak ve derin bir dünya da nefes.

    siyah tren, saçlar.

    huur ve turunç kadınların çığlıkları,

    zevk ve acının son hali.

    inanılmaz bir deneyim,bir savaş.

    duvarlar yıkık, eller çatlak.

    bir dudaklar ıslak,bir de kadın.

    ellerini sıkıp, gökyüzüne bakmak,

    bir de sevişmek,bir de çığlıklarına şarkılar yazmak.

    bir oda da değil, tüm dünya da göğüslerin de uyumak.

    izler ya bizi tanrı,

    o yalan,o kaçık,o zalim.

    seni çıplak görür ya tanrı,

    ona düşmanım.

    gözlerin, ellerin ve yanaklarin,

    saçların ve kokun sonra 

    bacakların,

    hepsi bir peygamber gibi kutsal.

    sana böyle dizeleri kim dizer ki benden başka ? 

    ben iğrenç bir serseri,sen 

    kaldırımın soluğu ve gecenin soluk rengi.

    bir şairin son şiiri ve perdelerin ahengi.

    ve içine girmek, yeni bir dünya,

    bir evreni saçlarından kavramak ile eşdeğer.

     kapalı gözlerinden, yumruklaşmış ellerin ve nefes nefesin.

     hepsi güzel, hepsi bir çocuğa eşdeğer.

     dudaklarını ısırman,bir ırmağın tutulmasından üstün.

    oportünist bir kadının zevki değil bu,

    nü bir tablo ya da ferregrafi değil.

    bu zevkin ve acının kutsallığı.
    ···
  4. 1804.
    +2 -1
    alkislar esligin de sahneden iniyor,bir yandan ise hafif bir şekil de gülümsüyordu. sahne ile oturdugu yer arasın da ki yere varmak 3 dakika sürüyordu ama sanki bir an da herşey durdu ve geçmişe doğru gitti. geçmiş derken ? melis mevsiminin yazılmasına kadar. lise yıllarına kadar. lise de ki yalnız ve asosyal hayatı gözlerinin önünden geçiyordu. poster ve kitap dolu olan odası ve otuz birleri. lise de aşık olduğu kız onu hiç fark etmemişti. zaten o da kendini fark ettirmek için bir çaba içerisine girmemişti. sigara kokan odasın da,asla sahip olamayacağı kıza şiir yazmak için beynini zorluyor,bir yandan ise ailesinin sigara içtiğini öğrenmemesi için camları açıyordu.her gece yarısı aynıydı asa için. elin de bir sigara ile odanın etrafin da döner ve kısık bir ses ile kendi yazdığı şiirleri okurdu.

    aşkın duru hali,
    bir bahçe de uykusuz ve konuşmalı sessizlik.
    elbette sen.
    varsa eğer gecenin bir katili,
    tanrıdir.
    boş tehditleri aldırmadan seni sevmek,
    fark ettirmeden saclarini ezberlemek.
    boş bir odaya dalmak gibidir,
     kalbim de uyumak,
    sen ise o oda da uyuyan yegane çiçek.

    hergün evine kadar onun arkasından yürür sonra kendi evine giderdi.bu onu çok yorardi ama kendisine aşk diye fisildardi. elinde o kadar çok şiir olmuştu ki,en güzellerini arkadaşlarına satmış, onlar da kız arkadaşlarına okumuştu. yavaş bir şekil de kabuğunu kırıyor ve bira ile tanışıyordu. alkollü iken daha iyi yazdığını fark etmesi zor olmamıştı. birkaç arkadaşının tavsiyesi ile sokakta şiir okumaya başladı.ilk zamanlar da utanıyor ve kizariyordu. daha sonra el ele onu dinleyen aşıklar görünce hoşuna gitmeye başladı ve sesini yükseltti. kazandığı parayı biraya yatiriyordu. babası ise bu durumdan pek hoşnut değildi.hem alkole başladığını hem de derslerini umursamadığını düşünüyordu. lise üçte okulu bıraktı. babası ile çetin bir kavgadan sonra bir ay sokakta ve arkadaşların da yaşadı. derken kitap yazmaya karar verdi.bir kitap evi ile anlaşıp kitabını bastırdı. umutsuzdu ancak yaniliyordu. ışte su an elin de ki ödülü almasini sağlayan kitaptı. insanlar beğenmişti. normal zamana döndü ve yüzün de ki gülümseme son buldu. yerine oturdu ve kız arkadaşının yanağına bir öpücük kondurdu.bu,onun son mutlu anlarından birisiydi.
    ···
  5. 1805.
    +1 -1
    kadın çıkardı kırmızı sütyeni, adama uzattı.

