-
126.
0ccc üşüyoruz nazım reyiz ccc
-
127.
0nazım hikmet ran
nazım hikmet have run
nazım hikmet runs
nazım hikmet is running
nazım hikmet is going to run
nazım hikmet will run
nazım hikmet was running
nazım hikmet have been run
nazım hikmet had run -
128.
0gibişte yapmıştır lan
-
129.
0"Nazim hikmet vatan hainligine devam ediyor hala!"
-
130.
0am züt meme
-
131.
0kapıları çalan benim
kapıları birer birer
gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler
hiroşimada öleli
oluyor bir 10 yıl kadar
7 yaşında bir kızım
büyümezki ölü çocuklar.
saçlarım tutuştu önce
gözlerim yandı kawruldu
1 awuç kül oluwerdim
külüm hawaya sawruldu
benim sizden
kendim için hiç bir isteğim yok
şeker bile yiyemezki
kağıt gibi yanan çocuk
çalıyorum kapınızı teyze, amca
bir imza wer
çocuklar öldürülmesin
şekerde yiyebilsinler -
132.
0büyük adam. rahmet eylesin.
-
133.
0silinmiş galiba üstadım
-
134.
0@ 4 al sana gelsin. *
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin. -
135.
0nazım ile piraye. bu kitabı okuyun. dünyanın en güzel aşk şiirleri var bu kitapta
nazım'dan piraye'ye 21-22 şiirleri. hapisteyken her akşam saat 21 ile 22 arası aşk şiirleri yazarmış piraye'ye. oluşumu böyledir -
136.
0nedense piraye'den sonrakilerden nefret ediyorum
-
137.
0En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel'un addıbını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın cdıbını..
En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
Düşmanımdır ikisi..
Sana gelince...
Yazıyorsun..
Okuyorum..
Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
Ne yazık!..
Ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
Kalbimin kanıyla zütüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
Sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
Satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
En güzel günlerimin
üç mel'un adamı var:
Biri sensin,
Biri o,
biri ötekisi...
Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
Sana gelince...
Ne ben Sezarım,
Ne de sen Brütüssün...
Ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
Artık seninle biz,
düşman bile değiliz.. -
138.
0@13 lan sana ne adamın düdüklediği kadınlardan. hepsi ayrı güzel.
-
139.
0@ 13 ama adam aşk için, kadın için yaratılmış adeta.
-
140.
0
- 141.
- 142.
-
143.
0ve çok uzak,Tümünü Göster
çok uzaklardaki istanbul limanında,
gecenin bu geç vakitlerinde,
kaçak silâh ve asker ceketi yükleyen laz takaları:
hürriyet ve ümit,
su ve rüzgârdılar.
onlar, suda ve rüzgârda ilk deniz yolculuğundan beri vardılar.
tekneleri kestane ağacındandı,
üç tondan on tona kadardılar
ve lâkin yelkenlerinin altında
fındık ve tütün getirip
şeker ve zeytinyağı zütürürlerdi.
şimdi, büyük sırlarını zütürüyorlardı.
şimdi, denizde bir insan sesinin
ve demirli şileplerin kederlerini
ve kabataş açıklarında sallanan
saman kayıklarının fenerlerini
peşlerinde bırakıp
ve karanlık suda amerikan taretlerinin önünden akıp
küçük,
kurnaz
ve mağrur
gidiyorlardı karadeniz'e.
dümende ve başaltlarında insanları vardı ki
bunlar
uzun eğri burunlu
ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki
sırtı lâcivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin
zaferi için
hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin
bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler...
karanlıkta kurşunîi derisi kırmızıya boyanan
baltabaş gemi
ingiliz torpitosudur.
ve dalgaların üstünde sallanarak
alev alev
yanan:
şaban reisin beş tonluk takası.
kerempe fenerinin yirmi mil açığında,
gecenin karanlığında,
dalgalar minare boyundaydılar
ve başları bembeyaz parçalanıp dağılıyordu.
rüzgar:
yıldız - poyraz.
esirlerini bordasına alıp
kayboldu ingiliz torpitosu.
