0
Nazım Hikmet’in yazdığı en güzel dizelerden biridir, özellikle “bir ağaç gibi tek ve hür” dizesi komünizmi çok iyi özetler. tek ve hür ama kardeşçesine. işte sorun da burda yatmaktadır.
şimdi efendim bir ormanı incelersek; Ormandaki ağaçların kardeşliği, tıpkı vahşi hayvan saldırılarına karşı ilk hedef olmak istemedikleri için sürünün ortasına ilerlemeye çalışan sığırların kardeşliği gibidir. Hepsi ortaya doğru hareket ettikleri için, dışarıdan bakınca sıkış tepiş, bir orji halinde ilerleyen mutlu ve kardeş bir sürü gibi görünür. Ama hepsi, en zayıfları dışa doğru, yani tehlikeli bölgelere itme eylemindedir aslında.
Eğer gerçekten aralarında bir kardeşlik olsa “gelin hepimiz aynı boyda kalalım, fazla kendimizi kasmayalım, güneşin nimetlerinden eşit olarak faydalanalım” derlerdi ve bu delice yarışa girmezlerdi. Ama böyle bir anlaşma yapılmış olsaydı bile, anlaşmayı bozmanın yaptırımı yoktur. Sonuçta hepsi köklerinden toprağa bağlı, kalkıp öbürünü dövecek halleri yok. Şans eseri biraz daha aşağıda, dolayısıyla gölgede kalıp ölmektense, biraz daha yukarıda olmaktan zarar gelmez. Ama bir tanesinin yukarıda olması, onun çevresindekilerin gölgede kalması demektir. Gölgede kalmaktansa uzamaya çalışmak doğru tercihtir. Sonuçta oyun teorisi dinamikleri işler; Nash dengesi, hepsinin var gücüyle uzamaya çalıştığı yüksek mi yüksek ağaçlarla dolu ormanlar yaratır.