    adam sutyeni aldı. baktı,baktı. sevişmek için güzel bir gün diye geçirdi içinden.

    kadın saçlarının islakligini adama uzatti.

    adam acı için güzel saatler dedi kendine.

    kadın siyah ojesini verdi adama.

    adam siradanlik için uygun dedi.

    kadın kırmızı rujunu verdi adama,

    adam, öptü sadece.

    kadın, bacaklarını verdi adama,

    adam. izledi sadece.

    kadın, bekaretini verdi adama,

    adam. güldü sadece.

    kadın, ömür verdi adama,

    adam, yetmedi dedi birkaç kere.

    kadın, sıcaklık ve kucak verdi adama,

    adam. ciks dolu gecelere değişti bunları.

    kadın, sarılıp uyumayı verdi adama,

    adam. sevisip uyumayı seçti.

     kadın, eflatun bir ruh verdi adama,

    adam. beden istedi.

    kadın, gerçek verdi adama,

    adam. yalancı aşk cümleleri istedi.

    kadın, kadınlığını verdi adama,

    adam. kizligini istedi.

     kadın,bir ömür verdi adama,

    adam. yatakta birkaç saat istedi.

    kadın, islakligini verdi adama,

    adam. kadını bitirdi.

    kadın, hayatından kisip vermedi. kadın,adami çıldırttı. tatilinden,dakikalarından, kötü sözcüklerinden, gece gezmesinden, birasindan,yanında ki adamdan, bodrum dan, eskilerinden ve güzelliğinden biraz bile vermedi aslında. belki,adami biraz anlasaydi o mevsim yüzlü, esrar bacaklı kadın.bir ömür, rahat ve mutlu geçmez miydi ? 

    ne adam kadını anladı ne de kadın adami. birbirini hiç tamamlayaman,iki serseri gibiydiler. kadın, şanslı olan, erkek ise yalnızlığa ve sigara dumanı olan bir odaya sıkıştirilmişti. kadın,yalnız veya yorgun olan değildi. adam,işçi ve sonsuzdu.bir kadın anlamadı onu bir de tanrı. şimdi kadın, sana yazılan bu şiirden ne anlarsın ? kisar misin tatilinden ? 

    hatirlar misin beni ? 

    umursar yada değer verir misin ? 

    açıktır bu şiir. yazılmıştır sana.

    beni tanır misin kadın ? 

    yeniden,en baştan.

     ve sen istersen,

    adımı bile unutursun.

    gecen den ve bir andan biraz kisip benimle konuş.
    ···
  6. 1806.
    +3
    dert görme,

    kalbim, acı ve hüsran nedir bilmesin.

    yalnız kalma,

    korku, uykusuzluk nedir anlama.

    ölme,

    nefessizlik nedir bilmesin sol yanın.

    susma,

    sesin, sessizliği bilmesin.

    alkollü olma,

    ağlamayı ve şarkıları öğrenme.

    sarisinligin korkmasın,

    yırtar ve atar geceyi.

    bir andan ve sonsuzluğa uzanmaktan vazgeçme,

    ellerin.

    ellerin, üşümesin.

    ben olmasam da,

    başkası tutsun o elleri.

    yeter ki,ellerin,

    ellerin, üşümesin.

    dizlerin de hiç yara olmasın,

     gözlerin kararmasin,

    şiirleri oku,

    istersen başkasına.

    başkasına aşık ol hem.

    asksizlik nedir bilmesin sol yanın.

    kestir saçlarını,

    kahverengi olsun,

    bir son nefesini,

    bir de gidişini sevdim.