şaban reisin teknesi
ateşten diregiyle gömüldü suya.
arheveli ismail
bu ölen teknedendi.
ve şimdi
kerempe fenerinin açığında,
batan teknenin kayığında
emanetiyle tek başınadır,
fakat yalnız değil:
rüzgârın,
bulutların
ve dalgaların kalabalığı,
ismail'in etrafında hep bir ağızdan konuşuyordu.
arheveli ismail
kendi kendine sordu:
«emanetimizle varabilecek miyiz? »
kendine cevap verdi:
«varmamış olmaz.»
gece, tophane rıhtımında
kamacı ustası bekir usta ona:
«evlâdım ismail, » dedi,
«hiç kimseye değil, » dedi,
«bu, sana emanettir.»
ve kerempe fenerinde
düşman projektörü dolaşınca takanın yelkenlerinde,
ismail, reisinden izin isteyip,
«şaban reis, » deyip,
«emaneti yerine zütürmeliyiz, » deyip
atladı takanın patalyasına,
açıldı.
«allah büyük
ama kayık küçük» demiş yahudi.
ismail bodoslamadan bir sağnak yedi,
bir sağnak daha,
peşinden üç-kardeşler.
ve denizi bıçak atmak kadar iyi bilmeseydi eğer
alabora olacaktı.
rüzgâr tam kerte yıldıza dönüyor.
ta karşıda bir kırmızı damla ışık görünüyor:
sıvastopol'a giden bir geminin
sancak feneri.
elleri kanayarak
çekiyor ismail kürekleri.
ismail rahattır.
kavgadan
ve emanetinden başka her şeyin haricinde,
ismail unsurunun içinde.
emanet:
bir ağır makinalı tüfektir.
ve ismail'in gözü tutmazsa liman reislerini
ta ankara'ya kadar gidip
onu kendi eliyle teslim edecektir.
rüzgâr bocalıyor.
belki karayel gösterecek.
en azdan on beş mil uzaktır en yakın sahil.
fakat ismail
ellerine güvenir.
o eller ekmeği, küreklerin sapını, dümenin yekesini
ve kemeraltı'nda fotika'nın memesini
aynı emniyetle tutarlar.
rüzgâr karayel göstermedi.
yüz kerte birden atlayıp rüzgâr
bir anda bütün ipleri bıçakla kesilmiş gibi
düştü.
ismail beklemiyordu bunu.
dalgalar bir müddet daha
yuvarlandılar teknenin altında
sonra deniz dümdüz
ve simsiyah
durdu.
ismail şaşırıp bıraktı kürekleri.
ne korkunçtur düşmek kavganın haricine.
bir ürperme geldi ismail'in içine.
ve bir balık gibi ürkerek,
bir sandal
bir çift kürek
ve durgun
ölü bir deniz şeklinde gördü yalnızlığı.
ve birdenbire
öyle kahrolup duydu ki insansızlığı
yıldı elleri,
yüklendi küreklere,
kırıldı kürekler.
sular tekneyi açığa sürüklüyor.
artık hiçbir şey mümkün değil.
kaldı ölü bir denizin ortasında
kanayan elleri ve emanetiyle ismail.
ilkönce küfretti.
sonra, «elham» okumak geldi içinden.
sonra, güldü,
eğilip okşadı mübarek emaneti.
sonra...
sonra, malûm olmadı insanlara
arhaveli ismail'in âkıbeti... -
144.
0hooooop seviye 5 oldu
-
145.
0O, yalnız ağaran tanyerini görüyor
ben, geceyi de
Sen, yalnız geceyi görüyorsun,
ben ağaran tanyerinide.
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 30 01 2025
-
tyler dursunn bacınıı
-
zalinazort anayin kafasına rakı şişesi
-
ccrammsteinccc bıçaklarımı biledim geldim
-
sırtlancanlar toplandı
-
google inci sozluk yazınca niye girmiyor
-
ataturk yuceltme basligi
-
rammstein çıkış yapsana
-
zalinazort kayrayı aşağılayıp ortama dahil olma
-
mentalcel bu eskidi yenisini at
-
adam alt tarafi rap yapti nerede
-
axento nabıyon lan
-
melek göz ün tam olarak vasfı ne
-
bu karadenizliler ne bicim millet la
-
hayar arrtıgı çok konusma
-
en az 41 numara
-
şuku ver hemen
-
ozgur ozelin kirmizi karti
-
niyet ettim silik yemeye senin ananı
-
zalinazurt yazılımcıymış
-
troll bilimine gülen çocuklardık
-
burda tek hesabı 2 kişi kullansak sorun olurmu aga
-
arkadan zorla osurtuldum
-
kelek goz sentenza kalpten gideceksin
-
türkiyede ekonominin iyi olduğu gerçeği
-
google lens geldi harun abi devri kapandı
-
eski sevgilimle masaj salonunda tanıştım
-
beyler 72 saat istirahatliyim
-
beyler masaj salonlarını bırakamıyorum
-
beyler yılın beş ayı çalışıyorum ve
- / 2