    kavgayı, yorgunluğu,polisi, jopu,kurşunu, politikayı,kışı, yağmuru,mecburi ıslanmayi bilmesin vücudun.

    sen hiç üzülme,

    bir adam serseri var.

    bir de birası.

    elin de sekiz bira ile gel.

    ağız dolusu gül,

    ben susarim.

    elin de defter ve kalemle gel,

    dizeleri sen yazarsın,

    ben okurum.

    eğlenceni,

    müziğini ve dansını bölmem.

    bir sahili ve okyanusu,

    bir şarabın dökülüşünü getir,

    avuç için de.

    belki son nefes,

    son sigara ve son durak budur benim için.

    ihtimal.

    ihtimaller.

    benim için umut yok,

    ışık ve gürültü yok.

    para ve mutluluk yok.

    dost ve müzik yok.

    benim için sabahın erkeni ve 

    koşturmaca var.

    bitirmek istemem,

    sanma şikayetçiyim.

    sen mutluysan ben,

    mutluluktan ölürüm.

    sen uyu,ben kalkarım.

    sen, sabahın erken saatlerini bilme.

    ben bir sana yazarım,

    bir sen bilirsin,

    şiirleri ve sana olan aşkı.

    bir gün, olur ya sadece bir gün.

    seninle aynı evde uyanmış olmak.

    beraber kahvaltı etmek,

    aynı paketten sigara içmek,

    ay bu şarabı bardaksiz içmek.

    kısa olsun,

    saçların ve eteğin.

    ömrün uzun olsun,

    derin bir yara gibi.

    hatırlama beni, eğer canın yanıyorsa,

    sen ağlama diye,

    adımı bile unuttururum sana.

    sonra,

    bu aşka alabilir beni,

    bir sahil kiyisin da intihar,

    uzun bir şiir belki ama 

    tutamıyorum kendimi.

    affet.
    ···
  7. 1807.
    +3
    sence de komik değil mi ? 

    yani bu,yani yalnızlık.

    sensizliğin getirdiği yalnızlık,

    kimsesizlik bu.

    adımı hatırlayan bir kişinin bile olmaması.

    radyolar teselli etmiyor artık,

    bunu hatırlıyorum,

     evet, hatta hissetmeye başladım.

    bu aynı alkole alışmak gibi.

    önce miğde bulantısı,

     birkaç yıl sonrası, sonsuz mutluluk.

    sensizlik ve alkolün arasın da fark var elbette.

     alkol mutlu eder,

    mutlu eder hem,

    hem de umursar seni.

    acini ve acınacak halini dinler.

    şikayet etmez, susar ve dinler sadece.

    sen,sen ki kadın,

    dinlemiyor ve umursamıyorsun artık beni.

    belki de birgün,

    kollarım da ağlarsın,

    kapatırız ışıkları, sevişiriz,

    sevişiriz ve yine 

    sevişiriz.

    bir renk seç sen,

    ben masaya dökerim onu,

    bir hayal seç,

    ben göğsüne yatiririm.

    sen bir ömür iste,

    ben, hazırım zaten.
    ···
  8. 1808.
    +1
    yürüdüm bugün,

    uzun ve soğuktu.

     ruzgar, ağzıma bol yalan doldurdu.

     cam kırıkları gördüm,

    hayallerimi kesip attım.

    ağırlığından kurtuldum.

    güzel şarkılar dinledim,

    banklara ve duraklara oturdum bazen,

    otobüste hayal kuran insanları izledim,

    düşündüm,

     şiirleri, aydinligi ve karanlığı.

    dibine girdiğim karanlığı.

    herşey öylesine güzeldi ki,

    şarkılar bitmedi.

    yavaş yürüdüm,

    yol uzun gibi geldi.

    hiç yorulmadim.

    merak ettim seni,

    bizi gördüm sonra,

    dilenci çocuklarda.

    gül satan adamlara baktım,

    hepsi çirkin, hepsi yalnız,

    hepsi kavgalı.

    sigara yaktım yarı yolda,

    sarhoş değildim,

    koşar gibi oldum önce,

    sonra yorgunluğun geldi aklıma,

    nefes alır gibi oldum sonra,

    cigerlerim sigara ver diye bağırdı.

    iki ruh taşıdım bugün,

    iki ışık,iki yangın taşıdım.

    güvercinleri gördüm yol da,

    hiçbiri beyaz değildi.

    olumsuzlukları gördüm,

    yaşlı insanları,

    ölümü hissettim.

    kıstım şarkıları,

    ayaz vardı ceplerim de.

    ölümle raks eden picleri gördüm,

    meyhanelerin onun den geçtim.

    sarapsizlik özlemi.

    bir seni düşündüm,

    bir sesini.

    bir de beni aramamani.

    serseriler ile okulları gördüm,

    denizi izledim yürürken.

    kolum da ki ince yaraya baktım,

    seni görmemek mümkün mu ? 

    acıyan yaralardindan öpüyorum.

    giremedim bugün eve,

    kapattım sayfaları ve hayatı,

    bir edebiyat bir de yazdığım kötü şiirler vardı.

    cebim de para vardı ama 

    yine de yürüdüm.

    ne ev,ne gidecek bir yer var.

    bir sen varsın,

    bir de kalbim de olan sarisinligin.
    ···
  9. 1809.
    +3
    terk eden dostlar vardı, 

    terk eden asklar,

    sadık yalnızlık ve 

    hep geçen zaman.

    kısa saçlı bir kadın yoktu.

    ne kadar oldu gün mutlu olmayalı?

    siyahlılar vardı,

    kırmızı trenler,

    mor dumanları ve 

    gri gökyüzün.

    uç noktalar ve yalnız oturan bir kadın.

    benim elim de sıkıcı şiirler ve 

    biraz da aşk vardı.

    bir baba özlemi vardı sanki elim de,

    bir de çocuk gibi olan sen.

    biraz gezinti,

    biraz tanrısız sigaralar.

     tanrısızliga ve alkolün kutsallığına içtim.

    maskeli balolar vardı,

    mutlu şapkası taktım,

    yalancı gülümseme giydim.

    çıplak gibiydim.

    iğrençliği taktım peşime,

    yalnızlığı sürükledim.

    belki birgün umudu vardı sesim de,

    pusulasiz bir denizci,

    kavgası bir serseri ve 

    kayıp bir çocuğum.

    şiir sattım çocuklara,

    Çektim gözlerinden körlüğü,

    mavi umutsuzluk ve 

    çarşaf gibi olan deniz.

    iş arayan yorgun bir hamalin,

    son sigarası.

    bir kar tanesi kadar eşsiz,

     bir şarap gibi güzel,

     sigara kadar zararlı,

    ölüm kadar belirsiz,

    turuncu kadar açık

    ve bir huur gibi olan ellerinden öpüyorum.
    ···
  10. 1810.
    +3
    bir ailem, evim,işim, param,arabam ve dostlarım vardı eskiden.

    şimdi ne oldu ? neden bu haldesin ? 

    ne var halim de ? şarap içiyoruz, sahile de yakınız hem bak, uzakta müslüm gürses çalıyor. bundan daha güzel şey mi var ? 

    öyle tabii ama ailene, dostlarına ne oldu ? 

    sigara içmezdim ben. hayatim boyunca ağzıma bir damla şarap düşmedi. otuz yaşında tanıdım şarabı ben. sonra ne çok eksiğim var diye düşündüm. otuz yılın boşluğuna üzülüp kendimi şaraba bıraktım.ben böyle mutluyum dedim eşime, çocuklarıma ve dostlarıma. kabullenmediler.haklılar bir yerde.kim şarap kokan bir adamla konuşmak ister ki ? 

    tam sözünü kesip ben konuşmak isterim diyecektim ki,elini kaldırıp ; 

    çünkü sen de şarap kokuyorsun. çocuklarım bana baba demeyi kesti. eşim zengin babasının yanına dönmek için can atıyordu.ben ise işten çıkalı aylar olmuştu. gerekmedikçe calismiyordum. bazen işportacılik falan. eşim daha fazla dayanamadı. çocukları da aldı gitti.o sıra ben arabayı çoktan satmisim. arkadaşlarım yüzüme bakmıyordu artık. sonra sakallarimin uzadığını fark ettim. kesmedim.hem alkolik gibi ben de sakalı kendime yakistirdim. aslında biliyor musun bazen onlara haksızlık ettiğimi düşünüyorum. bazen de kızıyorum onlara bencil davrandılar. beni kabullenmediler. oysa ben onları zengin couklari olarak kabullenmiştim.
    ···
  11. 1811.
    +3
    gökyüzün de birşeyler oluyor. tanrı,yeryüzün de olan serserilerini dövüyor sanirim. dışarı da muazzam bir yağmur ve rüzgar var. sıcak yataktan çıkıp sokaklara dalmak istiyorum. eskisi gibi, işlenip şiir yazmak istiyorum ama engel olan şeyler var. korkum mesela. korkuyorum.dışarı çıkarsam ağlayabilirim. aylardır ağlamiyorum. benim için başarı budur.iyi bir sınav sonucu değil.
    ···
  12. 1812.
    +2 -1
    gecenin bir vakti,

    saatlerin sessizliği ve 

    yağmurun çığlıkları.

    yan oda da sevişen kişiler,

    benim yılmayan yalnızlığım.

    üzerim de olan hasret ve 

    bir güvercin beyazı.

    bıkkınım,

    usuyorum ve siyahın etkisindeyim.

    karanlık bir oda da,

    dünyaya ışık tutan bir fikir var.

    gecenin bir vakti,

    korkuyorum.

    karşı da kalanlar,

    ölenler,

    sokakta olanlar ve 

    islananlar.

    bir yalnızlığın içine def edilmek beni sıkıyor.

    şiirler de nefes almak,

    ciğerlerimi yormak ve 

    hayalinle gözlerimi parlatmak beni bitiriyor.

    iyi bir şair olmamak beni üzmüyor,

    beni üzen, senin aşkın olmamak.

    bir umut gibisin içimde.
    ···
  13. 1813.
    +1
    aylar sonra diyorsun tanı reyizzzzzzzz
    ···
  14. 1814.
    +1
    seni sevmeyen ölsün
    ···
  15. 1815.
    +1
    gibini dassagunu gezduren yesung
    ···
  16. 1816.
    +1
    bu gece bikac şey daha atarsinn yaniiu
    ···
  17. 1817.
    +1
    bekliyoz haberin ola
    ···
  18. 1818.
    +1
    nnerdesin lan
    ···
  19. 1819.
    +2 -1
    senden sonrada birkac kadın oldu hayatımda. kısa süreli ve saçma ilişkiler. hiçbiri sen olamadı sen gibi kokmuyorlardi. aslında senden net olarak hatırladığım tek şey kokun. diğer şeyler sadece natural bir resim gibi aklımın bir köşesinde duran eskiler. sesini de hatırlıyorum. bana "sarilalim" dediğin o koridorun sonunu unutamıyorum. kollarını açıp gözlerini buyuttugun gün o an dedim ki ; tanrı bazen ölümsüz kadınlar yaratıyor.sen ölümsüzdün kadın. saçlarını umutsuzluğa uzatıp gulumsemen ve gözlerimle yalnızlığini çalmak istemem birer tesadüf değil. saatlerce aynı yerde oturup göğsüme yaslanmana izin vermem birer tiyatro değil. başka birisi yada başka insanlara aşık olman gerçek ve bunun farkındayım. bosverdim.hayatim gibi, nefesin gibi, tanrı gibi boş verdim. sana sıraladığım soruları soramamami bos verdim .şimdi sorsam bir hayatı iki dudağının arasında barındırmak nasıl bir his ? her fotoğrafta güzel olmak nasıl bir his ? benim de senin bilmediğin birşeyleri bildiğim var tabii. tanrı,kendisinden güzel bir varlığı nasıl yaratır ? 
    ···
  20. 1820.
    +1
    yemez o teyzesi yemezz
    ···